İstanbul da ikâmet eden kardeşlerim Üsküdar Bülbül deresindeki mezarlığa bir gidin

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bakın

27 mayıs / 60 ihtilali / 28 Şubat ve diğerlerini YAPANLAR VE YAPTIRANLAR YAPANLARIN BÜYÜKLERİ burada yatıyor.

Hiç gittinizmi inceledinizmi ????
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
İsim listesine bakın orada yatanların.

ELLERİNDEKİ YETKİ İLE NE KARARLAR ALIP NE İMZALAR ATMIŞLAR
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Kemalist arkadaş şu mezarlığa bir git bakalım kimler yatıyor.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bugünün mimarları temel atanları.

Yasal suç olmasa o mezarlık ı yerle bir ederim.

Fakat ben Müslümanım Akıl yolu ile yasal olarak onların attıkları temelleri oynatacağım yerinden.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Bugünün temellerini atanları görmek isteyenler var ise gitsinler bu mezarlığa.

Sonrada o isimleri google den baksınlar.
 

bilgin

Paylaşımcı
Katılım
28 Haz 2006
Mesajlar
340
Tepkime puanı
2
Puanları
0
ben bu mezarlığı ziyaret edeceğim inşallah
ve isimlerinide foruma yazacağım
baya merak ettim kimler varmış,inşallah mezarlığa girişte sıkıntı çıkarmazlar
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ben bu mezarlığı ziyaret edeceğim inşallah
ve isimlerinide foruma yazacağım
baya merak ettim kimler varmış,inşallah mezarlığa girişte sıkıntı çıkarmazlar

Ben girdim de dolaşamadım.

Entel giyinin hatta top sakal bırakın.
 

bilgin

Paylaşımcı
Katılım
28 Haz 2006
Mesajlar
340
Tepkime puanı
2
Puanları
0
BÜLBÜLDERESİ KABRİSTANINDA YER ALAN BAZI SOYİSİMLERİ

Sügüder, Dal, Dur, Dural, Zirh, Bozgeyik, Geyik, Asilbah, Alyot, Silan, Türkölmez, Aslantas, Tasan, Büyükol, Gülgöz, Özerdem, İsören, Cumali, Tavli, Tavasi, Tavil, Pakerman, Ceylan, Aslantas, Tör, Ertörer, Giray, Müftüoglu, Yigit, Samimi, Algan, Nazli, Simavi, Etel, Noyan, Darip, Alkas, Tabak, Soley, Bozok, Koronel, Noyanalpan, Güleryüz, Boratav, Refig, Varol, Yafet, Rasin, Medhi, Alav, Civaoglu, Düzel, Tezcaner, Fikrig, Ayral, Çirik, Türen, Pelin, Burç, Kuzekenani, Sunguroglu, Hizal, Harunoglu, Tatari, Zuvin, Kavrem, Sonad, Böke, Tomaç, Portakal, Akçam, Akyildiz, Kum, Mayor, Kerimol, Sözen, Azizoglu, Erzin, Açanal, Kolot, Atasayan, Kuday, Erpamir, Baç, İyitas, Kiykioglu, Dagsöz, Anak, Semi, Özin, Kunal, Seraç, Yalaza, Orik, Firat, Kuyumculu, Abdikoglu, Yakupoglu, İbrahimzade, Karaibrahimoglu, Talatpasaoglu, Özdemiroglu, Türkay, Ayaz, Özüren, Teksöz, Burduroglu, Keçeli, Kuyulu, Asaröz, Göçgil, Kaprali, Sönmez, Resimcioglu, Terzi, Koparal, Güdüm, Çandir, Dirim, Sarlak, Dogusoy, Elmastas, iriparlak, Korustan, Ökse, Çinardali, Altun, Altuntek, Altunel, Altuner, Altuntaş, Altuniş, Altunbay, Altunbaş, Çöloglu, Balin, Sadik, Geldigeçti, Çolak, Manyasli, Kadam, Eroyda, Tumanbay, Sinav, Batay, Yönder, Hoyi, Düzenli

http://www.beyazrenkler.com/forum/showthread.php?t=25306
 

Karınca

Üye
Katılım
26 Haz 2007
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
haklısın feyza zamanı gelince bizimde burda adımız olacak :)

arkadaşlar siz ikinizde mi sabetayistsiniz yoksa.zira bülbülderesi mezarlığı sıradan bir mezarlık değildir.tamam dünyadan sıkıldınız ama öyle her gördüğünüz çukurada yatmak istemezsiniz değil mi?

ismail cem "ipekçi"nin neden gömülmediğine gelince günümüzde her akımda bozukluk/dejenerasyon olduğu gibi bunlar arasındada olmaktadır.ismail cem zaten herkesin o yüzden pek bilmediği gibi "ipekçi" soyadını zaten kullanmıyordu.o yüzden her sabetayist "dindar" ve liyakatlarine bağlı olacak diye bir kaide yok.ama bülbülderesine yolunuz düşerse göreceksiniz ki eşinin akrabaları olan "paker" soyisimli onlarca kişi orada yatmaktadır...
 

Karınca

Üye
Katılım
26 Haz 2007
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
iste bülbülderesi mezarlığının selanikliler bölümünden örnek mezar taşları...
ki sabetayistler için aynı zamanda "selanikli", "izmirli" ve "dönme" gibi isimler kullanılır...

selanik1_sm.jpg
selanik2_sm.jpg


selanik3_sm.jpg
selanik4_sm.jpg
 

Karınca

Üye
Katılım
26 Haz 2007
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ayrıca "ağbi"nin söylediklerine katılmakla beraber tüm kökeni sabetayist olanlarıda itham etmemek gerektiğini düşünüyoruz.ancak ekserisi nizamlarına ve geçmişlerine "özenilecek" derecede bağlı ve takiyyeci insanlardır...üstelik ne yazıkki sabetayistlere has bazı ritüeller anadolu inançlarının içinede sirayet etmekte ve bu şekilde önemli stratejilerinden olan "bozulma boz" kuralına riayet etmektedirler...
 

Karınca

Üye
Katılım
26 Haz 2007
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Bülbülderesi mezarlığı selanikliler bölümünden bir kesit:

Selanik mezarlığına Şeyh Mahmud Hüdai hazretlerinin müridi, 1627 tarihli "Asadar Baba" yatırına selam verilerek giriliyor. Mezarlığın altından yukarı doğru tırmanan yokuşun adı da Selanikliler sokağı. Mezartaşlarının çoğunda ortak şu "itiraf" var: "Sakladım, söylemedim derdimi, gizli uyuttum.. ." Ve kitabeleri genellikle "Ey zair (ziyaretçi) ben Selanikli falanca..." şeklinde başlıyor. Kimilerinde ölünün mesleğini temsil eden semboller kazınmış: Gemi çapası, berber makası, pergel, makas (Terzi Ayşe Hanım 1953)... kimilerine ise, kelebek, pancar, buhurdanlık, kırlangıç, yılan motifleri işlenmiş. Bir tanesi var ki, sigara paketi şeklinde:

Dumanla karışık nefesin / Bırakamadın sanki sevgilin / Şimdi artık yanında dostun sigara senin / Nur içinde yat sevgili Güzekin.

Bir başka mezartaşından ise, Selaniklilerin kültür düzeyini, ticari hedeflerini, aile ideallerini gösteren acıklı bir roman gizli (aynen aktarıyoruz):

"Hayatım birçok hastalıkların ıztırabına göğüs gererek mütemadi çalışmakla geçti. İngiliz, Fransız, Alman lisanlarını edebiyatına vakıf olarak öğrendim. Mancester'de büyük babamızdan tevarüs ettiğimiz ticari mevkii pek az zaman sonra kardeşim Nuri'ye terk ettim. Muvaffakiyatımın varisi hakikisi olan Nuri ailemi yükseltti. Ben 22 yaşında Selanik topraklarında gömüldüm. Şimdi kemiklerim bile kalmadı. İsmimi yad için Nuri'nin mezarına resmimi koydular. Babam kardeşlerim Hüsnü ve Nuri'nin kemiklerini benim de resmimi sinesinde taşıyor."

Mezarlıkta zifaf! 20 yaşında yaşama veda etmiş bir genç kızın (Rabia Zafer Göksu 1921-1942) hislerine yakınları (muhtemelen annesi) şöyle tercüman olmuş:

Zafer işte budur... / Gelinlik çağıma yakışsın diye / Bu taştan çelengi ördüğüm için /
Gözünüz yaşlarla beni yadedin / Zifafı burada gördüğüm için /
Anneme uğrayın size okutsun / Bir kitap yazıldı öldüğüm için...

Bugüne kadar Türk sandığımız bir kahraman da meğer bir "Dönme"ymiş... Buyrun:

"İzmir'de işgalci düşmana ilk kurşun atan hürriyet kahramanı mukaddes şehit gazeteci Osman Nevres (Hasan Tahsin Recep) 1888-1919"...

Bazı mezarlar heykel güzelliğinde, bazıları çok pahalı, mesela 12 yıl önce gömülen Osman Yümnü Mısırlı'nın (1929-1989) mezarı. "Muharrir Selanikli Tevfik" (1871-1955) bütçesine göre daha makul bir istirahatgahta.Yazgan ailesi, Atamanlar yukarılarda, asırlık sedirlerin altındalar. Karanfil ailesi, Hatice Atiye-Suzi Bleda, Jale Dilber (1913-1987) hiç yıkılmayacak zannıyla yapılmış şık mezarlarında komşuluk ediyorlar... Merdivenlerin başında "Sönmüş Manolya Saliha Nedret", Ferdi Nihat (1917-1913), Atatürler, Birenler, Ülgerler, İşmenler, İdemenler... Karadenizin derinliğinde kaybolan Millet vapuru süvarisi Besim Kaptan da (2.12.1936) orada yatıyor...
 

Karınca

Üye
Katılım
26 Haz 2007
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlarımıza şu kitapları önerebiliriz;

Sabetay Sevi ve Sabetaycıların Gelenekleri - Prof. Abraham GALANTE

Dönmeler (Sabetayistler) Tarihi - Prof.Dr. Abdurrahman KÜÇÜK (ceza-i ehliyeti olmayan yalçın küçükle hiçbir ilgisi yoktur.)

Efendi / Beyaz Türklerin Büyük Sırrı - Soner Yalçın "diğerlerine göre daha yeni ve toparlayıcıdır"

yanlız dikkatli olmak lazım insanı çok çeken ve derinliği olan bir konudur.sonra bizim gibi kendi soyağacınızı çıkarırken bulabilirsiniz kendinizi :)
 

Karınca

Üye
Katılım
26 Haz 2007
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ayrıca birde; Efendi 2 / Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı - Soner YALÇIN

mutlaka okunmalı....

işte arka kapağı;
Kimdir, "Beyaz Müslümanlar"?...Soner Yalçın bu kez okuyucularını, tarikat şeyhi Harun Hoca’nın(Aaron Kandiyotidir Harun yahya değil) peşinden, tarikatlara, dergâhlara, müritlere, siyaset ve ticaret dünyasına, ilginç akrabalık bağlarına uzanan bir yolculuğa çıkarıyor...
İslamcı çevrelerin içindeki Sabetayistler...
Tarikatlara, tekkelere,müritlere, iş dünyasına, siyasete ve ilginç akrabalık bağlantılarına uzanan ilişkiler ağı... isimler... İsimler...
Said-i Nursî’nin mezarından kaçırılan cesedi yıllardır nedenbulunamıyor?...
Sabetay Sevi’nin sağ kolu Osman Çelebi, hangi ünlü Mevlevî’ninbüyükdedesiydi?...
Nâzım Hikmet’in Nakşibendî Gümüşhaneli Dergâhı''yla akrabalık bağları neydi?...
Türkiye’nin sayılı zenginlerinden, tarikatçı bir ailenin sosyetik gelinleri kimler ?
Yahudi Alyans Okulu Mezunu ünlü şeyh kimler?
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Teşekkürler karınca verdiğin bilgiler için.

Hele G.Hasan TAHSİN için de ayrı teşekkür sebebide ben İzmirliyim.

Bir msj da değinmişsin haklı olarak dedesi sebataist veya babası sebataist olabilir ama kızı ve oğlunu vb.suçlamamak gerek burada çok haklısın.

ALİMDEN ZALİM ZALİM DEN ALİM DE DOĞAR Bundan dolayı kimseyi yargılama hakkına sahip değiliz.

İzmirliyim ama Dünya sebataistlerin Leventer ailelerin merkezi malesef İzmir.

Türkiyede ve Avrupada SEBATAİST

DÜNYADA EVANGELİST.
 

Karınca

Üye
Katılım
26 Haz 2007
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Matbuatın Satır Aralarındaki Sabetayistler... -1-

MÜNEVVER AYAŞLI'NIN BİR HÂTIRASI


Büyükbabam Ali Rıza Paşa 25 sene Selanik'te kumandan olarak kalmıştı. Selanik'e ise Köprülü'den tayin edilmişti. Selanik tren istasyonunda ise kendilerini Hamdi Bey karşılıyor. Hamdi Bey Abdülhamid'den "bey" titri alan ilk dönme ve devrin Selanik belediye reisi. Hamdi Bey yeni Selanik kumandanını büyük bir hürmetle karşılar, kendisini ve ailesini evinde misafir edeceğini söyler. Ali Rıza Paşa pek istemez ama Hamdi Bey o kadar çok ısrar eder ki kabul etmek mecburiyetinde kalır. Böylece birkaç arabayla Hamdi Bey'in evinin yolunu tutarlar. Selanik'in büyüklüğü ve güzelliği herkesi şaşırtır. Hamdi Bey'in evinde ise yeni bir şaşkınlık yaşanır. Çünkü bu bir ev değil, koca bir konak, hatta muhteşem bir saraydır.

Ev çok kalabalık. Uşaklar, hizmetçiler, yaşlı hanımlar... Bu yaşlı hanımların başları açık olduğu için bizimkiler irkilirler. Üstelik bu yaşlı hanımlar saçlarını topuz yapmış, siyah elbise, siyah çorap ve siyah ayakkabı giymiş insanlardır. Bizimkiler o güne kadar böyle bir şey görmüş değildirler. Büyük izzet ü ikramda bulunulur. Misafirler odalara yerleştirilir.

Odalara yerleştikten az sonra ezan okunur, namaz vakti gelir. Bizim yaşlı hanımlar namaz kılmak için seccade aranırlar, bulamazlar ve evsahibelerinden istemek zorunda kalırlar. Eyvah, evde bir tane bile namaz seccadesi yoktur. Herşeyi düşünen Hamdi Bey bunu akıl edememiştir. Evde büyük bir telâş ortaya çıkar. Nihayet uşaklar apar-topar Hamdi Bey'e haber vermek için belediyeye koşarlar. Hamdi Bey de evvela çok şaşırır, bunu akıl edemediği için kendisine çok kızar ama artik iş işten geçmiştir. Hemen uşakları çarşıya gönderir. En pahalısından, en güzelinden dokuz tane seccade aldırır. Beyaz, dövülmüs yün arakiye seccadelerden dokuz tane... Namaz vakti bir hayli geçtikten sonra seccadeler eve gelir.

Bu hadiseyi annem çok anlatmıştı bana.
Vakıa, Hamdi Bey ve ailesi, Selanik'in en muteber ve en zengin dönmelerinden idi.

Münevver Ayaşlı , Tercüman 2.2.1986

 

Karınca

Üye
Katılım
26 Haz 2007
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Matbuatın Satır Aralarındaki Sabetayistler... -2-

"MERHUMU NASIL BİLİRDİNİZ?"


Bu "iki kimlikli" duruma, kendini farklı gösterme anlayışına bir örnek de Hasan Pulur'un " Kenan Bey'i Tanır Mısınız?" başlıklı makalesinde anlattığı olaydır. Bu olay, makalede şöyle ifade edilmiştir:

"...Geçen gün anlattı (Talat Yılmaz). 1973 yılında Sanayi Bakanlığı'nda çalışıyormuş. CHP-MSP koalisyonu. Sanayi Bakanlığı da MSP'nin... O günlerde Sanayi Bakanlığı iş takipçileriyle dolup boşalıyor , çoğu dini bütün insanlar, namazında, niyazında, orucunda...
Bunlardan biri de 'Kenan Bey'. Bakanlıkta Kenan Beyi tanımıyan yok!

Bundan sonrasını Talat Yılmaz'ın ağzından dinleyelim:
'O gece Kandil’di. Bakanlık'taki arkadaşlarla Hacı Bayram Veli Camii'ne gitmeye karar verdik. Kenan Bey de bizimle birlikte geldi; bir yerde oturup çay içtik, sonra hep birlikte Kenan Bey'le beraber camiye gittik, namazımızı kıldık, dua ettik, camiden çıktık, sarıldık, kucaklaştık, öpüştük, kandil-i şerifimizi kutladık... Ben bir süre sonra Ankara'dan İstanbul'a geldim, Kenan Bey'i ondan sonra hiç görmedim...
Aradan yıllar geçti, bir sabah gazetelere bakarken Kenan Bey'in resimli cenaze ilanıyla karşılaştım,
'Kenan Bey' ölmüştü, cenazesi de Sinagog'tan kaldırılıyordu!!! Meğer Kenan Bey Yahudiymiş!"

Hasan Pulur , "Kenan Bey'i Tanır Mısınız?", Milliyet, 28.8.1993, s. 3
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Matbuatın Satır Aralarındaki Sabetayistler... -2-

"MERHUMU NASIL BİLİRDİNİZ?"


Bu "iki kimlikli" duruma, kendini farklı gösterme anlayışına bir örnek de Hasan Pulur'un " Kenan Bey'i Tanır Mısınız?" başlıklı makalesinde anlattığı olaydır. Bu olay, makalede şöyle ifade edilmiştir:

"...Geçen gün anlattı (Talat Yılmaz). 1973 yılında Sanayi Bakanlığı'nda çalışıyormuş. CHP-MSP koalisyonu. Sanayi Bakanlığı da MSP'nin... O günlerde Sanayi Bakanlığı iş takipçileriyle dolup boşalıyor , çoğu dini bütün insanlar, namazında, niyazında, orucunda...
Bunlardan biri de 'Kenan Bey'. Bakanlıkta Kenan Beyi tanımıyan yok!

Bundan sonrasını Talat Yılmaz'ın ağzından dinleyelim:
'O gece Kandil’di. Bakanlık'taki arkadaşlarla Hacı Bayram Veli Camii'ne gitmeye karar verdik. Kenan Bey de bizimle birlikte geldi; bir yerde oturup çay içtik, sonra hep birlikte Kenan Bey'le beraber camiye gittik, namazımızı kıldık, dua ettik, camiden çıktık, sarıldık, kucaklaştık, öpüştük, kandil-i şerifimizi kutladık... Ben bir süre sonra Ankara'dan İstanbul'a geldim, Kenan Bey'i ondan sonra hiç görmedim...
Aradan yıllar geçti, bir sabah gazetelere bakarken Kenan Bey'in resimli cenaze ilanıyla karşılaştım,
'Kenan Bey' ölmüştü, cenazesi de Sinagog'tan kaldırılıyordu!!! Meğer Kenan Bey Yahudiymiş!"

Hasan Pulur , "Kenan Bey'i Tanır Mısınız?", Milliyet, 28.8.1993, s. 3


Verdiğiniz bilgiler bizleri aydınlatıyor.Şahsım olarak Teşekkür ederim.
 
Üst