İslamoğlunun Suriye Hutbesi

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
RedveKabul samimiyetsizlik ? Katılmıyorum...
Nebevi duruştur,peygamber kimseyi tekfir etmedi.. Bizim işimiz tekfir değil....
Evet haklisin bizim isimiz tekfir degil ancak bagira bagira "ben kafirim" diyene "hayir sen muslumansin" demek de bizim isimiz degil. Kufre dusucu soz ve fiilerin neler oldugunu Rabbimiz Kuran'da acik acik ortaya koymustur. Bu soz ve fiileri isleyen kisinin durumuna gore bakin altini ciziyorum ve bir daha belirtiyorum; "kisinin durumuna gore" tekfir edilir.

Nasil ki muslumana kafir musluman muamelesi yapamiyorsak, kafir olana da musluman muamelesi yapamayiz.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Kendiniz uydurdunuz bir hikaye, kendiniz sonuçlar çıkardınız :) Tasavvuf masal değildir. Bazı aşırı hikayeler vardır anlatılagelen, bunlar da kıssadan hisse çıkaralım misali, ahlaki öğütler vermek içindir.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Birisi yok diyor, ben görmedim diyor anlatıyor. Bu adama görüyor diyebilir miyiz bu konuda? Kendisi diyor zaten görmüyorum diye.

Birisi için de gördüğüne dair çeşitli insanlardan çok örnekler var. Ben görüyorum demese de, bazen ikaz babında gördüğünden anlatıyor, bazen de hatta çoğunlukla görülenler kendileri anlatıyor.

Her iki durumun da şahitleri kendisi ve çevresindekiler.

Ben iki çevreye de inanıyorum.

Yok, görmedim diyenin körlüğü de doğru, evet görüyor diyenlerin görüyor demeleri de doğru.

Do you understand (Ethem Hoca'nın kulakları çınlasın bazen böyle derdi :) )

Şeyhlerin tamamı kördür... Daha çok da fıkıh körüdür... Tek bir istisna yoktur...
Onların körlüklerini "tatmin olmaya namzet" müntesipleri telafi etmeye çelışmışlardır ama başaramamışlardır...
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul

Evet haklisin bizim isimiz tekfir degil ancak "bagira bagira "ben kafirim" diyene "hayir sen muslumansin" demek de degil. Kufre dusucu soz ve fiilerin neler oldugunu Rabbimiz Kuran'da acik acik ortaya koymustur. Bu soz ve fiileri isleyen kisinin durumuna gore bakin altini ciziyorum ve bir daha belirtiyorum; "kisinin durumuna gore" tekfir edilir.

Nasil ki muslumana kafir musluman muamelesi yapamiyorsak, kafir olana da musluman muamelesi yapamayiz.

Şahıslar küfür ile itham edilebilir. Lakin bunun bir ölçüsü vardır. Ve çok hassastır. Allah'tan korkmayan kolay tekfir eder. Hele ki milyonlarca müslümanı tekfir etmek, akıl kârı değildir. Bu vebalinden altından kimse kurtaramaz sizi. Tekfir ettiğiniz insanlar içerisinde nice ulema, suleha vardır ki, ne aklınız ne yüreğiniz onları anlamaya yeter. Ki zaten bunları isim isim saysak, tekfir edemeyeceğiniz insanlardır. Ama böyle genel bir tekfir işin kolaycılığıdır ve asıl amaç tekfir olduğundan hedefe kolayca varmaktır.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Şifanın doktordan gelmesi nasıl şirk olmaz bu mantıkla? Şafi Allah diyoruz sonra şifa verecek diye doktora gidiyoruz. Canlı bir varlığa. Ben acizim, dua ederim, Allah beni iyi etmez, doktora gideyim de o etsin demek gibi oldu rabıta tanımlamanız.

Eş değer demek aynı demek. Size göre müşrik yani milyonlarca gelmiş geçmiş müslüman :)

Şeyhim beni Allah'a kavuşturacak demek, ona ibadet edeyim de, o aracı olsun manasında anlamak için büyük bir düşmanlık içerisinde olmak lazım. Namaz beni Allah'a ulaştırır, aç bir kediye bir şeyler vermek ulaştırabilir, yolda bir dikeni, taşı kaldırmak ulaştırabilir vs. Şeyhim de bana rehber olacak, zira ilmi ile ahlakı ile bana göre tam bir varisi Rasüldür, onu örnek alırsam Allah'a ulaşırım inşaallah diyorum. Şeyhe tapan insan ben göremedim. Sözünü tam manası ile tutabilen bile az iken bu zamanda. Nasıl tapıyorlar mesela şeyhe insanlar?

Feyz ne ki, gönülden gönüle yol bulamasın? Ve Allah vesile kılmasın?


Cümleye mana yükleyen sensin...
Ben Allah'a ulaşamam mantığı varsa şirk oluyor diyorum..
Resme bakmak ile doktora gitmeyi nasıl aynı kefede tartıyorsun aklım almıyor..
Şifa veren elbette Allah , doktor uygun ilacı verir fayda eder veya etmez.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Şunu da ifade edeyim:

Dağ başında davarlarıyla mutlu olan ve onların hizmetinde bulunan müslüman bir çobanın dahi "KALP GÖZÜ" açıktır bu da ayrı bir konudur.

Çünkü o müslüman çoban,

1- Bir olan Allah'a iman eder.

2- Bir olan Allah'a kulluk eder.

3- Bir olan Allah'ın Dini'ni yüceltmeye gayret eder...

Dolayısıyla, nice dağdaki çobanların kalplerinin gözlerinin açıklığı şeyhlerinkine galebe çalmıştır...


 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Şeyhlerin tamamı kördür... Daha çok da fıkıh körüdür... Tek bir istisna yoktur...
Onların körlüklerini "tatmin olmaya namzet" müntesipleri telafi etmeye çelışmışlardır ama başaramamışlardır...

İsmail Çetin Efendi, Mehmet Emin Er Efendi, Hasan Basri Çantay Efendi, Gönenli Mehmed Efendi, Ali Haydar Efendi, Emin Saraç Hocaefendi, Süleyman Hilmi Tunahan Efendi, Saidi Nursi merhum ve daha niceleri cahil, meftun büyü fakih :)

Öyle mi dersin?

Yani bir şeyhe müntesib alimleri saysam, karşılarında iki kelam edebilecek var mıdır burada ahkam kesmek kolay geliyor.

Ömer Nasuhi Bilmen Efendiden tut da Muhammed Ali Sabuni'ye kadar yüzbinlerce isim vardır.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
"İman eden"lerin kalp gözleri açıktır zaten...
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul



Cümleye mana yükleyen sensin...
Ben Allah'a ulaşamam mantığı varsa şirk oluyor diyorum..
Resme bakmak ile doktora gitmeyi nasıl aynı kefede tartıyorsun aklım almıyor..
Şifa veren elbette Allah , doktor uygun ilacı verir fayda eder veya etmez.

doktor, Allah ın verdiği şifaya aracı oluyor sanırım....
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
doktor, Allah ın verdiği şifaya aracı oluyor sanırım....

Beni iyileştirenin doktor olduğu inancını taşırsam evet aynı kapıya çıkar...

Ateşin kırk dereceye gelince ateş düşürücü her hangi bir önlem almazsanız vucud tehlikeye girer bu caiz değil önlem almak zorundasınız... Beden hastalıkları imtihan, ruh hastalıkları da imtihan... Ameliyat ile Rabıtayı nasıl bir tutuyorsunuz ya ???
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul



Cümleye mana yükleyen sensin...
Ben Allah'a ulaşamam mantığı varsa şirk oluyor diyorum..
Resme bakmak ile doktora gitmeyi nasıl aynı kefede tartıyorsun aklım almıyor..
Şifa veren elbette Allah , doktor uygun ilacı verir fayda eder veya etmez.

Resim nereden çıktı ya Hu?

Ben Allah'a ulaşamam diye bir şey yok. Allah'tan gayri kim var ki, Allah'a ulaşacak olsun :)

Kur'an'ı anlamak için nasıl ki tefsir okur, müfessirlere giderim, hadisi anlamak için muhaddisleri takip ederim, itikada dair eserleri okurum, zikr telkini ve ahlaki bir gelişim içinde şeyh efendilere müracaat ederim. Bugün insanlar doğru yemek yemek, düzgün konuşmak için dahi kurslara gidiyor :)

Esas mesele gönül meselesidir ve şeyh efendileri gönül doktorlarıdır. Tüm mesele bu. Tabi ki ben bu kalple Allah'a vasıl olamam, bir gönül doktoruna gitmem lazım diye düşünüyorum. Ben bu ilmimle Kur'an'ı anlayamam, tefsir okumam, müfessirleri dinlemem lazım dediğim gibi. Üç merdiven çıkamayan doktora gidiyor da, bırakın da Allah'a vasıl olmak isteyen ama kalbine güvenmeyen kişiler de bir manevi doktora gitsin. Kaçınız avucuna kalbini alıp, insanlara gösterebilir? O kadar temiz olduğunu düşünen varsa, zaten gitmesin, ona kimse bir şey demiyor.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Delil verin kardeşim.. Nebinin hayatından delil verin...
Cennet ucuz cehennem luzumsuz değil...
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul


Beni iyileştirenin doktor olduğu inancını taşırsam evet aynı kapıya çıkar...

Ateşin kırk dereceye gelince ateş düşürücü her hangi bir önlem almazsanız vucud tehlikeye girer bu caiz değil önlem almak zorundasınız... Beden hastalıkları imtihan, ruh hastalıkları da imtihan... Ameliyat ile Rabıtayı nasıl bir tutuyorsunuz ya ???

İşte ehli tasavvuf da feyzin kaynağı olarak şeyhi görmüyor. Sizin doktoru gördüğünüz gibi vesile görüyor sadece.

Ateşi kırka gelen, doktora gitmez, hayati bir tehlikeye girmesinden dolayı nasıl mesul olur ise, kalbi kıvamı, ameli tam olmayıp da ahiretini tehlikeye atan kişi de gerekli tedaviyi mürşidi kamilden almazsa öyle mesul olur. Dünya ile ahiret farkını gözeterek düşünün bir de hangisi daha veballidir.

Rabıta sadece bir eğitim metodudur. Sadece onu demiyorum. Tasavvufun genel manada amacı ham insandan kâmil insan çıkarmaktır.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Rabıta sadece bir eğitim metodudur. Sadece onu demiyorum. Tasavvufun genel manada amacı ham insandan kâmil insan çıkarmaktır.

Rabıta'nın şeyh kısmının nebevi metodda olmadığını söylüyoruz bizde
Daha doğrusu bunun batıl olduğunu düşünen bilenlere katılıyoruz..

Öncesinde mutabıkız...
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Delil verin kardeşim.. Nebinin hayatından delil verin...
Cennet ucuz cehennem luzumsuz değil...

Sahabenin hayatı en büyük delil değil midir?

Onların Efendimiz ile irtibatları nasıldı?

Hayali Peygamber, gözlerinin önünden gidiyor muydu?

Anneler eşlerine, evlatlarına soruyorlardı, bugün Rasulullahı gördün mü diye. Görmedim derseler azarlıyorlardı çocuklarını.

Bugün O'nun ahlakına varis olmuş birileri varsa, biz onları baş göz üstüne deriz. Ama esas hizmeti yapan onlardır aslında.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul


Rabıta'nın şeyh kısmının nebevi metodda olmadığını söylüyoruz bizde
Daha doğrusu bunun batıl olduğunu düşünen bilenlere katılıyoruz..

Öncesinde mutabıkız...

Rabıtanın şeyh kısmı yoktur demek, ashabı kiramın hayatında Efendimiz aleyhisselam yok demek gibidir!
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Ben bu ilmimle Kur'an'ı anlayamam, tefsir okumam, müfessirleri dinlemem lazım dediğim gibi.

Lutfen, bu dediklerini hakli cikaracak bir ayet, olmadi bir hadis soyleyebilir misin. Tek bir ayet veya tek bir hadis rica ediyorum.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Doktor Allah'ın yarattığı ilmi, bilgisiyle, muhataplarına ya öğretir, ya da yerine göre o bilgisini uygular.

Mesela bir doktor, üniversitede öğretim görevliliği de yapıyorsa, o ilme namzet olanlara bildiklerini öğretir...

Ya da, bir hasta gelir, o hastalık hakkında bildiğini de o hastaya uygular.

Bunu her bir muallim müslüman da icra eder.

Bu hususların rabıtayla, ruhaniyetle, kalp gözüyle, aracı kılmakla ne alakası vardır.

Bir muallim de, bildiği "namaz" ibadetini namaz ibadetini bilmeyenlere öğretir, farzlarını, vaciplerini vs...

Ya da uygulamada da gösterir... Şöyle eda edeceksiniz diye...

Zaten bunlarda bir problem yoktur...

Siz bilmiyorsanız bilene soracaksınız... Yapacak bir şey yoktur...

Lakin, adamın biri 1000 km yol kat eder, falandan tövbe alır, falana bağlanır ve evine gelir,

Neden bağlanır..? Sebep..???
Neden el alır..? Sebep..?
Neden aracı kılar..? Sebep..?
Neden şeyhini kamil insan olarak tanımlar..? Sebep..?,

Yani o müslümanı şeyhin uydurulmuş özelleriyle neden hapsediyorsunuz, neden hapsetmek zorunda kalıyorsunuz, neden o olmazsa sen hesap veremezsin inancıyla "iğdiş" ediyorsunuz..???

Bunların somut veryantları nelerdir...

Bunlar, müridin şeyhine özel ibadetidir dersek hatalı olmayız...

Öyledir de zaten...

Yanlış olan budur...

Bir şey "öğretmen" olup muhataplarına, dini somut refaranslarıyla öğretecekmiş bununla kimsenin zaten problemi olmaz...

 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Rabıtanın şeyh kısmı yoktur demek, ashabı kiramın hayatında Efendimiz aleyhisselam yok demek gibidir!

Alakası yok... Çok farklı birbirinden.. Ki burada hata şeyhlerin değil zaten.
Müridlerin..Abartıyı yapan kendileri... Ben hatmeye şahid oldum o nedenle ikna edemezsiniz..
Direk niyetlerini söylediler siz albeni katma gayretindesiniz. Şahid olmasa idim itiraz etmezdim..
 
Üst