İzleyin ve bizi kimler yönetiyor kararı siz verin...

İzleyin ve bizi kimler yönetiyor kararı siz verin...
Musa’nın Çocukları



Başbakan Erdoğan, sözcüsü Beki yazınca "Musa soyundan" olmakla gurur duyuyor da Ergün Poyraz yazınca niye mahkemeye veriyor onu anlayamadım?

Başbakan Erdoğan, Ergün Poyraz’ın yazdığı “Musa’nın Çocukları, Tayyip ve Emine “adlı kitabın toplanılması için mahkemeye başvurmuştu biliyorsunuz. Kitap Erdoğan ailesinin kökeni konusunda çarpıcı bilgiler veriyordu. Bu sebeple, Ankara 19. Asliye Hukuk mahkemesinde, "kitabın toplatılması ve yayının durdurulması" için dava açtı Erdoğan.

“Buyrun benimle ilgili şimdi kitaplar yazılıyor. Yahudi deniliyor, kimisi Rum diyor, kimisi Musa'nın çocuğu diyor. Arkadaşım Abdullah Bey için Musa'nın Gülü deniliyor.”( Hürriyet- 23 Mayıs 2007)

Ankara 19. Asliye Hukuk, Erdoğan tarafından açılan bu davayı ret etti. Çünkü kısa bir süre önce Başbakanın danışmanı ve basın sözcüsü Akif Beki’nin de yayınlanmış böyle bir kitabı vardı. O kitapta Erdoğan’ın Musa’nın soyundan geldiği belirtiliyordu.
Başbakan Erdoğan, sözcüsü Beki yazınca “Musa soyundan “olmakla gurur duyuyor da Ergün Poyraz yazınca niye mahkemeye veriyor onu anlayamadım?

Burada kıstas Erdoğan’ın siyasi kariyeri boyunca bu konuda gösterdiği performans olmalıdır. Bilhassa AKP iktidarı süresince yapılan icraatların semeresini kimler görecektir? Bunun cevabı verildiğinde kendisinin “Musa’nın çocuğu” olup olmadığı netleşecektir.

Başbakan Erdoğan’ın Anafartalar’da ki hain pusunun ertesi günü TÜSİAD’ DA yaptığı konuşmada “uluslararası ortak bir mücadele platformunu oluşturmak suretiyle buna karşı mücadele etmeye mecbur olduğumuz bir konu” sözünü tekrarlamasına dikkat çekiyorum. 1984 yılından beri Batının P K K üzerinden Türkiye’ye saldırarak, binlerce canını almasına rağmen Erdoğan, “terörün çözüm adresi” olarak batının kuracağı bir oluşumu arıyor olması aidiyetini göstermiyor mu?

Katilin silahını yargıladığının örneği tarihte var mıdır?

Türkiye’de temiz siyaset yapacaklarını, çağ atlatacakları nı ve başörtüsünü namus olarak gördüklerini ifade ederek 3 Kasım 2002 de iktidar oldular. Önce ekonomiye bakalım. Bunun için ilk göstergesi ceplerimizdir. Çevrede ki esnaf, çiftçidir. Üniversiteyi bitirdikten sonra iş bulamamış gencimizdir. Evine ekmek götüremeyen aile reislerimizdir. 4,5 yılda ekonomik alanda bizi rahatlatacak ne yapılmış? KİT lerin kalanı, limanların tamamını ve topraklarımızın yabancılara satılmasının rahatlama yaratması mümkün müdür?

Başörtüsünü namusları olarak gördüklerini söyleyen Arınç ve “bu konuda söz mü verdik ?” Diye soran Erdoğan ikilemine bakarak denilebilir ki, bu konu üzerinden siyaset yapabilmeleri için hep problem olmasını sağlamaktan başka icraatları olamaz

Gelelim ilkeli temiz siyaset yaptıklarını söyleyen AKP Genel Başkanı, başbakanımız Erdoğan ve yakın silah arkadaşı Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’e.

Ankara Belediye Başkanı Gökçek de mahdumuna 1,5 milyon dolarlık villa alıyor. Oysa mal varlığını açıklarken ve Emin Çölaşan’a saldırırken dürüst belediye başkanı imajı çizmeye çalışıyor ve “ gel mal varlıklarımızı değişelim” diyordu. Kamuoyu olarak bildiğimiz sadece, 1,5 milyon dolarlık villadır.

Demek dürüst, temiz ilkeli siyaset yapabilmenin yolu milyon dolarlık villaları götürmekten geçiyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek bunu soran Tempo dergisi muhabirini “mercek” altına almakla tehdit ediyor, kendisine 1,5 milyon dolarlık villayı nasıl olup da 750 milyara aldığı sorulduğunda:

“Ben belediye başkanıyım, adamdan nazımı kullanıp ucuza alırım.”
(Tempo Dergisi) diyor.

Bu naz Türk Milletine kaça mal olmuştur dersiniz? Melih Gökçek’in nazını çekmeye karşılık bahsi geçen müteahhit ya da paravanlına belediye kesesinden neler yaptırılmıştır? Hele ki Ankara Belediyesi borç içinde yüzerken.
Geçtiğimiz yıl Mossad ajanı David Kimche ile birlikte yapılan Global Foruma katkılarını sunan Gökçek de Musa’nın manevi oğlu olmayı hak etmiyor mu?

Başbakan Erdoğan’ın Çamlıca sırtlarında denize nazır villaların yapıldığı alana verilen imar izni, tapuda 1.000.000 YTL görünmesine rağmen o civarda ki eş değer yapıların fiyatının 2 milyon dolara alıcı bulduğunu belirtelim. “Başbakanın nazı kime geçmiştir acaba?”
Üsküdar ve Büyükşehir Belediyesi, bu işe soyunan müteahhit ve başbakan Erdoğan’ın nazının faturası Türk Milletine kaça mal olmuştur?

Üsküdar, Kısıklı mahallesi, Avcıkazım sokakta ki “Ahmet Burak Erdoğan ve Necmeddin Bilal Erdoğan” üzerine ortak olarak kayıtlı ve satış bedeli olarak “1.000.000 TYL” olarak gösterilen villayı bu iki mahdum hangi kazançları ile almıştır? Üstelik o civarda eş değer olan yapıların miktarı milyon dolarlarla karşılık bulurken. Başbakanın mal varlığında görülmeyen oğul ve kardeşlere tapulu villalara bakarak, Başbakanın nazı Gökçek’e göre daha üst düzeyde diyebiliriz.

Oğul Burak’ın askere gitmemek üzere çürük raporu aldığı, 5 milyon dolarlık gemiye sahip olduğu, diğer mahdum Bilal’in ABD de 261 bin dolara daire ve Çamlıca sırtlarında ki Villalara bakarak, “temiz siyaset” oldu mu böyle olmalı diyoruz.

23 Temmuz sabahı Musa’nın soyundan Erdoğan, Çamlıca’ya teşrif edecektir.
“Biz Çamlıca'nın üç gülüyüz Aşk bahçesinin bülbülüyüz “ şarkısını terennüm ederek günlerini geçirecektir muhtemelen bundan böyle.




alinti




bakalim nasil yorumlar gelecek -merak ediyorum

Bizi kimler yönetiyor böyle aman Allahıııııııım?!? : ))) Hemen kararlarımı değiştirmem lazım.... : ))

Alıntı deyip kesmeyin amaaaa, isim verin isim... : )

isim isteyen biraz elestiri yapanlara kulak verir
ates olmayan yerden duman cikmaz derler
bu atasözün dogruluk payi yok mu sizce ?

neden hala basörtü sorunu cözülmedi ?
secim propogandasi degil miydi bu ?
secimden sonra ne dedi erdogan ? - biz öyle bir söz mü verdik ? demisti
secimler yaklsatiya ,yine milletin can damarindan vuruyorlar
yine secim propagandasi yine arkasi gelmeyen bir sürü seyler
simdi bununda kaynagini isteyip ,hazircilik yapmayin
arastima zahmetinde bulunun ,sizde bulursunuz eminim

Burada paylaştığınız iddia içeren yazılara kaynak göstermek zorundasınız.

Alıntı... Biz bu isim verilmeden yapılan alıntıları çok iyi biliyoruz, alıntı yaptığınız yazardan mı utanıyorsunuz hayırdır? İdeolojik olarak tepki göreceğinizi düşündüğünüz için mi isim yazmadınız? Kendisi laik, cumhuriyetçi kesimden biri mi? : )

Çok yakınlarımda kaliteli siyasi görüş sahipleri, akademisyenler bulunuyor, her önüne gelen inanmıyorum açıkçası... : )

ben bir ideolog değilim ,yanıldığınız için üzgünüm : )
ben vatanını seven ,dinine gerektiği gibi bağlanmaya çalışan aciz bir kulum
Türkiye'de herşey ikiye bölünmüş durumda - bu laikci dinci meselesi değil
farklı bir şeyler var ortada
o yere göğe sığdırılamayanların gerçek niyetleri alınan kararlardan vs belli oluyor aslında
ama ne hikmetse çok ustaca , türk halkının dindar ve birazda ezberci halkına yutturuluyor
bu belli bir kesim ve bu kesim ile Sultan Vahdeddin tahtdan indirildi ve Osmanlı yıkıldı
harf inkilabı oldu , tevhid-i tedrisat kanunu çıkarıldı ,camii ve medreselerin kapılarına mühür vuruldu
kuranlar toplanıp yakıldı vs vs vs gibi bir çok zarar yaşatıldı müslüman türk halkına
haa suçsuz yere kurşuna dizilen ,boynu ipe sallandırılan hoca ,imam ve müderristleri de unutmamak lazım !!!

şimdi asıl siz ve sizin gibi düşünen müslüman kardeşlerimiz ,hep beraber bu korkunç dini yok etme
faaliyetleri yeniden yaşanmasın

dini islamın esasları , ve asla taviz verilemiyecek hususlar artık müslüman kesim tarafından
" aman canım ,olsun neden olamazmış ? açsın kilisesini ,yaprsın misyonerliğini , dönsün dininden
aklı yok mu bu adamın ? dönüyorsa dönsün , yapsın ayinini , türkiye de ki azınlıkta hakkını alsın ? "

diyorlar

tabii bu azınlıkta gayrı müslimler

hamiş : ben yazının doğruluk payına bakarım ilk etapta
herşey gözler önünde iken ,bu okuduklarım bana yalan değil ,gayet makul geliyor

Yanıldığım bir konu yok, sizin değil yazıyı alıntıladığınız kişinin ideolojisinden bahsediyorum. Sırf ortak bir görüşte birleştiğiniz için ideolojik olarak size uzak insanların yazılarını alıntıladığınızdan dolayı tepki alacağınızdan korktuğunuzu ifade ediyorum. : ) Musa'nın Çocukları gibi rezilane bir kavram nasıl bu millete kakalandı hala aklım almıyor. : )

Ayrıca bu boyutta felaketler ancak kısır beyinlerin üretimidir, kusura bakmayın. : ) Şurada ardı ardına sıraladığınız cümleler içi boş geliyor bana, içini doldurmak için yaptığınız sadece eleştirmekse bu sizi herkesten daha duyarlı bir insan/müslüman yapmaz.

"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" görüşü bir müslümana yakışmaz, müslüman tetikte olur ama vebal almaz.

Banlamak gibi bir durum söz konusu değil, konuşuyoruz burada...
Şenol abi teşekkürler...

ben gazeteci değilim ki ,elimde belgeler ile forumlarda yazı yazayım
araştırıp ,belgelere ulaşıp ortaya konulan gerçekler var
ikinizinde yorumunda yukarıda sorduğum sorulara cevap alamaadım

yazının altında link vardı ,lakin o foruma üye olmadığım için linki göremedim
bu sebeple kaynağını gösteremiyorum ama dediğim gibi az biraz zahmet ve buna benzer binlerce
farklı farklı kişilerden bulmak mümkün

ama alıştım ben bu forumda bazı kişilerin işin gerçek boyutunu bilmeden hemen damgalamalarını
ve kendi fikirlerine uymayanları , farklı bir zihniyetde olduğunu göstermeye çalışmasını

sizin gibi düşünenler ,benim gibi düşünenleri acaba ne olarak tanımlıyorlar ? merak ettim doğrusu

neyiz size göre ? ergenekoncu ? menemenci ? yoksa baştakilerin mal varlığını kıskanan zavallı mı ?

yoksa sadece vatanının ve milletinin sokulduğu durumdan son derece üzülen ve elinden fiilen hiç

bir şey gelmediği için ,böyle yazarak veya bir şeyleri paylaşarak ,bir şeyler yapmaya çalışan

gurbetci - ama bir çok türkiye de yaşayanlardan daha çok türkiyeyi seven biri miyiz biz ???

çok değil 5-10 sene sonra hıristiyanlığın Türkiye'de ikinci resmi
din olarak açıklanırsa ,hiç kimse şaşırmasın ve üzülmesin

çünkü tohumları ve zihni alıştırmalar seneler önce ekilmeye başlandı ...

türkiyenin sokulduğu durumdan kurtulmak ve satılan onca topraklar
ancak bir iç savaş ile mümkün olur -bunları doğrulayan çıkan kanunları
araştırmak ile mümkündür


buda bu başlıkta yazacağım son yorumum !

Bu klasik sözler, cümleler...

Soru sormak ve hala cevap alamamış olmak...
Araştırılırsa kaynağın bulunabileceği gerçeği...
İşin gerçek boyutunu bilmeden damgalanmak...
Kendi fikirlerine uymayanların farklı zihniyetlerde olduğunun gösterilmeye çalışılması...
Ergenekoncu, menemenci, kıskanç olduğununun düşünülmesi...
Vatanın milletin sokulduğu durum...
Türkiye'yi Türkiye'de yaşayanlardan çok sevmek...


Hep aynı, siz yazmadan biliyoruz artık...

Sahi reis abi nerdesin?

Buralardayım merak etmeyin. Konuyu ikinci mesajdan hemen sonra gördüm ve okudum.

Hakikaten de şuna bi "ya kaç ordan" diyeyim dedim ama baktım ki konu o kadar kıytırıktan bir konu ki "ya kaç ordan" demeye bile değmeyecek bir konu.

Ya arkadaşlar bu türden ipe sapa gelmez kıytırıktan meseleleri ciddiye alıyorsunuz ya "ya kaçın ordan"

Hristiyanlık birkaç sene sonra ikinci resmi dinimiz olacakmış abi, buna ne diyorsun?

Çetin Doğanın damadı musevi, sadece musevi diyil de bu camianın liderlerinden nedense dikkat verilmiyor........

Mehmet Akif merhum ne diyordu;

Bilmiyor gittiği yanlış yolu zannım çoğunuz
Size rehberlik eden haydudu artık koğunuz

8 yıldan beri yapılan budur.

Bize 80 yıldır rehberlik eden haydutları kovuyoruz... 12 Haziran 2011'de son darbeden bir önceki darbeyi indireceğiz İnşaAllah..

Sıra gelecek son darbeye...
Rabb'im bizi son darbeyi vurmaya memur eylesin İnşaAllah...

Neye inanalım?
1-Anlı-şanlı gazeteler "Erdoğan İrandan para aldı" diye yazdılar. İddiaya konu olan dış kaynakın bugün yalan söylediği, kendi özürüyle ortaya çıktı, bizimkiler bir özür bilr dilemediler.
2- "İsviçre bankalarında parası var" dediler, "İspatlayın hemen istifa ederim" dedi, ispatlamak şöyle dursun özür bile dilenmedi.

Bu örnekleri niçin verdim, şunun için: Bazıları iddia diye bazı bilgiler verebilirler, Bu karşı kaynaktanda doğrulanmazsa bir anlam ifade etmez. Farzeledelim malum basın İsviçre'den bazı hesap numaraları bile verebilirlerdi, doğrumu kabul edecektik? Adamlar kitablarında öyle uçuk iddialarda bulunuyorlarki. Üçüncü veya taraflardan biri itiraf etmeden doğruluğuna nasıl güveneceksin?

Fadime Şahin- Kalkancı olayı? Deniz Baykal'danda bir örnek verebilirim ama gecenin bu saatinde fazla uzatmayayım.

Hem niçin yazıyı kimin yazdığını söylemiyorsunuz? Ulaşmak kolaysa söyleyin o zaman çekinecek ne var? "eğer bir fasık size haber getirirse..." Yoksa fasıkmı? İsim vermezseniz ve bu bir iftira ise sizde bir nebze ortak olmuş oluyorsunuz.
Yazı uzun olduğu için okumadım, onun için cevap veremiyorum, -tabi belgesi de gerekir- genel bir değerlendirme yaptım. Hatalı da olabilirim.