İnanmayanların, inananlara saldırma hakları yoktur! Ramazan Ayvallı

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
Kurban ibâdeti, dünyâya gönderilen ilk insan ve aynı zamanda ilk Peygamber olan Hazret-i Âdem’den (aleyhisselâm) beri bilinen ve yapılagelen bir ibâdettir... Kurban Bayramı'nın ilk gününde, bir kadın, “Twitter” hesâbından bir cümle yazmış, onun o sözü efkâr-ı umûmiyede/kamuoyunda çok büyük bir yankı uyandırmıştır: "Benim için, ‘IŞİD’ ile bıçağını masûm bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır. ‘IŞİD’ beni şaşırtmıyor."
“Halkın kahir ekseriyetinin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılamak” suçunu işlediği, dînî inançlarından dolayı “kurban kesen yüz binlerce/milyonlarca Müslümânı töhmet altında bıraktığı ve kafa kesen bir terör örgütü üyeleri ile denk tuttuğu” gerekçeleriyle, hakkında bazı vilâyetlerimizde suç duyurularında bulunulmuştur.
Adı geçen kadının, Müslümânlara yaptığı bu hakâret üzerine, gazetelerde ve internet sitelerinde yoğun tepkiler ortaya çıkmıştır. Bir kızı, her ne kadar “annem yanlış anlaşıldı” demişse de, annesi, kurban kesen Müslümânlardan özür dilememiş ve sözlerinden geri adım atmamış, üstelik diğer bir twitinde “Belli ki, bazılarının sinirlerini acâyip şekilde bozuyorum, e bu da iyi bir şey” demek sûretiyle “tahrîk, tahkîr ve aşağılama”ya devam etmiştir.
İşte biz de, bugün ve yarın inşâallah bu konuda, kendi açımızdan, kendimize yakışır tarzda, birkaç cümle yazmak istiyoruz...
Bilindiği üzere kurban ibâdeti, dünyâya gönderilen ilk insan ve aynı zamanda ilk Peygamber olan Hazret-i Âdem’den (aleyhisselâm) beri bilinen ve yapılagelen bir ibâdettir.
Kurban ibâdeti, Kur’ân-ı kerîmde muhtelif yönleriyle beyân buyurulmaktadır: Bakara 196; Mâide 2, 95, 97 ve Fetih 25’te hacda kesilen kurbânlar; Mâide sûresinin 27. âyetinde, Âdem aleyhisselâmın 2 oğlunun kestikleri kurbân, Sâffât suresinin 102-107. âyetlerinde de Hazret-i İbrâhîm aleyhisselâm’ın kestiği kurbân zikrolunmuştur.
Kevser sûresinde ise, Peygamber Efendimize farz olan, fakat (Hanefî mezhebine göre) ümmetinden zengin olanlara vâcip kılınan, (Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise sünnet-i müekkede olan) kurbân beyân buyurulmaktadır.
Burada şunu da belirtelim ki, “harâm aylar”ın 4'üncüsü ve sonuncusu olan Zil-hicce ayı içerisindeyiz. Bu mübârek ayda, Câhiliye Arapları bile, kan dökmekten kaçınırlardı. Ama maalesef, İslâm âlemi denilen bir coğrafyada bombalamaya, kan dökmeye, yakıp-yıkmaya, bayramda bile ara verilmemiştir.
Hâlbuki mukaddes dînimizde adam öldürmek, yaralamak, malını almak, çalmak şöyle dursun, kalp kırmak bile büyük günâhlardandır.
Ama maalesef bugün bütün dünyâda, insan hakları ciddî bir şekilde ihlâl edilmektedir.
[17 Ekim 2014 - 23 Zil-hicce 1435 Cuma]
 
Üst