İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar aciz bunlar

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Bunu nerden çıkardınız acaba?
Nisa 34 Ayetinden bahsediyorsanız orada nüşuz, serkeşlik, itaatsizlik ten örnek veriyor,
tefsirlerde bol bol örneği de mevcut,
kendinden izinsiz dışarı çıkıp gezen eşi Ebu Bekr'in kızı Esma nın kocası Zübeyr
tarafından saçları bağlanarak bir güzel dövüldüğünü, babasına şikayet ettiğini babasının kızına sabrı tasviye ettiğine kadar örnekler mevcut.
Sizin dediğiniz hadiseye kalsa kusura bakmayın ona dayak değil islam fıkhına göre hâd gerekir.


Nasıl kabul edebiliyorsunuz böyle şeyleri,
erkek olsun kadın olsun, birey bireydir yahu,
Neden özgür bir birey olduğunuzu vurgulamıyorsunuz,
neden varlığınızı aidiyetlerle açıklamak zorunda hissediyorsunuz,
cinsiyeti farketmez neden bir cinsiyetin diğeri üzerindeki tahakkümünü,
onun standartlarını, sınırlarını belirleme yetkilerini olağan görebiliyorsunuz şaşırıyorum.

Afedersin ama neyi kabul ediyoruz
Yada şöyle sorayım
Fuhuş yapmış bi kadına ne yapmak gerekiyor
Öyle bir konuşuyorsun ki
Sanki kadınlar özgür hareket etmiyor
Sokağa mı çıkmıyorsun
Özgürlüğün dibini yaşıyor kadınlar
Lakin sonuç ortada
Kendi algınızı dayatma ihtiyacınız var ya
Bende orta yolun bulunmasını istiyorum hepsi bu
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Afedersin ama neyi kabul ediyoruz
Yada şöyle sorayım
Fuhuş yapmış bi kadına ne yapmak gerekiyor
Öyle bir konuşuyorsun ki
Sanki kadınlar özgür hareket etmiyor
Sokağa mı çıkmıyorsun
Özgürlüğün dibini yaşıyor kadınlar
Lakin sonuç ortada
Kendi algınızı dayatma ihtiyacınız var ya
Bende orta yolun bulunmasını istiyorum hepsi bu

Bahsettiğiniz dayağın fuhuşla sınırlı olmadığını söylüyorum,bunu güzellemek için hemen fuhşa kadar götürüp haklı göstermeye çalışmanıza şaşırıyorum. Hemen aklınıza fuhuş, bilmem ne geliyor bonobo maymunu mu insanlar, dışarı çıkar çıkmaz fuhuş mu yapılıyor? O dediğiniz özgürce dışarı çıkabilen kadınlar bugün var hanfendi, bahsettiğiniz sistemde ise, erkeğin malı olup evde sınırlı bölgede yaşama hakkı verilen, erkeğin buyruğuna uymadığından dayak yeme hakkı yasal, legal olan bir sistem geldiğinde sadece özgürce dolaşan erkekler görebileceksiniz zaten onu söylüyorum.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Bahsettiğiniz dayağın fuhuşla sınırlı olmadığını söylüyorum,bunu güzellemek için hemen fuhşa kadar götürüp haklı göstermeye çalışmanıza şaşırıyorum. Hemen aklınıza fuhuş, bilmem ne geliyor bonobo maymunu mu insanlar, dışarı çıkar çıkmaz fuhuş mu yapılıyor? O dediğiniz özgürce dışarı çıkabilen kadınlar bugün var hanfendi, bahsettiğiniz sistemde ise, erkeğin malı olup evde sınırlı bölgede yaşama hakkı verilen, erkeğin buyruğuna uymadığından dayak yeme hakkı yasal, legal olan bir sistem geldiğinde sadece özgürce dolaşan erkekler görebileceksiniz zaten onu söylüyorum.
Önüne bi bardak çay gelmediği için dayak yiyen kadınlardan
Bahsetmediğimizi biliyor olman gerekiyor
Ayette en son badiredir darb oda zaten esnedikçe esnedi
Mesele Nureddin Yıldız dan çok öte bir durum
Heleki satılan kadından vergi alan bi kişi izahata kalkınca garabetten öte oluyor ...
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Önüne bi bardak çay gelmediği için dayak yiyen kadınlardan
Bahsetmediğimizi biliyor olman gerekiyor
Ayette en son badiredir darb oda zaten esnedikçe esnedi
Mesele Nureddin Yıldız dan çok öte bir durum
Heleki satılan kadından vergi alan bi kişi izahata kalkınca garabetten öte oluyor ...

Rical = erkek demek değil bunu nurettin yıldızda bilmiyor islamoğluda bilmiyor bu kişiler satılan kadından vergi almıyor fakat neyse
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Sensin yahayy sensin. Hz omerden de digerlerinden de ahlakli ustun muhtesem bir bireysin. Keske seni gorup ornek alabilselerdi!!!...

Allah razı olsun kardeşim teveccühüne layık olmaya çalışıyorum :D

şaka bi yana çok farklı iki toplumdan bahsediyoruz kardeşim, bunu anlamak bu kadar zor mu? Türkler Arap asimilasyonundan önce Tomris Hatun , Kibac Hatun gibi kadın liderler çıkarmış, kadının yeri Araplara göre çok farklı bir konumda.
Arapların kadına bakış açısı çok farklı detaylara girmeyelim, nikahlarının sayısından, yaşından, detayından , parayla alınıp satılabilen sayısız cariyesine kadar farklı.

İnsanlar korkuyor anlıyorum, konuşmayı bırak düşündüğünde bile dinden çıkarım, aman ahiretim ne olur diye. Ama bu korku malesef çok fazla gerçeği, farkındalığı engelliyor.
İnsanlar ne kadar Arap gibi yaşarsa o kadar kaliteli müslüman olacağını kanıksamış, bilinç altında bu var. Halbuki piyasadaki din dediğimiz şey bildiğin ne kadar Arap olabilirsin yarışması.
Bu kadar zor değil bunu anlamak, zor değil ama cesaret ister.
Sadece Kur’anın,
“Mekke ve çevresine indirilmiş....”
“Ana diliniz Arapça ile indirildi, başka dilde indirilse bize ne bu yabancı kitaptan derdiniz”

Dediği ayetleri düşünseniz muamelatının o toplumla ilgili olduğunu zaten kimseye gerek yok Kurandan okursun yahu. Din/Tevhid kavramını o toplumla ilgili dinamiklerden ayırmak bu kadar mı zor, medeni ayetler buram buram ben bu topluma aitim diyor yahu, Nikahından mirasına, cezai hükmünden sosyal yaşantısına oraya ait, zaman o diliminde özelde belirli bir lokasyonun sorunlarına çözüm üreten bir muamelattan bahsediyoruz, yahu zıhar diyor, nedir zıhar ne alaka başka toplumlarla, en önemli ibadetlerin detayına inmeyen kitap, o toplum hariç kimseyi ilgilendirmeyen zıhar olayına yarım sayfa ayırıyor, ne biliyim 3 er, 4 er alın diyor, malik olduğunuz cariyelerle cinsel ilişkinizden kınanmazsınız diyor, cezalandırma sistemleri hakeza o bölgeye özel zaten bilinen şeyler, daha bunlar kabası, inceye girersek ohoo, bitmez aylarca konuşuruz.

Bunların anlattığı net bir şey var da insanlar ayağım kayacak , aman itikadım bozulur diye düşünmekten bile korkarlar.Ama o sahih denilen kitaplardaki sistemle bir hukuk ve sistem kuruyorum de en Ala müslümanım,şeriatçıyım diyenler bile yan çizerler, yüzde 1 değil, 0,1 insan kalmaz, herşey lafta, pratiğini düşünmediği için insanlar bal kabağı gibi car car konuşuyorlar ancak.
Saygı göstermek gerekir ama tek taraflı değil, herkes birbirine saygı gösterip anlayışla karşılamalı, herkesi kendi algındaki, kabulundeki gibi yaşayacak deme hakkına sahibim diyince işler karışıyor işte.
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Rical = erkek demek değil bunu nurettin yıldızda bilmiyor islamoğluda bilmiyor bu kişiler satılan kadından vergi almıyor fakat neyse
Geçmişten faydalanmayalım ok
Şuan ki durumu vicdanla bile ele alsak savunulur hiç bir tarafı yok ki
İnsanlık nasıl düzelecek?
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Allah razı olsun kardeşim teveccühüne layık olmaya çalışıyorum :D

şaka bi yana çok farklı iki toplumdan bahsediyoruz kardeşim, bunu anlamak bu kadar zor mu? Türkler Arap asimilasyonundan önce Tomris Hatun , Kibac Hatun gibi kadın liderler çıkarmış, kadının yeri Araplara göre çok farklı bir konumda.
Arapların kadına bakış açısı çok farklı detaylara girmeyelim, nikahlarının sayısından, yaşından, detayından , parayla alınıp satılabilen sayısız cariyesine kadar farklı.

İnsanlar korkuyor anlıyorum, konuşmayı bırak düşündüğünde bile dinden çıkarım, aman ahiretim ne olur diye. Ama bu korku malesef çok fazla gerçeği, farkındalığı engelliyor.
İnsanlar ne kadar Arap gibi yaşarsa o kadar kaliteli müslüman olacağını kanıksamış, bilinç altında bu var. Halbuki piyasadaki din dediğimiz şey bildiğin ne kadar Arap olabilirsin yarışması.
Bu kadar zor değil bunu anlamak, zor değil ama cesaret ister.
Sadece Kur’anın,
“Mekke ve çevresine indirilmiş....”
“Ana diliniz Arapça ile indirildi, başka dilde indirilse bize ne bu yabancı kitaptan derdiniz”

Dediği ayetleri düşünseniz muamelatının o toplumla ilgili olduğunu zaten kimseye gerek yok Kurandan okursun yahu. Din/Tevhid kavramını o toplumla ilgili dinamiklerden ayırmak bu kadar mı zor, medeni ayetler buram buram ben bu topluma aitim diyor yahu, Nikahından mirasına, cezai hükmünden sosyal yaşantısına oraya ait, zaman o diliminde özelde belirli bir lokasyonun sorunlarına çözüm üreten bir muamelattan bahsediyoruz, yahu zıhar diyor, nedir zıhar ne alaka başka toplumlarla, en önemli ibadetlerin detayına inmeyen kitap, o toplum hariç kimseyi ilgilendirmeyen zıhar olayına yarım sayfa ayırıyor, ne biliyim 3 er, 4 er alın diyor, malik olduğunuz cariyelerle cinsel ilişkinizden kınanmazsınız diyor, cezalandırma sistemleri hakeza o bölgeye özel zaten bilinen şeyler, daha bunlar kabası, inceye girersek ohoo, bitmez aylarca konuşuruz.

Bunların anlattığı net bir şey var da insanlar ayağım kayacak , aman itikadım bozulur diye düşünmekten bile korkarlar.Ama o sahih denilen kitaplardaki sistemle bir hukuk ve sistem kuruyorum de en Ala müslümanım,şeriatçıyım diyenler bile yan çizerler, yüzde 1 değil, 0,1 insan kalmaz, herşey lafta, pratiğini düşünmediği için insanlar bal kabağı gibi car car konuşuyorlar ancak.
Saygı göstermek gerekir ama tek taraflı değil, herkes birbirine saygı gösterip anlayışla karşılamalı, herkesi kendi algındaki, kabulundeki gibi yaşayacak deme hakkına sahibim diyince işler karışıyor işte.

Çok güzel açıklamışsın Yahayy, tebrikler...:ayn
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Geçmişten faydalanmayalım ok
Şuan ki durumu vicdanla bile ele alsak savunulur hiç bir tarafı yok ki
İnsanlık nasıl düzelecek?

adı üstünde geçmiş :) faydalanacak olsaydın yada istifade edecek olsa idin geçmişte yaşardın.
Sen, sana sunulmuş olandan sorumlusun o zaman AN 'ı yaşa ve hisset

İnsanlık düzelmeyecek ki, hiç bir insanın böyle bir görevi ve misyonuda yok
sadece sen düzeleceksin, senin düzelmen için şuan insanlık bu halde sen düzel insanlıkta düzelsin :)

gerçekten şu kavramları geçmişe bağlı kalmadan işleyen sisteme göre anlamaya çalışsanız ne olur
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
adı üstünde geçmiş :) faydalanacak olsaydın yada istifade edecek olsa idin geçmişte yaşardın.
Sen, sana sunulmuş olandan sorumlusun o zaman AN 'ı yaşa ve hisset

İnsanlık düzelmeyecek ki, hiç bir insanın böyle bir görevi ve misyonuda yok
sadece sen düzeleceksin, senin düzelmen için şuan insanlık bu halde sen düzel insanlıkta düzelsin :)

gerçekten şu kavramları geçmişe bağlı kalmadan işleyen sisteme göre anlamaya çalışsanız ne olur
Bu çok kolay adams
Kendi bildiğim gibi yaşayayım
Şuan olan durum bu değil mi -)

Korku noktasında @Yahayy a katılıyorum
Bu korku itikaddan öte bir korku
Sistemden korkuyor insanlar
Yani diyosun insanlar magdurlarsa sanane
Önemli olan senin mağdur olmaman öyle mi -)
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Bu çok kolay adams
Kendi bildiğim gibi yaşayayım
Şuan olan durum bu değil mi -)

Korku noktasında @Yahayy a katılıyorum
Bu korku itikaddan öte bir korku
Sistemden korkuyor insanlar
Yani diyosun insanlar magdurlarsa sanane
Önemli olan senin mağdur olmaman öyle mi -)

Mağdur olmayı geç kimse mağdur olmuyor sadece öğreniyorsun bu hayat sana neden verildi ki?
Özgür bir şekilde var olduğun ortamı anlayıp analiz edemedikten sonra senin varlığının ne önemi var ki?

Kendi bildiğin gibi yaşamayacaksın, senin için sunulan en güzeli yaşamayı bulmak için yaşayacaksın
bütün iş kelimelerde doğru olarak mana ve anlam verirsen ne korku kalır nede başka birşey
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda üç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuğu olan Nur cemaatinin önde gelen isimlerinden olan Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Erdoğan’ın “İslam’ın güncellenmesi” sözlerine karşı çıktı.

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, sosyal medya hesabından yayımladığı "Muhterem Cumhurbaşkanım! Haddinizi aşarak şer’î meselelerde fikir beyan etmeyiniz! Zira ne müctehid ve ne de fıkıhçısınız!" başlıklı yazılı açıklamada “Muhterem Cumhurbaşkanım! Sizi Allah için seviyor ve 21. Asrın siyasî müceddidi olarak ilan ediyorum; ancak siz ne dinî müceddidsiniz ve ne de fıkıhçısınız. Ehil olmadığınız konularda ve hele de şer’î konularda görüş beyân etmeniz tamamen şahsınızı felâkete sürükleyebilir. Ben sözlerinizin maksadını aştığını hüsnüzanla yorumluyorum. Sizi Allah için seven bu kardeşinizden birkaç noktayı dinleyiniz” ifadelerini kullandı.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Yine de az değinmiş.
baksana Ebu Ömer ed-Dibyan taharet ile ilgili tam 14 ciltlik ansiklopedi yazmış.... Kur'an'da ise iki ayetle anlatıyor yüce Allah.

Adamlar boş işlere ömür tüketmişler.

Lokman suresi 27. ayet

Eğer yeryüzündeki ağaçların tümü kalem ve deniz de -onun ardından yedi deniz daha eklenerek- (mürekkep) olsa, yine de Allah'ın kelimeleri (yazmakla) tükenmez. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

14 cilt az bile yazmış
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Taharet 14 ciltlik bir bilgi yi gerektirir mi?


Adamlar lokman suresi 27. ayetin hakkını vermişler. Bu çabayı diğer ayetlerde göstermemişler nedense bu neyin göstergesi olsa gerek sanırım islam o zaman çok farklı anlaşılmış bazı arkadaşlar beni tefe koyup çalabilirler olsun ben alışkınım
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Cübbelinin ağzından : "bir kertenkele öldürmek bir kafir öldürmek gibidir, bir vuruşta öldürmek 100 sevap, ikinci vuruşta öldürmek 50 sevap"
Bu cümleyi kullanırken sahih bir hadise dayandığını da özellikle hatırlatıyor.
Şimdi kertenkele öldürme olayını fıkhi olarak ele alınsa doğrudan ehli sünnete karşı tavır alınmış olunması gerekir.
Din dilinin güncelenmesi noktasından bakılsa nasıl bir "din dili" kullanılmalı?

Sünnetullah dili, olması gerekende bu değil mi zaten
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Nüşuz sadakatsizlik yapan demektir. Yani aldatan kadın. Allah burda bile ne ayetin başında ne sonunda kadını dövün demiyor. Bizim erkek egemen toplum dövün olarak algılasada ordaki mana dövün değildir. Araplar Idrib der. Yani çık dışarı. Bunu arap bir öğretmen sınıftan öğrencisini kovarken söyler. Biz IDRİB veya darb kelimelerinden sadece vurma olarak algılıyoruz. Ayette sadakatsizlik durumunda önce nasihat edin, fayda etmezse yatagınızı ayırın oda fayda etmezse evden atın demektedir. Yani ayet aldatma durumunda bile dövmeye izin vermiyor. Ama bizimkilere kalsan öldüresiye döverler.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Nüşuz sadakatsizlik yapan demektir. Yani aldatan kadın. Allah burda bile ne ayetin başında ne sonunda kadını dövün demiyor. Bizim erkek egemen toplum dövün olarak algılasada ordaki mana dövün değildir. Araplar Idrib der. Yani çık dışarı. Bunu arap bir öğretmen sınıftan öğrencisini kovarken söyler. Biz IDRİB veya darb kelimelerinden sadece vurma olarak algılıyoruz. Ayette sadakatsizlik durumunda önce nasihat edin, fayda etmezse yatagınızı ayırın oda fayda etmezse evden atın demektedir. Yani ayet aldatma durumunda bile dövmeye izin vermiyor. Ama bizimkilere kalsan öldüresiye döverler.

darphanede ne yapılır? para basılır değil mi o zaman darbın ilişkisini baskı ile kurulması gerekmez mi?
Bir insan yanlış, beğenmediği yada eksik olan bir huyunu, davranışını vs vs düzeltmek için ne yapar?
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
İslam'ın güncellenmeye ihtiyacı yoktur.

Bizlerin, gelişen teknoloji ve zaman karşısında kendimizi Allahü Tealanın şeriatına uydurmamız vardır.

Bu ise zorunluluktur. Fitne peşinde koşmamak gerektir. Fitneyi uyandırana lanet vardır.

Ordumuz cihadda iken, Doğu Guta'da kardeşlerimiz biçilirken magazin ile uğraşmayalım.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
İslamın yaşanması ve anlaşılması için hoca, şeyh vs vs gibi ünvanlara gerek yok ki?
Her zaman düşünmüşümdür. Müslümanlar namaz kılıyor namaz kılmasını biliyor o zaman neden camilerde namaz kıldıracak bir kişi görevlendiriliyor ki?


Acaba toplumu belli bir çizgide tutup yönetmek ve yönlendirmek için mi bunca ünvan vs vs
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Cübbelinin ağzından : "bir kertenkele öldürmek bir kafir öldürmek gibidir, bir vuruşta öldürmek 100 sevap, ikinci vuruşta öldürmek 50 sevap"
Bu cümleyi kullanırken sahih bir hadise dayandığını da özellikle hatırlatıyor.
Şimdi kertenkele öldürme olayını fıkhi olarak ele alınsa doğrudan ehli sünnete karşı tavır alınmış olunması gerekir.
Din dilinin güncelenmesi noktasından bakılsa nasıl bir "din dili" kullanılmalı?

Dilin güncellenmesi zihniyetin vizyon kazanması demektir abi, burda tartışılan aslında tam olarakta budur, "İslamın güncellenmesi" sözüne yer yer çatlak sesler gelmeye başladı; "sen bizim işimize karışma ve kendi bildiğin işi yap" yani demek isteniyor ki bizi bırakın anlaşılmayan içi boşaltılmış kavramlarla hiç bir şey üretmeden kendi kendimize takılalım, diğer bi deyişle çarkımıza çomak sokmayın! Orta Çağ Avrupası bunun acısını fazlasıyla yaşadı ve sonunda reform/rönesans devri kendiliğinden zuhur etti. Bugün Ortadoğu da bu skolastik dönemden geçiyor ve oldukça sancılı bi durum bunu etrafın fısıltılarından ve yaşananlardan anlayabiliyorsunuz.. İsa peygamber geldiğinde ilk kimler karşı çıktı ve kimler öldürdü? Dini tekellerine alan din bezirganları yaptı ve onlarda dindardı, bugün de dünden hiçbir farkı yok sadece isimler değişiyor zihniyet aynı. Hadise gelince bir gecede binlerce basılan hadislerin tarihini okuduk biz, dile değil dine bile dahil edilemeyecek konular...
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,878
Tepkime puanı
2,059
Puanları
113
Konum
Mars
Dilin güncellenmesi zihniyetin vizyon kazanması demektir abi, burda tartışılan aslında tam olarakta budur, "İslamın güncellenmesi" sözüne yer yer çatlak sesler gelmeye başladı; "sen bizim işimize karışma ve kendi bildiğin işi yap" yani demek isteniyor ki bizi bırakın anlaşılmayan içi boşaltılmış kavramlarla hiç bir şey üretmeden kendi kendimize takılalım, diğer bi deyişle çarkımıza çomak sokmayın! Orta Çağ Avrupası bunun acısını fazlasıyla yaşadı ve sonunda reform/rönesans devri kendiliğinden zuhur etti. Bugün Ortadoğu da bu skolastik dönemden geçiyor ve oldukça sancılı bi durum bunu etrafın fısıltılarından ve yaşananlardan anlayabiliyorsunuz.. İsa peygamber geldiğinde ilk kimler karşı çıktı ve kimler öldürdü? Dini tekellerine alan din bezirganları yaptı ve onlarda dindardı, bugün de dünden hiçbir farkı yok sadece isimler değişiyor zihniyet aynı. Hadise gelince bir gecede binlerce basılan hadislerin tarihini okuduk biz, dile değil dine bile dahil edilemeyecek konular...

Bi soru sorabilirmiyim...

içi boşaltılmış kavramlar nasıl doldurulacak ?
 
Üst