lafons7275
Kıdemli Üye
@Ahter @Kurtubi aşağıdaki yazı imamı azamın eserinden alıntı:
Ebû Hanife (Allah rahmet etsin) şöyle dedi:
-Said b. el-Müseyyeb'den bana ulaştığına göre, kâfirleri bulundukları mevkie indirmeyen onlar gibidir.
-İman eden fakat namaz kılmayan, oruç tutmayan, bu amellerin hiçbirisini işlemeyen kimseyi iman kurtarır mı? diye sordum. Ebû Hanife şöyle dedi:
-Onun işi, Allah'ın dilemesine bağlıdır. Dilerse azap eder, dilerse rahmet eder. Ve şöyle devam etti: Allah'ın kitabından herhangi bir şeyi inkâr etmeyen kimse mü'mindir. Bana ilim ehlinden birinin haber verdiğine göre, Muaz b. Cebel Hınıs şehrine geldiği zaman insanlar onun çevresine toplandılar. Bir genç ona, "Namaz kılan, oruç tutan, beyti hacceden, Allah yolunda cihadda bulunan, köle azad eden, zekâtını veren ve fakat Allah ve Resulünden şüphe eden kimse için ne dersin?" diye sordu. Muaz: "Onun için ateş vardır," dedi. O genç: "Namaz kılmayan, oruç tutmayan beyti haccetmeyen, zekâtını vermeyen fakat Allah ve Resulüne inanan kimse için ne dersin?" diye sorunca, Muaz b. Cebel: "Onun için Allah'tan affedileceğini umar, azaba uğrayacağından da korkarım." dedi. Bunun üzerine o genç: "Ey Abdurrahman'ın babası, şüphe ile amel fayda vermediği gibi, iman ile beraber herhangi bir şey de zarar vermez." dedi ve çekip gitti. Muaz b. Cebel de "Bu vadide bu gençten daha bilgilisi yok," dedi.
yorumlarınızı bekliyorum.
Ebû Hanife (Allah rahmet etsin) şöyle dedi:
-Said b. el-Müseyyeb'den bana ulaştığına göre, kâfirleri bulundukları mevkie indirmeyen onlar gibidir.
-İman eden fakat namaz kılmayan, oruç tutmayan, bu amellerin hiçbirisini işlemeyen kimseyi iman kurtarır mı? diye sordum. Ebû Hanife şöyle dedi:
-Onun işi, Allah'ın dilemesine bağlıdır. Dilerse azap eder, dilerse rahmet eder. Ve şöyle devam etti: Allah'ın kitabından herhangi bir şeyi inkâr etmeyen kimse mü'mindir. Bana ilim ehlinden birinin haber verdiğine göre, Muaz b. Cebel Hınıs şehrine geldiği zaman insanlar onun çevresine toplandılar. Bir genç ona, "Namaz kılan, oruç tutan, beyti hacceden, Allah yolunda cihadda bulunan, köle azad eden, zekâtını veren ve fakat Allah ve Resulünden şüphe eden kimse için ne dersin?" diye sordu. Muaz: "Onun için ateş vardır," dedi. O genç: "Namaz kılmayan, oruç tutmayan beyti haccetmeyen, zekâtını vermeyen fakat Allah ve Resulüne inanan kimse için ne dersin?" diye sorunca, Muaz b. Cebel: "Onun için Allah'tan affedileceğini umar, azaba uğrayacağından da korkarım." dedi. Bunun üzerine o genç: "Ey Abdurrahman'ın babası, şüphe ile amel fayda vermediği gibi, iman ile beraber herhangi bir şey de zarar vermez." dedi ve çekip gitti. Muaz b. Cebel de "Bu vadide bu gençten daha bilgilisi yok," dedi.
yorumlarınızı bekliyorum.