kilicarslan
Kıdemli Üye
- Katılım
- 14 Mar 2013
- Mesajlar
- 4,054
- Tepkime puanı
- 41
- Puanları
- 0
OSMANLI’YI BÖLMEK İÇİN ULUSÇULUK KULLANILDI
Avrupa’nın 300 birimini toplamak için de Osmanlı’nın bir birimini 300 parçaya bölmek için de ulusçuluk kullanıldı. Peki sonucunda ne oldu? Osmanlı’nın son dönemlerinde Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütleri kuruldu. Bu örgütlerin Ermeni- Müslüman ilişkilerine verdiği zararı biliyoruz. Yoksa Osmanlı’nın I. ve II. Meşrutiyet’teki Meclis-i Mebusanı‘na bakınca Ermeni mebusları ve hatta bakanları görmek mümkündür.Osmanlı’nın ilk Parlamentosunda Meclis Vekili de Ermeni Ohannes Allahverdi’dir hatta…Evet, I.Meşrutiyet’in Meclis Başkan Yardımcısı Ermeni… Bu Osmanlı’nın özgüvenidir ve aynı zamanda Ermeniler de bu özgüveni vermişlerdir.II. Abdülhamid’in Hazine-i Hassa’dan sorumlu üç tane Bakanı da yine Ermeni’dir…
..Ermeni sanatkârlar Osmanlı’nın yetiştirdiği en iyi sanatkârlar içindeydiler. Diğer taraftan Ortaköy Cami’nin mimarı da bir Ermeni’dir ve o cami bir gelin gibidir. Bunu Ermeni bir mimar yaptı diye biz namaz kılmayız diyen olmuş mudur, bilmiyorum.
Bu noktaya nasıl gelindi ?
Duygusal bir yırtılma yaşanmıştır. Duygusal yırtılma gerçekten de siyasî yırtılmadan çok daha derin etkiler bıraktı. Bunun da en büyük sebebi de maalesef 1915 olaylarıdır. 1915’e nasıl gelindi sorusunun cevabı da siyasete girmeden verilemez.1915 olaylarını nasıl isimlendireceğimize dair bir kavgaya girişmek sonu gelmez bir polemik yarışına girişmekten başka bir sonuç getirmez ve hiçbir şeyi de çözmez.
Bu zincir çözülmeden Ermeni- Müslüman ilişkileri rayına oturmayacaktır. Bunun özellikle altını çiziyorum. Zira bu meseleyi 1915 olaylarını konuşmadan konuşamıyorsunuz. Oysaki 1915 olayları bizim Ermenilerle ilişkimiz içerisinde çok büyük yer tutmaz.
Soykırım oldu mu?
Bir kısmıyla evet katliam denilecek şeyler yapılmıştır. Soykırım mıdır? Soykırım yaptığınız bir kitleyi tehcire tabi tutamazsınız. Soykırım demek haksızlıktır. Soyunu kırıyorsanız kimi tehcir ediyorsunuz, hangi nüfusu sürüyorsunuz? Fakat katliama varıncaya kadar zulmedilmiş midir? Evet, edilmiştir. İki taraf da katliam yapmış mıdır? Evet, yapmıştır. İki tarafın da birbirine haksızlık yaptığı olmuş mudur? Evet, olmuştur. Ama ‘bir taraf devlet, öbür taraf da örgüttü, devlet örgüt gibi davranmamalıydı’ derseniz, haklısınız derim.
Hiçbir şekilde meşrû görülemez yani…Aynen öyle. Ermenileri korumakla görevli olan Osmanlı Devleti’dir. Bunun altınıçizmek gerekir. İttihat ve Terakki’nin yaptığı iyilikler yanında kötülükler de vardır. En önemlilerinden biri ırkçılığı Osmanlı’ya getirmiş olmasıdır maalesef… Hatta İttihatçılar ırkçılığı Osmanlı ideolojisi haline getirdiler. Bunun tarihsel sebepleri vardır ama hiçbiri bu durumu mazur gösteremez. Çok kültürlü, çok milletli bir devlet olan Osmanlı’yı Türk devleti haline getirmeye kalkınca iş çığırından çıkmış ve Avrupa da bunu kullanmıştır. Yani uluslararası güçler Türk ırkçılığının Osmanlı ideolojisi haline gelmesi arzusunu istismar ettiler. Bu istismarda kullandıkları iki millet de Ermeniler ve Rumlardı. Ermenileri kullanıp Abdülhamid’e suikast düzenlediler. Bu suikast teşebbüsü bir Ermeni komitacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Suikastçı yakalanmış ancak Abdülhamid onu idam ettirmemiş, baba şefkatiyle davranmış ve affetmiştir. Bu çok önemli bir husustur.
BU HALKLARIN KADERİ ORTAKTIR
Bu halkların kaderleri ortaktır. Gönlüm ister ki, Türkiye Cumhuriyeti böyle ülkelerine abilik yapsın. Buna Yunanistan ve ermenistan da dahildir. Bakın Osmanlı kimseyi sömürmedi, ingilizyer üçyüz yıl sömürdüler, ama buna rağmen İngiltere 21. Yüzyılda hala “Birleşik Krallık”. Buna “İngiliz Kurnazlığı” diyene derim ki: “Biz aptal olmak zorunda mıyız?” Tabii ki “abilik” darken, onların önündeki lokmaları da kendi yiyen obez bir abiyi kasdetmedim. Kendi lokmasını onlarla paylaşan ana gibi şefkatli bir abiyi kasdettim. Neden? Zira bu coğrafyanın bir anası yoktur. Olmadığı için de her taraftan karıştırılıyor. Küresel güçler havuc-sopa siyasetiyle dayılık yapıyor. Ve sonuçta ben-sen,o, yani biz kaybediyoruz. Bölgenin kaderini, hakkaniyet ve adalet ekseninde bölge halkları yazmalı, bunun için de ortak aklı harekete geçirmelidir.
röportajın tamamı http://www.haber10.com/haber/607196/#.VSwJmzcayrV
Avrupa’nın 300 birimini toplamak için de Osmanlı’nın bir birimini 300 parçaya bölmek için de ulusçuluk kullanıldı. Peki sonucunda ne oldu? Osmanlı’nın son dönemlerinde Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütleri kuruldu. Bu örgütlerin Ermeni- Müslüman ilişkilerine verdiği zararı biliyoruz. Yoksa Osmanlı’nın I. ve II. Meşrutiyet’teki Meclis-i Mebusanı‘na bakınca Ermeni mebusları ve hatta bakanları görmek mümkündür.Osmanlı’nın ilk Parlamentosunda Meclis Vekili de Ermeni Ohannes Allahverdi’dir hatta…Evet, I.Meşrutiyet’in Meclis Başkan Yardımcısı Ermeni… Bu Osmanlı’nın özgüvenidir ve aynı zamanda Ermeniler de bu özgüveni vermişlerdir.II. Abdülhamid’in Hazine-i Hassa’dan sorumlu üç tane Bakanı da yine Ermeni’dir…
..Ermeni sanatkârlar Osmanlı’nın yetiştirdiği en iyi sanatkârlar içindeydiler. Diğer taraftan Ortaköy Cami’nin mimarı da bir Ermeni’dir ve o cami bir gelin gibidir. Bunu Ermeni bir mimar yaptı diye biz namaz kılmayız diyen olmuş mudur, bilmiyorum.
Bu noktaya nasıl gelindi ?
Duygusal bir yırtılma yaşanmıştır. Duygusal yırtılma gerçekten de siyasî yırtılmadan çok daha derin etkiler bıraktı. Bunun da en büyük sebebi de maalesef 1915 olaylarıdır. 1915’e nasıl gelindi sorusunun cevabı da siyasete girmeden verilemez.1915 olaylarını nasıl isimlendireceğimize dair bir kavgaya girişmek sonu gelmez bir polemik yarışına girişmekten başka bir sonuç getirmez ve hiçbir şeyi de çözmez.
Bu zincir çözülmeden Ermeni- Müslüman ilişkileri rayına oturmayacaktır. Bunun özellikle altını çiziyorum. Zira bu meseleyi 1915 olaylarını konuşmadan konuşamıyorsunuz. Oysaki 1915 olayları bizim Ermenilerle ilişkimiz içerisinde çok büyük yer tutmaz.
Soykırım oldu mu?
Bir kısmıyla evet katliam denilecek şeyler yapılmıştır. Soykırım mıdır? Soykırım yaptığınız bir kitleyi tehcire tabi tutamazsınız. Soykırım demek haksızlıktır. Soyunu kırıyorsanız kimi tehcir ediyorsunuz, hangi nüfusu sürüyorsunuz? Fakat katliama varıncaya kadar zulmedilmiş midir? Evet, edilmiştir. İki taraf da katliam yapmış mıdır? Evet, yapmıştır. İki tarafın da birbirine haksızlık yaptığı olmuş mudur? Evet, olmuştur. Ama ‘bir taraf devlet, öbür taraf da örgüttü, devlet örgüt gibi davranmamalıydı’ derseniz, haklısınız derim.
Hiçbir şekilde meşrû görülemez yani…Aynen öyle. Ermenileri korumakla görevli olan Osmanlı Devleti’dir. Bunun altınıçizmek gerekir. İttihat ve Terakki’nin yaptığı iyilikler yanında kötülükler de vardır. En önemlilerinden biri ırkçılığı Osmanlı’ya getirmiş olmasıdır maalesef… Hatta İttihatçılar ırkçılığı Osmanlı ideolojisi haline getirdiler. Bunun tarihsel sebepleri vardır ama hiçbiri bu durumu mazur gösteremez. Çok kültürlü, çok milletli bir devlet olan Osmanlı’yı Türk devleti haline getirmeye kalkınca iş çığırından çıkmış ve Avrupa da bunu kullanmıştır. Yani uluslararası güçler Türk ırkçılığının Osmanlı ideolojisi haline gelmesi arzusunu istismar ettiler. Bu istismarda kullandıkları iki millet de Ermeniler ve Rumlardı. Ermenileri kullanıp Abdülhamid’e suikast düzenlediler. Bu suikast teşebbüsü bir Ermeni komitacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Suikastçı yakalanmış ancak Abdülhamid onu idam ettirmemiş, baba şefkatiyle davranmış ve affetmiştir. Bu çok önemli bir husustur.
BU HALKLARIN KADERİ ORTAKTIR
Bu halkların kaderleri ortaktır. Gönlüm ister ki, Türkiye Cumhuriyeti böyle ülkelerine abilik yapsın. Buna Yunanistan ve ermenistan da dahildir. Bakın Osmanlı kimseyi sömürmedi, ingilizyer üçyüz yıl sömürdüler, ama buna rağmen İngiltere 21. Yüzyılda hala “Birleşik Krallık”. Buna “İngiliz Kurnazlığı” diyene derim ki: “Biz aptal olmak zorunda mıyız?” Tabii ki “abilik” darken, onların önündeki lokmaları da kendi yiyen obez bir abiyi kasdetmedim. Kendi lokmasını onlarla paylaşan ana gibi şefkatli bir abiyi kasdettim. Neden? Zira bu coğrafyanın bir anası yoktur. Olmadığı için de her taraftan karıştırılıyor. Küresel güçler havuc-sopa siyasetiyle dayılık yapıyor. Ve sonuçta ben-sen,o, yani biz kaybediyoruz. Bölgenin kaderini, hakkaniyet ve adalet ekseninde bölge halkları yazmalı, bunun için de ortak aklı harekete geçirmelidir.
röportajın tamamı http://www.haber10.com/haber/607196/#.VSwJmzcayrV