Niyetleri üzüm yemek değil bağcıyı dövmek!
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan ÇEKER’in sözleri bilinçli olarak çarpıtılmak istenmektedir. Sayın ÇEKER kadına cinsel tacizle ilgili olarak meselenin kökenine inilmesini tavsiye etmiş ve akademik özgürlüğünü kullanmıştır. Yılların birikimi sonucu oluşturduğu kanaatini açıklamıştır.
Ama bazı çevreler ısrarla bu akademik özgürlüğün kullanılmasına karşı çıkmışlardır. Yine “söyletmen vurun” mantığıyla bu değerli akademisyene saldırmışlardır.
Oysa sayın ÇEKER cinsel taciz sorununun kökenine inilmesi gerektiğini ifade ederek şunları söylemiştir:
"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir.Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabi ki erkek suçludur ama kadının da suçu gözardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur."
Görüldüğü üzere sözlerinin tamamını değil de, sadece bir kısmını alarak bir akademisyeni linç etmeye kalkışmak son derece çirkindir. Oysa sayın ÇEKER: “Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir” dediği halde bütün bu açıklamaları görmezlikten gelmek son derece art niyetli ve maksatlı bir girişim olsa gerektir.
Özetle, kanaatini çekinmeden ortaya koyan, sözlerinin arkasında duran, meseleyi objektif ve bütüncül olarak değerlendiren Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan ÇEKER’in sözlerinin haklı, mantıklı, tutarlı ve yerinde olduğunu belirtiyor ve kendisini bu cesur ifadeleri nedeniyle tebrik ediyoruz. Onu linç etmeye ve susturmaya kalkanları da sadece kınıyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
DİYANETHABERLER.COM
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan ÇEKER’in sözleri bilinçli olarak çarpıtılmak istenmektedir. Sayın ÇEKER kadına cinsel tacizle ilgili olarak meselenin kökenine inilmesini tavsiye etmiş ve akademik özgürlüğünü kullanmıştır. Yılların birikimi sonucu oluşturduğu kanaatini açıklamıştır.
Ama bazı çevreler ısrarla bu akademik özgürlüğün kullanılmasına karşı çıkmışlardır. Yine “söyletmen vurun” mantığıyla bu değerli akademisyene saldırmışlardır.
Oysa sayın ÇEKER cinsel taciz sorununun kökenine inilmesi gerektiğini ifade ederek şunları söylemiştir:
"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir.Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabi ki erkek suçludur ama kadının da suçu gözardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur."
Görüldüğü üzere sözlerinin tamamını değil de, sadece bir kısmını alarak bir akademisyeni linç etmeye kalkışmak son derece çirkindir. Oysa sayın ÇEKER: “Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir” dediği halde bütün bu açıklamaları görmezlikten gelmek son derece art niyetli ve maksatlı bir girişim olsa gerektir.
Özetle, kanaatini çekinmeden ortaya koyan, sözlerinin arkasında duran, meseleyi objektif ve bütüncül olarak değerlendiren Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan ÇEKER’in sözlerinin haklı, mantıklı, tutarlı ve yerinde olduğunu belirtiyor ve kendisini bu cesur ifadeleri nedeniyle tebrik ediyoruz. Onu linç etmeye ve susturmaya kalkanları da sadece kınıyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
DİYANETHABERLER.COM