İmâm-ı Şâfiî buyuruyor ki...

Raid_IRON

Üye
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.halidiye.com
Biri İmâm-ı Şâfiî'den nasîhat isteyince buyurdu ki: "Senden daha çok malı ve parası olan kimseyi kıskanma. O malına ve parasına hasretle ölür. İbâdeti ve tâatı çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar da sonunda ölecekleri için, onların dünyâlıklarına özenmeye değmez.

Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Mâdem ki böyledir, o halde Allahü teâlâya itâat edenlerle berâber bulun, onları sev.

İlim, ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır.

Resûlullah'ın ve Eshâbının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabûl etmem.

Herkese akıllı denmez. Akıllı kimse, kendisini her türlü kötülükten koruyandır.

Dünyâda zâhit ol, dünyâ malına bağlanma! Âhireti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde Allahü teâlâyı hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun. Ruhsat ve teviller ile uğraşan âlimlerden fayda gelmez."

Kendisini sevenlerden bir cemâate şöyle buyurdu:

"Kalbine ilâhî bir nûr penceresinin açılmasını isteyen şu dört şeyi yapsın:
1) Günün belli bir vaktinde yalnız kalsın ve huzûra dalsın.
2) Mîdesini pek fazla doldurmasın.
3) Sefih kimselerle düşüp kalkmağı bıraksın, kötü kimselerle düşüp kalkmasın.
4) İlimleriyle yalnız dünyâlık arzu eden kimselere yaklaşmasın."

"Hiç bir vakit yoktur ki, ilim mütâlaası, hüzün ve kederi yok etmesin. İlmî mütâlaa, kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir, insanda yüce duygular uyandırır."

"Sâdık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır."

"İki kişinin, darıldıktan sonra birbirinin ayıplarını ortaya çıkarması, münâfıklık alâmetidir."

"Haksız sözleri tasdik eden, dalkavuk ve iki yüzlüdür."

"Sâdık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşâ etmez."

"İbret almak istersen, hatâ sâhibi kişilerin âkıbetlerine bak da kalbini topla."

"Kendisine faydası olmayanın, başkasına da faydası yoktur."

"Dünyâ sevgisi ile Allah sevgisini bir arada toplarım iddiâsında bulunmak, yalandır."

"Âlimlerin güzelliği, nefslerini ıslah etmeleridir. İlmin süsü, şüpheli şeylerden sakınmak, yumuşak olup, sertlik göstermemektir."

İnsanları tamamen râzı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin, bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, dâimâ Rabbini râzı etmeye bakmalı, ihlâs sâhibi olmalıdır.

İlmi, kibirlenmek, kendini büyük görmek için isteyenlerden hiçbiri felâh bulmuş değildir. Ama ilmi tevâzu için, âlimlere ve insanlara hizmet için isteyen, elbette felâh bulur, kurtulur."

Talebeleriyle ve sevenleriyle olan çeşitli sohbetleri sırasında buyurdu ki:

Dünyâ işlerinde bir darlığa ve sıkıntıya düşen kimse, ibâdete yönelmelidir.

Gururlanıp böbürlenmek, âdi ve bayağı kimselerin vasfıdır.

Hizmet edene, hizmet edilir.

Dostlar ile yapılan sohbetten sevimli bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur.

İlmi sevmeyende hayır yoktur. Böyle kimselerle dostluk ve bağlılığını kes. Çünkü, ilim kalblerin hayâtı, gözlerin aydınlığıdır.

Sâdık dost ve hâlis kimyâ
Az bulunur, hiç arama!

Bütün düşmanlıkların aslı, kötü kimseler ile dostluk etmek ve onlara iyilik yapmaktır.

İlim öğrenmek, nâfile ibâdetten üstündür.

Kendini bilmeyene ilim öğreten, ilmin hakkını zâyi etmiş olur. Lâyık olandan ilmi esirgeyen de, zulmetmiş olur.

Resûlullah'tan sallAllahü aleyhi ve sellem sonra insanların en üstünü hazret-i Ebû Bekir, sonra hazret-i Ömer, sonra hazret-i Osman, sonra hazret-i Ali'dir. (r.anhüm)"

İlim öğrenmek için üç şart vardır: Hocanın mehâretli, talebenin zekî olması ve uzun zaman.

İlim iki kısımdır; birincisi ilm-i edyân (naklî ilimler), din bilgileri. İkincisi ilm-i ebdân (aklî ilimler), fen bilgileridir.

Kimin düşüncesi, arzusu, maksadı yemek içmek (dünyâ) ise; kıymeti, barsaklarından çıkardığı kazûrat kadardır.

Dünyâda en huzursuz kimse, kalbinde hased ve kin taşıyanlardır.

Başkalarını senin yanında çekiştiren, senin bulunmadığın yerde de seni çekiştirir.

Kanâatkâr olmak, rahatlığa kavuşturur.

Sırrını saklamasını bilen, işinin hâkimidir.
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Resûlullah'ın ve Eshâbının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabûl etmem.

Dostlar ile yapılan sohbetten sevimli bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur. (Kardeş bu saatte bu cümleler iyi olmadı bee :( eski günler aklıma geldi...:( )

Kimin düşüncesi, arzusu, maksadı yemek içmek (dünyâ) ise; kıymeti, barsaklarından çıkardığı kazûrat kadardır. :)))
 

Raid_IRON

Üye
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.halidiye.com
Limriemvrm' Alıntı:
Dostlar ile yapılan sohbetten sevimli bir hareket yoktur. Dostların ayrılığı kadar da gam ve keder veren şey yoktur. (Kardeş bu saatte bu cümleler iyi olmadı bee :( eski günler aklıma geldi...:( )

Gözlerine sağlık kardeş. Allah senden razı olsun.

Eski günler aklımızdan çıkmadı muhterem, çıkmazda zaten.. .
 
Üst