Siz gidin sapık görüşlerinizi vehhabi sitelerinde anlatın.
Yılladır aynı saçmalıklar.Biz cevap vermekden yorulduk siz tasavvufa düşmanlık ederek bunca müslümana saygısızlık yapmaya usanmadınız.İnkardan başka yaptınız bir şeyde yok...
İslâm'mış Gibi Görünüp Din-i İslâm'a ve Müslümanlara En Büyük Darbeyi Vuran Vehhâbîler, Ehl-i Sünnet Olan Birçok İslâm Memleketini İfsad Ediyor!
http://www.hakikat.com/dergi/239/bsyz239.html
Kabirden yardım istemek şirkmi deyilmi
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?60143-Kabirden-yardım-istemek-şirkmi-deyilmi
Rabıta bidat ve şirk deyil. Delilleriyle
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?64398-Rabıta-bidat-ve-şirk-deyil-Delilleriyle
Tasavvuf bidat deyildir ilmi delili
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?59060-Tasavvuf-bidat-deyildir-ilmi-delili&highlight=
Rabıta şirkmi ibadet mi?
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?58374-Rabıta-şirkmi-ibadet-mi&highlight=
Tevessül
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?152021-Tevessül&highlight=
Şimdi Tasavvuf Karşıtları Dinlesin
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?151311-Şimdi-Tasavvuf-Karşıtları-Dinlesin&highlight=
siz tasavvufa düşmanlık ederek bunca müslümana saygısızlık yapmaya usanmadınız.
Bu konular, yani 2., 3., 5., 6., 7. ve 8. meselelerle ilgili verilen bilgiler hakkında da teyid edici vesikalar bolca mevcuttur.
Ebu Hamid bin Merzuk rahimehullah diyor ki:
Vehhabilerin bastığı kitaplardan biri de Osman bin Said el-Dârimî el-Secezî'nin (vefatı h. 280) [el-Siczî] Nakdu alâ Bişri'l-Merîsî isimli eseridir.
OSMAN BİN SAİD ED-DARİMİ ES-SECEZİ'NİN KİTABINDA ALLAH'A CİSİM İSNAD ETTİĞİNE DELALET EDEN BAZI TABİRLER
1 - Kitabın 4'üncü sayfasında, "Bir insan vahid (bir) olan Allah'ın yerini bilmediği halde, tevhide (Allah'ın bir olduğu inancına) nasıl hidayetlenir?" denilmiş.
2 - Sayfa 20: Hayy (sürekli diri) olan ve kainatı idare eden zat, istediğini yapar, istediği vakit hareket eder. İstediği zaman iner, yükselir. İstediği zaman ruhları kabzeder, rızıkları genişletir. Bazılarının ömrünü uzatır, rızıklarını çok verir, kalkıp oturur. Çünkü diri ile ölü arasındaki fark, harekettir. Şüphesiz bütün diriler hareket eder, bütün ölüler hareketsizdir.
3 - Sayfa 23: Allahü teâlâ için bir sınır olup mekânı için de bir sınır vardır. Göklerinin üstünde, Arş'ının üzerinde bulunmaktadır. İşte bunlar iki sınırdır.
4 - Sayfa 25: Herkes Allah'ı ve Allah'ın mekânını Cehmiye taifesinden (*) daha iyi bilir. Kendisi bizzat eliyle Adem'i yaratmıştır.
5 - Sayfa 29: Dediğim gibi, Allah onlarla Adem'i yarattığı iki eli olmasaydı, Kur'an-ı Kerim'de mealen, "Bütün hayırlar ancak senin (Allah'ın) elindedir" denilmesi caiz olmayacaktı.
6 - Sayfa 48: Resulullah'ın (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem), "Şüphesiz tek gözlü değildir" sözünün te'vili, "Allah iki gözlüdür" demektir.
7 - Sayfa 74: Allah, Kürsü üzerinde oturur da, Kürsü'den ancak dört parmak kadar boş yer artar.
8 - Sayfa 85: Şüphesiz Allah arzu ederse, kudret ve rububiyetinin lütfu ile bir sivrisinek sırtının üzerinde de kalabilir. Koca Arş üzerinde nasıl durmasın?
9 - Sayfa 100: Hiç şüphe yok ki, dağın zirvesi, alt kısmından göğe daha yakındır. Minarenin tepesi de, tabanından Allah'a daha yakındır.
10 - Sayfa 121: Mef'ulatın mutlaka mahluk oldukları şeklindeki iddiayı, kabul etmiyoruz. Hareket, iniş, yürümek, koşmak (**), Arş ve gök üzerinde istivanın kadim olduklarına ittifak etmişizdir.
(*) Bu kitabın ikinci cildinin Arapça aslının 72'inci sayfasınden anlaşıldığına göre, burada geçen Cehmiye tabirinden maksadı Eş'ariyye taifesidir.
(**) Bu tabir şu hadis-i şerif mealinden alınmıştır: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Rabbinden şöyle rivayet etmiştir: Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: "Kul, bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Yürüyerek bana gelirse, koşarak ona gelirim." (Buhari, Enes'ten rivayet ediyor). [el-Darimî yaklaşma, yürüme, koşma kelimelerini yanlış anlamıştır].
Bkz. Ebu Hamid bin Merzuk, Bera'atü'l-Eş'ariyyin, Bedir Yayınevi, 1994; s.34. Tercüme: Emekli Müftü Hasib Seven.
Burada bahis konusu olan, Osman bin Said el-Dârimî el-Secezî (vefatı h. 280) isimli şahıstır. Meşhur hadis alimi Abdullah bin Abdurrahmân hâfız Ebû Muhammed el-Dârimî (vefatı h.255) ile karıştırılmamalıdır.
Dr. Cibril Fuad Haddad diyor ki:
İbni Kayyım Îctimau'l-Cuyuş isimli eserinde (s. 88 = s. 143) der ki, İbni Teymiyye "el-Dârimî'nin iki kitabını [Nakd el-cehmiyye ve el-Red alâ Bişr el-Merîsî] çok hararetle över ve tavsiye ederdi."
Bkz. Dr. G. F. Haddad, The Refutation of Him Who Attributes Direction to Allah, Aqsa Publications, Birmingham, UK, 2008, s. 83, dipnot no. 134.
Dr. Haddad'ın naklettiğine göre, İbni Teymiyye Beyan Telbis el-Cehmiyye isimli eserinde el-Dârimî'nin bozuk sözlerini benimsemiş ve müdafaa etmiştir. İbni Teymiyye'nin el-Dârimî'den alıp tekrar ettiği sözlere yukarıda naklettiğim -haşa- "Allahü teâlânın sivrisinek sırtının üzerinde istikrar edebileceği" şeklindeki çirkin ifade de dahildir. İşte İbni Teymiyye'nin sözü:
ولو قد شاء لاستقر على ظهر بعوضة فاستقلت به بقدرته ولطف ربوبيته
Beyan Telbis el-Cehmiyye, 1/568.
Dr. Ebubekir Sifil de bu konuda benzer bilgiler vermektedir:
İbn Teymiyye ve İbnû'l Kayyım, içinde, Allahü tealâ hakkında inanılması caiz olmayan bir sürü tezvirat bulunan bu kitabı şiddet ve hararetle tavsiye ederken bu kitapta yer alan hususlara birer Akaid ilkesi olarak inandıklarını açık bir şekilde ortaya koymuşlardır. Nitekim İbn Teymiyye, "Şerhû'l Akîdeti'l Esfehâniyye" isimli eserinde, mezkûr ed-Dârimî'nin bu eserinden, kendi görüşlerini desteklemek amacıyla pek çok nakillerde bulunmuştur...
E. Sifil, "Allahü teâlâ mahlukatına benzer mi?" başlıklı makale, Beyan Dergisi.
Osman bin Said ed-Darimi diyor ki: "Minarenin tepesindeki bir insan Allah’a, zemin seviyesindekinden daha yakındır. Dağın tepesindeki, dağın eteğindekinden daha yakındır. Allahü teâlâ dilerse bir sivrisineğin üstüne yerleşir, oturur ve o sivrisinek Allah’ın kudretiyle havalanır Allah’ı götürür. Allah’ın kudretine aykırı mıdır?” Oysa hâşâ ve kellâ nasslarda böyle bir şey yer almaz.
E. Sifil, "Araştırmacı Yazar Ebubekir Sifil İle" başlıklı sohbet, Gureba - Mart 2008
Söyle söyle içindekini çıkar.Nefs eğitimi görmemiş biri bunları elbette söyler.Cevabınız mı var sizlerin...
Sizin var olan cevaplarınız kalbinizdeki şeyhe takındığınız masumiyetler değil mi..?
Başka..???
İtikadi açıdan, Teymiye'nin takipçileri sizden çok çok "ehl-i tevhid"dir...
Onlar İmam İbni Teymiye'yi severlerken,
Onu itikatlarına, rabıta kılmazlar... Aracı etmezler... Şefaat hakkını Allah'tan alıp ona teslim etmezler... Onu hatadan ve günahtan münezzeh görmezler...
Aferdesiniz ama itikad temizliği açısından,
Sizden olan 1000 kişi, Teymiyeci birinin (1) itikat temizliğine denk değildir...
Bu kadar açık konuşuyorum...
İnternette bulduğum bir yorum. Fitnenin ne boyutta olduğunu siz hesap edin. Ve bu fitneye kimin vesile olduğunu anlayın artık anlayın.
" Ben su an Azerbaycandayim ve buradaki caamiler adeta ikiye bolunmus. Sag tarafta selefiler vehabiler ibadet ediyor sol tarafda Ehli sunne cemaati. Ve bu Teymiyyeye uyan oldugu her yerde fitne mutlaka var. "
Ve devam edin. Tarikatlere laf etmeye, sizden başka (selefiler dışında) tekfir etmeye devam edin. Ama Allahın bu yaptığınız islam ümmetini bölme hareketlerinin vebalinin hesabını da soracağını aklınıza sokun.
Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
sana sadece menzil nikli üyenin yazdıklarını okumanı önereyim..
Şianın neden ibnu teymiyeyyi sevmediğini biliyorum. İbnu teymiyenin Haz. Aliye hakaret ettiğine dair tek bir cümle bulamazsınız..İlk üç sahabeye daha fazla önem vermesi, Ona hakaret etti manası çıkmaz..İbnu Teymiyeyi bende eleştrirdim.Ama şianın tenkidleri doğru değil.İftiradır..Senin çok kısa zamanda ibnu teymiye külliyatından ilgili kısmı okuduğunu da (aktardıklarından öyle anlaşışıyor) sanmıyorum..Çok acele etme.Biz buradayız..Biraz daha oku..Ve menzilin dedikleriyle(şianın) karşılaştır..İlim aceleyle değil, mesele mesele öğrenilir.
İbni Teymiyye'nin Ehli Sünnete aykırı görüşleri
Sekizinci Mesele
-Allâh hakkında “Allâh Oturuyor” iddiasıdır
Bu görüşü şu kitaplarda geçmektedir
1-Fetaval Kübra
2-Minhac es-Sünne e-Nebeviyye
3-Şerh Hadis-i Nüzul
4-Fetaval Hamviyyel Kübra
5-Altı Surenin Tefsir Mecmuası
“Feteve İbni Teymiyye” adlı kitabında “Büyük âlimler ve evliyalar Allâh-u Teâlâ’nın Muhammed’i, Arş’ta kendisinin yanına oturtacaktır demişlerdir” şeklinde demiştir
İmam Müfessir Ebu Hayyen El-Endelusi “En-Nehrul Med” adlı tefsirinde şöyle diyor: ”Bizim zamanımızda yaşayan Ahmet İbn Teymiyye kendi eliyle yazmış olduğu “El-Arş” adlı kitabında, ‘Allâh-u Teâlâ, Kürsü’ye oturmuş ve oturması için Muhammed’e yer ayırmıştır’ şeklinde yazıldığını gördüm”
Aziz kardeşim, bilerek söylüyoruz ki haklısın. Ümmetin başına Şiiler ve Hariciler ile bunların türevleri olan akımlar, en büyük beladır. Teymiyye ve türevleri de harici bulaşığıdır. Bunlardan başka tefrika ve fitne çıkaran yok demiyoruz. Var. Hatta Ehli Sünnetiz deyip, Tasavvufuz deyip tefrika çıkaranlar dahi var. Amma en büyük bela, en büyük tefrika, en büyük fitne Şiilik ve Vehhabiliktir.
Bu düzelmez de gayri.. Ta ki Allah'ın dilediği vakit gelip mübarek Mehdi As. işe el koyuncaya kadar... Vaktini ancak Allah bilir. Kıyamete bir gün de kalsa Allah Teala vaadini yerine getirecektir. Şüphemiz yok.
Küffarın Işid numarasını yutan Ahter gibilerin, Ehli Bid'atin namusunu koruyoruz heyecanıyla ortalığa atılmaları da normal. Biraz görememeyle ilgili, biraz da ilahiyat eğitiminin tesiri altında... Allah teala, hepimize acıyıp muinimiz ola... Abdurrahim efendim buyurduydu ki bu zamanda Ehli Sünnet olarak kalabilmek için mutlaka selahiyetli bir Mürşidin koruma şemsiyesi altında olmak lazım. Başka türlü korunmak çok çetin bir hale geldi. İmkansız değil, çok çetin. Küfür, şikak, nifak, bid'at, tefrika sağanak gibi yağıyor.. Vakıa da bu kelamı doğruluyor. vesselam.
Fi emanillah.
İşid in numarasını yutma diye bir şey sözkonusu değil.Benim görüşüm açık.Bölgemizde İ.D. diye bir oluşum var.Devlet her gurubla görüşme yapar.PKK ile görüşme yapması caizde İ.D. ile görüşmesi neden caiz olmuyor..İ.D. nin görüşlerini kabul etmek ayrı, Devlet olmanın gereği olarak onlarla görüşmeler yapmak ayrıdır.Zaten Devletin İ.D. ile görüştüğünü biliyoruz..Şimdi sana göre T.C. İ.Dnin numarasını yutmuş mu oluyor?
Bu arada yazdıklarından islami alt yapısı zayıf olduğu görülen @menzil5453 , azabeycanda oturduğunu orda camilerin ikiye bölündüğünü, bir kısmının selefi, bir kısmının ehli sünnet olduğunu ifade etmiş.Galiba bu yazıyı okuyupta beğendi tuşuna basan Hirahos dostumuz, azarbeycanda şia nın başat bir mezheb olduğunu, menzil nikli üyenin Şia yı ehli sünnet diye yutturma yada cehaleti diyelim,görmemesi ve bir ara bizi sorgulayıp senin mezhebin ne dediği gibi, @menzil5453 e mezhebini sorması herhalde bir şeylerin açığa çıkmasını intaç ederdi.