İslamda Gazetecilik(önce ilk postayı okuyun ltfn)

neslihan

Üye
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
38
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamunaleykum

Ben aslında bu başlığı yardım için açıyorum. Okulumuz liseler arası münazaralara katılacak da. ilk konumuz
"Gazetelerde her haber yayınlanmalı mıdır, yayınlanmamalı mıdır?"

Eğer hadis vs. ve kendi görüşlerinizle yardım ederseniz sevinirim.

Bu konuda iki kutup da bize faydalı olacak çünkü ilk provamızda "yayınlanmamalı" yı savunacağız. ama okulumuz "yayınlanmayı" savunacak ^^

Ben internette bir ödev sitesinden bunu bulabildim

İSLÂM’DA GAZETECİLİK
Dr. Mustafa ed-Dimeyri
GİRİŞ
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla...
Hamd alemlerin Rabbi olan allah’a mahsustur. Salat ve Selam peygamberlerin sonuncusu efendimiz Hz. Muhammed, Al ve Ashabının tümünün üzerine olsun.
İmdi, basın düşünceyi duyurma aracı ve halkların okuludur.
Gazete; okuyucu onu defalarca ve istediği vakit okuyabilir, derin bir şekilde ondan etkilenir ve emek sarfetmeden gazete sayfalarında bazı şeyler elde eder.
Gazete, okuma, yazma, kültür ve değişik bilgileri öğretir. Genel kanaati oluşturur, şekillendirir, yönlendirir, toplumun dil birliğini gerçekleştirmeye katkı sağlar ve inanış hükümlerini yayar.
Gazete, yaşamın değişik yönlerinin kaydedildiği önemli bir tarihi belgedir.
Yeni çağda siyasi, ekonomik ve toplumsal ilerlemelerin çoğu büyük ölçüde onun sayesinde oldu. Genel olarak basının, özel olarak da İslâmî basının önemi büyük ölçüde ortaya çıkar.
Dergilerden birini, İngiliz gazetecilerden birisinin İslâm’ı kabul etmesine dair bir basın haberi olarak yayınladım. İngiliz gazetecinin ismi “Rodbert” idi, Müslüman olduktan sonra “Ebu’l Kasım” ismini aldı. Müslüman olduktan sonraki ilk sözü şu idi: dünya basının genel olarak güçlü bir silah olması ve halen birlikte yaşanıyor olması ve onun ile amel edebilmek gerçekleştikten sonra, Müslüman gazetecileri İslâm’ın güzelliklerini anlatmaya kalemlerini oynatmak için harekete geçirdi.
Müslüman gazeteciler, İslâm’ın güzelliklerini anlatmak ve hükümlerini yaymak için kalemlerini çalıştırmada ağır davrandılar. İslâmî basın bu geniş alemde kitleleri ile diyalogda misyonunu ifa etmekte yetersiz kalmaya devam etti. Zira, İslâm memleketlerindeki Müslümanları kaygılandıran herhangi bir şeyi dile getirmedi, Müslümanların akıllarını çelmek için doğuda ve batıda meydana gelen fikri saldırıya karşı kuvvetli bir mukavemet, direnç gösteremedi.
Bugün İslâmî basın İslâm’ı yayma, gayr-ı müslimleri ona davet etme ve düşmanlarının karalamalarına karşı onu savunma meydanından uzaktı...



devamı yok :D evet görüşleriniz?

NOT: lütfen bişi yazın T_T
 
Üst