Imam - hatip liselerinde yeni gayretler

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
İMAM - HATİP LİSELERİNDE YENİ GAYRETLER
Adnan BABUÇÇU
İmam-Hatip Mekteplerinin açılış gayesi ne idi? Masonik zihniyetin bu mektepler hakkında gizli emeli ne idi? Kimler ne nisbette bu mekteplere tesir edebildi? Bu mektepleri keyfiyet bakımından istenilen seviyeye çıkarmak ve muzır cereyanlardan korumak için neler yapmak lâzımdır?
Bir İmam-Hatip öğretmeni ve bir meslek dersleri hocası olarak yukarıdaki suallerin cevabını araştırdım. Faideli olur ümidiyle kaleme aldım. Bu incelememizin neşri için Millî FİKİR Mecmuasını münasip gördük.
İmam-Hatip Mektepleri, 1950'lerden önce tasarlanmış, ellilerden sonra da tatbikata konulmuştur. Fikir adamları bu mekteplerin açılışını şüphe ile karşılamış Necip Fazıl gibi mütefekkirler «Din öğretimine el atıp İslâmı tahrif etmeye kalkarlar ve bilgisizlerin İslâm sanacağı yeni bir din icat etmeye davranırlarsa, bu iş, dini büsbütün ihmal ve inkâr etmekten daha feci olur.» diye düşünmüşlerdi.
Bu mektepler sahipsizlik içinde gizli ve açık, faydalı ve zararlı her fikre açık olarak tedrisata başladı.
Bütün menfi tesirlere rağmen, derslerin ve hoca kadrosunun istenilen seviyede olmamasına rağmen bu mekteplerden çıkan birkaç mezhepsizi hariç tutarsak bir nur fışkırmaya başlamıştır.
Yine üstadın ifadesiyle «Bu mekteplere olan sahipsizlik ve her tesire açıklık yüzünden bu tertemiz suyun içine, iplik iplik bazı menfi mayiler de karışarak temiz suya kadar sirayet tehdidini göstermiştir.»
İmanlı bir gençliğin fışkırdığını gören masonik zihniyetin maşaları komünistler ve lâiklik yobazları bu mektepleri dejenere etmek için sol temayüllü öğretmenleri bu imam yuvasına sokmayı başarmışlardır. Böylece İmam-Hatip Liseleri bozulmaya yüz tutmuştur.
Bundan daha fecisi basiretli mütefekkirlerin kuşkulan, çok cüz'i de olsa yer yer kendini göstermektedir. Müslüman görünüp bu imanlı gençlik içinde zehirlerini kusmak istediklerine bizzat şahit oldum. Talebelerimle konuştum, fikirlerini öğrendim, menfi fikirlerin nereden geldiğini tesbit ettim. Tehlike küçük de olsa gayesi bakımından çok korkunçtur.
Müslüman görünen bu hainlerin gayeleri nelerdir? Başta Eshâb-ı kiram olmak üzere bütün İslâm âlimlerine olan itimadı sarsmak ve gençliği mason Abduh gibi liderlere bağlamak istiyorlar. O mason Abduh ki, İngilizler Mısır'ı işgal ettiklerinde İslâm dinini içten yıkmak için onu Mısır Müftüsü (Diyanet Reisi) olarak tayin etmişlerdi. Abduh Tevhid Risalesinde Kur'an-ı Kerîm'e «Mahluktur» diyen bir mezhepsizdir.
İmâm-ı Gazali ve İmâm-ı Rabbani gibi Ehl-i sünnet âlimleri dururken Millî FİKİR'de mezhepsiz olduğu vesikalarla ispat edilen, çorap üzerine meshi caiz gören Kardavî gibi reformcuları bayraklaştırmak istiyorlar.
Mucizeleri tevil ve inkâr ederek İslam’a şüphe ile bakılmasını gerçekleştirmek niyetindedirler. Dört mezhebi kabul, etmekle asırlardır Müslümanların hata üzerinde oldukları ve mezhepleri birleştirmek suretiyle İslâm birliğinin sağlanacağı gibi zahirde parlak fikirlerden bahsederler.
Maalesef bu hainlerin telkini altında kalan iyi niyetli birçok kardeşimiz mevcuttur. Millî ve manevî değerlere bağlı olduğunu söyleyen Süleyman Karagülle bile neler söylüyor: «Laikliği Avrupalılar bizden öğrendi, bu itibarla bizim laik nizam içinde gocunacağımız bir husus yoktur.» «Herkes İslâmiyeti istediği gibi anlar ve ona göre amel eder.» demekle maksadının ne olduğu pek gizli değildir. Herkes İslâmiyeti istediği gibi anlarsa ortada DÎN diye birşey kalır mı? Bana göre böyle, ona göre şöyle... Karagülle faizden bahsediyor, sonra da «Cari kanunlarla muamele kazanca meşruiyet kazandırır.» diyor. Daha neler söylüyor, neler sonra da «Hata etmiş olabilirim, fakat bundan mes'ul değilim.» diyor. Gördünüz fikirleri, Karagülle gibi herkes, İslâmı istediği gibi anlayacak, yanlış anladığından mes'ul olmayacak. Neticede fikir anarşisi başlayacak, İslâmiyet dejenere olacak. İslâmiyeti hiç kimse tahrif etme gücüne sahip değildir, bazı kimseleri ifsat etseler bile...
İçtihat etme, mezhepleri birleştirme, Mason Abduh ve tilmizi mezhepsiz Reşit Rıza'yı bayraklaştırma hareketleri gittikçe hızını arttırmaktadır. Bu tehlikeyi gören İslâm Enstitülerindeki ehl-i sünnete mensup kıymetli hocalar kaleme sarılmak mecburiyetinde kalmışlardır. Yüksek İslâm Enstitüsü Müdürlerinden Ahmed Davudoğlu Hoca ile Konya Yüksek İslâm Enstitüsünden Durmuş Ali Kayapınar'ı bunlar arasında sayabiliriz.
Davudoğlu Hoca yazdığı DİN TAHRİPÇİLERİ kitabında mezhepsizlerin iç yüzünü ortaya sermiştir. D. Ali Kayapınar Hoca ise «İslâm Dinini Tehdit eden En Korkunç Fitne MEZHEPSİZLİKTİR» ismiyle tercüme ettiği ve önsözünde Reşit Rıza'nın kitabını sadeleştirip Diyanet Neşriyatı arasında yaymaya muvaffak olan hemşehrimiz Hayrettin Karamanı nazikçe okşamıştır.
Bu iki kıymetli kitabı talebelerime ve diğer İmam Hatip mekteplerindeki genç kardeşlerime tavsiye etmeyi ve bu fitneye alet olmamalarını hatırlatmayı en önemli ve mukaddes bir vazife olarak telâkki ediyorum.
«Ümmetim dalâlet üzerinde birleşmez.» Hadîs-i şerifi mucibince bu hainler mide bulandırmaktan öteye gidemezler. Ancak birkaç gencin sapıtmasına sebebiyet verebilirler. Bu bakımdan gençlerin çok müteyakkız bulunmaları lâzımdır. Kemiyet itibariyle mezhepsizler çok azdır. Türkiye'de ele geçirdikleri Îmam-Hatip Mektebi üç beşi geçmez. «Ya hep, ya hiç» politikasını güderek mezhepsizler bir okulda toplanarak kadrolaşma hareketine önem vermektedirler. Nur neslini bozmak Asımın nesli yapmak için bir de dergi çıkarmaya başlamışlardır.
Öğretmenlik yaptığım Çorum Îmam-Hatip Lisesinde yaptığım araştırmalara göre mezhepsizler ikiye ayrılmaktadır; bir grup mezhepsizler İbni Teymiyyeci Abduhcu olup Eshâb-ı kirama dil uzatmazlar. Selefiyyecidirler, dört mezhebin kaldırılmasını tek mezhep halinde birleştirilmesini isterler. Herkesin içtihad yapmasını tavsiye ederler.
İkinci grup mezhepsizler ise birinci gruptaki mezhepsizlerden sadece Eshâb-ı kirama buğzetmek suretiyle ayrılırlar. Yani Rafizilik yönleri ağırdır. Hazreti Muaviye'den hadîs rivayet etti diye bütün hadîs imamlarına kızarlar. Laik Fransız Cumhuriyetine hayran oldukları için Emekli postacı gibi beşeri rejimlere sık sık ELHAMDÜLİLLAH demeleri bariz vasıflarındandır. Ekserisi kovboy fotörü giyinirler. Zünnar hakkındaki fetvalara çok kızarlar, ikinci gruptaki mezhepsizlere Çorum'da Tufeylî dendiğini öğrendim.
Tufeyliler, namaz kıldıkları zaman umumiyetle başları açıktır ve yalınayak kılarlar. Belli bir siyasî partileri yoktur. Hangi partiden menfaat görürlerse onu tutarlar. Her partide ajanları vardır. Bukalemun gibi renk değiştirenleri de mevcuttur.
Mezhepsizler, mezhepler arasındaki şer'i ihtilâfları mübalağalı bir şekilde anlatıp mezhep kavgasını körükleyerek mezhep saliklerini birbirine düşürmek istiyorlar.
Bu korkunç fitneyi iyice tanıyıp müteyakkız olmaları için talebe kardeşlerimi uyarmakla vazifemi yaptığımı sanıyorum.
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Hayattan kopuk bir yazı ve hayatı kendisininki sanan biri ancak büyüterek ekleyebilir.

Arvasi efendi 1950 yılının Türkiyesinde yaşamıyoruz.Bu günün İmam Hatiplerini o günün diliyle ve at gözlüğü takarak eleştirmek komediye davetiye çıkarmak olur. İmam Hatip Okullarının sıkıntıları başkadır ve bu gün bir mücadelenin kazanımı olarak karşımızda durmaktadır.

Kafanızı resetleyip gözlerinizi açmanız önerilir. :gl
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
Hayattan kopuk bir yazı ve hayatı kendisininki sanan biri ancak büyüterek ekleyebilir.

Arvasi efendi 1950 yılının Türkiyesinde yaşamıyoruz.Bu günün İmam Hatiplerini o günün diliyle ve at gözlüğü takarak eleştirmek komediye davetiye çıkarmak olur. İmam Hatip Okullarının sıkıntıları başkadır ve bu gün bir mücadelenin kazanımı olarak karşımızda durmaktadır.

Kafanızı resetleyip gözlerinizi açmanız önerilir. :gl
şimdiki imam hatiplere bakarsanız ya mealcilerin elinde ya vehabilerin yada başka 72 bidat fırkasının elinde ehli sünnete fazla ses çıkartmıyorlar okuduğumdan biliyorum
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
şimdiki imam hatiplere bakarsanız ya mealcilerin elinde ya vehabilerin yada başka 72 bidat fırkasının elinde ehli sünnete fazla ses çıkartmıyorlar okuduğumdan biliyorum

Sahtesi yapılan şeyin gerçeği elden bırakılmaz. Ona bakarsan tarikatların içinde de yüzlerce abuk sabuk insan var: Namaz kılarken seydaaaa diye bağıran mı istersin, evde dişi melekler varmış onun için avret mahalli kapalı banyo yapalım diyen mi?

İmam Hatip ismini mezhepsizlikle yan yana anmanız talihsizliktir. İyi görememektir.
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
Sahtesi yapılan şeyin gerçeği elden bırakılmaz. Ona bakarsan tarikatların içinde de yüzlerce abuk sabuk insan var: Namaz kılarken seydaaaa diye bağıran mı istersin, evde dişi melekler varmış onun için avret mahalli kapalı banyo yapalım diyen mi?

İmam Hatip ismini mezhepsizlikle yan yana anmanız talihsizliktir. İyi görememektir.
imam hatip değil hocaların çoğu mezhepsiz mezun olan sünni arkadaşlara soruyorum yeni hocalarda mezhepsiz tasavvuf evliya düşmanı mevlana hazretlerine moğol ajanı diyen var imamı rabbani hazretlerine deli diyen var daha neler neler
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
İmam Hatipte Hoca sıkıntısı had safhada. Ve Mevlana ya Moğol Ajanı diyen az değil, hepsi imam hatipte değil. Mevlanaya moğol ajanı diyene en fazla iftiracı denir ama mezhepsiz denmez.
 
Üst