iNSANI ALDATAN DÖRT KELiME

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
[FONT=tahoma,helvetica]İNSANI ALDATAN DÖRT KELİME

Mevlâna Rûmi Rahimehullah der ki:

“ Vakit keskin kılıç gibidir, ömrü kesiyor;

O seni kesmeden evvel sen onu kes!..


Kalbî zikre devam et!.. Dilin kapılarını kapat!..

Kalbin zikirle konuşsun, dilin hikmetle sussun..

Huzur buluncaya kadar öyle ol, üstün zekâ sükut etmektedir.

Az ye, az konuş, az uyu..

Ameli bırakmak ne kötü bir hal..

“İleride amel edeceğim” demek ondan daha beter bir haldir.”

İbn-u Atâullah İskenderî’den naklen Ebu Muhammed Eş-Şa’ranî:

“ Tüm insanlar dört kelime ile aldanmıştır:

EĞER

Birisi, eğer zengin olsaydım ibadet ederdim der,

Diğeri, eğer fakir olsaydım ibadet ederdim der,

Öbürü, eğer genç olsaydım ibadet ederdim der,

Başkası, eğer ihtiyar olsam ibadet edeceğim der.

İşte dilin bir fenalığı budur.

NEDEN

İlim oku! Neden okuyayım?

Sus! Neden susayım?

Konuş! Neden konuşayım?

Nedenle beden tembel olur, nedeni bırak!

NASIL

İbadet et! Nasıl edeceğim?

Çalış! Nasıl çalışacağım?.

KEŞKE

Keşke ben zengin olsaydım, hacca giderdim..

Keşke ölseydim, suç işlemeseydim..

Bunlar hep dil illetidir.. İstikamet yolundan insanı çeviren sebeplerdir.

Bunların tedavisi iki edebledir:

1- Ahireti dünyadan daha fazla tercih etmekle, tembellik zincirlerini koparmak ve kalbî zikretmek,

2- İşi zamanında yapmak, ertelememektir..


Edeble Varış Lütufla Dönüş Dilara Yayınları

[/FONT]
 

yenibeyin

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
712
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.yenibeyin.com
ne kadar haklısın kardeş ne olursa bu dil yüzünden oluyor

peygamberimiz zaten buyurmuyor mu kişi dili ile iki bacağı arasındakini bana garanti etsin ben de ona cenneti garanti edeyim...
 

AlAcA

Paylaşımcı
Katılım
24 Ara 2006
Mesajlar
117
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
CoRuM
öyle ya dil yokmu zaten benim başıma ne geliyosa dilim yüzünden geliyo
 

İntifada

Asistan
Katılım
10 Ara 2006
Mesajlar
215
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
.....................
Allah razı olsun...

"Ademoğlu sabaha ulaştığı zaman, bütün organlar dile rica edip: "Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen doğru yolda olursan biz de o yol üzere oluruz, sen sapıtırsan bizde sapıtırız." derler."

(Tirmizi, Zühd,61)
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
[FONT=tahoma,helvetica]Mevlana Hazretleri, müridleriyle birlikte bir gün yolda giderlerken birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler. O esnada müridlerinden biri, bu güzelliğe gıpta eder ve şöyle der.

" Ne güzel bir kardeşlik örneği, keşke bütün insanlar bundan ibret alsalar."

Mevlana Hazretleri tebessüm buyurarak şöyle karşılık verir:

" Aralarına bir kemik atıver de o zaman gör kardeşliklerini."
[/FONT]
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
İhlas, bütün mahlukun övgüsünü ve sövgüsünü sarf-ı nazar etmekle Cenâb-ı Hakk'a iman ve ibadet etmektir.

Riyânın tarifi de, Cenâb-ı Hakk'tan başkasına amelini göstermek, yahud amelinin güzelliği ile kendini başkasına beğendirmektir.

Esasen her bir insan için iki defter vardır: Kulun defteri ve
Allah'ın defteri.

Kulun defterini kapatıp Hakk'ın defterini açmak ihlas; Cenâb-ı Hakk'ın defterini kapatıp halkın defterinde herhangi bir övgüyü yahud faydayı yahud sövgüyü inanmak da riyadır. Nitekim İmam Ca'fer-i Sâdık diyor ki: " Kettânî: İhlastan sorulduğunda Ebû Hamza'nın: ' İhlas, amelin üzerinde sadece Allah'tan; başka hiçbir mahluktan herhangi bir övgü taleb edilmemesidir. ' dediğini işittim." demektedir. Yine Abdurrahman es-Sülemî diyor ki: " İhlas hakkında sofîlerden üç söz vârid olmaktadır:

a- İhlas, taat ve ibadette, ahirette Allah Teâlâ'nın vereceği
sevabı amaçlamaktır.

b- İhlas, amelin, her şek ve şübheden çıkarılmasını azimlemektir.

c- İhlas, taat ve ibadette, hiçbir mahlukun övgüsünü ve sövgüsünü nazar-ı itibara almamaktır. "

Rabıta ve zikir, imanın semeresi olan muhabbeti kalbe getirmeden evvel, riya ve imanda şübhenin ızdırabı hissedilmez. Elhâsıl ihlas, Allah'tan başkasını taat ve ibadete illet ve sebeb edinmemektir. Riya = küçük şirk ise, kendini yahud taat ve ibadetini gayrına gösterme arzusudur. İmanın da, ibadetin de, taatin de kabulunun şartı ihlastır.

Eslem oğullarından Ebû Firâs'tan gelen bir rivayette, bir adam:


Ya Rasûlallah iman nedir? diye sormuş; Rasûlullah aleyhisselam da ona:İhlastır. buyurmuştur. Yani imanın ruhu ihlastır, demektir.

Diğer rivayette Rasûlullah : " Benden dilediğinizi sorun. "
buyurunca bir adam:


" Ya Rasûlallah İslam nedir? " dedi. O :

"
Beş vakit namazı dosdoğru kılmaktır, zekatı müstehaklarına
vermektir. "
buyurdu.

" Öyleyse iman nedir? diye sordu.

"
İman, sizce ma'rûf olan ihlastır = güzel niyetleri beslemek,
Allah'ın rızasından başka her maksaddan ameli arındırmaktır
. "
buyurdu. Adam:

" Öyleyse yekîn nedir? " dedi. Rasûl-u Ekrem :

"
Kesin hükümle Allah ve O'nun Rasûlü'nün bildirmiş olduğu
kıyametin hak olduğuna hüküm etmektir
. " buyurdu.

Bu hadis-i şerif, niyet = maksadlarını, en az derecede ahiretteki sevablara, âlî derecede sadece Allah Teâlâ'nın rızasına bağlayandan başkasının, iman, taat ve ibadetlerinin aslâ kabul olamayacağına delildir.

Yine Ömer radıyallahu anh, Muâz bin Cebel'e : " Şu dinin kıvamı
nedir? " diye sorunca Muâz: " Allah
Teâlâ'ya gizli ve âşikârede
teslim olmaktır; ve bu fıtrattır. İhlastır; bu da millet ve taattir; ve kurtuluş da budur. Merak etme, senden sonra ihtilaflar olacaktır. Ve senin halin, senden sonrakilerin halinden hayırlıdır.
" demiştir.

İktibas: Tek ÇARE s. 84 ve devamı Dilara Yayınları
 

Sabr-el-Hayat

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
3,776
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Allah razi olsun kardesim, ne güzel hatirlatmalar cok sagol...
 
Üst