Irk Tutkusu ve İslam

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Milli Gazete köşe yazarı Ali Haydar Haksal, "Irk Tutkusu ve İslam" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Haksal, ırkçılığı betimleyerek başladığı yazısında İslamla ırkçılığın aynı yerde olmayacağını vurgularken, ırkçılığın Müslümanların kardeş olmalarının önündeki en büyük engellerden biri olduğuna dikkat çekti ve kabile, ırk duygusunun en ağır bastığı bir zamanda Peygamberimizin, “Başınıza bir zenci (yani bir siyahî) geçerse ona itaat edin” buyruklarını hatırlatarak ırkçılığa yakın olan Müslümanlara "Ey ırkçı Müslümanlar bu sünnetten sonra ne der ne düşünürsünüz sorusu akla gelmez mi?" sorusunu yöneltti.
Yazının tamamı şu şekilde:
İnsanlık, Batı’dan kaynaklı bir ırk hastalığına tutuldu. Bunu da üzerinden bir türlü atamıyor. Günümüz Müslümanlarının başlıca sorunu. Beyazların diğerlerine olan üstünlüğü olanca ağır baskısıyla sürüyor. Şimdi de ırklarını önceleyen Müslümanların bir çıkmazı, düşülen tuzağı.
Müslümanların bütünlüğünün ve birlikteliğinin dağılmasının başlıca neden ırkçılık. Bir ırkın hangi gerekçe ve nedenle olursa olsun öne çıkması çıkarılması büyük bir vebal ve sorun. İslâm’ın ruhuna ve özüne aykırı.
İnsanlık için, insanlığın huzuru ve sağlığı için insanlığa İslâm gerek.
Irkçılık belli bir kesimin bir diğer kesim veya kesimlere kendisini üstün görmesi bir ayrımcılık, bir bölücülük, bir parçalanma. Belli bir kesimin üstünlüğü gurur ve kibrine neden.
İslâm insanlığın tek çıkış ve kurtuluş yolu.
İslâm, insanlığın soluklanabileceği, rahatlayacağı bir alan.
İslâm, insanlığın gerçek yer ve yurdu. Asıl ilkesi. Peygamberimizin insanlığa getirdiği ana yol, ana izlek.
İslâm’ı kendilerine yardımcı bir unsur, bir çeşni gibi görenler Müslümanlara ihanet içindedirler. Müslümanların dağılma ve parçalanmalarını derinleştiriyor ve hızlandırıyorlar. Emperyalizme ve emperyallere yem ediyorlar. Dertleri sadece kendileri olanların, kardeşlik bilincini yok eden bir ihanet dilidir ırkçılık. Kendi sonlarını bu tutku ile hızlandırıyorlar, yok ediyorlar.
Irkçılar ırk duygusuyla kendilerinden başkalarını göremiyorlar.
Irklarını önceleyenler peygamberin hangi ırk ve kabileden olduğunu görmezden geliyorlar. Onların tek dert ve tutkuları kendileri. Benzetme ve yakıştırmalarında İslâm sadece bir renk, yardımcı bir unsur. Irk tutkularını kalın, yani bold olarak çizenler, diğer kardeşlerini siliyorlar, yok sayıyorlar. Zaten bu anlayışta sadece kendi renginde ve ırkında olan önemli. Böyle bir anlayışta Müslüman kardeşliğinden söz edilemez.
Müslümanların birbirlerine düşüşü, birbirlerini tüketişe neden bir bakış, bir anlayış. Kendi ırkından olmayanları öldürmeyi görev bilenler zafer çığlıkları atıyorlar. Kendileri üstünlük sağlayınca dünyayı kurtaracaklarını sanıyor ya da umuyorlar. Sonlarını hazırladıklarını düşünemiyorlar.
İslâm, insanlığın tek çıkış yolu, tek kurtuluşu. İnsanı insan olarak varsayan biricik değer. Kabile ve ırk duygusunun en ağır bastığı bir zamanda Peygamberimizin, “Başınıza bir zenci (yani bir siyahî) geçerse ona itaat edin” buyurur. Ey ırkçı Müslümanlar bu sünnetten sonra ne der ne düşünürsünüz sorusu akla gelmez mi? “Hayır, o ırktan olanla, o pis siyahî ile olmaz mı?” denilecek.
Kimi ilkeleri reddediş diğerlerini de redde götürür.
Zayıf olan çevreleri yok sayma onları başkalarına yem olmaya götürür.
Müslümanlara öncü olmak yerine ayrı bir baş çekme ayrılıkları hızlandırır ırkçılık. Hurafeleri, mitleri, pagan putlara tapıcılıkları; gerekçe oluşturur, geçerli hâle getirir. İslâm’ın temel ilkelerini yok saymaya götürür.
Hemen her şeye ırk eksenli bakış insanı sınırlar, alanları daraltır. İslâm’a ve Müslümanlara ayar getirmeye yol açar. Müslümanların birlikte yaşamalarını engeller. Bu tutum; başka ırklardan olup da Müslüman olmaya yönelenlerin önünü keser, tıkar. İslâm, çekici ve cazip olmaktan çıkarılır.
Müslümanların farklılığı; hiçbir kavme, kişiye, topluluğa üstünlük vermez, bu gibi eğilimlere fırsat vermez.
İslâm, insanlığın kurtuluş dinidir, insanlığın geleceği ve umududur.
İslâm, insanlığın tek sığınağıdır.

T Haber
 
Üst