İslam'a Hakaret Edenlere Karşı Nasıl Davranmalıyız?

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Tam karar veremedim, uzerind biraz konusmak lazim.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Arkadaşın tesbitleri "harika" gibi gözüküyor da, mes'eleye "Kur'an'ın görevi" ve "biz iman edenlerin görevi" ekseninden bakarsak "harikalık" farklı bir hal alır.

Ben bu mevzuyu ayrı olarak ele alacaktım ama kısa olarak ifade edeyim:

Kur'an, yeryüzünde hakimiyeti Allah'a has kılar.

İbadetler nasıl Allah'a has kılınıyorsa, yönetim de, muameleler de, hukuk da, feraiz ve ukubat da sadece O'na has kılınacaktır.

Allah, yeryüzünün idaresini kendisinden başkasına vermez.

O dünyanın da din günü'nün de sahibidir (melikidir..)

Buraya kadar anlaştık mı?

Gelelim bizlere:

Bizim de görevimiz, Kur'an'ın istediği ve emir buyurduğu yapılanmayı hayata geçirmek ve arkasından da bir reis (devlet başkanı, imam, halife vs) başkanlığında kendi aralarında İslam'ı yaşayan bir toplum oluşturmaktır.

İmam Azam Ebu Hanife olsun, İmam Şafii olsun, İmam Malik ve Ahmed b Hanbel olsun,

Bu dört güzide alim, yeryüzünde, Allah'ın iradesi, İslam'a hilaf olanların eline geçerse,

Orada bütün müslümanlar birlik ve beraberliklerini temin eder, geçiş sürecinde kendi aralarında bir imam (yönetici) seçerler, bütün mallarını, servetlerini, sadakalarını, zekatlarını kendi aralarında İslam'ı yaşayan bir topluluğun ikamesine verirler ve fiilen de bu toplumu gerçekleştirmek için çalışırlar,

Bu eylem, "Ben müslümanım" diyenlerin tamamına farz'dır demişleridr.

Refaransları da Kur'an'dır...

Ha Almanya, ha Türkiye, ha Fransa durum değişmez...

Böyle bir yapılanmaya, Almanya, Fransa, Türkiye, Arabistan vs. müsade eder mi..?

Etmez ama etmek durumundadır çünkü İslami bir toplum şekillenmedikçe "Allah'ın iradesi" uygulanamaz.

Yani, bu biz müslümanların zaten hakkıdır...

İşte hadiseye buradan bakarsanız, netice "vuruşma"ya gelecektir...

Ama bu vuruşmanın failleri asla müslüman değillerdir,

Müslümanların olmazsa olmazlarını müslümanlara teslim etmeyen ve de bilakis yasaklayan ve bu hayati oluşuma düşman olanlar savaşın failleridirler.

Hz Adem'den bu yana "fail"ler "mef'ul" olmamışlardır.

Bu niyet ve düşüncede İslam'ı hareket tarzı olarak görmeyenlerin imanları da tehlikededir.

Netice:

Elbet böyle hadiseler olmasın, olmasın ama, müslümanların olmazsa olmazlarından hadiseye bakacak olursanız, fail'lerin mef'ul'lere savaş açaması da gündemdedir.

Buradan da anlaşıldığına göre, "hayat" "iman" ve "cihad"tır...

NOT:

Güçlü bir İslam toplumu olsa, Hz Peygamber'in hicvedilmesi, O'nun alaya alınması, O'nun kötü bir şekilde karakütirize edilmesi mümkün olur mu..?

İsterse olsun, tamamı kılıçtan geçirilir...

Topraklara da egemen olunur...

Allah bunu emreder ama bu söylemden kafirden çok müslüman korkuyor...

Nasıl müslümanız burası da düşünülmeli...

Selamlar...
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Salt kul olarak biz Nebi gibi olabilirsek Devlet vuku bulduğuda elbet Uhud var olur...
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Manasız duygunun hiçbir anlamı yoktur.

Peygamberimiz, hatasız, günahsız, nazik, kibar, naif, narin, adil, mütevazi, incitmeyen biri idi,

Açıktan tebliğe başlar başlamaz, "KAVGA"da başladı...

Kavgasız olmaz... Asla... Kafir sana müsade etmeyecektir... Sen de devam edeceksin...

Dünkü kavga bitmedi, bugün devam yarın da devam edecektir...

Şunu da söyliyeyim dünyadaki kafirler var gücüyle savaşıyorlar...
 
Üst