İslamiyetin ilk döneminde gündelik hayat

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
İslamiyetin inmeye başladığı dönemdeki toplum da günümüz toplumu gibi, ekonomik faaliyet odaklı, gündelik geçim kaygısına yoğunlaşmış, pratik, pragmatist, maddiyatçı ama kendince ahlakî, vicdanî değerleri olan, ısradan insanların oluşturduğu bir toplumdu.

İslamiyetin inmesi ve zamanla hâkim din olması ile toplumun idealist, ülküsel değerlerinin arttığı, maddiyatı yanınınsa zayıflayıp ikinci plana itildiği tahmin edilebilir. İdealizmi, ahlakîliği ve vicdanîliği de islamî ilkeler doğrultusunda yeni bir biçim almış olmalıdır.

Bunun dışında toplumun doğal, sıradan, pratik ve pragmatist yanının fazla değişmeden devam ettiğini düşünebiliriz. Gündelik hayat yine devam ediyordu. Yine alışveriş, kazanma-kaybetme ihtimalleri, geçim kaygısı, daha iyi hayat şartlarına erişme çabası, geleceğe dâir sorular vb ile devam den bir hayat...

Kuran'da çeşitli gizemli ifadelerin ve öte mesajların yanısıra, pratik, gündelik sorunlara dâir pek çok ayet de bulunmaktadır. Kuran'ı ve mesajını iletmekle görevli peygambere yardımcı olma amaçlı ayetler...

Mesela "sahabelere söyle, çağrılmadan evine gelmesinler, geldiklerinde yemeklerini yedikten sonra kısa kalkıp gitsinler" mealindeki ayet; Gündelik hayatın sıradan, basit sorunlarına yönelik bir uyarı. Peygamber, sahabelerini kırmak istemiyor. Ama sahabeler de sıradan ve ortalama düzeyde insanlar. Peygamberin evine sıkça gidip geliyorlar. Ama bu, çeşitli sorunlara neden oluyor. Bunu çözmek de Kuran'a düşüyor!

Yine örtünmeyle ilgili ayet. Aynı şekilde pratik bir soruna cevaben geliyor. Sahabelerin yanında, başka insanların önünde, dışarıda, kalabalık ortamlarda, o zamanın köle ve cariyeleri ile karıştırılıp rahatsız edilme ihtimali olan peygamber hanımlarına ve diğer mümin hanımlara uyarı amaçlı; onları düşünüp, toplumun değerlerini korumak iin gelen bir ayet. Ne kadar da insancıl, anlayışlı, sıradan ve basit bir nedeni var! Ama zamanla doktrinerleşiyor ve milyonların kara örtüler altına kapanması şekline dönüşüyor. Kuran insanlara "çoğunuz beni anlayamayacak" diyor. Doğru çıkıyor.

Kuran'da savaşan müslümanlara da akıl veriliyor. "Savaştığınız kâfirlerin kumanda merkezlerini vurun, onların ellerini ve ayaklarını bağlayın, sonra ister fidye karşılığı, isterseniz karşılıksız salıverin" diyor. Ama bu ayet de "kellelerini vurun" şeklinde anlaşılıp her türlü vahşete, teröre dayanak yapılıyor. Kuran bir kez daha haklı çıkıyor.


Not: mealler aklımda kaldığı kadarıyla yazılmıştır.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,874
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Mesela "sahabelere söyle, çağrılmadan evine gelmesinler, geldiklerinde yemeklerini yedikten sonra kısa kalkıp gitsinler" mealindeki ayet; Gündelik hayatın sıradan, basit sorunlarına yönelik bir uyarı. Peygamber, sahabelerini kırmak istemiyor. Ama sahabeler de sıradan ve ortalama düzeyde insanlar. Peygamberin evine sıkça gidip geliyorlar. Ama bu, çeşitli sorunlara neden oluyor. Bunu çözmek de Kuran'a düşüyor!


Not: mealler aklımda kaldığı kadarıyla yazılmıştır.

Baktığın açı sana bu şekilde bir algı sunduğu için böyle anlıyorsun. Aslında böyle basit bir konuyu elçi size ve verdi ise onu alın neyi yasakladı ise ondan kaçının ayeti ile sünnet ile çözülmesi gereken bir nokta değil mi?
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Baktığın açı sana bu şekilde bir algı sunduğu için böyle anlıyorsun. Aslında böyle basit bir konuyu elçi size ve verdi ise onu alın neyi yasakladı ise ondan kaçının ayeti ile sünnet ile çözülmesi gereken bir nokta değil mi?

koyulaştırdığım kısmı açıklar mısın?
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,874
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
koyulaştırdığım kısmı açıklar mısın?

Çok yüzeysel bakıyorsun derinliğe hiç inmiyorsun erken karar veriyorsun sonuna kadar beklemiyorsun. Zaman 'ı yeterince değerli kullanmıyorsun, zaman senin için çok hızlı çalışıyor bu yüzden bazı şeyleri göremiyorsun.

Bilgini daha çok kata yayarak genişletmelisin elde ettiğin verileri bütünleştirirken kişisel düşünmemelisin evrensel hareket etmeyi ve evrensel bilinci yakalamalısın.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Gördüğünüz gibi, şeytanın bu foruma elçi olarak gönderdiği kişiler nasıl da belli oluyor !
Tesettürü "kara örtüler altına kapanmak..! olarak yorumlayabilmek için bir insanın ancak "İblis Yüksek Enstitüsü"nden diplomalı olması gerekir diye düşünüyorum !
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Çok yüzeysel bakıyorsun derinliğe hiç inmiyorsun erken karar veriyorsun sonuna kadar beklemiyorsun. Zaman 'ı yeterince değerli kullanmıyorsun, zaman senin için çok hızlı çalışıyor bu yüzden bazı şeyleri göremiyorsun.

Bilgini daha çok kata yayarak genişletmelisin elde ettiğin verileri bütünleştirirken kişisel düşünmemelisin evrensel hareket etmeyi ve evrensel bilinci yakalamalısın.

ama o halde sen açıkla. neyi yüzeysel gördüğümü, nasıl görmem gerektiğini anlat bana.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Gördüğünüz gibi, şeytanın bu foruma elçi olarak gönderdiği kişiler nasıl da belli oluyor !
Tesettürü "kara örtüler altına kapanmak..! olarak yorumlayabilmek için bir insanın ancak "İblis Yüksek Enstitüsü"nden diplomalı olması gerekir diye düşünüyorum !

başka bir şey anlatmaya çalışıyorum. sen anlamadan araya girme. hem, bir insanı hemen "şeytanın elçisi" olarak nitelemek bile pek erdemli bir davranış değil.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
İslamiyetin inmeye başladığı dönemdeki toplum da günümüz toplumu gibi, ekonomik faaliyet odaklı, gündelik geçim kaygısına yoğunlaşmış, pratik, pragmatist, maddiyatçı ama kendince ahlakî, vicdanî değerleri olan, ısradan insanların oluşturduğu bir toplumdu.

İslamiyetin inmesi ve zamanla hâkim din olması ile toplumun idealist, ülküsel değerlerinin arttığı, maddiyatı yanınınsa zayıflayıp ikinci plana itildiği tahmin edilebilir. İdealizmi, ahlakîliği ve vicdanîliği de islamî ilkeler doğrultusunda yeni bir biçim almış olmalıdır.

Bunun dışında toplumun doğal, sıradan, pratik ve pragmatist yanının fazla değişmeden devam ettiğini düşünebiliriz. Gündelik hayat yine devam ediyordu. Yine alışveriş, kazanma-kaybetme ihtimalleri, geçim kaygısı, daha iyi hayat şartlarına erişme çabası, geleceğe dâir sorular vb ile devam den bir hayat...

Kuran'da çeşitli gizemli ifadelerin ve öte mesajların yanısıra, pratik, gündelik sorunlara dâir pek çok ayet de bulunmaktadır. Kuran'ı ve mesajını iletmekle görevli peygambere yardımcı olma amaçlı ayetler...

Mesela "sahabelere söyle, çağrılmadan evine gelmesinler, geldiklerinde yemeklerini yedikten sonra kısa kalkıp gitsinler" mealindeki ayet; Gündelik hayatın sıradan, basit sorunlarına yönelik bir uyarı. Peygamber, sahabelerini kırmak istemiyor. Ama sahabeler de sıradan ve ortalama düzeyde insanlar. Peygamberin evine sıkça gidip geliyorlar. Ama bu, çeşitli sorunlara neden oluyor. Bunu çözmek de Kuran'a düşüyor!

Yine örtünmeyle ilgili ayet. Aynı şekilde pratik bir soruna cevaben geliyor. Sahabelerin yanında, başka insanların önünde, dışarıda, kalabalık ortamlarda, o zamanın köle ve cariyeleri ile karıştırılıp rahatsız edilme ihtimali olan peygamber hanımlarına ve diğer mümin hanımlara uyarı amaçlı; onları düşünüp, toplumun değerlerini korumak iin gelen bir ayet. Ne kadar da insancıl, anlayışlı, sıradan ve basit bir nedeni var! Ama zamanla doktrinerleşiyor ve milyonların kara örtüler altına kapanması şekline dönüşüyor. Kuran insanlara "çoğunuz beni anlayamayacak" diyor. Doğru çıkıyor.

Kuran'da savaşan müslümanlara da akıl veriliyor. "Savaştığınız kâfirlerin kumanda merkezlerini vurun, onların ellerini ve ayaklarını bağlayın, sonra ister fidye karşılığı, isterseniz karşılıksız salıverin" diyor. Ama bu ayet de "kellelerini vurun" şeklinde anlaşılıp her türlü vahşete, teröre dayanak yapılıyor. Kuran bir kez daha haklı çıkıyor.


Not: mealler aklımda kaldığı kadarıyla yazılmıştır.

hayber gazvesini oku....
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Dine ve şeriatın emirlerine, ayetlere küfredenler, bunları çapıtanlar veya alay edenler var ya evet bunların hiç biri bizden erdem beklemesin !
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
Dine ve şeriatın emirlerine, ayetlere küfredenler, bunları çapıtanlar veya alay edenler var ya evet bunların hiç biri bizden erdem beklemesin !

sana göre öyle. ama önce biraz okuyup anlamaya çalış, sonra hüküm ver. erdem denilen şey zaten birisine karşı değil, kendin içindir!
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,874
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Dine ve şeriatın emirlerine, ayetlere küfredenler, bunları çapıtanlar veya alay edenler var ya evet bunların hiç biri bizden erdem beklemesin !

Dinle alay eden ve ayetlere gerekli hassasiyeti ve özeni göstermeyen varsa o da sensin FAKİRİ
kendi korkuların ile oluşturduğun sınırlarını aştığım için beni küfürle itham edemezsen ancak o sınırlarını aşıp gördüklerini değerlendirdikten sonra karar verebilirsin.

Sen önce kendine erdemlik göster biz kendimize buluruz bir şekilde
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,874
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
ama o halde sen açıkla.

bu söz hazır olmadığını zamana ihtiyacın olduğunu gösteriyor. Yukarıda zaten gayet açık açıkladım eğer anlamıyorsan benim tarafımdan bunun anlatılması bu şekilde olur.

Bana birinin anlatmadığını düşünerek hareket etmelisin
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
bu söz hazır olmadığını zamana ihtiyacın olduğunu gösteriyor. Yukarıda zaten gayet açık açıkladım eğer anlamıyorsan benim tarafımdan bunun anlatılması bu şekilde olur.

Bana birinin anlatmadığını düşünerek hareket etmelisin

kaç no.lu mesajında açıkladığını yazar mısın?

genel ve soyut ifadeler yazmışsın. bunlar açıklayıcı değil. senin genel üslubun bu yönde. açıklayıcı olmayan, ama düşündürmeyi amaçlayan bir yaklaşım. bu da güzel olabiliyor. ama biraz da açıklayıcı olmalısın.

ilk mesajımda yazdıklarıma senin katılman gerekiyor diye düşünüyorum oysa. neden ve hangi kısma katılmadığını anlayamadım.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,874
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
kaç no.lu mesajında açıkladığını yazar mısın?

genel ve soyut ifadeler yazmışsın. bunlar açıklayıcı değil. senin genel üslubun bu yönde. açıklayıcı olmayan, ama düşündürmeyi amaçlayan bir yaklaşım. bu da güzel olabiliyor. ama biraz da açıklayıcı olmalısın.

ilk mesajımda yazdıklarıma senin katılman gerekiyor diye düşünüyorum oysa. neden ve hangi kısma katılmadığını anlayamadım.

Açıklayıcılık senin sorularına bağlı, bir okul düşün bir öğretmenden bütün dersleri öğrenmiyorsun değil mi? Farklı öğretmenler farklı bilgiler ve dersler

Bilgiyi aldığın noktaya katılmadığımı göstermek için verdiğin ayetin aslında sünnet ile açıklanabilecek bir nokta olduğuna vurgu yapmıştım. Farkına varmadığın yada varamayacağın şeyleri sana nasıl açıklayabilirim? İlk önce şunun farkına varmalısın okuduğun kitabı sana yanlış anlatıyorlar yani yazılanlar ile anlatılanlar arasından uçurum var sen bunun farkına varmadığın sürece benim sana açıklama yada açıklayıcı olmamı beklememelisin. Göremediğin bir şeyi sana gösterme gücüne sahip değilim.
 
Üst