HİLAFET HAKKINDA ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ
islamdevleti.org 11 Ağustos 2007 Cumartesi
İmam Kurtubi Bakara suresi 30.uncu (Muhakkak ki; Ben yeryüzünde bir Halife yaratacağım) ayetinin tefsirinde şöyle dedi:
Bu ayet bir İmam veya bir Halife'nin seçiminde bir kaynaktır. Kelime onunla birleşik geldiği için; o işitilir ve ona itaat edilir. Hilafet Ahkamı onunla tatbik edilir ve buradaki farziyet hakkında Mutezili olan el-Asam dışında, ne imamlar arasında ne de ümmet arasında bir ihtilaf yoktur. [Tefsir-ul Kurtubi, 1/264]
İmam Kurtubi şöyle yine dedi: Hilafet diğer sütunların kendisine dayandığı (asıl) sütundur.
İmam Nevevi de şöyle dedi: Halife seçmenin tüm müslümanlar üzerine farz olduğu konusunda icma (alimlerin ittifakı) vardır. [Şerh-u Sahih Muslim, 12/105]
İmam Gazali de Hilafetin kaybolmasının potansiyel sonuçlarını yazarken, şöyle dedi: Hakimler uzaklaştırılacak, Vilayet hükümsüz kılınacak .. bunların otoritedeki kararları icra edilmeyecek ve bütün insanlar, Haram sınırı üzerinde bulunacaktır. [el-İktisad fil İtikad, 240]
İmam İbn Teymiyye ise, şöyle dedi: İnsanlar üzerinde hükmeden makamın (Hilafet görevi) Dinin en büyük farzlarından biri olduğunu bilmek vaciptir. Aslında onsuz Din Müessesesi yoktur. Bu (görüş), el-Fadl İbn İyad, Ahmed bin Hanbel ve diğerleri gibi Selefin görüşüdür. (Siyaseh Şeriyyeh, Liderliğe bağlılığın farziyeti bölümü)
İmam Ebu'l Hasen el-Maverdi de şöyle dedi: İmamet (liderlik) Akdini yapmak, bütün ümmet üzerine, icmaen vaciptir. [el-Ahkamus Sultaniyyeh, 56]
İmam Ahmed ise, şöyle dedi: Müslümanların işlerini yürütecek bir İmam (Halife) olmadığında, fitne meydana gelir.
H.6.ıncı asrın ünlü alimlerinden Ebu Hafs Ömer en-Nesefi ise, şöyle dedi:
Müslümanlar, açık bir şekilde; Hududları (ceza sistemini) yürüten ve hükümleri icra eden, (devlet) sınırlarını savunan, orduları techiz eden, Zekatı toplayan, (devlete karşı) isyan edenleri, casusları ve haydutları cezalandıran, Cumayı ve iki bayramı ikame eden ve (Allah'ın) kulları arasında çıkan ihtilafları çözen, meşru haklar konusunda şahitlerin şahitliğini kabul eden, evlenen gençlere ve ailesi olmayan fakirlere veren ve ganimetleri dağıtan bir İmam'a (Halife'ye) sahip olmalıdırlar.
İmam el-Cuzeyri -ki, kendisi dört büyük mezhebin fıkhında uzmandır- dört imamın görüşlerini dikkate alarak şöyle demektedir: İmamlar (dört mezhebin imamları; Şafii, Hanefi, Maliki ve Hanbeli) -Allah onlara rahmet etsin- İmametin (Hilafetin) bir farz olduğu ve müslümanların Dinin hükümlerini tatbik eden ve zalimlere karşı haklarını veren bir İmam tayin etmelerinin vacip olduğu konusunda ittifak ettiler. [Fıkh'ul Mezahib'ul Erbaa (Dört Mezhebin Fıkhı) 5/416]
İmam el-Heysemi ise, şöyle dedi: Bilinmektedir ki; Sahabeler, Peygamberlik döneminin sona ermesinden sonra, İmam seçmenin vacip olduğu hususunda icma ettiler. Muhakkak ki onlar; Peygamber (s.a.v.)in defnedilmesini terkederek, Halife seçimine yönelmek suretiyle; bu farziyetin, diğer farziyetlerden daha önemli olduğunu gösterdiler. [Savaik'ul Harakah,17]
İmam eş-Şevkani Tefsir-ul Kur'an'il Azim adlı kitabının 2.nci cildinin, 215.inci sayfasında, şöyle yazmıştır: Bilinmesi İslam'dan zarurettir ki; İslam Müslümanların arasının bölünmesini ve topraklarının (birbirinden) ayrılmasını haram kılmıştır.
Şöhretli imam,
Hasan el-Maverdi El-Ahkamu's Sultaniyye kitabının 9.uncu sayfasında, şöyle demektedir: Ümmetin aynı vakitte iki İmam'a (lidere) sahip olması, haramdır.
İmam en-Nevevi, Muğni el-Muhtac kitabının 4.üncü cildinin, 132.inci sayfasında şöyle demektedir: Araları uzak olsa ve dünyanın farklı yerlerinde bulunsalar bile, iki veya daha fazla İmam'a beyat vermek, caiz değildir.
İmam Nevevi ayrıca Şerh-u Sahih'il Muslim kitabının 12. bölümünde, sayfa 231'de şunu da bildirmektedir: Eğer aynı vakitte birinden sonra diğeri için iki beyat verilirse, birinci biat geçerlidir ve bu kabul edilmeli ve tatbik edilmelidir. Oysa ikinci beyat geçersizdir ve kabul edilmesi haramdır. Bu; alimlerin çoğunun doğru olan görüşüdür. Onlar tek bir vakitte, İslam toprakları ne kadar gelişmiş ve büyümüş olursa olsun, iki Halife tayin etmenin caiz olmadığını benimsemişlerdir.
İmam İbn Hazm el-Muhalla kitabının, 4.üncü cildinin, 360.ıncı sayfasında şöyle demektedir: Dünya üzerinde, bir İmam'dan fazlasının bulunması caiz değildir.
İmam el-Cuzeyri, Fıkh'ul Mezahib'ul Erbaa kitabının 5.inci cildinin, 416.ıncı sayfasında, dört imamın görüşlerini dikkate alarak şöyle demektedir: İster ittifak isterse ihtilaf olsun, Müslümanlar için dünyada iki İmam'ın var olması haramdır.