- Katılım
- 30 Eyl 2013
- Mesajlar
- 6,183
- Tepkime puanı
- 473
- Puanları
- 83
İslam, müthiş bir toplumsal yapı oluşturmuş, farkında mısınız? Sosyologlar ALOOOOO neredesiniz? Bu hikmetleri foum köşelerinde biz mi yazacağız? Siz niye maaş alıyorsunuz?
Buyrun kendi medeniyetimiz bunu nasıl çözmüş bakın;
Halk, çocuk gibidir. Şimdilik bunu aklınızda tutun.
Çocuğun gözünde baba, gücü; ana, sevgi ve merhameti temsil eder. Kültür ve gelenek ise ağırlıklı olarak anne üzerinden aktarılır.
Şimdi gelelim devlete. Devlet ve toplum büyük bir aile gibidir. Bu büyük ailede devlet, baba görevini yüklenmiş. Tekkeler, ana görevini yüklenmiş. Toplum dediğimiz çocuklar ise bu dengenin içinde insanı kamil olma yolculuğunda ilerlemiştir.
Mânâ aleminde baba, ana ve çocuğun neye karşılık düştüğünü iyi anlayın. Tefekkür maddeden manaya değil; manadan maddeye yapılır. Bu yansımaları görün inşallah..
Baba tek, ana çok olabilir. Bu devletin çok hanımı vardı. Bizim çok analarımız vardı. Düşmanlarımız Ümmet-i Muhammed'in anaları ile babasının arasını açmıştır. Ürettikleri fitneler ile babamıza anamızı boğdurdular. Anası boğulan Alevi kardeşlerimizin babaya kin gütmesi bundandır. Gerçi o ana, çocuklarını babaya karşı kindar yetiştiriyordu, bu da var!.. Devlet baba, boğmadığı anaları nikahından çıkarttı. Karda kışta sokağa attı. Bu baba kendine metresler tuttu ve pavyonlardan çıkmaz oldu. O günden beri biz çocuklar babamızdan nefret etmeye başladık. Bu analarımız gizli saklı kıyı köşede biz çocuklarını sevgi ile yetiştirmeye devam etti. Gün oldu biz babamıza küfrettik ama anamız ''susun, ne olursa olsun o sizin babanızdır'' der gibi bizi terbiyeye çekti.. Ana yüreği böyle olur işte..
Ne yapalım biliyor musunuz? Gelin biz çocuklar -ana tarafında ve baba tarafında duran çocuklar- analarımız ile babamızı barıştıralım. İnanın o vakit bütün toplumsal sorunlarımız zamanla hallolacaktır. Yeter bu kavga gürültü. Bu kavgada doğan çocukların travmalı olmasının temel sebebi budur. Bak, hem babamız biraz akıllandı ve Yaptığı hataları anlamaya başladı. Onu bizim sevgi ve saygımız daha da akıllandırır. Karşısına kavga etmek için çıkarsak hiçbir şeyi düzeltemeyiz.
Gel, baba gel artık. Seni çok özledik. Elbiselerimiz eskidi, ayaklarımız çıplak. Evimiz virane oldu. Gel artık!..
Buyrun kendi medeniyetimiz bunu nasıl çözmüş bakın;
Halk, çocuk gibidir. Şimdilik bunu aklınızda tutun.
Çocuğun gözünde baba, gücü; ana, sevgi ve merhameti temsil eder. Kültür ve gelenek ise ağırlıklı olarak anne üzerinden aktarılır.
Şimdi gelelim devlete. Devlet ve toplum büyük bir aile gibidir. Bu büyük ailede devlet, baba görevini yüklenmiş. Tekkeler, ana görevini yüklenmiş. Toplum dediğimiz çocuklar ise bu dengenin içinde insanı kamil olma yolculuğunda ilerlemiştir.
Mânâ aleminde baba, ana ve çocuğun neye karşılık düştüğünü iyi anlayın. Tefekkür maddeden manaya değil; manadan maddeye yapılır. Bu yansımaları görün inşallah..
Baba tek, ana çok olabilir. Bu devletin çok hanımı vardı. Bizim çok analarımız vardı. Düşmanlarımız Ümmet-i Muhammed'in anaları ile babasının arasını açmıştır. Ürettikleri fitneler ile babamıza anamızı boğdurdular. Anası boğulan Alevi kardeşlerimizin babaya kin gütmesi bundandır. Gerçi o ana, çocuklarını babaya karşı kindar yetiştiriyordu, bu da var!.. Devlet baba, boğmadığı anaları nikahından çıkarttı. Karda kışta sokağa attı. Bu baba kendine metresler tuttu ve pavyonlardan çıkmaz oldu. O günden beri biz çocuklar babamızdan nefret etmeye başladık. Bu analarımız gizli saklı kıyı köşede biz çocuklarını sevgi ile yetiştirmeye devam etti. Gün oldu biz babamıza küfrettik ama anamız ''susun, ne olursa olsun o sizin babanızdır'' der gibi bizi terbiyeye çekti.. Ana yüreği böyle olur işte..
Ne yapalım biliyor musunuz? Gelin biz çocuklar -ana tarafında ve baba tarafında duran çocuklar- analarımız ile babamızı barıştıralım. İnanın o vakit bütün toplumsal sorunlarımız zamanla hallolacaktır. Yeter bu kavga gürültü. Bu kavgada doğan çocukların travmalı olmasının temel sebebi budur. Bak, hem babamız biraz akıllandı ve Yaptığı hataları anlamaya başladı. Onu bizim sevgi ve saygımız daha da akıllandırır. Karşısına kavga etmek için çıkarsak hiçbir şeyi düzeltemeyiz.
Gel, baba gel artık. Seni çok özledik. Elbiselerimiz eskidi, ayaklarımız çıplak. Evimiz virane oldu. Gel artık!..