İslamiyet nedir?

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, insanlarla akılları derecesinde konuşulmasını emrediyor. Bir bedevi, (Bana İslamiyet'i anlat, aklıma yatarsa inanırım) deyince Resulullah Efendimiz ona, (Bu dinin temeli ikidir: Allahü teâlânın bütün emirlerine hürmet edip beğenmek ve Onun bütün mahlûklarına acımak, şefkat göstermektir) buyurdu.
Bir zat, bir Hristiyan şehrine gider. Orada bir müddet kalır. Bir süre sonra görüştüğü insanlardan 5-6 kişi gelir. Birisi dehri yani ateist, diğerleri ise Hristiyan'dır. Bu zata derler ki:
— Biz seni çok sevdik. Sendeki bu güzel ahlakın, bu tatlı dil ve güler yüzün, dininden kaynaklandığına inanıyoruz. Şimdi bize İslamiyet'i anlat! Müslümanlığı senin ağzından duymak istiyoruz. Nedir bu Müslümanlık?
O zat onlara şu cevabı verir:
— İslamiyet, iman ve ibadet olmak üzere ikiye ayrılır. İman, Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, âhirete ve kadere inanmaktır. Bunlar, farklı da olsa, Hristiyanlıkta ve Yahudilikte vardır. Mesela biz, Musa aleyhisselamın veya İsa aleyhisselamın peygamber olduğuna inanmazsak Müslüman olamayız.— Niye? Onlar sizin peygamberiniz değil ki.
— Bütün peygamberler, Müslümanların da peygamberidir. Hepsinin hak olduğuna inanmayan Müslüman olamaz. Eğer siz de, bütün peygamberlere, Muhammed aleyhisselama ve onun getirdiği dine inanırsanız, hepiniz Müslümansınız.
— Nasıl olur bu? Biz domuz eti yiyoruz.
— O ibadet kısmına girer, haramdır. Haram işleyen Müslümanlıktan çıkmış olmaz.— Şarap da içiyoruz.
— O da ibadet kısmına girer, haramdır. İçki içen Müslümanlar da vardır. İman amelden ayrı bir husustur. Önemli olan iman sahibi olmaktır.Ateist, heyecanla ortaya atılıp der ki:
— Anlaşıldı, daha fazla anlatmana gerek kalmadı.
— Evet, işte bizim dinimiz bu kadar.
Hepsi şaşırır, birbirinin yüzüne bakarlar. O şaşkınlıkla dışarı çıkarlar. Az sonra ateist içeriye girer:
— Siz beni çok şaşırttınız, der.
— Neden şaşırdınız ki?
— Biz Müslümanlığı çok farklı biliyorduk. Siz bu dini bize tekrar anlatır mısınız?
O zat anlattıktan sonra ateist, kelime-i şehadeti harf harf yazar dışarı çıkar. 10-15 dakika sonra, diğer arkadaşlarını da alır tekrar o zatın yanına gelip der ki:
— Herkesin içinde söylüyorum. Ben de artık Müslüman oldum.
Sonra, (Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü) der, sonsuz mutluluğa adım atar.
kaynak dinimizislam mail grubu
 
Katılım
14 Eki 2006
Mesajlar
1,777
Tepkime puanı
67
Puanları
0
ateist Allah a iman etmeden islamiyete giremez.. kimse imanın kıymetini bilmiyor o kadar kolay değil iman etmek...
 
Katılım
14 Eki 2006
Mesajlar
1,777
Tepkime puanı
67
Puanları
0
kaynak nedir bilmiyorum ama bana çok basit bir hidayet senaryosu gibi geldi.. iman sadece ahlak tan ibaret değil..
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
kaynak nedir bilmiyorum ama bana çok basit bir hidayet senaryosu gibi geldi.. iman sadece ahlak tan ibaret değil..
Birincisi bu bir senaryo değil bir vakıa
İkincisi iman saten ahlak değil icab ve kabuldür.Ahlak İmanın tezahürüdür.Zaten Kelimeyi şahadeti getirdiği yazıyor.Yani birnde görülen güzel ahlak etkilemiş ve diyerinin İmanla İslamla tanışmasına ve İman etmesine sebeb olmuş,bundan doğal ne varki.
'' Herkesin içinde söylüyorum. Ben de artık Müslüman oldum.
Sonra, (Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü) der, sonsuz mutluluğa adım atar.''
Bir şeyi tenkit ederken yazılanı önce iyice anlamak ve sonra varsa bir yanlış ondan sonra sorgulamak lazım değilmi.?
 
Katılım
14 Eki 2006
Mesajlar
1,777
Tepkime puanı
67
Puanları
0
sadece güzel ahlak bir ateisti imana getirmeye yetmez. tabi gerçekten ateist ise.. belki hristiyanı müslüman eder o kadar.. bir ateist neden ateist olmayı seçer.. suallerine cevap bulamadığı için.. ahlak düşkünü olduğu için değil..
 

Okyanus

Profesör
Katılım
11 Şub 2008
Mesajlar
1,317
Tepkime puanı
163
Puanları
0
Kalbleri değiştiren Allah'tır,kimin kalbine hidayet vereceğini nerden bilebiliriz.Bakarsın ateistte olsa müşrikte olsa puta tapanda olsa bir olay karşısında kalbini değiştirir Cenabı Allah.
 

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
İmanın ve küfrün karşılığı

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Dinimizde, bir mümin bir sevab işlerse, Allahü teâlâ ona en az on misli sevab veriyor, ama bir günah işlerse bire bir yazıyor. Böyle olunca, dünyadaki 50-60 yıllık kâfirliğin cezasının ebedi olmasının hikmeti nedir?
Bizi ve her şeyi yaratan Allahü teâlâdır. Mülkün de, dinin de sahibi Odur. O halde, dünyadaki işlerimizle ilgili neyin karşılığının ne olacağını O bilir. Ona kimse karışamaz. Dünyada yapılan işin karşılığının nasıl olacağını Allahü teâlâdan başka kimse bilmez. İnsan bilgisi buna yetmez, insan aklı bunu anlayamaz. Allahü teâlâ, (Benim Peygamberimle bana iman etmeyenin cezası sonsuzdur) buyuruyor.
Dünyadaki küfrün karşılığının sonsuz azap olması, bu 50-60 yıllık kâfirliğin cezası değildir. Allahü teâlâ her kulunun, sonsuza kadar iman edip etmeyeceğini bilir. O kâfir, sonsuz yaşasaydı, sonsuza kadar iman etmeyecekti. Onun için sonsuz ceza veriliyor. Eğer sonsuza kadar olan süre içerisinde, bir gün iman edecek olsaydı, Allahü teâlâ ona dünyada iman nasip eder, yine sonsuz yakmazdı. Demek ki, Müslümanlar ebedî yaşasalardı, ebedî Müslüman olurlardı. Bu yüzden mükâfatları ebedî Cennettir. Kâfirler de ebedî yaşasalardı, ebedî kâfir olurlardı. Bu yüzden cezaları ebedîdir.
Bir gün Musa aleyhisselam, ateşe tapan bir ihtiyara yaşını sordu. O da, (470 yaşındayım) dedi. (Ne yapıyorsun 470 senedir?) diye sorunca, (Bu ateşe tapıyorum) dedi. Musa aleyhisselam üzüldü, (Ömrün boşa gitmiş, çok yazık) dedi. İhtiyar zat, (Niye ya Musa, ben ibadet ediyorum, ibadet boşa gider mi) dedi. Musa aleyhisselam, (Bu ilah değil, Allah’ın yarattığı bir ateştir. Onun yarattığına, yani mahlûka ibadet ediyorsun. Sen gel, Allah’a iman ve ibadet et, kendini kurtar! Yarattıklarına ibadetten vazgeç) buyurdu. İhtiyar zat, (Peki bu yaşlı hâlimle, bu kadar sene boşa geçmişken, Allah yine beni kabul eder mi) diye sorunca, Musa aleyhisselam, (Vallahi kabul eder) dedi. (Peki, ne demem lazım?) diye sordu. (“Lâ ilâhe illallah, Musa Resulullah” demen yeter) dedi ve ihtiyar zat, dediği gibi söyledi. Ancak, eceli geldiği için söyler söylemez öldü. Ölünce hem kendisi, hem de her taraf nurlandı. Musa aleyhisselam, kendi kendine, (Sübhanallah. Bir dakika önce küfür üzereydi. Bir kelime-i şehadet getirdi, ne oldu) dedi. Sonra Allahü teâlâya, (Yâ Rabbî, buna ne muamele ettin) diye sordu. Cenab-ı Hak, (“Lâ ilâhe illallah, Musa Resulullah” dediği için, onu rahmetime gark ettim) buyurdu. Demek ki insan, küfür içinde yaşayıp imanla ölebiliyor. Maazallah, imanla yaşayıp kâfir olarak da ölebilir. Çok dikkatli olmak lazımdır.
 
Üst