İnternetin uyuşturucudan farkı yok

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
İnternetin uyuşturucudan farkı yok
s13-ahumada___.jpg


-Sabine Erkuş -


Artık yeni bir bağımlılık türüyle karşı karşıyayız: İnternet bağımlılığı. Psikiyatri literatürüne henüz bir tanı olarak girmemiş olsa da bağımlılık ölçütleriyle ele alınabilecek bu sorun tüm dünyada milyonları kıskacına almış durumda

İnternetin ne olduğu ya da ne olmadığı özellikle 90’lı yılların sonlarına doğru yoğun olarak tartışılmaya başlandı. Son yıllarda ise bu tartışmaya yeni bir konu eklendi: İnternet kötü bir alışkanlık mıdır?

İnternetin faydaları saymakla bitmiyor. Ancak bir de madalyonun öbür yüzü var. Çünkü bilgi akışını hızlandıran, iletişimi kolaylaştıran sanal alem, yeni psikolojik, sağlık ve sosyal problemleri de gündeme getirdi. İnternet merakı yüzünden birçok kişi zamanının büyük bir kısmını ekran başında geçiriyor. İnternet dozu arttığında, iş ve okul hayatında verimlilik düşüyor, aile ve iş hayatında sorunlar patlak veriyor. Siber-kafelerde filizlenen sanal aşklar yuva yıkıyor, siber-kumarhaneler yüzünden kişi varını yoğunu kaybediyor.
Yoğun insan-bilgisayar ilişkisi başlangıçta takıntı olarak algılanırken, son yıllarda birçok psikolog, tedavi edilmesi gereken bağımlılıklar listesine bilgisayarın da konulması gerektiğini düşünmeye başladı. Özellikle internet kullanımının yarattığı bağımlılığın sonuçlarının en az alkol ya da ilaç bağımlılığı kadar sorun yaşattığı düşünülüyor. Bazı araştırmalar, bilgisayar bağımlılığının, kişiye sürekli uyarıcı sunması ve kişinin kendisini geliştirmesini sağlaması nedeniyle, fiziksel bağımlılıktan daha zor kontrol altına alınabileceğini gösteriyor. Öte yandan bazı araştırmalar da bilgisayar bağımlılığının en azından fiziksel sonuçları olmadığı ve kişinin kontrolü altında tutulabilme imkanı olması sebebiyle daha kolay tedavi edilebileceğini söylüyor. Bu çelişkili sonuçlara rağmen ortak kanı, bilgisayar bağımlılığının olduğu ve tedavi edilmesi gerektiği.
Balıklı Rum Hastanesi Anatolia Klinikleri Şefi Prof. Dr. Mansur Beyazyürek’le, hastanelerinde başlayan internet bağımlılığının geldiği son noktayı ve tedavisini konuştuk.
İnternet bağımlılığı birimini oluşturmaya nasıl karar verdiniz?
İnternet bağımlılığı diğer bağımlılık türlerinden çok farklı değil. Kişi bir maddeye veya herhangi bir şeye bağımlı olduğu zaman belli özellikler taşır. Bağımlı olmak belli bir sürede bir davranışı tekrarlamak ya da maddeyi kullanmak demek. Davranışı tekrarlamak, insanın psikolojik, sosyal ya da bedensel yapısına bir zarar getiriyorsa ve kişi buna rağmen o eylemi tekrarlıyorsa o zaman burada bir bağımlılık var demektir. Nasıl bir alkol hastası alkol almayı tekrarladığı için işine gidemezse, bedeninde birtakım değişiklikler olursa, karaciğeri bozulursa, biz ona alkole bağımlı deriz. Burada da internetin başında geçirilen süre kişinin sosyal hayatını, eşiyle ilişkisini bozuyor, işine gitmiyor, devamlı internet başında kalıyor. Öğrenciyse, derslerinde bir düşüş yaşıyor, ciddi şekilde bir sosyal bozukluk getiriyor. Yani burada bütün bağımlılık kriterlerini dolduran şeyler var. Hem sosyal hem psikolojik hem de biyolojik hayatına etki ediyor internet.

Kimler bilgisayar bağımlısı olur?

Her yaştan insanın, cinsiyet, eğitim ya da entelektüel düzey farkı olmaksızın bilgisayar bağımlısı olma riski var. Teknoloji ilerledikçe ve bilgisayar kullanımı günlük hayatın içine daha çok girdikçe, giderek daha çok sayıda insan, internet, bilgisayar oyunu gibi farklı tür bağımlılık problemlerini yaşar hale geldi. Sosyal becerileri çok gelişmiş olmayan, yüz yüze ilişkilerde güçlük yaşayan, fiziksel görünüşünden memnun olmayan, kişiler arası ilişkilerde kendine güvenmeyen insanlar elektronik iletişimlerde kendilerini daha rahat hissettiklerinden, bu tür ilişki ve iletişim biçimlerini, gerçek ilişki ve iletişime tercih edebilirler. Başlangıçta web sayfalarının renkli dünyası, zengin bilgi arşivi, multimedya sunumları, farklı insanlarla iletişim kurma imkanı cazip gelirken ve internet ödev-iş amaçlı kullanılırken, zamanla bilgisayarın niteliği ve içindeki programlar önemsizleşip, tek gereksinim modem ve internet erişim programları haline geldi. Bilgisayar kullanımı hakkında bilgili olmak ya da kullanımın işe yarar bir amacı olması, yerini sadece bilgisayar başında olma isteğine bırakabilir.

Bilgisayar bağımlılığını neden ciddiye almalıyız?

Bağımlılık olarak tanımlanabilecek farklı davranış örüntüleri vardır. Her bağımlılığın zararlı sonuçlar doğuracağı kesin değildir, ama her bağımlılığın belli bir bedeli vardır. Teknoloji çağının vazgeçilmezi olan bilgisayarın sağladığı yararlar ve zararların değerlendirmesi de kişiden kişiye değişir. Bilgisayar kullanımı kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa; aile/arkadaş ilişkilerini bozuyor, okul/iş performansını düşürüyor, maddi/duygusal ya da fiziksel sorunlara yol açıyorsa ve çaba göstermesine rağmen kontrol altına alamıyorsa, ciddi bir sorun halini almış demektir. Sürekli belli bir şeye odaklanırsanız, çok ciddi biçimde asosyal olursunuz. İnsanlarla ilişkilerden ürkersiniz ve ilişkiye girmekte zorlanırsınız; bu da çok ciddi ruhsal sorunları getirir. İnternetin başında uzun süre kalırsanız kambur çıkması, omurilikte zedelenme gibi fiziki bozukluklar yaratması da kaçınılmazdır. Gelecek için insanları büyük bir risk bekliyor. İnternet bağımlılığı şu anda bile engellenemez bir durumda ve bu artarak devam edecek.

İnternetin çözümü yine internet mi?

Orada bir ironi var. Ben internetin bu kadar insanın dünyasına girmesine, ‘insanın insanlığından uzaklaşması’ olarak bakıyorum. Sanal bir dünyaya giriyorsunuz ve her şeyin abartılısının sorun yarattığını düşünüyorum. Dünya üzerinde yaklaşık 7 milyar insan var ve her insan kendine özeldir. Ben bugüne kadar 60 binin üzerinde alkol bağımlısı gördüm ama birbirinin aynısı iki insan görmedim. Dolayısıyla internet üzerinden açılan klinikler size genel çizgiyi verir. Bu da insanın kendi özel yapısının ihmal edilmesine neden oluyor. Dolayısıyla o yapıyı ihmal ettiğiniz zaman başarılı olması pek söz konusu olamaz. Her insanın kendisine ait bir yapısı olmasından dolayı yüz yüze görüşme ve hekimlik her zaman olacaktır.
İnternet bağımlılarını nasıl bir tedavi süreci bekliyor?
Kişi “internet bağımlısıyım” dediği zaman, bunun altında yatan sorunlar neler, niye internetin başından kalkmıyor, ailesiyle mi sorun yaşıyor, kaçmak istediği şeyler mi var; bunlara yönelik tespitler yapılır veya mevcut durumda herhangi bir ruhsal rahatsızlığı var mı (depresyon, şizofreni vs) gerekirse buna yönelik bir ilaç tedavisi uygulanır ve bunun yanında daha çok davranışçı dediğimiz tedavi yöntemi uygulanır, etap etap öneriler verilir. Örneğin, internet başında 15 saat geçiriyorsa, bir hafta 13 saat, öbür hafta 12 saat gibi duyarsızlaştırarak internetin başından alınmaya çalışılır. Sonuçta internet kötü birşey de değil, bunu tamamen sıfırlamak değil, belli bir doza indirmek şeklinde tedavi ediliyor. Genelde bağımlılık davranışına yönelik tedavi uyguluyoruz.
 

zeynephanne

Aşka Meftûn…
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
1,281
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
kördüğüm
foto güzelmiş:)
bizim konularda var bu yazılanlar..sistematik duyarsızlaştırma falan..farkında olmadan çok zarar gördüğümüz doğru.aslında bal gibi biliyoruz zararlarının ne denli olduğunu da.ama gelin görün ki pek çok insanın yol arkadaşı gibi bişey oldu bu net.çok şükür her birimizin türlü meşgaleleri var da kısıtlı zamanlarda kullanıyoruz neti.yoksa şahsım adına söyleyeyim boş zamanım çok olsa üçte ikisi net başında geçebilirdi.çünkü bu öyle bir bağımlılık ki zaman hızla akıp gidiveriyor.saatler dakika oluyor sanki net başındayken.net başında geçen saatlerimizi azaltmak ümidiyle.
paylaşım için Allah razı olsun..
 
Üst