Dergaz
Profesör
'İsmetçi CHP'nin, 'Atatürkçü değerleri içeren AK Parti' karşısında bir şansı olabilir mi
Deniz Baykal ile Tayyip Erdoğan arasındaki tartışma; CHP ile Ertuğrul Özkök ve arkadaşlarını ideolojik mevzilerine döndürüp, İsmet Paşa'yı savunmak durumunda bıraktı.
Oysa Türk milletinin İsmet Paşa'yı pek sevmediği bilinen bir gerçek.
Atatürk ile İsmet Paşa arasında büyük bir fark olduğu; birinin üniformasını çıkartmış bir devrimci, diğerinin her başı sıkıştığında askere sığınan bir vesayetçi olduğu düşünülüyor.
Atatürk, eleştirildiği zaman sesini çıkartmayanların, İsmet Paşa söz konusu olduğu zaman aslan kesilmesi ise bir başka gerçeği gösteriyor.
CHP ve medyanın bir kesiminde, Atatürkçü reflekslerden daha çok, İsmetçi refleksler var.
Öyle olmasa, örneğin Doğan Kitap'ın basıp dağıttığı Latife romanında, Atatürk'e çarşaf giydirilip, kadın kılığında kaçırıldığı sahneye isyan etmezler miydi?
Hiç sesleri çıkmadı....
Öyle olmaza, Doğan Kitap tarafından basıp dağıtılan Latife romanında, Atatürk'ün İzmir yanarken bir tepeden izlemesinin tasvir edildiği sahnede, yanındaki Latife Hanım'a dönüp...
'Sizin de eviniz var mıydı?' sorusunu sorduğu, Latife Hanım'ın da; 'Size helal olsun paşam' mealinde cevap verdiği diyaloglar eleştirilerinden uzak kalır mıydı?
Kaldı.
Ne Deniz Baykal'ın ne de Ertuğrul Özkök ve arkadaşlarının bunlara sesi çıktı.
Çünkü İsmetçiler.
Ancak, bu milletin kolektif bilinçaltında İnönü Ailesi'nin vesayetçi bir aile olduğu gerçeği yok mu?
İsmet Paşa'nın eşi Mevhibe İnönü'nün pırlantalarla süslü tiara'sı (tacı) yok muydu? O taçla operalara gitmez miydi?
Kız Olgunlaşma Enstitüsü'nün mezunları çıkıp konuşmaz mı, bütün talebeler Mevhibe Hanım'ın evine provalara gönderilmiyor muydu? Onlara öğlen yemeği niyetine birer 'hurma' dağıtılmamış mıydı?
Anadolu'ya en son çıkan İsmet Paşa değil miydi?
Varlık Vergisi'ni eleştirip duranlar, o varlık vergisini koyanın İsmet İnönü olduğunu niçin söylemiyorlar?
Üstelik o 'Varlık Vergisi', sadece anlatıldığı gibi zengin azınlıkların mallarına el koymamış, yoksul köylülerin bulguruna, pirincine de el koymuştu...
Erdal İnönü'nün hatıratı bile yeterince ilginç... Erdal Bey, fizik okuyacak diye, İnönü'nün 'eve yakın olsun' diye Fizik Fakültesi'ni Ankara'da açtırdığı dedikodusu boşuna mı çıktı yani?
Paşa'nın karavana atışları meşhur olduğu için, tam arkasından, kandırmaya yönelik asker atışları yapıldığını kim anlatmıştı?
Ya Paşa'nın öteki oğlunun karşıtığı ve sanık olarak yargılandığı, kapanan Park Otel Cinayeti ne olacak?
Bir millet, bir lideri sevmiyorsa, bunun çok çeşitli sebepleri vardır.
CHP bu makus talihi Bülent Ecevit ile yenmeye çalışmıştı. Ecevit anlayışı, CHP'den koptu...
Şimdi bunca yıl sonra, Tayyip Erdoğan'ın 'oyun bozan' bir girişimiyle CHP'lilerin bir kısmı ile Ertuğrul Özkök ve arkadaşlarının İsmetçi oldukları deşifre oldu.
Kendilerine tavsiyem, İsmet Paşa savunuculuğunu bırakıp, devrimci ve sivil Atatürk'e sığınmaları olacaktır.
Gerçi birkaç kez yazdığımız gibi, onlar anlamadan, Atatürkçü değerlerin temsili çoktan AK Parti'ye geçti ama...
Bu derece şedit İsmet Paşa savunusuyla bu geçişi onaylayıp, illa da tescil etmelerine de hiç gerek yoktu.
İsmet Paşa'yı sevmeyen bütün Atatürkçü ve solcuları el birliğiyle AK Parti'ye yolluyorlar...
'Ertuğrul Özkök'ü öpen İsmet Paşa' resminin yayınlandığı bir vasatta, İsmetçi bir siyasetle seçim sath-ı mailine giren CHP'nin; Atatürkçü değerleri de içeren bir AK Parti karşısında şansı olabilir mi dersiniz?
Tayyip Erdoğan nasıl sağ gösterip, sol vuruyor....
Konuşmalarının referansı Ece Ayhan, Aziz Nesin oluyor...
İşadamlarına posta koymaktan çekinmiyor...
'Zekat vereceğinize, işçi alın', diyebiliyor...
'1 Mayıs alanını işçilere açan Başbakan' oluyor...
İnönücülük ile Atatürkçülük arasındaki farkı deşifre edip; İnönücülüğü CHP'ye bırakıyor...
CHP'ye rağmen sol siyasete, yani halkçılığa sahip çıkabiliyor...
Dış politikada 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ile paralel, 'Komşularla sıfır problem' siyasetini yükseltiyor...
Açılım'ı, Cumhuriyetçiliğin restorasyon projesi olarak konumluyor...
Atatürk'ün hayali 'demokratikleşmeyi' kurumsallaştırmaya çalışıyor...
...
Yani?
Tayyip Erdoğan; Ertuğrul Özkök ve Deniz Baykal'ın başa çıkabilecekleri bir adam değil.
Atılgan Bayar / kaynak
Deniz Baykal ile Tayyip Erdoğan arasındaki tartışma; CHP ile Ertuğrul Özkök ve arkadaşlarını ideolojik mevzilerine döndürüp, İsmet Paşa'yı savunmak durumunda bıraktı.
Oysa Türk milletinin İsmet Paşa'yı pek sevmediği bilinen bir gerçek.
Atatürk ile İsmet Paşa arasında büyük bir fark olduğu; birinin üniformasını çıkartmış bir devrimci, diğerinin her başı sıkıştığında askere sığınan bir vesayetçi olduğu düşünülüyor.
Atatürk, eleştirildiği zaman sesini çıkartmayanların, İsmet Paşa söz konusu olduğu zaman aslan kesilmesi ise bir başka gerçeği gösteriyor.
CHP ve medyanın bir kesiminde, Atatürkçü reflekslerden daha çok, İsmetçi refleksler var.
Öyle olmasa, örneğin Doğan Kitap'ın basıp dağıttığı Latife romanında, Atatürk'e çarşaf giydirilip, kadın kılığında kaçırıldığı sahneye isyan etmezler miydi?
Hiç sesleri çıkmadı....
Öyle olmaza, Doğan Kitap tarafından basıp dağıtılan Latife romanında, Atatürk'ün İzmir yanarken bir tepeden izlemesinin tasvir edildiği sahnede, yanındaki Latife Hanım'a dönüp...
'Sizin de eviniz var mıydı?' sorusunu sorduğu, Latife Hanım'ın da; 'Size helal olsun paşam' mealinde cevap verdiği diyaloglar eleştirilerinden uzak kalır mıydı?
Kaldı.
Ne Deniz Baykal'ın ne de Ertuğrul Özkök ve arkadaşlarının bunlara sesi çıktı.
Çünkü İsmetçiler.
Ancak, bu milletin kolektif bilinçaltında İnönü Ailesi'nin vesayetçi bir aile olduğu gerçeği yok mu?
İsmet Paşa'nın eşi Mevhibe İnönü'nün pırlantalarla süslü tiara'sı (tacı) yok muydu? O taçla operalara gitmez miydi?
Kız Olgunlaşma Enstitüsü'nün mezunları çıkıp konuşmaz mı, bütün talebeler Mevhibe Hanım'ın evine provalara gönderilmiyor muydu? Onlara öğlen yemeği niyetine birer 'hurma' dağıtılmamış mıydı?
Anadolu'ya en son çıkan İsmet Paşa değil miydi?
Varlık Vergisi'ni eleştirip duranlar, o varlık vergisini koyanın İsmet İnönü olduğunu niçin söylemiyorlar?
Üstelik o 'Varlık Vergisi', sadece anlatıldığı gibi zengin azınlıkların mallarına el koymamış, yoksul köylülerin bulguruna, pirincine de el koymuştu...
Erdal İnönü'nün hatıratı bile yeterince ilginç... Erdal Bey, fizik okuyacak diye, İnönü'nün 'eve yakın olsun' diye Fizik Fakültesi'ni Ankara'da açtırdığı dedikodusu boşuna mı çıktı yani?
Paşa'nın karavana atışları meşhur olduğu için, tam arkasından, kandırmaya yönelik asker atışları yapıldığını kim anlatmıştı?
Ya Paşa'nın öteki oğlunun karşıtığı ve sanık olarak yargılandığı, kapanan Park Otel Cinayeti ne olacak?
Bir millet, bir lideri sevmiyorsa, bunun çok çeşitli sebepleri vardır.
CHP bu makus talihi Bülent Ecevit ile yenmeye çalışmıştı. Ecevit anlayışı, CHP'den koptu...
Şimdi bunca yıl sonra, Tayyip Erdoğan'ın 'oyun bozan' bir girişimiyle CHP'lilerin bir kısmı ile Ertuğrul Özkök ve arkadaşlarının İsmetçi oldukları deşifre oldu.
Kendilerine tavsiyem, İsmet Paşa savunuculuğunu bırakıp, devrimci ve sivil Atatürk'e sığınmaları olacaktır.
Gerçi birkaç kez yazdığımız gibi, onlar anlamadan, Atatürkçü değerlerin temsili çoktan AK Parti'ye geçti ama...
Bu derece şedit İsmet Paşa savunusuyla bu geçişi onaylayıp, illa da tescil etmelerine de hiç gerek yoktu.
İsmet Paşa'yı sevmeyen bütün Atatürkçü ve solcuları el birliğiyle AK Parti'ye yolluyorlar...
'Ertuğrul Özkök'ü öpen İsmet Paşa' resminin yayınlandığı bir vasatta, İsmetçi bir siyasetle seçim sath-ı mailine giren CHP'nin; Atatürkçü değerleri de içeren bir AK Parti karşısında şansı olabilir mi dersiniz?
Tayyip Erdoğan nasıl sağ gösterip, sol vuruyor....
Konuşmalarının referansı Ece Ayhan, Aziz Nesin oluyor...
İşadamlarına posta koymaktan çekinmiyor...
'Zekat vereceğinize, işçi alın', diyebiliyor...
'1 Mayıs alanını işçilere açan Başbakan' oluyor...
İnönücülük ile Atatürkçülük arasındaki farkı deşifre edip; İnönücülüğü CHP'ye bırakıyor...
CHP'ye rağmen sol siyasete, yani halkçılığa sahip çıkabiliyor...
Dış politikada 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ile paralel, 'Komşularla sıfır problem' siyasetini yükseltiyor...
Açılım'ı, Cumhuriyetçiliğin restorasyon projesi olarak konumluyor...
Atatürk'ün hayali 'demokratikleşmeyi' kurumsallaştırmaya çalışıyor...
...
Yani?
Tayyip Erdoğan; Ertuğrul Özkök ve Deniz Baykal'ın başa çıkabilecekleri bir adam değil.
Atılgan Bayar / kaynak