İsmailağa cemaatinden, iki isme çok sert tepki....

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul

Almancada ''Herr'', İngilizcede ''Lord'' neyse Osmanlıda ''Efendi'' odur. Anlıyorum seni, bu terimi Tanrısal bir moda bağlamak istiyorsun ama unutma ki HERR ve LORD sıfatlarını onlarda yeri gelince İlahları hakkında kullanırlar. Elbette onlar bize delil olamaz ama bu işin temelinde şu felsefe yatar: Allah'a mahsus özel sıfatların yanısıra genel mahlukla ortak sıfatlarıda vardır. Bu sıfatlar üzerinden oluşan ortaklığı Allah'a ortaklıkla isnad etmek zavallılıktır. Zira ''İnsanı kendi suretim üzre yarattım'' diyen Allah'la ortak sıfatların olması herhalde kaçınılmazdır. Bunu inkar, bu ayeti inkara gider ve asıl bu ortak sıfatları yok saymak dahi belki tersinden insanı küfre sokar. Yani senin sandığın gibi demek değil belki demeyi küfür saymak küfür olur :)

Nası kıvırdım ama :)))))

özür dilerim ama kıvıramadın kardeşim.
1.cisi Ayet diyorsun hangi ayet, "ademi kendi suretinde yarattı" lafzı Ayet değil hadis isnadıdır.
Nasıl böyle ayeti inkar filan diyebiliyorsun acaba.

ikinci sorun ise Efendi ise , tıpkı Hristiyanların Lord'u yani senin dediğin gibi Efendi'si değilse neyin, kimin, hangi açıdan efendisi?


Tapatalklandı.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
özür dilerim ama kıvıramadın kardeşim.
1.cisi Ayet diyorsun hangi ayet, "ademi kendi suretinde yarattı" lafzı Ayet değil hadis isnadıdır.
Nasıl böyle ayeti inkar filan diyebiliyorsun acaba.

ikinci sorun ise Efendi ise , tıpkı Hristiyanların Lord'u yani senin dediğin gibi Efendi'si değilse neyin, kimin, hangi açıdan efendisi?


Tapatalklandı.
Hadis isnadı değil HADİS-İ KUTSİ deniyor ona. Niye EFENDİ dediğimi madem ben bilmiyorum sen söyle bari tam olsun!
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
@Yahayy 'teşekkür etmek' hakkında ne düşünüyorsun? İnsanın insana bir durumdan dolayı teşekkür etmesi küfür müdür? Üstelik ''Hamd Alllah'a mahsustur'' denmişken ;)
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul

Hadis isnadı değil HADİS-İ KUTSİ deniyor ona. Niye EFENDİ dediğimi madem ben bilmiyorum sen söyle bari tam olsun!

"Allah, Adem’i kendi suretinde yarattı.” (Buhari, İstizan 1; Müslim, Bir 115) " Ebu Hureyre.
Kardeşim hadisi kutsi filan değil, hadis-i kutsi de olsa Bir hadis isnadıdır değil mi? Nasıl ayet inkarı oluyor bu? Hadis ile ayeti bir mi tutuyorsunuz siz, Ayet inkar edilmiş olur demek, çok çok ağır bir ifade olmuyor mu? Ayrıca yine özür dileyerek söyleyeceğim, Kur'an mesajını sindirmiş, defalarca okumuş biri asla böyle bir Kur'an ayeti olamayacağını anında sezebilir.


Sorunuza cevap : Benim efendim değil ki ben neden cevaplıyayım o halde efendim diyenlerin cevaplaması gerekmez mi?


Tapatalklandı.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
"Allah, Adem’i kendi suretinde yarattı.” (Buhari, İstizan 1; Müslim, Bir 115) " Ebu Hureyre.
Kardeşim hadisi kutsi filan değil, hadis-i kutsi de olsa Bir hadis isnadıdır değil mi? Nasıl ayet inkarı oluyor bu? Hadis ile ayeti bir mi tutuyorsunuz siz, Ayet inkar edilmiş olur demek, çok çok ağır bir ifade olmuyor mu? Ayrıca yine özür dileyerek söyleyeceğim, Kur'an mesajını sindirmiş, defalarca okumuş biri asla böyle bir Kur'an ayeti olamayacağını anında sezebilir.


Sorunuza cevap : Benim efendim değil ki ben neden cevaplıyayım o halde efendim diyenlerin cevaplaması gerekmez mi?


Tapatalklandı.
Hadis inkar edenlere karşı küfür isnadına ağır diyorsun ama ''efendi'' kelimesinin altında ŞİRK arıyorsun. Bu ne pehriz bu ne lahana turşusu?! Şirk nedir? La putperest miyiz bizde öyle diyorsunuz? Ayıp ayıp. İnsan biraz kibar olup birine efendi dedi diye hemen putperest olmaz. İleride öyle bir gün gelecek ki o günün nesilleri geri dönüp bu günlere bakacaklar ve ''efendi'' kelimesi altında şirk arayanlara gülecekler. ''la ne saçma şeylerle uğraşmışlar'' diye stand up şovlarda kahkaha atacaklar. Hatta ''bunları biliyor muydunuz'' şekinde eğlence capslerine malzeme olacak. Vallahi görür gibiyim..

El-Emin, El-Melik gibi esmalar varken Melik ve Emin kelimelerinide genel kelime darcığımızdan çıkartak o zaman. Işid'liğin lüzumu yok yahayy, bu işlerin sonu gelemez. Bak demin bi video izledim. Işid birkaç kişiyi kurşuna dizdi. Yere oturtmuşlar, onlarca ışid teröristi ellerinde silah arkada bekliyor. Sonra bildiri okuyorlar ve biri sırayla adamların kafasına sıkıyor. Sonra bi ALLAHÜ EKBER narası atıp hepisi birden ölülere ateş ediyor. Ne kadar mermi varsa boşaltıyorlar. Tek tabancası olan onla, keleşi olan keleşle boşaltıyor her yer toz duman oluyor. Bu nedir biliyor musun? Öldürmekten zevk almaktır. Yani adam eğlencesine sıkıyor, haz duyuyor o işi yaparken. Bu psikonun temelinde İslam davası yoktur. Sadistlik vardır. Barbarlık vardır. Ama gel görki o barbarları şeytan İSLAM diye kandırmış. Nefislerini tanısalar bunu anlıyacaklar ama tasavvuf olmadığı için nefsin tuzaklarını tanımıyorlar. Bu bir kısırdöngüdür. Ne kadar sadist Avrupalı varsa şu an müslüman oluyor. Sırf oraya gidip bu sapık manikliklerini tatmin için müslüman oluyorlar. Niye? Çünkü şu an dünyada İslam'ın imajı budur. Melsef böyle. Zaten batı emperyalizminin amacı bu kısırdöngüyü oluşturmaktı. Başardılar. Nasıl bu noktalara gelindiğinin yol haritasını kafanda bi canlandır ve bu yollara girmenin ilk adımları nereden başlıyor tespit et. Hepisi şeytanın ve nefsin kurguladığı, İngilizin asfaltını döktüğü yollardır. Velhasılı bu fitnelere alet olmamanın tek reçetesi tarikattır.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
@Yahayy 'teşekkür etmek' hakkında ne düşünüyorsun? İnsanın insana bir durumdan dolayı teşekkür etmesi küfür müdür? Üstelik ''Hamd Alllah'a mahsustur'' denmişken ;)

Teşekkür neden küfür oluyor anlamadım?
Teşekkür kapsam olarak da içinde sosyal bir mesaj barındıran. o fiilden memnun olduğumuzu gösteren bir terim,ıstilahi olarak da, uygulama olarak da o fiilden memnun olduğunu bildirmeyi gösterir, karşıdskinin kişiliğini, zatını yüceltmeyi, yükseltmeyi hedeflemez.
bir hristiyana da teşekkürünüzü sunarsınız, budiste de, sadece teşekkür bağlamındakiöfiilden memnuniyeti belli eder.
Ama hamd başkadır, zatadır, Yani Alemlerin rabbine hamdederim diyorsa bir insan, ona hayatı, o fiili, o özelliği, o sıfatı, o gücü verenin zatını yüceltmesi demektir, başka bir ifade ile bu irade sana ait sen uygun görmesen mukadderata bağlamasan başka karar verici yoktur, sahib, rab olma bakımından senin zatını yüceltirim, sana hamd ederim demektir. Memnuniyet göstergesi ollarak kullanılan bir kelime ile hamdin uzaktan yakından alakası yoktur.
Uluhiyyet diye bir kavram var ve sıfatlar var değil mi,
en güzel isimler onundur derken Allah kendisi için,
aslında bizim anlayacağımız ifade ile en güzel sıfatlar ona aittir diyor değil mi kendi zatı için?

Örneğin Allah Basir'dir değil mi gören... Ben de görüyorum ama ben gözüme tanıdığı hak kadarı ile gözümün aldığı ışık sinyali kadar görüyorum.
Şimdi ABD'de bir hırsız bir marketi soyuyor, ben bunu görebilir miyim, bundan haberim olabilir mi? Olamaz değil mi,?
Ama Allah'ın görmemesi mümkün mü, değil?
işte benim görmemle Allah'ın görmesi arasındaki uluhiyet farkı budur. Allah görendir, bilendir.
Siz bu sıfatları Allah'tan başka bir varlığa atarsanız, ya da paylaştırırsanız işte orada işler karışıyor.
Örnek şeyhim yattığı yatağından tüm müridlerini görüyor, kalplerinden tüm dertlerini dinliyor, alın size basit bir uluhiyet paylaştırması.



Tapatalklandı.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul

Hadis inkar edenlere karşı küfür isnadına ağır diyorsun ama ''efendi'' kelimesinin altında ŞİRK arıyorsun. Bu ne pehriz bu ne lahana turşusu?! Şirk nedir? La putperest miyiz bizde öyle diyorsunuz? Ayıp ayıp. İnsan biraz kibar olup birine efendi dedi diye hemen putperest olmaz. İleride öyle bir gün gelecek ki o günün nesilleri geri dönüp bu günlere bakacaklar ve ''efendi'' kelimesi altında şirk arayanlara gülecekler. ''la ne saçma şeylerle uğraşmışlar'' diye stand up şovlarda kahkaha atacaklar. Hatta ''bunları biliyor muydunuz'' şekinde eğlence capslerine malzeme olacak. Vallahi görür gibiyim..

El-Emin, El-Melik gibi esmalar varken Melik ve Emin kelimelerinide genel kelime darcığımızdan çıkartak o zaman. Işid'liğin lüzumu yok yahayy, bu işlerin sonu gelemez. Bak demin bi video izledim. Işid birkaç kişiyi kurşuna dizdi. Yere oturtmuşlar, onlarca ışid teröristi ellerinde silah arkada bekliyor. Sonra bildiri okuyorlar ve biri sırayla adamların kafasına sıkıyor. Sonra bi ALLAHÜ EKBER narası atıp hepisi birden ölülere ateş ediyor. Ne kadar mermi varsa boşaltıyorlar. Tek tabancası olan onla, keleşi olan keleşle boşaltıyor her yer toz duman oluyor. Bu nedir biliyor musun? Öldürmekten zevk almaktır. Yani adam eğlencesine sıkıyor, haz duyuyor o işi yaparken. Bu psikonun temelinde İslam davası yoktur. Sadistlik vardır. Barbarlık vardır. Ama gel görki o barbarları şeytan İSLAM diye kandırmış. Nefislerini tanısalar bunu anlıyacaklar ama tasavvuf olmadığı için nefsin tuzaklarını tanımıyorlar. Bu bir kısırdöngüdür. Ne kadar sadist Avrupalı varsa şu an müslüman oluyor. Sırf oraya gidip bu sapık manikliklerini tatmin için müslüman oluyorlar. Niye? Çünkü şu an dünyada İslam'ın imajı budur. Melsef böyle. Zaten batı emperyalizminin amacı bu kısırdöngüyü oluşturmaktı. Başardılar. Nasıl bu noktalara gelindiğinin yol haritasını kafanda bi canlandır ve bu yollara girmenin ilk adımları nereden başlıyor tespit et. Hepisi şeytanın ve nefsin kurguladığı, İngilizin asfaltını döktüğü yollardır. Velhasılı bu fitnelere alet olmamanın tek reçetesi tarikattır.

Valla hiç kusura bakma, hiç de öyle basitçe kullanılan bir kelime değil 'Efendi' Hazretleri. ' Efendi ' vs terimleri kardeş.
öyle söylüyoruz işte ne var ya diyerek söyleyenecek bir şey de değil, ayrıcs ben bir hususa dikkat çekiyorum kimseye Şirk isnadında bulunmadım neden alındın ki üstüne hemen,
Efendi, tabi olma bakımından ' Efendi' kardeş, hatta ben her yazdığımda bana güya itiraz ediyorlar ama benim yazdıklarımın aynısı yazıp güya bana cevapöyazıyorlar. yine erinmeden yapıştıracağım buraya.
Eğer islami hüküm, emir, yasak, anlama, algılama, yönlendirme, emir altına girme yani abd olursan sen bir edendin olur,
tabi ki efendim derler çünkü 'Edendilerinin şeriata aykırı fiillerini görse bile hatayı efendisinin fiilinde değil, gözlerinde aramalı imiş, yani Allah'ın rabliğinden yani edendiliğinden, şeyhimizin efendiliğine transfer oluyoruz. 1. önceliğimiz Efendimizin söylemi 2. olarak şeriat.
şeriat asla fiillerimizde bağlayıcı değil, önce efendimizin sözü yani. saçmalıyorsun diyeceksin.
hemen kaynak mahmud efendinin kitabından...

Talebe (mürid) akıl ve şeriat ölçüsüne göre, hocasından (şeyhinden) hoş olmayan bir hal görse bile, işlerine sözlerine , hal ve hareketine asla itiraz etmemelidir. Onda gördüğü o daranışı kerih görüp hocasının bu konuda cahil olduğu , hata ettiği gibi su-, zanlarda bulunmamalıdır. Akside hatayı kendi göz ve idrakinde aramalıdır.
Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 173 Yasin yayınları

Hadi buyur burdan yak... izah et bakalım. gördün mü Efendi neymiş?
Şimdi biri çıkacak ilmi ledün ile işlerini yürütüyor yani Allahtan vahiy alıyor o yüzden hızır gibi şeriata muhalif fiilleri bizi bağlamaz çünkü efendimize tabiyiz diyen bile oldu forumda @Ercan Tekin , @abdullah birisi , @lafons7275 , @Kurtubi vs daha bir çok insan var, harahetle şu paragraftaki teslimiyeti savunuyorlar, bilmem anlatabildim mi?

Ayrıca seni tanımam etmem, efendim diyen biri hangi açıdan efendisi olduğunu anlatsın, ben onu sordum,
sen , ben herkes diyor diye dedim diyorsan o öyledir, ben olaya yukarıdaki açıdan yaklaşanlar, yani mahmud efendi (!) kendi ağzından efendi nasıl olunurmuş bu söze göre edendisi olan var mı onu soruyorum?







Tapatalklandı.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Teşekkür neden küfür oluyor anlamadım?
Örnek şeyhim yattığı yatağından tüm müridlerini görüyor, kalplerinden tüm dertlerini dinliyor, alın size basit bir uluhiyet paylaştırması.
O açıdan sana hak veriyorum. Şeyh her şeyi bilemez. Herkes gibi sadece Allah'ın bildirdiği kadarını bilir. Tarikatlarda çok bozuldu ona bir şey dediğim yok. Fakat tarikatlarda ben şunu faydalı görüyorum. Nefis terbiyesi ve nefsi tanıma disiplini müthiştir. İçine girdip samimice bu işe sarıldığın zaman zaten hemen kendinde oluşan değişimi anlıyorsun. Nefisleri tanıyorsun. Bunu hafife alma, bütün problemlerin ana kaynağı nefsini tanımaktan geçer. Bu tanıma işi öyle okumayla falan olmuyor. Direk gözlemleme ve algılaman gelişiyor. Bunun gelişmesi için icraatın içinde olman gerekiyor. Rabıta, murakabe gibi meditasyon yöntemleri iç dünyasını geliştiriyor insanın.

Sana bir anımı anlatayım.

Ben, insanları gözlemlemeyi seven birisiyim. Psikolojiye çok merakım var bu yüzden. Ruh hallerini, konuşma dillerini, hal ve tavırlarını gözlemler, analizler çıkartırım. Başımdan geçen olayı anlatayım, hem Işid bağlamında bir analiz sayabiliriz bunu: Koyu şeriatçı birisi. Adam hiç islamdan taviz vermiyor. Çevresinde çok takva biliniyor. Bununla arkadaş oldum. Gel zaman git zaman bu herif ikide bir ''kafirlerin kökünü kazımak gerek'' gibi laflar ediyordu. Buna zaten alışığız hani hiç yadırgamıyordum. Hem niye yadırgayım ki genel böyle. Bu herif konu komşuya derdi ki ''kasaba boşuna para vermeyin, bana söyleyin ben çiftliklerden islami usûle göre keser size getiririm, hem daha ucuza gelir'' derdi. Millette ''ne iyi adam yahu, ümmete hizmet ediyor'' diye bu adama para verirler et alırlardı. Bu adamla arkadaşız ya, birkaç kere koyun kesmesine şahit oldum. O kadar ustalaşmış ki lakır lakır kesiyor. Buraya kadar sorun yok. Fakat bir gün arabada giderken bana aynen şunu dedi ''Allah adına kesmek ne kadar güzel, koyun keserken şeyim kalkıyor'' dedi. Vallahi yalanım yok, aynen böyle dedi. Bunu ağzından kaçırdı şrefsiz. Adamın yüzüne şöyle bi baktım. Allah var hiç ses etmedim ama içimde fırtınalar kopuyor. Sonra usuuulca irtibatı kestim aramadım bir daha. Şimdi bu şrfsiz hala kendi çevresinde itibar gören birisi. Söylesen bi türlü söylemesen bi türlü. Son aldığım habere göre bu herif Işid'e katılmayı düşünüyormuş. Allah için Suriye'ye cihat yapmaya gidecekmiş. Bu adamda vahhabi zihniyyeti ağır basıyor benle hep tarikat konularını tartışıyordu. Şirk, küfür gibi lafları çok kullanırdı. Bu psikonun ötekileştirmeye olan meylini hala tam çözemedim. Psikolog olsam Din Duygusu ve Manik Yansımada Bulduğu Karşılık diye bir araştırma tezi hazırlardım. Bu hala araştırılmaya açık bir alandır. Oysa çok ciddi bir durum bu.

Demem o ki her gördüğümüz sakallıyı dedemiz sanmayalım. Nefsi emmare o kadar adi bir şey ki Allah adına sapık ve manik duygularını tatmine dahi yol bulabiliyor. Üstelik bunları yaparkende çevresinde itibar kazanıyor. Çünkü güç buluyor. Sağlıklı bir insan kimse için elini taşın altına koymaz. Bunlarda sapıklık olduğu için bu yolda ter bile dökebiliyorlar. Güç kaynakları, dinamikleri, hareket noktaları çok çok farklı. Aramızda böyle çoook insan var. Bunları nasıl tespit edebilirsin ki? İşin ilginç olan tarafı bu sapık duygudan aldıkları güçle daha çok hizmet eder görünebiliyorlar ve çok kolay itibar topluyorlar. Mesela M. İslamoğlu hakkında sübyancı söylentisi vardır. Günahını almayım iftira olabilir ama bazıları ''yok ya hocadır yapmaz'' diyor ya. Hah işte o kadar da masum değiller.

Aslında ümmet arasında ne kadar sınıfsal itibar makamı varsa hepisini yerle bir etmek gerek.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul

O açıdan sana hak veriyorum. Şeyh her şeyi bilemez. Herkes gibi sadece Allah'ın bildirdiği kadarını bilir. Tarikatlarda çok bozuldu ona bir şey dediğim yok. Fakat tarikatlarda ben şunu faydalı görüyorum. Nefis terbiyesi ve nefsi tanıma disiplini müthiştir. İçine girdip samimice bu işe sarıldığın zaman zaten hemen kendinde oluşan değişimi anlıyorsun. Nefisleri tanıyorsun. Bunu hafife alma, bütün problemlerin ana kaynağı nefsini tanımaktan geçer. Bu tanıma işi öyle okumayla falan olmuyor. Direk gözlemleme ve algılaman gelişiyor. Bunun gelişmesi için icraatın içinde olman gerekiyor. Rabıta, murakabe gibi meditasyon yöntemleri iç dünyasını geliştiriyor insanın.

Sana bir anımı anlatayım.

Ben, insanları gözlemlemeyi seven birisiyim. Psikolojiye çok merakım var bu yüzden. Ruh hallerini, konuşma dillerini, hal ve tavırlarını gözlemler, analizler çıkartırım. Başımdan geçen olayı anlatayım, hem Işid bağlamında bir analiz sayabiliriz bunu: Koyu şeriatçı birisi. Adam hiç islamdan taviz vermiyor. Çevresinde çok takva biliniyor. Bununla arkadaş oldum. Gel zaman git zaman bu herif ikide bir ''kafirlerin kökünü kazımak gerek'' gibi laflar ediyordu. Buna zaten alışığız hani hiç yadırgamıyordum. Hem niye yadırgayım ki genel böyle. Bu herif konu komşuya derdi ki ''kasaba boşuna para vermeyin, bana söyleyin ben çiftliklerden islami usûle göre keser size getiririm, hem daha ucuza gelir'' derdi. Millette ''ne iyi adam yahu, ümmete hizmet ediyor'' diye bu adama para verirler et alırlardı. Bu adamla arkadaşız ya, birkaç kere koyun kesmesine şahit oldum. O kadar ustalaşmış ki lakır lakır kesiyor. Buraya kadar sorun yok. Fakat bir gün arabada giderken bana aynen şunu dedi ''Allah adına kesmek ne kadar güzel, koyun keserken şeyim kalkıyor'' dedi. Vallahi yalanım yok, aynen böyle dedi. Bunu ağzından kaçırdı şrefsiz. Adamın yüzüne şöyle bi baktım. Allah var hiç ses etmedim ama içimde fırtınalar kopuyor. Sonra usuuulca irtibatı kestim aramadım bir daha. Şimdi bu şrfsiz hala kendi çevresinde itibar gören birisi. Söylesen bi türlü söylemesen bi türlü. Son aldığım habere göre bu herif Işid'e katılmayı düşünüyormuş. Allah için Suriye'ye cihat yapmaya gidecekmiş. Bu adamda vahhabi zihniyyeti ağır basıyor benle hep tarikat konularını tartışıyordu. Şirk, küfür gibi lafları çok kullanırdı. Bu psikonun ötekileştirmeye olan meylini hala tam çözemedim. Psikolog olsam Din Duygusu ve Manik Yansımada Bulduğu Karşılık diye bir araştırma tezi hazırlardım. Bu hala araştırılmaya açık bir alandır. Oysa çok ciddi bir durum bu.

Demem o ki her gördüğümüz sakallıyı dedemiz sanmayalım. Nefsi emmare o kadar adi bir şey ki Allah adına sapık ve manik duygularını tatmine dahi yol bulabiliyor. Üstelik bunları yaparkende çevresinde itibar kazanıyor. Çünkü güç buluyor. Sağlıklı bir insan kimse için elini taşın altına koymaz. Bunlarda sapıklık olduğu için bu yolda ter bile dökebiliyorlar. Güç kaynakları, dinamikleri, hareket noktaları çok çok farklı. Aramızda böyle çoook insan var. Bunları nasıl tespit edebilirsin ki? İşin ilginç olan tarafı bu sapık duygudan aldıkları güçle daha çok hizmet eder görünebiliyorlar ve çok kolay itibar topluyorlar. Mesela M. İslamoğlu hakkında sübyancı söylentisi vardır. Günahını almayım iftira olabilir ama bazıları ''yok ya hocadır yapmaz'' diyor ya. Hah işte o kadar da masum değiller.

Aslında ümmet arasında ne kadar sınıfsal itibar makamı varsa hepisini yerle bir etmek gerek.

Hem fikiriz, Allah'ın elçisinin elçi olma vasfı dışında tüm Mü'minler aynı safa dizilebilmeli...


Tapatalklandı.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Evet uzun bir yazı. Ben bu yazıdan en dikkat çekici kısmını alıntıladım.
Ele alınan konunun içeriğinde ciddiye alınması gereken tespitler de var.
Türkün İslam anlayışına en büyük darbeyi vuranlardan birisidir ...
Yazının temel aldığı tek bir esas vardır. "Türk'lerin tarihten gelen ve günümüz Arap'ların İslam anlayışı."

Belli bazı dönemeçler atlanmış.
Mesela cumhuriyetin ilanıyla birlikte İslami çevreler, tarikat ve cemaatlerde laiklik cenderesi altında negatif anlamda etkilenmişlerdir.
Ama bu atlanmış.
Geçmiş esas alınarak Türk orjinli bir İslam'in varlığından söz ediliyor ki bu temelden yanlış.
Teori-pratik kavramları bilirsiniz. Teori yani Kur-an ve hadisler, ayrıca diğer ilmi eserler bunlar teori olarak isimlendirelim. Teori İslam coğrafyasının her yerinde bir ve aynı iken, muhakkak pratikte aynı olması gerekiyor.

Bir bütün olarak İslam kültürü, -milli adet ve örfleri ayıklarsak- saf haliyle İslam coğrafyasının her yerinde aynı idi diyebiliriz.

Yazıda ingiliz etkisiyle Din-i İslama sonradan monte edilen fikirler yozlaşmanın temeli sayılıyor.
Eğer, yozlaşma noktasında illa odak olarak Araplar'ı incelemeye alırsanız, ve müslümanların bulunduğu diğer coğrafyalarda olup biten gelişmeleri dikkate değerden uzak tutarsanız ne kadar haklı olsanız da elinizde eksik, bölük- pörçük bir analiz kalır.

Türkiye'de İslamı doğrudan değil ama, islamı örgüt, tarikat ve cemaatlerde şeyh, hoca gibi (manevi) liderlerin etkisinin aşırıya kaçtığını, islamın belirlediği sınırları fazlasıyla zorladığı artık inkar edilemeyecek bir gerçek haline geldi.

Türkiye'de manevi liderlerin aşırı etkinliği ve hükümranlığının Japonya'da Şinto dini-inancına benzemeye başladığına dair kesin kanaat oluştu bende.
Şintoizm'de her manevi lidere aynı zamanda tanrısal bir güç, ilahlık görevine layık bulunuluyor.
Hıristiyanlıktaki Baba Tanrı, Oğul Tanrı versiyonuna benzer bir hal almaya başladı.

Türkiye'de kişilere tapınma, kişilere ancak Allah'ın gösterebileceği güç ve kuvvete yakın bir güç ve mana yüklemenin genel bir alışkanlık haline geldiğini kabul etmek lazım.

hayır abartmıyorum, bizler bu sürecin içinde yaşadığımız için, kişilere tapınma noktasında aşılan mesafeyi an ve an takip edemedik. Hemen hemen herkes bu durumdan memnun. Hocasına şeyhine biçtiği rol ve görev ile hocasına ve şeyhine karşı yapılan itiraz karşısında o kişiyi kafirlikle suçlaması hemen hemen her muridin yüzlerce kez başvurduğu bir metot haline geldi.
Gün içinde, günlük yaşamını devam ettirirken şeyhine hocasına ayırdığı zaman Allah'ın ismini anarken harcadığı vakitle ya eşit yada şeyhinin lehine bir oran ile bitiriyor vaktini.

İnternet sitelerinde hocasına ve şeyhine dizdiği methiyeler, boğaz boğaza giriştiği muharebeler bunların tümü gözlerimizin önünde gerçekleşiyor.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
@Mahabad

Şöyle izah edeyim: Türk ve Arap İslamı diye bir şey olabilir mi? Bazılarımız bunu saçma bulabilir. Fakat unutmamalıdır ki ortada bariz bir fark var. Madem ki fark var o halde bunu anlamak ve izah etmek için isimlendirmek zorundasınız. Gözümüzü kapamakla hiç bir şey yok sayılmaz.

Aslında bizim Türk İslamı ve Arap İslamı dediğimiz şeyler birbiri içine girmiş ve anlamları kaymış terimlerdir. Türk İslamı orjininal İslam olup Arap İslamı İngiliz projesi olmuştur.

Bu süreç kanımca şöyle gelişti: Abbasi döneminden sonra İslamın bayraktarlığı Türklere geçmişitr. Melikler dönemi başlamış ve Yavuz zamanında ise Hilafet tamamen bize geçmiş ve bir birlik sağlanmıştır. Hint-Moğol hanedanı olan Babürlerden tutun Memlüklülere, oradan Osmanlıya ve hatta İran-Safevi hanedanına kadar tüm coğrafya Türk idaresi altına girmiştir. Daha ötesine geçecek olursak Kırım'da ki Çağatay hanedanı bile Türktür. Hiç bir metrekare İslam toprağı yoktu ki Türk hakimiyetine girmiş olmasın. Bu durum Osmalı ile başlayan bir şey değildir. Osmanlı bu işin bir aşiret koludur.

Burada sorulması gerek soru şu: Bu hakimiyetle birlikte Arap'lardan farklı olarak ne değişti? Devlette ne değişti? Aslına bakarsanız fazla bir şey değişmedi. Türk unsurları islama geçerken Araptan yeni bir din aldığı gibi Devlet nizamını da almıştır. Dolayısıyla Türkün İslam anlayışında isim Türk olsada özü itibarı ile Arapların orijinal İslam anlayışıdır. Buraya kadar tamamdır sanırım. Peki şimdi bahsettiğimiz Arap İslamı nereden çıktı? İşte orası son 200 yılda oluşan fikirsel akımların etkisidir. İngilizin bu akımlarda ki etkisi büyüktür. Özü itibari ile Türk hakimiyetine karşı bir isyanla ortaya çıkan bu akımların fikirsel bazda Türk İslamı diye bir şeyden bahsetmesi ve Türkün İslamını küfür sayması kadar doğal bir şey yoktur. Kısacası Arabın ötekileştirdiği ve küfür saydığı İslam aslı itibariyle kendi İslamıdır. Fakat bu kalkışmanın gayesine ulaşması için aynı İslamla yola çıkılamazdı. Onun içindirki yeni bir anlayış uydurdu ve bu yeni bozuk anlayışa İslam adını verdi, kendi dinide olan ortak orjinal dine ise Türk İslamı dedi. Sonra bu ötekileştirdiği asli İslamı tukaka ilan etti. Bu işler böyle olmak zorundadır. Asli unsur yerinde olduğu gibi duruyor. Orjinal İslamın hedefi her daim küfür üzerine yürümek olduğu için hiç değişmedi. Orjinal kaldı. Fakat ayrılık kalkışması yapan unsurların İslamı doğal olarak değişmek zorundadır. Bu doğallığın basit formülü üzerinden orjinale saldıran ve ayrılan unsurların içinde ORJİNALLİK aramak kadar saçma bir şey olamaz. Demem odur ki Vahhabilerin eleştirileri, diğer gurupların sünnilere karşı yönelttikleri eleştirilerin hepisi temelde ayrılıkçı ve bozguncu akımlara dayanır ve asla ümmeti düze çıkartacak dinamikleri içinde barındıramaz.

Onun için lütfen Arap coğrafyasından buraya İslam transfer etmeyi bırakın artık. İslama hizmet etmek istiyorsanız Anadolu'dan Ortadoğu'ya transfere başlayın. Çünkü bu topraklarda ki İslamın gayesi hiç bir zaman ümmetten bir unsura isyan edip ayrılmak olmamıştır ve hep gaza peşinde koşmuştur. Sağlıklı tohum bu topraklarda duruyor hala. Fakat malesef bunu dile getirenler ırkçılıkla suçlanıyor. Aslında ırkçılık ters taraftan yapılmakta ve bu toprakların islamına ırk olarak arap olmadığı için ucuz bakılmaktadır. Bu kafayı Allah bildiği içinde ne kadar çare varsa gene bu toprakların üzerine serpiştiriyor. Bunları görelim artık. Allah dinde Arab'a Türk'e bakmaz orjinalliğe bakar.

Not: Birde artık şu yöneticiye isyan tiynetinden de vaz geçin. Anadolu İslamında bu yoktur. Bu tiynet bile İngiliz dizaynı İslamdan bize geçmedir. Bu tiynet o derece içimize girdiki tarikatlerin içine bile sızdı. Marifet derneğinin açıklamasını buradan şiddetle kınıyorum. Ulen ne demek baştaki yöneticiyi eleştirmek? Siz kime uşaklık yapmaya başladınız? Aklınızı başınıza devşirin! Nakşiliğin töresinde başa itaat vardır, isyan yoktur. Akıllı olun işinizi yapın, toplumu irşad edin. Sövdürmeyin kendinize. Daha dün Ecevit'e dua ederken bugün noldunuz? Gelmeyim yanınıza! Müritleri ota moka kırdıracak işlere girmeye pek hevesli birkaç hoca var; hiçte haz etmem zaten onlardan. Efendinin adını kullanıp duruyorlar..!
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
konu, İsmailağa cemaatinin hükümeti eleştirmesi ve uyarması...... İslama önderlik yapan Osmanlı devletini, Türk islamı gibi içi boş deyimlerin altını dolduramassınız...
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
konu, İsmailağa cemaatinin hükümeti eleştirmesi ve uyarması...... İslama önderlik yapan Osmanlı devletini, Türk islamı gibi içi boş deyimlerin altını dolduramassınız...
Yazının not kısmında diyeceğimi dedim.

Baştaki bilgiyi vermeseydim notun bi anlamı kalmazdı. Neyin ne olduğunu anlamamız lazım önce. Vahhabiliği millet sanıyor ki VAHHABİ ismiyle gelecek. Hayır, gözünüzü açın. Genetiğiyle geliyor Vahhabilik içimize. Tıpkı GDO'lu tohumlar gibi sinsidir bu tiynet çok dikkatli olalım. Yapacağınız bir eleştiri varsada Efendi Hazretleri gibi alırsınız bastonu elinize bu milletvekillerini ziyaret edersiniz ve tebliğinizi yaparsınız. Dümbük gibi kamuoyuna açıklama yapmazsınız. Dediğim gibi Nakşiliğin töresini çiğnemeyin. Siz Nakşisiniz bunu da unutmayın! Ortalığa atlayıp meydan or..su olmanın lüzumu yok!
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
İsmailaga cemaatine mensup olmayıp mevzulara vakıf olmadan, durumun hikmetini bilmeden sui zan üzere hüküm verenler hem vebale girerler hemde fitneye sebebiyet vermiş olurlar.Mahmud efendi hz'lerimizin ağzından bir tane bile Kadirova övgü sözü çıkmadığı halde, cemaatinden bizlerden hiçkimseninde Kadirova övgü sözü kullanmadığı halde sanki nezaket ziyaretiymiş gibi lanse edilmesi kesinlikle yalan ve iftiradır.Zira Mahmud efendi hz'leri bu iftiraları üreten Yeni Şafak medyasına şunları demiştir:"Mahmud Efendi Hazretlerinin 09.06.2014 Pazartesi akşamı; “Millet, cemaate diyemiyor mu, bunlar yalancıdır, yalancı, Albayrağın adamları.” buyurması üzerine biz de bu yazıyı kaleme almak ihtiyacı duyduk." (Mağrifet derneği resmi sitesinden alıntı)O yüzden kimse bilmeden etmeden Allah dostuna iftira etmeye sıraya girmesin vebali yüklenmesin.Ziyaret tebliğ maksatıyla düzenlenecekti bu konuda aksini iddia eden Kadirova övgü sözü bulsun yeterli.Eğer bulamıyorsa iftirayı sürdürmesin !Kadirov münafıktır.Kadirov çeçen müslümanlara ihanet etmiştir.Kadirov rus kuklasıdır.İşte cemaatinin görüşü budur.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ERBAKAN ın partisinin kapatılmasına neden olan SİNCAN da düzenlenen Tiyatronun planyacası DİLİPAK olduğunu biliyormuydunuz ?
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
@Yahayy 'teşekkür etmek' hakkında ne düşünüyorsun? İnsanın insana bir durumdan dolayı teşekkür etmesi küfür müdür? Üstelik ''Hamd Alllah'a mahsustur'' denmişken ;)


insana teşekkür etmeyen veya edemeyen Allaha Şükredemez ...

İnsanlara teşekkür etmeyen Allahü teâlâya şükretmemiş olur. hadisi şerif...
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Ekinci ve ekibi seninle aynı görüşte degil abi..
Muhterem Ekinci ve ekibi kim ?Ayrıca kim olursa olsun Kadirovu doğru bulan yamuktur.Mahmud efendi hzleri Çeçen mücahitlerle çok görüşmüşlüğü vardı Kadirovu hiç sevmezler, mevzu oraya gidip Kadirovun münafık rejimine tebliğdi hakka davetti ama marazlar müfteriler yeni Şafak gibileri yine fitnelerime devam ettiler
 
Üst