Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Hep birlikte Allâh’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allâh’ın size olan nîmetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nîmeti sâyesinde kardeşler olmuştunuz…” (Âl-i İmrân, 103)
***
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Size bir ve beraber olmayı, ayrılıktan sakınmayı tavsiye ediyorum. Çünkü şeytan yalnız olanla beraber, iki kişiden ise daha uzaktır. Cennetin tâ ortasında olmak isteyen kimse, İslâm toplumundan ayrılmasın!"(Tirmizî, Fiten, 7/2165; Ahmed, I, 26, V, 370-371)
***
Birlik ve beraberlik husûsunda en muhteşem misâllerden biri de, Güneydoğu Anadolu’da bir aşîret reisi olan İdris-i Bitlisî Hazretleri’nin, Yavuz’un İslâm birliği hamlesine destek çıkarak topraklarını Osmanlı’ya bağışlamasıdır.
İdris-i Bitlisî Hazretleri’nin bu husustaki gayretleri, her türlü takdîrin üstündedir. Nitekim Yavuz Sultan Selim Han, aslen Kürt olan bu zâta son derece hürmet göstermiş ve her vesîle ile ona olan engin muhabbetini izhâr etmiştir. Öyle ki, tebcîl edici yüksek hitaplarla taltîflerinin yanında, ona münâsip gördüğü kimselere beylik vermesine müsâade bâbında doldurulmamış hatt-ı hümâyunlar bahşederek sonsuz emniyet ve îtimâdını da sergilemiştir. Zîrâ Bitlisli İdris Hazretleri, buna ziyâdesiyle lâyıktı.
Her türlü müsâadeye rağmen yine de hatt-ı hümâyunları Pâdişâh’ın izni olmadan doldurmayan İdris-i Bitlisî Hazretleri, Safevîler’in doğu illeri ve halkları üzerindeki emellerini boşa çıkartarak ümmet birliğini temin edici büyük faâliyetlerin mîmârı olmuştur. Ahâlîyi Osmanlı’ya bağlama husûsundaki muvaffakıyetlerine ilâveten, içinde Şah İsmâil’in maiyyet askerlerinin bulunduğu Safevî ordusunu da kesin bir mağlûbiyete uğratmıştır. (Osman Nûri Topbaş Hazretleri, Faziletler Medeniyeti-2, Erkam Yayınları)
http://www.2g1d.com/
“Hep birlikte Allâh’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allâh’ın size olan nîmetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nîmeti sâyesinde kardeşler olmuştunuz…” (Âl-i İmrân, 103)
***
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Size bir ve beraber olmayı, ayrılıktan sakınmayı tavsiye ediyorum. Çünkü şeytan yalnız olanla beraber, iki kişiden ise daha uzaktır. Cennetin tâ ortasında olmak isteyen kimse, İslâm toplumundan ayrılmasın!"(Tirmizî, Fiten, 7/2165; Ahmed, I, 26, V, 370-371)
***
Birlik ve beraberlik husûsunda en muhteşem misâllerden biri de, Güneydoğu Anadolu’da bir aşîret reisi olan İdris-i Bitlisî Hazretleri’nin, Yavuz’un İslâm birliği hamlesine destek çıkarak topraklarını Osmanlı’ya bağışlamasıdır.
İdris-i Bitlisî Hazretleri’nin bu husustaki gayretleri, her türlü takdîrin üstündedir. Nitekim Yavuz Sultan Selim Han, aslen Kürt olan bu zâta son derece hürmet göstermiş ve her vesîle ile ona olan engin muhabbetini izhâr etmiştir. Öyle ki, tebcîl edici yüksek hitaplarla taltîflerinin yanında, ona münâsip gördüğü kimselere beylik vermesine müsâade bâbında doldurulmamış hatt-ı hümâyunlar bahşederek sonsuz emniyet ve îtimâdını da sergilemiştir. Zîrâ Bitlisli İdris Hazretleri, buna ziyâdesiyle lâyıktı.
Her türlü müsâadeye rağmen yine de hatt-ı hümâyunları Pâdişâh’ın izni olmadan doldurmayan İdris-i Bitlisî Hazretleri, Safevîler’in doğu illeri ve halkları üzerindeki emellerini boşa çıkartarak ümmet birliğini temin edici büyük faâliyetlerin mîmârı olmuştur. Ahâlîyi Osmanlı’ya bağlama husûsundaki muvaffakıyetlerine ilâveten, içinde Şah İsmâil’in maiyyet askerlerinin bulunduğu Safevî ordusunu da kesin bir mağlûbiyete uğratmıştır. (Osman Nûri Topbaş Hazretleri, Faziletler Medeniyeti-2, Erkam Yayınları)
http://www.2g1d.com/