İnönü Hitler gibiydi !

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
20475934876.jpg





Hitler'den sonra Ata'nın telgrafı
sp.gif




Erdoğan ile Baykal arasındaki Hitler tartışması polemiğe yol açtı. Başbakan dün Hitler'e benzettiği İnönü'ye, Atatürk'ün çektiği telgrafı anımsattı. Mustafa Kemal, telgrafında acil onarım gereken tarihi yerlerden askerlerin çıkartılmasını istiyor

Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Baykal arasındaki Hitler polemiği Ankara gündemine oturdu. Baykal'ın anayasa paketine karşı mücadelelerini anlatırken eski İngiltere Başbakanı Churchill'in, Hitler'e karşı kullandığı sözü hatırlatmasıyla başlayan, Erdoğan'ın İsmet İnönü'yü Hitler'e benzetmesiyle tırmanan polemikte, Erdoğan'dan dün yeni çıkışlar geldi. Başbakan bu kez de Atatürk'ün İnönü'ye çektiği, acil onarım gerektiren tarihi eserleri öncelikle askerlerin boşaltmasını istediği telgrafı hatırlattı ve "İşte biz, oraları onlardan temizliyoruz" dedi.

BAYKAL BAŞLATTI

Polemiği başlatan, Baykal'ın geçen hafta CHP grup toplantısında yaptığı konuşma oldu. Baykal şöyle konuşmuştu: "2. Dünya Savaşı'nda Churchill, Hitler'e karşı, 'Dağda, derede, denizde, ovada, sonuna kadar mücadele edeceğiz' demişti. Biz de üç maddeye karşı, parlamentoda, referandumda, Anayasa Mahkemesi'nde sonuna kadar mücadele edeceğiz." Başbakan ise önceki gün İsmet İnönü'yü Hitler'e benzeterek Baykal'a karşılık verdi ve şöyle konuştu: "Muhalefet lideri partisinin grup toplantısında her yolla mücadele edeceklerini söylüyor. Son derece çirkin ve münasebetsiz bir benzetme de yaparak kendisini Churchill'e, bu ülkenin hükümetini de Hitler'e benzetiyor. Eğer illa Hitler'e benzetecek bir siyasi figür arıyorlarsa, kendi genel merkezlerindeki eski genel başkan fotoğraflarına baksınlar. Orada Führer'e özenip, kendisine 'Milli Şef' dedirtmiş genel başkanlarının Hitlervari bıyıklarının altından kendilerine gülümsediğini görecekler. Ona baksınlar."

TELGRAFI ANIMSATTI

Erdoğan dün de Vakıf Haftası açılışı için Meclis'teki törende yine dikkat çekici bir konuşma yaptı. Atatürk'ün İnönü'ye çektiği, telgrafı hatırlatan Erdoğan, "Ah ah o mektubu iyi incelemek lazım, teferruatına girmeyeceğim. Hani diyor ya, 'o camiler, kervansaraylar askerlerden boşaltılsın...' Sadece o değil, orada daha başka şeyler de var. Onu eğer incelersek, araştırırsak onların içinde nelerin olduğunu görürüz. İşte biz, oraları onlardan temizliyoruz. Ve bu nesile onları kazandırdık, şimdi de geleceğe kazandırıyoruz. Fark bu" dedi. Erdoğan geçen yıl yapılan yerel seçimler öncesinde de Konya'daki bir mitingte, eski bir nüfus cüzdanını göstererek, "Bu cüzdanların kullanıldığı dönemde ekmek karneyle alınıyordu. Bu söylediklerim CHP'nin cemaziyelevveli..." diye konuşmuştu.

İŞTE O TELGRAF
"Sontetkik seyahatimde muhtelif yerlerdeki müzeleri, eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim. İstanbul'dan başka Bursa, İzmir, Antalya, Adana ve Konya'da mevcut müzeleri gördüm. Bunlarda şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de ecnebi mütehassısların yardımı ile tasnif edilmektedir. Ancak memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz defineler halinde yatmakta olan kadim medeniyet eserlerinin ileride tarafımızdan meydana çıkarılacak olanların ilmi bir surette muhafaza ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden pek harap hale gelmiş olan abidelerin muhafazaları için müze müdürlüklerinde ve hafriyat işlerinde kullanılmak üzere arkeoloji mütehassıslarına kat'i lüzum vardır. Bunun için Maarifçe harice tahsile gönderilecek talebeden bir kısmının bu şubeye tahsisinin muvafık olacağı fikrindeyim. Konya'da asırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir harabi içinde bulunmalarına rağmen sekiz asır evvelki Türk medeniyetinin hakiki şaheserleri kıymettar bazı mebani vardır. Bunlardan bilhassa Karatay Medresesi, Alaaddin Camisi, Sahipata medrese, cami ve türbesi, Sırçalı Mescid ve İnce Minare derhal ve müstacelen tamire muhtaç bir haldedir. Bu tamirin gecikmesi bu abidelerin kamilen inhirasını mucip olacağından evvela asker işgalinde bulunanların tahliyesinin ve kaffesinin mütehassıs zevat nezaretiyle tamirinin temin buyrulmasını rica ederim."

PARADAN ATATÜRK'ÜN RESİMLERİ ATILMIŞTI
Atatürk'ün ölümü üzerine 11 Kasım 1938'de Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçilen ve 1950'ye kadar bu görevi yapan İsmet İnönü, Kurtuluş Savaşı sonrasında Lozan Barış Antlaşması'nı Türkiye adına imzalayan kişiydi. Cumhurbaşkanlığı'ndan sonra CHP Genel Başkanlığı'na da getirilen İnönü, 26 Aralık 1938'de toplanan I. Olağanüstü Kurultay'ında partinin "değişmez genel başkan"ı seçildi. Kendisine "Milli Şef" sıfatı verildi. Bundan sonra para ve pulların üzerindeki Atatürk resimleri kaldırılıp, onların yerine İnönü'nün fotoğrafları kullanıldı. Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra başlayan II. Dünya Savaşı (1939-1945) döneminde İnönü, ülkeyi savaştan uzak tutmaya çalıştı. Karne ile ekmek dağıtılan bu dönemde yaptığı bir yurt gezisi sırasında yanına gelen küçük bir kız çocuğunun, "Buraya ne yüzle geldin? Zamanında bize şekeri 5 liradan yedirdin!" diye bağırması üzerine İnönü, "Evet ama seni de babasız bırakmadım" cevabını vermişti.

SABAH
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Mahir Kaynak ne kadar da haklı imiş. Türkiye tarihi İnönücüler- Atatürkçüler mücadelesi ile geçti.

Hangi döneme bakılsa bu mücadele gözükür.

Evet, bu dönemde de o var.

CHP Baykal ile İnönücülere teslim edildi. AKP ise Atatürkçüler cenahında. Onlar mücadele ediyor. Eskide sadece siyasiyunlarda olan kutuplaşma halk içine taşınmak isteniyor.

Bekleyin 3-5 sene içinde İnönücüler- Atatürkçüler mücadelesi halk içinde de gözükmeye başlayacak.

Dindarlar ise bu mücadeleye karışmamak lazım iken AKP ile Atatürkçüler cenahında ikame edilmek isteniyor.

Bu tuzağa dikkat!
 

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Atatürk ,İnönü,Erdoğan

Mustafa kemal ülkenin düşmanlardan kurtuluşu için mücadele etmiş TBMM tarafından kendisine Atatürk ismi verilmiş bir liderdir
Yegane ülküsü, ‘Türk milli kültürünü’ yabancı kültürlerin kıskacından kurtarmak; ‘Türk medeniyetini’ muasır medeniyetin ötesine taşımaktı.
Türk milletinin milli kimliğini muhafaza edebilmesi için Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunu, inancını doğru kaynaklardan öğrenebilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurdu, Kuran-ı Kerim’i Türkçe ye tercüme ettirdi.
İdeallerini gerçekleştirmek uğruna gerektiğinde savaşmaktan çekinmedi; “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü bir araç olarak kullandı, bulduğu ilk fırsatta hasta yatağından kalkıp Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını sağladı.esir milletlere referans oldu.
milli sanayinin gelişmesi için mücadele etti .

İsmet İnönü ise tam bir pragmatist (zamani şartlara göre maske kullanan)idi.
Atatürk’ün gölgesinde bekleyip, hiçbir bir külfete katlanmadan, onun kurduğu düzenin nimetlerinden faydalanmaya çalıştı.
Bulduğu illk fırsatta kendisini Milli Şef ilan ettirip Atatürk’ün mirasını yok etmeye kalkıştı, paralardan resimlerini sildirdi, devlet dairelerinden posterlerini indirdi.
Önce, Almanya’dan tarafmış gibi görünüp Türkiye’yi Amerika’nin boyunduruğu altına sokan ‘gizli’ anlaşmalara önayak oldu, daha sonra Sovyetler Birliği’ne yanaştı.
En nihayet, Avrupa Birliği’ne teslimiyetinin önünü açan anlaşmaya imzayı bastı.
‘Namussuzlar’ kadar cesur olduklarını göstererek “Neler oluyor?” diye ortaya çıkan gençleri ‘tabutluklara’ doldurup, işkencelerden geçirdi.
Zulmün bir gün kendisine döneceğini anlayıp, mecburen çok partili hayata geçmek zorunda kaldı.

Bugün ’Türk’ kelimesinden bile rahatsız olanlar, meydanlarda ‘Türk büyüklerinin’ yerine Lenin’in, Stalin’in, Mao’nun, Humeyni’nin resimlerini taşıyanlar, ne yazık ki İnönü döneminin eserleridir.
Atatürk’ün milli kültürü esas alan stratejisini bir kenara iten İnönü, Yunan ve Roma medeniyetleri üzerine kurulu yeni bir kültür geliştirmeye çalıştı.
İnönü’nün Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel, 1947 baskılı “Davam” isimli kitabında, tercüme edilen dünya klasiklerini şöyle sınıflandırıyordu:
- “Yunan, Latin, Roma, Amerikan, Alman, Fransız, İngiliz, İtalyan, İskandinav, Macar, Rus, Babil, Hint, Çin.”
Tam 496 adet klasik eser arasında ‘Eski Metinler’ isimli çalışmanın dışında ‘Türklere ait bir tek eser bile yoktu.

Atatürk, Türk milliyetçisi idi.
İnönü ise enternasyonalist.
Atatürk, tam bağımsızlıkçı idi.
İnönü ise tam bir mandacı.
İsmet İnönü, zihniyet itibarı ile aslında Tayyip Erdoğan’ın ‘fikir’ babasıdır.
İsrafil K.KUMBASAR
 
K

Kaçak

Guest
Nasıl milli gazete klasikleri varsa ...
Bunlarda Yeniçağ klasikleri ...
Yazılarının başlığını okudugunuzda son cümlede kime giydirilecegini bilirsiniz ...
Ki zaten başını ve sonunu okumanız yeterli ...
 

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Nasıl milli gazete klasikleri varsa ...
Bunlarda Yeniçağ klasikleri ...
Yazılarının başlığını okudugunuzda son cümlede kime giydirilecegini bilirsiniz ...
Ki zaten başını ve sonunu okumanız yeterli ...

milli gazete ,klasikleri ,yeniçağ klasikleri,zaman klasikleri
gerçek neyse ayna aynısını gösterir .
İsmet paşa ile sayın erdoğan arasında parelelik olduğunuı düşünüyorum
İsmet paşa dönemi ülkenin Amerikanın kucağına itildiği dini kitapların yakıldığı bir dönem
şimdiki durum biraz daha ılımlı ,yine Amerikaya bağlı bir durum ,Amerika ılımlı islam istiyor
İsmet paşayı eleştirenler her ne hikmetse kuran kursu yıktıklarını unutuyorlar ....

AKP döneminde kapatılan camiler tıkla oku
 

kemalali

Profesör
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
10
Puanları
0
inönü samimi atatürçüdür.(ta..)
 
K

Kaçak

Guest
Zamanda klasik yapıyor olabilir ..
İşin dogrusu kimse gözüme gözüme Zaman sokmadıgı için pek takip etmiyorum Zamanı ...
Sürekli aynı açıdan bakma hastalıgıdır klasiklik ...
Degişmez , sorgulamaz , kıpraşmaz ...
Bir yer tutmuştur kendine ve o açı onun hayatta kalmasını saglayan şey olmuştur artık ...
Bunu kimin yaptıgı beni ilgilendirmez , hepsi klasiktir yani ...
İsmet paşa ve Erdoganın paralellik arzettigini sanmıyorum ...
Sadece Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Konyada 300 kusur cami , medrese ve tekke yerle bir edildi , yok edildi ...
Din düşmanlıgını geçtim kentin tarihi dokusu harap edildi ...
Haydar Başın ipiyle kuyuya inenler elbette olayın bütününü degil , gözüne sokulan parçayı görürler ki ...
Çunku bütüne degil parçaya talip biz çizgisi var ...
Gönderdiginiz linkte anlatılan hikayelerin bir kısmının gerçegi yansıtmadıgını biliyorum , kalanında detaylarına insek karşımıza çıkıcakları az çok tahmin edebiliyorum ...
Diyanet camiasını yakınen takip etme imkanına sahibim ...
Aynı evi paylaştıgım diyanet mensubu insan mevcut ...
Görüş olarak Dİyanetin varlıgına karşı olsamda şu son dönemde Diyanet şahsiyetleşme adımları attıgını yakinen takip ediyorum ...
O yuzden iddialar gerçekci degil gözümde ..
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Hitler İnönü'yü görseydi kaçacak delik arardı..
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Klasikleşen bakışlar aynı zaviyede gözlerini sabitleyenler diyorum ben de onlara.... hep aynı şeyleri görürler biri açıyı azıcık değiştirmeye kalkışsa feryadı da gelir ardından.... bu sebeple bu bakışın gördüklerinin tasvirleri diğerlerini bek etkilemez.... hatta güldürür kimini de çoğunlukla işte böyle :D:D:D
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
(...)
İsmet paşayı eleştirenler her ne hikmetse kuran kursu yıktıklarını unutuyorlar ....

AKP döneminde kapatılan camiler tıkla oku
Bizim için gayet komik. Sizin için ve Muharrem için olsa olsa trajikomik oluyor.
Muharrem'in yüreği yetiyorsa Ak parti döneminde açılan ya da yenilenen camiler ile Kur'an Kurslarını da yazsında görelim bakalım.
Muharrem ilk önce Haydar Hoca'sının Akçaabat' ta döküntü haline getirilen Camisinden bahsetsin bakalım.
Yesin seni nenen he mi Muharrem...
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
milli gazete ,klasikleri ,yeniçağ klasikleri,zaman klasikleri
gerçek neyse ayna aynısını gösterir .
İsmet paşa ile sayın erdoğan arasında parelelik olduğunuı düşünüyorum
İsmet paşa dönemi ülkenin Amerikanın kucağına itildiği dini kitapların yakıldığı bir dönem
şimdiki durum biraz daha ılımlı ,yine Amerikaya bağlı bir durum ,Amerika ılımlı islam istiyor
İsmet paşayı eleştirenler her ne hikmetse kuran kursu yıktıklarını unutuyorlar ....

AKP döneminde kapatılan camiler tıkla oku

Sp li gibi kendini gösterip aslında kafatası milliyetçilerine hizmet edenlerin fitne ve kışkırtmalarına gelmeyelim...
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Yazının başlığının terside pek kötü görünmüyor: HİTLER İNÖNÜ GİBİYDİ.

Hitler yanlışta olsa alman milleti için birşeyler yapmaya çalıştı. Ama İnönü: Millet bizim düşmanımızdır diyordu. Fikren hangisi daha kötü acaba?
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Itri kardeşim, Yahudilerin propogandaları ile zihinlerimize kazınan Hitler resmine göre bakarsak:

Hitler sözle "milletim, milletim" diyerek Milletine en büyük cinayeti etmiş. İnönü, millete düşman olarak en kötü muameleyi filen yapmış.

Baktığımızda arada fark yok gibi dursada bu resme göre, Hitler daha şerirdir.

Demek mesele bu değidir.

Asıl mesele, AKP'nin 1938'den sonra Türkiye'de alevlenen İnönücü- Atatürkçü mücadelesine taraf olup Atatürkçüler cenahında durmasıdır.

Elbette, hürriyet var. Sonuçlarına kendi katlanmak şartı ile İstediği yerde durur.

Ancak, Atatürk'ü dindar gösterme çabalarına asla demokrat olunmaz. Hakikatleri inkar demokrasi değil, istibdattır.

AKP dindarları Atatürkle barıştırma projesinin başına geçmiştir.

Bilinmesini istediğimiz budur.
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Sevgili Duha kardeşim. Türkiye'de yaşayıp Türkiye gerçeklerinden habersiz olmanız mümkün değil.

AKP nin Atatürk safında olduğu iddianız bence gerçeğin tamamı değil. Türkiye de Atatük'süz bir siyaset şu an için mümkün değil. Sistem insanları ikiyüzlü olmaya zorluyor. Bence onlarda bu iki saftan birini seçmiş gibi görünüyorlar. Zaten Atatürk' çülerde AKP nin Atatürkçülüğüne inanmadığı için mücaleyeyi sürdürüyorlar. Ne zaman özgür bir ortam olur, herkez düşüncesini özgürce ifade eder, her insan kendi düşüncesiyle siyaset yapabilir, o zaman bu iddianın bir geçerliliği olur.

Hatırlarsınız bir ara Refah ta "en hızlı Atatürk'çü biziz, Atatürk hayatta olsa bizim partiden aday olurdu" (Demek ki genel başkanlığı vermeyecekler) demişlerdi. Sence inandırıcımıydı? Ve Hasan Mezarcı, Şükrü Karatepe vs.vs başına gelenler? Benzer partilerin kapatılma gerekçeleri?

İtidal li düşünmekte fayda var bence.Selam ile.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Itri kardeşim, o zaman yarın İnönücüler güçlense, İnönücülük takiyesi mi yapılacak?
Eğer AKP Atatürkçü değilde takiyye deniyorsa. bilki takiyye yalan söylemek değil. İki doğrudan duruma en uygun olanı seçmektir.
Yalana takiyye dendiğini hangi kelamcı tarif etmiş, ben duymadım.
Hem maslahat için, fayda uğruna yalan söylemeyi hangi fetva emini fetva vermiş? Ben bilemiyorum.

Ayrıca, Atatürkçü olmak başka, Kemalist olmak başkadır. Atatürkçülerden Atatürkçü kesilmek daha başkadır. Türkiye'de çöken Militarist Kemalizmi Sivil ve Dindar Kemalizm olarak tekrar halka yutturmanın oyuncusu olmak tamamen başkadır.

Biz de biliyoruz ki, Türkiye'de biryerlere gelmek kiçin birilerine takiyye yapmak lazım. Kabul edilir birşey değildir, tamam, ama AKP takiyyeyi aşmıştır.

Hem şunu da göstermek istiyoruz. Düne kadar o adamlara peşkeş çekmek zorunda kalanlar münafık olarak Siyasal İslamcılarca gösterildi. Aynısını değil, beterini şu an Siyasal İslamın temsilcisi olan AKP yapıyor. Bunu görmenizi istiyoruz.

Evet, Siyasal İslamcılar ihlas ve samimiyet ile iktidar istedi. Her ihlasın ödülü peşin verilir hükmünce onlara da ikitdar verildi. Ama o iktidar yerinde batıyorlar. Görülüyor.
Evet, şunu artık görmek lazım, İslam'ın ihyası dine muarız olduğuna inandığınız kişileri seviyor gözükmek ile yalan söyleyerek olmaz. İslam'ın ihyası hak ve hakikat ile, Kur'an ve Sünnet ölçüleri ile mücadele ile verilecektir. Kazanılmaz , verilir.
Amaç için her yol mübah değildir. Kemaliztlere yaranmak için Atatürkçü kesilmek ile din ihya olmaz, ikitdar muhafaz edilmez.
Görülüyor ki, hem iktidarları tehlikede ve en çok Atatürkçüler tarafından darbe ve ihanete maruz kalıyorlar.
Hala göremiyorlar. Bu siyaset Süfyanındır. Bu siyaset tamir edilmeden din adına siyasete atılmaktan en çok dine zarar gelir ki, o zararın vebalinden kalkamazlar.

İşte ortada Siyasla İslamcılar yüzünden , onların ortaya attığı tarafgirlik fitnesi yüzünden pek çokları dinden soğudu, müslüman iken dine düşman oldu.
Acaba, tek bir insanı Siyasi tarafgirlik sebebi ile dinden soğutmak, zaten ellerinden çıkacak bütün dünyayı Müslümanlara kazandırmak ile tartılır mı?
Kur'an, bir insanı öldürmek bütün , insanları öldürmek gibidir dediği halde, tek bir insanı -siyasi tarafgirlik neticesi- manen öldürmek acaba kaç dünya dolusu insanın öldürmek gibidir, kıyas ediniz.

http://www.ihvanforum.org/siyaset-meydani/80898-kemalizmin-kisveleri/

Şu başlıkta -özellikle son yazıyı incelerseniz göreceksiniz?

****

İlave olarak...

Eğer AKP Atatürkü sevmek noktasında bir takiyye içinde iddia ediliyorsa şunu söylerim:

Dünya işlerinde söze değil, işe bakılır.

AKP Atatürkçü olduğunu ısptalamak için Atatürkçülerden daha çok hizmet etmiştir. Her yerde eserleri gözüküyor.
Mesela, Nutku bastırtıp dağıtmak. hiç bir hükümetin hatta darbe sonrası gelen CHP hükümetinin yapamadığı şeyi Atatürk övgüsünü camilre kadar getirmek AKP'nin övündüğü fillerden bir kaçıdır ki takiyye yapmadıklarının apaçık delilidir.
 

mahmud enes

Doçent
Katılım
24 Nis 2010
Mesajlar
708
Tepkime puanı
42
Puanları
0
günümüz siyasetinde siyasetçiler başarıyı kendilerinden önce gelenleri tekfir etme üzerinde kurdukları için siyasetin adı çıkmış bir kere. bu politik kavgalar hiç bir olumlu netice getirmez içinde islam olmadıgı sürece
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Sayın duha yazınızı ve tavsiye ettiğiniz yazıyı da okudum. Fikirlerine büyük oranda katılıyorum. Bende aynı görüşteyim ama olmadığım noktalar da var.

Bir kere yazdığım şeyler "benimde fikrimdir, böyle olması gerekmektedir" demiyorum. Ama var olan durum budur. Evet fetva cihetiyle bunların fetvası yok. Ama "herkez kendi doğrularına göre yaşamalıdır,kıvırmamalı, kıvırtmamalıdır" diyorsak ( yanlış biliyorsam ikaz ediniz ) henüz böyle bir gurup yok Türkiye'de. Belki biraz Radikal İslamcı diye tarif edilen kesimler var. Adamlar hapis yatıyorlar, horlanıyorlar, yine diyeceklerini cesurca diyorlar. Atatürkçülük husunda aşırı sol gurublar hariç kendi düşüncesini cesaretle söyleyebilen kimse yok. Eskiden duyardım şimdilerde ise hiç duymuyorum. Bir Kadir Mısıroğlu bile fikirlerini her daim isbat edebilecekken o da 5812 nolu kanun dolayısı ile açıkça kanuşamıyor. Sizin dediğiniz fetvaya uyan cesaretli müslüman fazla yok. Yukarıda ki verdiğim örnekleri ise tekrarlamaya gerek yok.

Gelelim alıntı yazıya. Yeni Asya gurubunu bilirim. Şu sıralar tarafsızlık değil gözlerini tamamen bir tarafgirlik bürümüş durumda. AKP den bir açık çıksa ilk saldıran onlar oluyor. Diyorki sayın Yazar: Demokratlar farklıymış, onlarda bu tip şeyler olmuyormuş. Külahıma anlatsınlar. En büyük kandırıkcı Demirel idi. Ne olduğu sonra ortaya çıktı. Hem onların yönetmiş olduğu zaman, zemin, şartlar ile şu an aynı değil. Daha iyi veya daha kötüdür, tatışılabilir ama aynı değil. Derin güçlerin mason Demirel'e bakışlarıyla,Özal'a bakışlarıyla Erbakan'a ,Erdoğan'a bakışları bir değil. İstediğimiz ortam bu değil ama (yeniden söylüyorum) tam özgürlük olursa kimin ne olduğu o zaman ortaya çıkar.

Ayrıca Üstad hazretlerinden alıntı yapıyorsak eğer, Üstadın Demokratları CHP ye göre "ehveni şer" olarak desteklediğini biliyoruz. Şu anda, belki en iyiyi buluncaya kadar da her zaman aynı gerekçe hep geçerli olacak. Ben şahsen AKP yi çok sevdiğim için değil ondan daha iyisini bulamadığım için destekliyorum. (Bu tabi herkeze göre değişir) Ve AKP yi yıpratma pilanlarına, o giderse daha iyisi şimdilik gelemiyeceği için destek vermiyorum. Eğer Üstad hazretlerinin o demokratlar zamanında hele hele seçim zamanındaki yaptıklarını biliyorsan veya bulabilirsen bir kere daha oku. O zaman ölçümüz daha tutarlı olur.

Selam ile...
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Itri kardeşim, AKp'li olduğun için sana hiç bir zaman kızmadım. Amma, kim olursa olsun eğer bir cenah AKP'li değil diye iftira etmeye başlarsan, o zaman sana kızarım. Haktır.

Yeni Asya'nın abonesiyim. Bazen, öyle şeyler yazıyorlar ki diyorum "Acaba bizim gazete AKP'li olmuş?" Ama biliyorum ki AKP'li değil.

Evet, Yeni Asya CHP ve ırkçı partilerin yanında AKP'ye asla vurmamış. Bilakis taraf olmuştur. Ama, Demirel'i eleştirdiği gibi AKP'yi de eleştirmektedir.

Aman iktidardan olmasınlar, diyerek AKP'nin hatalarını tarafgirler gibi sümen altına atacak değildir. Kan kusup kızılcık şerbeti içecek de değildir.

Ayrıca, Yeni Asya 40 senedir, tek bir yazısından tekzip almamış, düzeltme taleb edilmemiş. Hiç bir yazısında gereçeğe aykırı bir beyanda bulunmamış. Delil istersen Medya Takip Merkezine müracat et. AKP'li gazetelerin kaç kez tekzip aldığını , özür dilediğini, yani kaç kez yalan söylediğini gör. AKP'li olmak demek rakibini yenmek için yalan söyleyebilmek midir? Allah'tan torpil mi var(?)Heyhat! Acırım halinize

Mesela, Emasya Protokolü sözde kaldırıldı. Yeni Asya elleri patlarcasına alkışladı. Oysa Emasya Protokolü aslında bir formalite olduğu ve o protokolü içeren yasa olduğu anlaşıldığı vakit, AKP'yi eleştirdi. "O yasayı da kaldır" dedi. Eleştirmesin mi? Demesin mi?

"Başörtülüler Arabistana " diyen ehl-i dünyayı eleştirdiği gibi, onları fiilen ehliyetsizliği ile Arabistana, yurt dışına gönderenleri de eleştirmesin mi?
"Kur'an'ın yarısı ile hükmedelim" diyen münafıkı(!)i eleştirdiği gibi "paranın dini imanı olmaz, İslam'i para meselesini aşın artık" diyen ehl-i dünyayıda eleştirecek. Ne yani o ehl-i dünyanın hatırı haktan daha mı alidir ki eleştirilmesin?
Ayasofya müzedir, ibadet edilimez, diyeni eleştirmesin mi? Siz eleştimediniz yoksa sizce de ayasofya müze midir?
Son 8 senede gençliğin yüzde altmışı sanatsız kaldı, demesin mi?

Soruyorum sana "bu anayasayı destekliyoruz. Ama yetersiz" demek suç mu? AKP'ye saldırı bu mu? yoksa sanki AKP anayasanın bir kaç maddesini değiştirmek ile her şey bitti zannetmek daha mı iyi? Ne yani en azından "bu yetmez, daha istiyoruz " demesin mi? Taraftarları gibi "abi sen ne verirsen baş gözü üstüne mi desin? Yoksa bu anayasaya evet diyeceğini duymamış mısın? AKP muarızı olsa red edecekti. Demorkatik açılımı desteklemedi de mi böyle yazabiliyorsun. AKP'nin yanında CHP'ye veya MHP'ye destek çıktığı tek yazısını veya imasını gösteremezsiniz. YÖK'ün katsayı çabasını alkışlamadı mı?

Sorarım sana Yeni Asya hakikati yazmak dışında AKP'nin hangi bir şeyini yıpratmış.

Bana Yeni Asya'nın AKP aleyhinde yalan bir yazısını veya eleştirisini getirin. yoksa özür dileyip, onlar adına benden helallik taleb edin. Ben onlara ileteyim.

*****

Haricen:

Yeni Asya'nın sair cemaatleri ve dindarları karaladığı tek bir yazı gösterin. Bir de bakın, yandaş basının AKP'li olmadığı için (veya kendi partisinde olmadığı için) karaladığı cemaatleri...

Acaba tek bir gün statükoya yaranmak için "Türkiye'nin Kurucusu Ulu önder Atatürk" yazmış mı?
 
Üst