mostar
Profesör
- Katılım
- 6 Ara 2009
- Mesajlar
- 1,011
- Tepkime puanı
- 244
- Puanları
- 0
İslam’la arandaki sınırları kaldır!
Ürdün’de yaşayan arkadaşımız Hacca gitmeye kalktı, Türkiye Müslümanlarından ender duyulacak tepkiler aldı..
14 Kasım 2010 Pazar 08:19
Türkiye’deki fiyatları bildiğim için cebimdeki, çokça bozdurduğum dinarlardan oluşan para kabartısı oturduğum yerde beni rahatsız etmeye devam ederken; “dünya yansa yorganım yok içinde” kıvamında güleç yüzlü, kırçıl sakallı bir adam içeri giriyor tebessümle.
Hacca bu paraya gidilir mi?
Anlatıyor. Karayolu daha uygun geliyor bana, soruyorum “Kaç para?” diye. Duyduğum Arapça cevap karşısında “Acaba yanlış mı anladım?” diye bir de İngilizce teyit ettiriyorum: 450 Ürdün Dinarı… Yani 15 günlük Hac organizasyonu yeme, içme, yatma, zıplama, hoplama (son ikisi sevinçten) dâhil yaklaşık 900 Türk Lirası… “Al sana 1000 lira Hacım!” diyesim geliyorsa da kendimi tutuyorum. Hemen ödemek istiyorum, belki adam cayar falan neme lazım! “Sonra alırız” diyor. “Başka bir turistik gezi olsa hemen almak gerekir de bu Hac olunca isterse vermesin.” diyor bir de gülüyor. (“Doğru söze Hacı deden ne desin!” diyecek olsam da bu kadar girift ve zaten mecaz bir cümleyi çevirmeye ne Arapçam ne de İngilizcem elveriyor.) Mantıklı bir adam gibi geldi bana bu Hacı. Doğru ya; sahtekârlık yapacak adamın Hac’da işi ne! (Aklıma eski Türk filmlerindeki pirince taş, şekere yaş katan “Hacı Bakkal” tiplemeleri geliyor. Nasıl bir karşı propaganda yapmış adamlar zamanında Hacım!)
Sonra gelip millete söylüyorum Hacca gideceğimi…
Birisi “Kurban’da mı gidiyorsun abi?” diye neden sorduğunu anlamadığım bir soru ile beni şaşkınlıklardan şaşkınlıklara sürüklüyor. Aklıma yine eskiden haberlerde duyduğum ve acınası halimize güldüğüm o cümle geliyor: “Bu yıl Hac yine Kurban’a denk geldi!” Şaka yaptığını varsayarak “Ya bi git Allah aşkına!” diyorum.
Hacca gidersen bi acayip olursun
Bir arkadaş “Abi, biliyorsun Hacca gidip gelince sünnetler farz oluyor.” Diyor. “Nasıl lan?” diyorum “Önce biz farzları bir sünnetleyelim de…”
Başka biri akıl veriyor: “Anadan doğmuş gibi olacaksın ne güzel” diyor. “Evet” diyorum. “O zaman bu son birkaç gün bak keyfine!” diye sırıtarak ekliyor. “Anadan doğmuş gibi olacağım ama anadan doğma anlamında değil, manevi temizlik anlamında.” diyerek bunu da bertaraf ediyorum.
Bu aklı hangi teraziye koymalı
“Suriye’den gitsen daha ucuza, 300 dolara filan giderdin.” diyor Türkiye’deki bir dostum. “İyi ama benim Ürdün’de oturum iznim var Suriye’de yok. Oradan gidebilmem için Suriye’de oturum iznim olması gerekir.” “Ya o çok kolay bir olay” diyor. “Yani orada okuman veya çalışman lazım bildiğim kadarıyla, o kadar da kolay olmasa gerek…” diyorum saf saf. Bir kahkaha atıyor: “Sana Suriye’de 250 TL’ye oturum iznini beş dakikada verirler.” diyor. “O zaman bana öteki tarafta kitabı solumdan beş saniyeden daha hızlı verirler. Ne yani rüşvet mi vereyim Hacca daha ucuz gitmek için!” diyorum kızarak. Üste çıkıyor: “Müslüman akıllı adamdır. Türkiye’de binlerce dolarlara kazıklanmaktan iyidir.” diyor. “Hem fena mı? Başka bir Müslüman ülkenin ekonomisine katkımız olur.” “Oldu Hacım sana hayırlı işler!” diyorum telefonu kaparken… Ve düşünüyorum: Özellikle biz Türkiyeli Müslümanlar “very Liberal” ve hatta “biraz kapitalist” olmanın gerçek Müslümanlıkla asla örtüş(e)meyeceğini ne zaman anlayacağız!
Doğru; Türkiye’den kara yoluyla Hacca izin olmadığı için fiyatlar gerçekten fahiş… Ama inşallah “Yeni Hicaz Demiryolu” bitince ve Türkiye-Suriye-Ürdün sınırları kalkınca (Vize zaten yok, inşallah 15-20 yıl içinde sınırlar da kalkacak aha buraya yazıyorum.) Türkiye’den trenle taa Kutsal Topraklar’a kadar erişebileceğiz.
Ama önce biz içimizdeki sınırları kaldırmalıyız İslam’la.
Ahmet Akkoç