İsrail'in Yok Oluş Süreci Başlamıştır

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Ortadoğu’nun haydut devletçiği İsrail palazlanmaya başladı yine…
Babası ABD’nin Kudüs’ü başkent ilan etme yönündeki açıklamaları İsrail kamuoyunda büyük bir sevinçle karşılandı. Katil İsrail’in yüzyıllardır peşinde olduğu Kudüs’ün böyle bir tartışmaya açılması Müslüman alemini de hareketlendirdi haliyle…
ABD’nin ve İsrail’in bu yöndeki söylemleri yeni değil. Zira bu konuyu ara ara gündeme taşıyıp kamuoyunun tepkisini ölçüyorlar. Gerekli şartların oluşmasını bekliyorlar anlayacağınız…

ABD’yi yönetmediği herkesçe malum olan Trump başı ne zaman sıkışsa Yahudi kartını masaya koyuyor, kendi kamuoyuna şirinlik yapıyor. Başkan seçildiği günden bu yana ABD derin devletinin kuklası durumuna düşen Trump’tan başka da bir şey beklememek gerek…

ABD ve İsrail’in Kudüs açıklamalarını başka bir yönden değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim.
ABD ve İsrail’in Kudüs’ü başkent yapma söylemleri çok şükür ki Türkiye’yi fabrika ayarlarına döndürdü. Bir süredir devam eden Türkiye – İsrail yakınlaşmasının hayırlı sonuçlar doğurmayacağını, bilakis İsrail’in daha da pervasızca hareket etmesine yol açacağını daha önceki yazılarımızda, TV ve radyo programlarımızda söylemiştik.

Nitekim yakınlaşma süreci başladığından beri Filistin daha büyük bir zulme maruz kalmış, haydut İsrail sorumsuz politikalarını daha da somutlaştırmıştı.
Türkiye – İsrail yakınlaşması başladığından beri Gazze defalarca kez hava saldırılarına maruz kaldı. Bölgeye uygulanan ambargo daha da katılaştı. İsrail’in Filistin topraklarındaki işgal alanı çok daha fazla genişledi.

Hatırlanacağı üzere Türkiye – İsrail yakınlaşmasının somut hale gelme sürecinde dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı İsrail’i ziyaret etmişti. Avcı’nın ziyareti sırasında İsrail Gazze’ye hava saldırıları düzenlemiş, Batı Şeria'da Yahudi yerleşim yerlerini meşrulaştıran bir kanun da İsrail Parlamentosundan geçerek yasalaşmıştı.

Bu hadisenin üzerinden yaklaşık 5 ay geçtikten sonra İsrail barbarlığı bir kez daha sahnelenmişti. Katil İsrail Mescid-i Aksa’yı abluka altına almış, kutsal mekanımızı ibadete kapatmıştı. Mescid-i Aksa'nın kapılarına metal dedektör ve kamera yerleştirilmesi şeklindeki güvenlik uygulamaları Filistinli kardeşlerimizin direnişiyle 2 haftada sona ermişti.

İsrail’in bu politikasını sonra erdirmesinde Türkiye’nin ve ümmet bilincinde olan bazı Arap ülkelerinin katkısını da göz önünde bulundurmak gerek. Kamuoyuna çok yansımasa da o süreçte İsrail’in anlayacağı dilden bir cevap verilmişti.

Başbakan Netanyahu güvenlik uygulamalarının sona erdirildiğini şu sözlerle duyurmuştu:
“Ben de toplumun hisleriyle aynı yerde duruyorum. Duyguları anlıyorum, Mescid-i Aksa girişindeki güvenlik önlemlerini kaldırma kararımız zordu. Ancak İsrail'in güvenliğinin sorumluluğunu omuzlarında taşıyan bir Başbakan olarak, kararları sakin ve bilinçli biçimde almak zorundayım. Ben kararlarımı büyük fotoğrafa bakarak, kamuoyunun bilgisi dışında, açıklayamayacağım zorluklar ve tehditleri değerlendirerek alıyorum"
Netanyahu’nun açıklayamayacağını söylediği zorluklar ve tehditler neydi acaba? Bu açıklamayı “güvenlik uygulamalarını devam ettireceğiz” dedikten çok kısa bir süre sonra yapması bizlere ipuçları veriyor.

Konuyu çok dağıtmadan Türkiye’nin bu konudaki duruşuna dönelim…
ABD ve İsrail’in Kudüs hamlesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çok yerinde bir tepki geldi. Demiştik ya fabrika ayarlarına dönüyoruz çok şükür diye…
Sayın Erdoğan partisinin grup toplantısında, “Biz kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi sürdüreceğiz. Kaldı ki bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cevap ise İsrail İstihbarat Bakanı’ndan geldi. Katz, “Türkiye Cumhurbaşkanı'nın emir ve tehditlerini kabul etmiyoruz. Kudüs 3000 yıl önce de son 70 yıldır da İsrail’in başkentidir” dedi ve “Osmanlı ve Sultanlık devri sona erdi. Erdoğan İster tanır ister tanımaz önemi yok” ifadelerini kullandı.

İsrail budur işte dostlar… Bilindiği üzere dünyanın birçok yerinde Yahudilere soykırım uygulanmış, Batı’nın zulmünden kaçan Yahudilere ise Osmanlı sahip çıkmıştı. Buna karşılık İsrail ne yaptı? Yıllardır Müslümanlara ve kutsallarımıza karşı savaş yürüttü, ABD’den aldığı gazla Ortadoğu’nun kritik bölgelerini işgale kalkıştı…

Bunlar çoğumuzun bildiği şeyler ama tekrar tekrar dile getirmekte fayda var. Çünkü İsrail’e karşı duyulan öfkenin hiç azalmaması aksine kuvvetlenerek devam etmesi gerekmektedir.
Çünkü Kudüs bir iman meselesidir… İman yok oldukça Kudüs de bizden uzaklaşacaktır…
İsrail’in Kudüs’ü başkent yapma yolundaki girişimleri bizler için hayırlı sonuçlar doğuracağı kanaatindeyim. Nitekim böyle bir hamle karşısında ne Türkiye ne de dünya Müslümanları boş duracaktır. Katil İsrail’in bu hamlesi Müslüman aleminde bir kıyama neden olacaktır. Bunun neticesinde İsrail’in etkisizleştirilme dönemi değil yok edilme dönemi başlayacaktır. Katil İsrail işgal ettiği topraklardan tamamen çıkarılana kadar da bu mücadele sürdürülecektir…

Bu süreç gün gibi ortadadır. Avrupa Birliği ve Vatikan’ın ABD ve İsrail’e tepki göstermesinin nedeni de budur. Çünkü bu sürecin İsrail’in tamamen yok edileceği bir sürece dönüşeceğini biliyorlar… Kamuoyuna yansıyan bu tepkileri Müslüman dostu oldukları için değil, İsrail’in korunabilmesi içindir.

Daha önceki yazılarımızda ABD’nin hangi dilden anlayacağını yazmıştık. Şımarık çocuk İsrail’in de anlayacağı dil bellidir dostlar.

Eğer Kudüs girdiyse menzile, Müslümanlar kıyama kalktı demektir...
Ve bu süreç Kudüs’ün tamamen bağımsız olarak Müslümanların kontrolüne geçmesiyle sonuçlanacaktır inşallah…
Gayret bizden, takdir Allah’tan…
Fi Emanillah…


Ogün ÖCEK
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Hadis-i Şerifte şöyle buyrulmuştur:

Ebû Hüreyre (ra) bildirmiştir: “Resûl-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm şöyle buyurdu: ‘Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; ‘Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki Yahudi’dir, gel de onu öldür!’ diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.” ( Müslim, Fiten, 82 )


İsrail ebetteki haritadan silinecektir ! Ama, onlardan önce buradaki yerli işbirlikçilerinin işi bitirilecektir !
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
HER ŞERDEN BİR HAYIR ÇIKAR. Uykudaki İslam alemi uyanır belki
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
İsrail'de çok büyük bir kesim, uzun zamandır 1968 sınırlarına, yani işgal önceki ülke sınırlarına geri çekilmeyi tartışıyor.

Çünkü,
nüfus azlığından dolayı işgal ettikleri yerlere yerleştirecek Yahudi bulamıyorlar. Avrupa'daki Yahudiler'i İsrail'e getirtmek için yaptıkları çağrılar karşılıksız kalıyor. Bundan daha önemlisi, işgal ettikleri yerleri korumakta zorluk yaşıyorlar çünkü dindar Yahudiler askerlik yapmamak için direniyor.

Anlayacağınız, ellerindeki tek güç, silah... 6 yaşındaki çocuklara namlu doğrultacak kadar korkakça davranıyorlar. 14 yaşındaki bir çocuğu, 22 silahlı asker zapt edebiliyorsa, varın gerisini siz düşünün.

Filistinli çocukların attığı taşlar, onlar için en büyük hakaret.

İslam inanışında şeytan taşlanır, bunu biliyorlar ve bu sıfata konmak onlara çok ağır geliyor. Taş atılan köpekler azgınlaşır ya hani. "Biz köpeğiz ve taş atmanız bizi kudurtuyor" dercesine saldırıyorlar.

Türkiye, İran, Suud gibi bir tek islam ülkesinin savaş ilan edeceğini duyurması halinde, dahi tası tarağı toplayıp Filistin topraklarını terkedecek haldeler...

SÜLEYMAN ÖZIŞIK
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Türkiye, İran, Suud gibi bir tek islam ülkesinin savaş ilan edeceğini duyurması halinde, dahi tası tarağı toplayıp Filistin topraklarını terkedecek haldeler...

SÜLEYMAN ÖZIŞIK[/COLOR][/SIZE][/FONT]

Buna inanmıyorum. Arkalarında Abileri amerika varken terketmezler.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Buna inanmıyorum. Arkalarında Abileri amerika varken terketmezler.

ABD Suud'dan her zaman tırsmıştır. Suudi Arabistan'da yaptığı saray darbesiyle Pentagon yandaşlarını iş başına getirerek sarayı ŞİMDİLİK emrine alsada, halkın tuttuğu Türkiye yandaşı Prensler hala yaşıyor. Her an her şey olabilir. Gün doğmadan neler doğar.
 
Üst