İbrÂhİm AleyhİsselÂm

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Kur'ân-ı Kerim » 21 / ENBİYÂ - 69

Sonraki Ayet : http://www.kuranmeali.org/21/enbiya_suresi/70.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

Ayetin Tefsiri : "ENBİYÂ suresi, 69. ayeti" tefsiri



قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَى إِبْرَاهِيمَ

Kulnâ yâ nâru kûnî berden ve selâmen alâ ibrahîm(ibrahîme).

1. kulnâ : biz dedik
2. yâ nâru : ey ateş
3. kûnî : ol
4. berden : soğuk
5. ve selâmen : ve selâmet (zararsız)
6. alâ ibrâhîme : İbrâhîm'e


İmam İskender Ali Mihr : “Ey ateş! İbrâhîm (A.S)'a (karşı) soğuk ve selâmet (zararsız) ol.” dedik.

Diyanet İşleri : “Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve esenlik ol” dedik.

Abdulbaki Gölpınarlı : Ey ateş dedik, soğu İbrâhim'e karşı ve bir zarar verme ona.

Adem Uğur : Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol! dedik.

Ahmed Hulusi : Dedik: "Ey Ateş. . . İbrahim'e serin ve selâm (selâmet) ol!"

Ahmet Tekin : Biz:
'Ey ateş, İbrâhim’e karşı serin, zararsız ve selâmet yeri ol' dedik.

Ahmet Varol : Biz de dedik ki: 'Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve esenlik ol.'

Ali Bulaç : Biz de dedik ki: "Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol."

Ali Fikri Yavuz : (Kudret sahibi olan) biz de dedik ki: “- Ey ateş! İbrâhîm’e karşı serin ve selâmet ol.”

Bekir Sadak : Biz: «Ey ates! Ibrahim'e karsi serin ve zararsiz ol» dedik.

Celal Yıldırım : Biz de «ey ateş! Serin ve esenlik ol İbrahim'e» dedik.

Diyanet İşleri (eski) : Biz: 'Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve zararsız ol' dedik.

Diyanet Vakfi : «Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!» dedik.

Edip Yüksel : 'Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve güvenilir ol,' dedik.

Elmalılı Hamdi Yazır : Ey nâr, serin ve selâmet ol İbrahime dedik

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz: «Ey ateş, İbrahim'e serin ve zararsız ol!» dedik.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz: «Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve zararsız ol» dedik.

Fizilal-il Kuran : Bunun üzerine biz dedik ki; «Ey ateş, İbrahim'e karşı yakıcılığını yitir, O'na zarar verme.»

Gültekin Onan : Biz de dedik ki: "Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol."

Hasan Basri Çantay : Biz de dedik: «Ey ateş, Ibrâhîme karşı serin ve selâmet ol».

Hayrat Neşriyat : (Onu ateşe attıklarında 'Ey ateş! İbrâhîm’e karşı serin ve selâmetli ol!' dedik.

İbni Kesir : Biz de: Ey ateş; İbrahim'e serin ve selamet ol, dedik.

Muhammed Esed : (Ne var ki) Biz "Ey ateş, serin ol, İbrahim'e dokunma!" dedik.

Ömer Nasuhi Bilmen : Dedik ki: «Ey Ateş! İbrahim üzerine serin ve selâmet ol.»

Ömer Öngüt : Biz de: “Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve selâmet ol!” dedik.

Şaban Piriş : -Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol! dedik.

Suat Yıldırım : Biz ateşe şöyle ferman ettik: "Dokunma İbrâhim’e! Serin ve selâmet ol ona!"

Süleyman Ateş : Biz de: "Ey ateş, İbrâhim'e serin ve esenlik ol!" dedik.

Tefhim-ul Kuran : Biz de dedik ki: «Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol.»

Ümit Şimşek : Biz de 'Ey ateş, İbrahim'e serinlik ve esenlik ol' buyurduk.

Yaşar Nuri Öztürk : Biz de şöyle dedik: "Ey ateş, İbrahim'e bir serinlik ol, bir selam ol!"
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
İbrahim aleyhisselam, misafirsiz hiç yemek yemezdi. Misafir yoksa beklerdi.

Bir gün, seksen yaşında bir ihtiyarı misafir olarak kabul eder. Üç gün ona gerekli hizmeti, en güzel şekilde yapar. Tabiî ihtiyar çok rahattır, yer içer, yatar kalkar. Ama bu ihtiyarın dinden imandan haberi yoktur. İbrahim aleyhisselam, belki gece ibadet ediyordur diye düşünür, ama gece de bir şey yaptığı yok. Ne Allah’a hamd, ne de iyilik edene teşekkür ediyor.

Sonunda dayanamaz, onu evden çıkarır. O da, (Çağırdın geldim, kovdun gidiyorum) der.

Hemen Cebrail aleyhisselam gelip, der ki:

(Yâ İbrahim, senin bu hareketine Rabbim gücendi, sitem etti. “Bu kulum bana inanmadığı hâlde, ben ona seksen yıl rızık verdim, hiç aç bırakmadım, kusurlarını da yüzüne vurmadım. Halilim İbrahim ise üç gün sabredemedi, kulumu kovdu, kalbini kırdı. Özür dileyip hemen gönlünü alsın” buyurdu.)


İbrahim aleyhisselam, koşup adama yetişir, kendisini affetmesi için çok yalvarır. (Ömür boyu sana hizmet edeyim) der, ama ne dediyse ihtiyar kabul etmez, (Sana ne oldu? Az önce kovdun, şimdi niye yalvarıyorsun?) der.

İbrahim aleyhisselam ise, kendisinin peygamber olduğunu, Cenab-ı Hakk’ın ikazına maruz kaldığını söyler. Cebrail aleyhisselamın bildirdiklerini anlatır. (Rabbimin beni affetmesi için, senin beni affetmen lazım) der.

İhtiyar çok şaşırır, (Yani Allah, benim için sana Cebraili mi gönderdi?) diye sorar. İbrahim aleyhisselam (Evet) der demez, ihtiyar, (Böyle bir yaratana kurban olurum, hemen Müslüman olmak istiyorum) diyerek, kelime-i şehadet getirip Müslüman olur.

Demek ki, yaratandan ötürü, yaratılan herkese iyilik etmeli, hiç kimsenin kalbini kırmamalıdır.

Sohbet
M. Ali Demirbaş

 
Üst