İstimdat, Tevessül ve Üveysilik

Ebu Huzeyfe

Asistan
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
450
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul
Web sitesi
www.misakonline.com
Bu üç terim alakalı alakasız her başlığın altına girmeye başladı. Biz de daha derli toplu olması açısından istedik ki bu başlık altında müzakeresi yapılsın.

İlk olarak bir kardeşimden "Efendimize s.a.v. salavat getirildiğinde ruhunun iade edildiği" hadisin kaynağını -mümkünse sıhhatini- rica edeceğim.

Bunun dışında, öülerin halleri ve tasarrufları hakkında ayet ve hadisleri esas alarak konumuzu ilerletelim. Maksadımız ne sufilere hakaret olsun ne de kuru inkarcı mantığı... Görelim, nasslar ne diyor? Ulema ne diyor?

Aslında bu üç terimin ortak noktası, bir kişinin öldükten sonra bu dünya ile ilgili tasarrufları...

Selam ve Dua ile...
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
Bu üç terim alakalı alakasız her başlığın altına girmeye başladı. Biz de daha derli toplu olması açısından istedik ki bu başlık altında müzakeresi yapılsın.

İlk olarak bir kardeşimden "Efendimize s.a.v. salavat getirildiğinde ruhunun iade edildiği" hadisin kaynağını -mümkünse sıhhatini- rica edeceğim.

Bunun dışında, öülerin halleri ve tasarrufları hakkında ayet ve hadisleri esas alarak konumuzu ilerletelim. Maksadımız ne sufilere hakaret olsun ne de kuru inkarcı mantığı... Görelim, nasslar ne diyor? Ulema ne diyor?

Aslında bu üç terimin ortak noktası, bir kişinin öldükten sonra bu dünya ile ilgili tasarrufları...

Selam ve Dua ile...
başınız sıkıştığında ölülerden yardım isteyiniz sözü hadis diye yavuz selimin şeyhul islamı tarafından naklediliyor ve kaynakta gösterilmiyor bildiğim kadarı ile. bilgilenmek isterim
 

Ebu Huzeyfe

Asistan
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
450
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul
Web sitesi
www.misakonline.com
Ulemanın cumhuruna göre; Allah’a O’nun güzel isimleriyle tevessül, ameli Salih ve yaşayan Salih kimselerin duasıyla tevessülde bulunmada bir sakınca yoktur. Ancak ölü olan salih kimselerle tevessülde bulunmak ise ihtilaf konusudur. İbn Teymiyye gibi âlimler, tevhit akidesini koruma adına ifrata düşmüş, bu şekilde tevessülde bulunanları şirk ve tekfirle itham etmişler. Buna mukabil, bu tür tevessülü kabul edenler de, fazla esnek davrandıklarını görüyoruz.

Günümüz Müslümanları İslamiyet’in özüne vakıf olmadıkları için, kabir ve türbeleri bir kurtuluş yeri olarak görmekte, hatta yaşadıkları olumsuzlukları oradaki şahısların çözeceğine inanmaktadır. Hatta türbelere, mezar taşları v.b. yerlere bez ve çaput bağlamakla bu dileklerinin gerçekleşeceğine inanmaktadır. Bu yanlış davranışlar, İbn Teymiyye gibi âlimleri İfrata sevk etmiş olabilir. Ancak bu işin bilincinde olan ve yanlış söz ve eylemlere dalmadan tevessülde bulunanları da şirk ve küfürle suçlamamak gerekir. Oysa Ölülerle tevessülün lüzum ve zaruretlerine dair herhangi bir nas yoktur.

Tevessülü inkâr eden ehlisünnet camiasından çıkmaz. Allah’a ortak koşmadan, O’nun sevdiği bilinen veya zannedilen, ölü veya diri bir kul vasıta kılınarak Allah’a dua etmek manasında olan bir tevessülü men eden bir Nass da yoktur. O halde bunu yapanlar da kınanamaz. Bu meseleyi bir tefrika haline getirmek ise kanaatimizce asıl kınanması gereken konudur.

Bu konuda ihtiyatlı olmak önerilir. Bir kimsenin, hangi mertebede olursa olsun onun bir faydayı elde etmede veya zararı engellemede rolü olduğuna inanarak yaratılmışlardan birisiyle tevessül etmesi Allah korusun- kişiyi İslam dininden çıkaran en büyük şirklerden birisidir . Allah Teala’ya işlerinde müdahale anlamı taşır. Ancak böyle bir inanca sahip olmaksızın bunu yaparsa, Hataya yol açabilecek kapıyı kapamak için ölülerle tevessül yapmamak en doğrusudur. Bu kurala âlimlerimiz “sedd-i zeria” demişlerdir ki tanımını da; “Harama yol açacakları için bazı durumlarda bazı mubahların yasaklanması şeklinde izah edilebilir.

Kur’an-ı Kerim’de Allah Teala’nın şu sözü bunun delillerindendir: “Onların Allah’tan başka yalvarıp dua ettiklerine sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah’a söverler”. Allah Teala -meşru olmasına rağmen- müminlerin, puta tapıcıların önünde onların putlarına sövmelerini yasakladı. Çünkü putlara bu şekilde sövmek, müşriklerin öfkesinin kabarmasına sebep olacak sonuçta onlar da bilmeyerek Allah’a söveceklerdir. Onların Allah Teala’ya sövmeyi terk etmelerindeki yarar, bizim onların putlarına sövmemize tercih edilmiştir. Bize düşen Rabbimizin; “Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara):Ben çok yakınım Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm.” Mesajına kulak vermemizdir. Zira doğrudan Allah (c.c.)’den istemek varken devreye ölüleri sokup kendimizi riske atmamızın bir faydası olmasa gerektir.

Bu konu hakkında daha geniş bilgiye vakıf olmak için, M. Zahid El-Kevseri'nin "Muhiggu't Tagavvul Fi Meseleti'l Tevessül" isimli eserini incelemenin iyi olacağı kanaatindeyiz. Müellif bu eserinde önceki Alimlerin bu konu hakkında yazdıklarını hülasa etmiştir..

Darul Erkam kardeşimizin MisakOnline'daki sunumudur!
 

Ebu Huzeyfe

Asistan
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
450
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul
Web sitesi
www.misakonline.com
İTİDÂL VE VASAT ÜMMET

Darul Erkam kardeşimizden Allah razı olsun. Neredeyse "tevessül" konusunda bizim açımızdan son noktayı koymuş. Aslında forumda bu noktayı yakalamaya çalışıyoruz hep; yani vasatlığı ve itidâli! Yer yer başarısız olsak da asıl amacımızın bu olduğu biline...

Vasatlıktan kastımız tevassut (aracı olmak) değil! Mutezilenin vasatlığı da değil. Yani menziletün beynel menzileteyn değil! Fakat Kur'an'ın bize emrettiği vasat!

Kardeşimizin yazısının bir harfine bile itirazmız yok, bunu peşinen belirtelim. Ama sorularımız var. Mesela dirilerle tevessül konusunda sahih rivayetler varken -mesela Hz. Ömer'in Hz. Abbas ile tevessülü- ölülerle tevessül ile alakalı rivayet olmadığı halde bunu neye göre caiz görüyoruz?

Buna rağmen, "Ya Rabbi! Peygamberimiz hatırına veya yüzü suyu hürmetine ya da falan kulun hatırına" diye dua etmeyi caiz görmemek bile onu şirk görmek demek değildir. Bunu caiz görmeyenlerin şirki kastetmeleri değil, caiz olmadığını yani duayı boşa çıkardığını vurgulamaya çalıştıklarını anlıyorum ve düşünüyorum.

Selam ve Dua ile...
 

Ebu Huzeyfe

Asistan
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
450
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul
Web sitesi
www.misakonline.com
Hz. Ömer'in Peygamberimizin s.a.v. amcası ile tevessül etmiş olması hayattaki mübarek kişilerle tevessül caiz olduğunu gösteriyor. Ama ölmüş olanlarla tevessül konusu ihtilaflı. Bunu caiz görenlerde zaten sadece Peygamber'i s.a.v. kabul ediyorlar.
 
Üst