İsmet Paşa demokrasisine laf ettirmem arkadaşlar!

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
İsmet Paşa demokrasisine laf ettirmem arkadaşlar![FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]

Kendisi doğuştan demokrat bir zattı.. Asla diktatör değildi.. Ancak memleketi tek başına idare etmeyi tercih etti.. Hem o zaman da kelebek bıyıklıydı.. Şimdi mi Hitler’e benzer oldu? Bak işte fikirlerim kısa devre yaptı.. Hep sinirden..

Sebep olan Allahından bulsun..

Durduk yerde, İsmet Paşamız’ı yattığı yerde ters dönderttiler..

Kimse bana “Önce o başlattı!” diye gelmesin..

“Hitler’e kim daha çok benziyordu..” tartışmasında Seyrek Bıyıklı Asabi Şahsiyet’in hiç suçu yok..

Nizayı Altı Kazık Partisi’nin gölgesiyle eşbaşkanı Domates Bey çıkardı.. “Hitler benzetmesi” yaparak Ampul Partisi’nin sigortasını attırdı..

O da haklı olarak döndü..

“Sen önce kendi partinin kelebek bıyıklı eski liderine bak” deyiverdi..

Eski liderden kasıt İsmet Paşamız..

***

Bizde bir tartışma başlamasın..

Âdetimizdir, çığırından çıkarırız..

Zarfa değil mazrufa bakarız.. Yani içeriğine, özüne değil de şekline..

Kırk senedir siyaseten dilimize yapışmış “faşist” sözcüğünün ne mânâya geldiğini ahalinin kısm-ı umumisi bilmez..

Gazeteler de bunu en azından sözlük anlamı ile tarif edeceklerine bıyık benzetmesinden giderek kafa karıştırıyorlar.. Temsil Milliyet..

Şarlo’nun kelebek bıyıklı fotoğrafını basmış.. “Bu da mı faşistti..” diye soruyor..

YÖNTEM YANLIŞ..

Uyarıyorum medyayı!

Arkadaşlar yanlış yoldasınız.. Ahali bu örneklemelere bakacak faşist lafını yanlış belleyecek.. Her kelebek bıyıklıyı faşist zannedecek..

Bizim ahalide “yanlışa sahip çıkma” eğilimi vardır.. Dil devrimi yaptık.. Harf devrimi yaptık.. Daha nüfusun yarısına “dispanser” demeyi öğretemedik..

İnatla “Dişpanser..” diyor.. “Şemşiye..” diyor.. “Eşki..” diyor..

Bir “Bayan” lafını soktular ağzımıza.. Makattan fitil olarak mı tatbik ettiler ne? Dilimize yapıştı kaldı işte..

Kelebek bıyıklıları ahaliye “faşist” olarak bellettik mi bundan sonra yapılacak siyaset tartışmalarından hayır bekle..

İnanmıyorsunuz ama bizim ahali komünistin de insan olduğunu Kore Savaşı çıkmasaydı bilmeyecekti..

Oradan gelen gaziler “Komünistler de aynen bizim gibi iki ayaklı oluyor.. İnsan gibi fikirleri var..” diye anlattılar da ahalimiz zor ikna oldu..

Bilgi bilgidir.. Söylenti şeklinde gelse bile.. İlla ki akademik tarif aramayacaksın..

“Komünist” denen şeyin insandan ayrı bir mahlûk olmadığını geç de olsa belledik..

Gerçi dönemin aynı görgü tanıkları “Çin çok kalabalık bir ülke.. Ahalisinin tamamı Tatar..” bilgisini de ağızdan ağıza transfer etmişti ama yan etkisi olmadı..

Şimdi aynı yanlışı bu tartışmada yapıp, vatandaşı yanlış yönlendiriyoruz..

İsmet Paşa’nın demokrat biri olup olmadığını değil de bıyıklarını tartışıyoruz..


***

İşin acı tarafı koskoca İnönü ailesi bu tartışmada sahipsiz kaldı..

İsmet Paşa’nın kızı Özden Hanım söylemi çok yakışıksız buldu..

Torunu Gülsün Hanım dedesinin “Hadi canım sen de..” lafını araya sıkıştırdı o kadar!

İsmet Paşa bu lafı sıkıştığı zaman ederdi.. Yaşlılığında ak pak sempatik biri olmuştu..

Gazetecilerin ortalığı fiştiklemek için sorduğu bir soruya “Hadi canım sen de..” cevabını verdi mi herkes keh keh gülerdi.. Gerisini kurcalamazlardı..

Kah kah kah, keh keh keh nidaları arasında İsmet Paşa’nın demokrat olup olmadığı da kaynayıp gitti..

DEMOKRASİ BU..

İsmet Paşa’nın bir devlet adamı olarak en büyük hizmetinin “çok partili hayata geçmek” olduğunu yazar dururlar..

Doğruluğu tartışılır..

Paşa bana göre etrafındakilerin oyununa geldi.. Havarileri tarafınan kazıklandı..

Demokrat Parti’nin kuruluşuna izin verdiğinde seçim kaybedeceğini aklına bile getirmiyordu..

Şimdinin deyişi ile yağdanlıklar, yalakalar onu öyle inandırmıştı..

1946 seçimine Demokrat Parti bütün illerde girmedi bile.. Yine de Altı Kazık Partisi’ni salladı..

Demokrasilerde seçimler “gizli oy, açık tasnif” ile yapılıyordu.. Vatandaş oyunu gizli bir bölmede, zarfa koyup atıyor..

Oy kullanma süresi bittiğinde açılan sandıklardan çıkan oylar herkesin gözü önünde sayılıyordu..

Altı Kazık Partisi bu yönteme yeni bir yorum getirdi..

Oylar, sandık kurulunun gözü önünde alenen atılıyordu.. Yani kimin kime oy verdiğini herkes görüyordu..

Sandıklar açılınca gizlilik başlıyor, zarflardan çıkan oylar gizlice sayılıyordu..

“Açık oy, gizli tasnif..”

Bence İsmet Paşa’nın demokrasiye en büyük katkısı budur.. Yöntemi tersine çevirip demokrasiyi kafasına göre yorumlamak..

Bir icatları daha vardır ki yakın tarihi tartışanlar bunu sıkça dile getirmez.. Ben İsmet Paşamız’ın hakkını yememek için kayda geçeyim..

Sandıklardan çıkan oylar bir itiraz ihtimaline karşı saklanmıyordu.. Sayım gizlice yapılıp da tutanağı imzalanır imzalanmaz, oylar imha ediliyordu..

Alın size, İsmet Paşa yönetiminden demokrasiye bir katkı daha..


***

Oyları imha etmenin faydası çoktu..

Karşı partiden biri sırf gıcıklık olsun diye itiraz edip, milletin başına “yeniden sayma” işi çıkarırdı.. Nitekim daha sonra bu olaylar hemen her sandıkta yaşandı..

Paşa’nın yöntemi sayesinde bu gibi haller kökünden hallediliyordu.. Vatandaş da aralarında itişip kakışmıyordu..

Bir de partilerin ağır topları iki yerden birden aday gösteriliyordu..

Temsil hem Malatya adayısın hem Ankara.. İki şehirden birden kaybedecek değilsin ya! Birinde kazanıp, karizmayı çizdirmiyorsun..

İsmet Paşamız için de 1946 seçiminde iki yerde birden kaybetmişti, derler.. “Gizli sayım” fikri sağolsun..

Ahalinin zihnindeki karışıklık bir mazbata ile halledildi, bugünlere gelebildik..

Şahsen İsmet Paşamız’ın demokrat olduğuna inananlardanım.. Bunu ilerideki günlerde yazacağım risalelerle ispat etmeye hazırım..

Gözünüz demokrasi görsün nankörler.. :D


Selahattin Duman -vatan
[/FONT]
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Tartışmanın tartışması tartışma çıkarmamalı..

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]“İnönü döneminin tartışması böyle mi yapılmalıydı?” tartışmasından yeni tartışmalar çıkacağı besbelli.. Vakit tamamdır.. Siniri bozulan bir köşe yazarı bugün, yarın hasmı köşe yazarına “Ben de senin..” cevabını verecek.. İyi de ahalimizin bilinci bundan nasıl sebeplenecek?[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yukarıdaki cümleleri yazdıktan sonra kendi kendime gururlandım..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu akıllar benden mi çıktı, deyip uzun uzun ekrana baktım.. Keşke yazarken etrafta görgü tanığı olsaydı.. [/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yine de tedbir olarak “Duygulam ve simgelembilim” danışmanım Kemal Yıldırım’ı çağırıp yazdıklarımı gösterdim, içimden kopan duygu seline onu da ortak ettim.. Demek ki kendimi kasmadığımda böyle cümleler yazabiliyorum.. Hem de bir demokrat olarak..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu bağlamda Aziz Nesin üstadın da öte dünyadan müdahil edildiği “İnönü demokrat mıydı faşist miydi?” tartışmasına katkı yapabileceğim inancı bende yükseliyor..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Lafın burasında tartışmacılara rica edeceğim..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yan toplara çıkarken tarih ve sosyoloji biliminin sınırları içinde kalalım.. Kasti faul yapmayalım..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bir yerden sonra “aile büyüklerimizin cinsel tercihlerine” karşılıklı göndermeler yaparak zenginleştirmeye çalışmayalım..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]***[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Akıl zorlaması biiir..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bir siyasi figürün tanımlanmasında “Rahmetli demokrat mıydı faşit miydi?” sorusundan yola çıkılmaz..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]“Rahmetli bir elli dokuz boyunda mıydı bir altmış iki mi?” diye sorsaydık haklıydık.. [/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu karıştırılabilir bir şeydir..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Demokrasi ile faşizm birbirlerine karıştırılacak kadar yakın iki dünya görüşü olamaz..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Teke zortlatması biiir..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Rahmetli İnönü sapına kadar demokrattı.. Sadece ahaliden pek hazzetmezdi.. Bu yüzden ahalinin memleket işlerine karıştırılmasına karşıydı..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]SERBEST DOLAŞIM[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ahaliden hazzetmeyen sadece demokrat liderimiz İnönü değildi.. Kendini memleket davasına adamış ne kadar yönetici varsa hepsi birden ahaliden kıl kapardı..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Rahmetli Atatürk’ü bunlardan ayırmak lazım.. Çünkü “Köylü milletin efendisidir..” diyen odur..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Lakin köylümüz bi-hikmet-i müteal bunu anlayacak izanda olmadığından kendisini efendi ilan eden Atatürk’ü hep zor durumda bıraktı..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Adam Nallıhan’dan katırın üzerine bir kilim atmış.. Üzerine de iki küfe kavun koymuş.. Gelip Hergele Meydanı’nda satacak..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İlla ki Çankaya Bulvarı’ndan geçmek istiyor..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Geçmesine geçsin de ***ındaki kırk adet yamayı ne yapmalı? Üstelik renk uyumu yok, tasarım çabası yok.. Her bir deliği başka bir bezle örtmüş..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]O bulvarda Amerika’dan Almanya’ya, Fransa’dan İngiltere’ye yedi düvelin elçiliği var..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Altındaki poturun ***ında kırk tane yama var.. Sanki satacağın kavunlara tekstil dünyası sponsor olmuş gibi oradan geçmeye kalkışırsan olur mu?[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yabancı diplomatlar halimize gülmez mi?[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kendi aralarında, o bulvardan “bir sonra geçecek olanın ***ında kaç yama var” bahsi oynamazlar mı?[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Atatürkümüz bunları bildiğinden, ahalimizle alay ettirmemek için polis müdürü Sarhoş Dilaver Bey’in kulağını hafiften bükmüştü..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]O saatten sonra eşeğini dürteleye dürteleye Kızılay’dan geçmeye çalışan köylüyü polis “Ula zırpo! Sen hele arka yoldan git..” deyip çevirmeye başladı..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İsmet Paşamız da amud-û fıkarasının son kemiğine kadar Demokrat Atatürkçü olduğundan tahta çıktığında aynı sistemi devam ettirdi..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kılıksız vatandaşlar demokrasinin “serbest dolaşım hakkından” arka yolları kullanarak istifade ettiler..[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]***[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Akıl zorlaması ikiii.. Bir memleket adamının kendine “Milli Şef” demesi suç mudur?[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Elbet değildir, neden derseniz “yiğit lakabıyla anılır” da ondan..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İtalya’da Mussolini kendini “Duçe” diye çağırttıracak.. Kelebek bıyıklı Hitler Efendi kendine zorla “Führer” dedirtecek..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İspanya’da General Franko bir karış boyuyla kendisinden “lider” mânâsına El Caudillo diye söz etirecek.. Bizim memleket büyüklerimiz unvansız dolanacak..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Teke zortlatması ikiii..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Sen kendine isim bulmazsan elin adamı bulur..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Nitekim bazı demokrasi şuurundan nasipsiz atalarımız İsmet Paşamız’dan konuşurken aziz şahsını “Sağır” sıfatıyla dillendirmişlerdir..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]AHALİ BÖYLEDİR[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İsmet Paşamız kendi seçtiği iki milletvekili tarafından (Celâl Bayar ile Adnan Menderes) verilen bir teklifle “Mili Şef” olduktan sonra hakkında konuşulanları duymuştur..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hemde taaa Çankaya’da otururken taaa Arapkir’deki kahvedeki çekişmeler dahil..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ahalide izan olsa sırf bu özelliğinden dolayı “Sağır” sözcüğünün yakışıksız olduğunu bilirdi ama ne gezeeer?[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İsmet Paşa da “sağır değilim” imajı verebilmek için her cumartesi günü Devlet Senfoni Orkestrası’nın konserine gider, orada insanın içini kıymık kıymık eden müziği dinlerdi..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu örnekten de anlaşılacağı gibi bizim ahalide kendi başına bırakıldığında “münasebetsiz isimler takma” gibi kötü bir huy var..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hoş medyamızın da ondan kalır yeri yoktur ya![/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Mütareke basını o günlerde İstanbul’un en önemli siyasi figürü olan Damat Ferit Paşa’ya, koskoca sadrazama “Hünkârbeğendi..” adını takmıştı..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Aynı basın Atatürkümüz’e henüz “Gazi Paşa” denmeye başlandığı günlerde yine ağzını bozup “Gazoz Paşa” dememiş miydi?[/FONT]


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]***[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İki babalı çocuk takkesiz gezer..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Demokrasilerde çok ses çıkar.. Kafa karışır.. Halbuki bir kişinin iradesine emanet edilen demokrasilerde sonsuz bir huzur vardır..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Atatürkümüz bunu bildi, başında bulunduğu partinin tüzüğünü hafiften değiştirip kendisini “Ömür boyu genel başkan” yaptı..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Sonra ahali yanlış anlamasın diye aynı maddeyi bir daha değiştirdi.. Böylece “Ebedi genel başkan” oldu.. [/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yani öldükten sonra görevi bitmiyor, kıyamet gününe kadar devam ediyordu..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu bağlamda şimdikilerin genel başkanlığı hukuken değilse bile etik olarak tartışılır..[/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bunları bilelim, yolumuzdan şaşmayalım.. Demokrasimiz izin verirse devam edeceğiz.. [/FONT]

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Selahattin Duman -vatan[/FONT]

 
Üst