zaten dediğin gibi, icrada o malı satan açık artırmaya koyan devlet olmuş oluyor..
sen kişiden değil devletten almış oluyorsun..
aldığın malın ayıplı ve birçok sorunu da olabiliyor.geçenlerde bir haber çıkmıştı.
çocuk icradan araba almış.
ama sonra arabanın çalıntı olduğu anlaşılmış.
hem verdiği para yanmış, hem arabasına el konulmuş, hem mahkeme masraflarını ödemek zorunda kalmış, hem de el konulan arabanın vergilerini ödemeye devam ediyormuş mecburen..
tuhaf durumlar oluyor yani..
İcradan aldığı araç çalıntı çıktı... Mahkemede ikinci şoku yaşadı
icradan araba işleri bunlar organize işler çocik.
Bak ne güzel konuya değinmişsiniz. İcradan atıyorum bin lira düşük değerine araç aldın sorun var mı? Yok.
Ama öyle değil işte normal vatandaşı ihaleye sokmazlar. Bütün köşe başları tutlmuıştur.
Bir insan evladı bin lira ucuzluk için zaten vicdanen böyle işlere alet olmaz. ama iş öyle basit değil işte. Zaten borçlunun anasını ağlatırlar. Bir liralık borcunu katlarlar devlet buna alet olduğu yetmezmiş gibi. Bir de bu akbaba devlet içinde iş tutanlar vardır. Bu aracı yarı fiyatından biraz fazlaya bu yöntemle her türlü ihalden alırlar.
Fetvaymış-vicdanmış bunlar kimin umurunda..
''
Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde, 87 yaşındaki yatalak annesi ile birlikte yaşayan kadın, 3 bin 930 TL'lik aidat borcu yüzünden evinden oldu. Apartman yöneticisinin icraya verdiği çaresiz aile, evlerinin satıldığını ifade ederek yardım istedi.
Lüleburgaz Yeni Mahalle Fatih Caddesi'nde bulunan Hilal Apartmanı'nda ikamet eden Birgül Pehlivanoğlu (52) ve altı senedir yatalak olan annesi Habibe Pehlivanoğlu, 3 bin 930 TL'lik aidat borcunu ödeyemeyince apartman yöneticisi tarafından icraya verildi.
"EVİMİN SATILDIĞINI EKMEK ALMAYA GİDİNCE ÖĞRENDİM'
Devletin yatalak annesi için verdiği bakım parası ile yaşam mücadelesi veren Birgül Pehlivanoğlu, evlerinin satıldığını ekmek almaya gidince öğrendiğini söyledi. Evin 52 bin TL'ye başka birine satıldığını öğrenince şok geçiren Pehlivanoğlu, "Ramazan gününde yatalak hastası annemle nereye gideriz?" dedi.
Annesinden başka kimsesi olmadığını ifade eden Birgül Pehlivanoğlu, Ramazan ayı gibi mübarek ayda sokakta kalmak istemediklerini söyleyerek yetkililerden yardım istedi.
Pehlivanoğlu, "Yıllardır annemle tek başıma yaşıyorum. Hiç evlenmedim ve annemden başka kimsem yok. Devletin annem için verdiği bakım parası ile geçiniyoruz. 3 bin 930.63 TL'lik aidat borcu yüzünden apartman yöneticisi bizi icraya vermiş. İcra Müdürlüğü de aidat borcu yüzünden evimizi 52 bin 50 TL karşılığında bir başkasına satmış. Annemle ilgilendiğimden dolayı hiçbir şeyden haberim olmadı. Evin satıldığını da 10 Haziranda ekmek almaya gidince öğrendim" ifadelerini kaydetti.
"RAMAZAN GÜNÜ BU İNSANA YAPILIR MI?"
Pehlivanoğlu, "Evin satıldığını öğrenince şok olduk. İnanamadık, aidat borcu yüzünden hiç ev satılır mı? Ramazan gününde yatalak hastası annemle nereye gideriz? Evi alan kişiye, devlet büyüklerime sesleniyorum. Ne olursunuz yardım edin. Evimi geri almak istiyorum. Felçli annemin hatırına ne olur yardım edin. Yaptığı masrafları da vermeye hazırım, bize yardım edin" dedi. - KIRKLARELİ
İHA
Aha müslümanlık.. Devleti yöneten buna nasıl müsade eder. 52 bine evi kim- hangi kurnaz organize fetöcüçete sattırdı- aldı?
''Elazığ'da yıllar önce trafik kazasında kaybettiği eşinin arkadaşlarının banka kredisine kefil olan emekli hemşire, 19 daireli 7 katlı apartmanını ve 9 otomobilini kaybetti. Halen daha 300 bin borcu varmış.
Elazığ'da 68 yaşındaki emekli hemşire Güngör Atıcı, sokaklarda el işi örüp, satıyor. Atıcıyı bu hale düşüren ise eşinin arkadaşlarının banka kredilerine kefil olması. 19 daireli 7 katlı apartmanı, 5 evi ve 9 otomobilleri olan Atıcı, bunların tamamını kefil olduğu için kaybedip sokaklara düştü. '' İHA
********
Bir kefil borç 19 tane daire nasıl yiyebilir 7 oto? Bu bir devlet ayıbıdır. 1 liralık borca orantısız faiz işletene dur demeyene lanet olsun!
Bunlar hep cehaletten işte.. Bu kadın 300 bin borcu nasıl ödesin?? Faizini 10 ömür verseler ödeyemez!.. Sizi gidi faiz düzencileri ve izin vericileri sizi.. Kadın cahil kadın adına devlet bu ayıbı görmüyorsa düzeltmiyorsa. İslam dini mensubu bu höküğmetlerce muhalefetlerce kirletilmiştir.
Bunu dinsizler değil din mensubu toplumlar yapıyor. Zulmü Seyretmek en büyük kabahattir.
Temel Karamollaoğlu onun için işte zulme-zalime seyircilik küfre rızadan beterdir demektedir.