İbni Teymiyye'nin Ehli Sünnete aykırı görüşleri

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
İbn Teymiyye ile en çok kimlerin sorunu var, bir şiilerin, iki batınilerin...

İbn Teymiyye ile sonunu olmayan kimler, Buhari şarihleri İbn Hacer el Askalani ve Hanefi Bedruddin El Ayni...
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
Siz gidin sapık görüşlerinizi vehhabi sitelerinde anlatın.
Yılladır aynı saçmalıklar.Biz cevap vermekden yorulduk siz tasavvufa düşmanlık ederek bunca müslümana saygısızlık yapmaya usanmadınız.İnkardan başka yaptınız bir şeyde yok...



İslâm'mış Gibi Görünüp Din-i İslâm'a ve Müslümanlara En Büyük Darbeyi Vuran Vehhâbîler, Ehl-i Sünnet Olan Birçok İslâm Memleketini İfsad Ediyor!
http://www.hakikat.com/dergi/239/bsyz239.html



Kabirden yardım istemek şirkmi deyilmi
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?60143-Kabirden-yardım-istemek-şirkmi-deyilmi

Rabıta bidat ve şirk deyil. Delilleriyle
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?64398-Rabıta-bidat-ve-şirk-deyil-Delilleriyle

Tasavvuf bidat deyildir ilmi delili
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?59060-Tasavvuf-bidat-deyildir-ilmi-delili&highlight=

Rabıta şirkmi ibadet mi?
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?58374-Rabıta-şirkmi-ibadet-mi&highlight=

Tevessül
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?152021-Tevessül&highlight=

Şimdi Tasavvuf Karşıtları Dinlesin
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?151311-Şimdi-Tasavvuf-Karşıtları-Dinlesin&highlight=

Esas konular bunlar....:)

Tasavvuf .

Hz.Peygamberin getirdiği dinin adı ne ehli sünnet ne de tasavvuftur.

siz tasavvufa düşmanlık ederek bunca müslümana saygısızlık yapmaya usanmadınız.

Tasavvufa düşmanlıkla müslümana saygısızlığın ne alakası var?
Hz.Muhammed tarikat şeyhi miydi (haşa) ?
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Bu konular, yani 2., 3., 5., 6., 7. ve 8. meselelerle ilgili verilen bilgiler hakkında da teyid edici vesikalar bolca mevcuttur.

Ebu Hamid bin Merzuk rahimehullah diyor ki:

Vehhabilerin bastığı kitaplardan biri de Osman bin Said el-Dârimî el-Secezî'nin (vefatı h. 280) [el-Siczî] Nakdu alâ Bişri'l-Merîsî isimli eseridir.

OSMAN BİN SAİD ED-DARİMİ ES-SECEZİ'NİN KİTABINDA ALLAH'A CİSİM İSNAD ETTİĞİNE DELALET EDEN BAZI TABİRLER

1 - Kitabın 4'üncü sayfasında, "Bir insan vahid (bir) olan Allah'ın yerini bilmediği halde, tevhide (Allah'ın bir olduğu inancına) nasıl hidayetlenir?" denilmiş.

2 - Sayfa 20: Hayy (sürekli diri) olan ve kainatı idare eden zat, istediğini yapar, istediği vakit hareket eder. İstediği zaman iner, yükselir. İstediği zaman ruhları kabzeder, rızıkları genişletir. Bazılarının ömrünü uzatır, rızıklarını çok verir, kalkıp oturur. Çünkü diri ile ölü arasındaki fark, harekettir. Şüphesiz bütün diriler hareket eder, bütün ölüler hareketsizdir.

3 - Sayfa 23: Allahü teâlâ için bir sınır olup mekânı için de bir sınır vardır. Göklerinin üstünde, Arş'ının üzerinde bulunmaktadır. İşte bunlar iki sınırdır.

4 - Sayfa 25: Herkes Allah'ı ve Allah'ın mekânını Cehmiye taifesinden (*) daha iyi bilir. Kendisi bizzat eliyle Adem'i yaratmıştır.

5 - Sayfa 29: Dediğim gibi, Allah onlarla Adem'i yarattığı iki eli olmasaydı, Kur'an-ı Kerim'de mealen, "Bütün hayırlar ancak senin (Allah'ın) elindedir" denilmesi caiz olmayacaktı.

6 - Sayfa 48: Resulullah'ın (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem), "Şüphesiz tek gözlü değildir" sözünün te'vili, "Allah iki gözlüdür" demektir.

7 - Sayfa 74: Allah, Kürsü üzerinde oturur da, Kürsü'den ancak dört parmak kadar boş yer artar.

8 - Sayfa 85: Şüphesiz Allah arzu ederse, kudret ve rububiyetinin lütfu ile bir sivrisinek sırtının üzerinde de kalabilir. Koca Arş üzerinde nasıl durmasın?

9 - Sayfa 100: Hiç şüphe yok ki, dağın zirvesi, alt kısmından göğe daha yakındır. Minarenin tepesi de, tabanından Allah'a daha yakındır.

10 - Sayfa 121: Mef'ulatın mutlaka mahluk oldukları şeklindeki iddiayı, kabul etmiyoruz. Hareket, iniş, yürümek, koşmak (**), Arş ve gök üzerinde istivanın kadim olduklarına ittifak etmişizdir.

(*) Bu kitabın ikinci cildinin Arapça aslının 72'inci sayfasınden anlaşıldığına göre, burada geçen Cehmiye tabirinden maksadı Eş'ariyye taifesidir.
(**) Bu tabir şu hadis-i şerif mealinden alınmıştır: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Rabbinden şöyle rivayet etmiştir: Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: "Kul, bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Yürüyerek bana gelirse, koşarak ona gelirim." (Buhari, Enes'ten rivayet ediyor). [el-Darimî yaklaşma, yürüme, koşma kelimelerini yanlış anlamıştır].

Bkz. Ebu Hamid bin Merzuk, Bera'atü'l-Eş'ariyyin, Bedir Yayınevi, 1994; s.34. Tercüme: Emekli Müftü Hasib Seven.

Burada bahis konusu olan, Osman bin Said el-Dârimî el-Secezî (vefatı h. 280) isimli şahıstır. Meşhur hadis alimi Abdullah bin Abdurrahmân hâfız Ebû Muhammed el-Dârimî (vefatı h.255) ile karıştırılmamalıdır.

Dr. Cibril Fuad Haddad diyor ki:

İbni Kayyım Îctimau'l-Cuyuş isimli eserinde (s. 88 = s. 143) der ki, İbni Teymiyye "el-Dârimî'nin iki kitabını [Nakd el-cehmiyye ve el-Red alâ Bişr el-Merîsî] çok hararetle över ve tavsiye ederdi."

Bkz. Dr. G. F. Haddad, The Refutation of Him Who Attributes Direction to Allah, Aqsa Publications, Birmingham, UK, 2008, s. 83, dipnot no. 134.

Dr. Haddad'ın naklettiğine göre, İbni Teymiyye Beyan Telbis el-Cehmiyye isimli eserinde el-Dârimî'nin bozuk sözlerini benimsemiş ve müdafaa etmiştir. İbni Teymiyye'nin el-Dârimî'den alıp tekrar ettiği sözlere yukarıda naklettiğim -haşa- "Allahü teâlânın sivrisinek sırtının üzerinde istikrar edebileceği" şeklindeki çirkin ifade de dahildir. İşte İbni Teymiyye'nin sözü:

ولو قد شاء لاستقر على ظهر بعوضة فاستقلت به بقدرته ولطف ربوبيته

Beyan Telbis el-Cehmiyye, 1/568.

Dr. Ebubekir Sifil de bu konuda benzer bilgiler vermektedir:

İbn Teymiyye ve İbnû'l Kayyım, içinde, Allahü tealâ hakkında inanılması caiz olmayan bir sürü tezvirat bulunan bu kitabı şiddet ve hararetle tavsiye ederken bu kitapta yer alan hususlara birer Akaid ilkesi olarak inandıklarını açık bir şekilde ortaya koymuşlardır. Nitekim İbn Teymiyye, "Şerhû'l Akîdeti'l Esfehâniyye" isimli eserinde, mezkûr ed-Dârimî'nin bu eserinden, kendi görüşlerini desteklemek amacıyla pek çok nakillerde bulunmuştur...

E. Sifil, "Allahü teâlâ mahlukatına benzer mi?" başlıklı makale, Beyan Dergisi.

Osman bin Said ed-Darimi diyor ki: "Minarenin tepesindeki bir insan Allah’a, zemin seviyesindekinden daha yakındır. Dağın tepesindeki, dağın eteğindekinden daha yakındır. Allahü teâlâ dilerse bir sivrisineğin üstüne yerleşir, oturur ve o sivrisinek Allah’ın kudretiyle havalanır Allah’ı götürür. Allah’ın kudretine aykırı mıdır?” Oysa hâşâ ve kellâ nasslarda böyle bir şey yer almaz.

E. Sifil, "Araştırmacı Yazar Ebubekir Sifil İle" başlıklı sohbet, Gureba - Mart 2008

Bu yazıda bahsi geçen kişi, Osman bin Said el-Dârimî el-Secezî [veya Siczî] (vefatı h. 280) isimli şahıstır. İbni Teymiyye bunun görüşlerini taklid ve tekrar etmiştir. Bahsedilen el-Dârimî, meşhur hadis âlimi Abdullah bin Abdurrahmân hâfız Ebû Muhammed el-Dârimî (vefatı h.255) ile karıştırılmamalıdır.

Muhammed Zâhidü’l-Kevserî rahimehullah blogumda tamamı bulunabilecek "Kasîmî’nin Bugünkü Yiğitlenmesi Etrâfında" isimli makalesinde Osman bin Said el-Dârimî'nin hemen hepsi İbni Teymiyye tarafından da tekrar edilen bazı sapık sözlerini yazmakta ve bunlar hakkında şu ifadeleri kullanmaktadır:

"Allah için bana söyle! Yeryüzünde bu gibi ve benzeri kelimeleri -ki bunlar kitâblarında çoktur- konuşabilen kimselerin, Allah ve Resûlüne harb açmış ve Müslümanların cemaatinden çıkmış olduğunda şekk eden yâhud tereddüt eden bir mü'min bulunabilir mi? Çağırdıkları ve da’vet ettikleri sünnet bu mudur? Allah onlara hak ettikleriyle muâmele etsin ve lâyık oldukları nikmet ve azâbı ile onları âcilen cezâlandırsın. Bu kimselerle ve de ahmaklıkları ve câhillikleriyle şânsız bir hale gelen şu memleketten, şerlerini, şirklerinin ve sapıklıklarının karanlıklarını yok etsin."

Görüldüğü gibi bu pasajda, el-Dârimî ve İbni Teymiyye ve onlar gibiler hakkında "Allah ve Resûlüne harb açmış ve Müslümanların cemaatinden çıkmış" ifadesini kullanmaktadır.

Yine blogumda tamamı bulunabilecek diğer bir makalesinde, Zâhidü’l Kevserî şu ifadeleri kullanmaktadır:

"Ben, geçmiş bir makâlemde, üzerlerine hiçbir ta’lik yapmadan Dârimî’nin kitâbındaki küfür sözlerinden bir tomar zikretmiştim."

"Dolayısıyla onun i'tikâdı, bir mekânın Allah'ı içinde bulundurduğu, bir sathın, bir yerin onu taşıdığı şeklinde olmaktadır. Bu da tecsîm ile hükmetmektir. Kim de Allah sübhânehû ve teâlâ’yı bir mekânda yer tutmuş sayarsa, o bir putperesttir, Müslümanların cemâatinden çıkmıştır. Nitekim akâid imâmlarından birçoğu bunu açıkça ifâde etmişlerdir. Allah celle celâlühû iftirâcıların iftirâsından çok yücedir."

"O halde bu hüsrana uğrayan kimsenin ibâdet ettiği, ayağa kalkmakta, oturmakta ve hareket etmektedir. Belki de bu i'tikâdı, şu Siczî, komşuları olan sığıra ibâdet eden kimselerden miras almıştır. Kim ki, âlemlerin ilâhı hakkında böyle inanırsa, söz birliği ile kâfir olur. O hâlde yazıklar olsun, namazda böyle bir kimseye uyana, yâhud onunla nikâhlanana!.. "

"Bu söz, sâhibini, mücessime olmaktan uzak olduğunu söylemeye mecâl bırakmayacak bir sözdür. Allah celle celâlühû’ya cisim isnâd etmek, putperestlikten başka bir şey değildir. Yazıklar olsun o kimseye ki, ibâdet ettiği varlığı işte bu şekilde arşın ve kulaçla ölçmeye kalkar."

"Sen onu, Allah Teâlâ’nın Âdem aleyhisselâm’ı yaratmasını, organ yardımıyla toprak kullanılmasına yorarken görürsün. Bu, (kişiyi) rezîl edecek bir dil bilmemek ve açık bir küfürdür."

"Bak şu akılsız ahmağa!.. Nasıl da, Allah sübhânehû ve teâlâ için, Kürsî’nin üstünde oturmak olduğunu ve Resûlü sallellâhu aleyhi ve sellem’i oturtmak için bir yanında da bir yer bıraktığını söylüyor?!.. Nitekim bu, mübtezel Barbahârîlerin mezhebidir."

"Allah sübhânehû ve teâlâ hakkındaki sözü işte budur. Sanki, ma'bûdunun sineğin sırtına oturması olmuş bitmiş ve kabûl görmüş bir iş de bununla, Allah teâlâ’nın, sineğin sırtından daha geniş olan Arşın üzerinde karar kılmasına delîl ileri sürüyor! Allah celle celâlühû bundan çok büyük bir yücelik ile yücedir. Bu Siczî’den, Harrânlı’dan [İbni Teymiyye'den] ve bu ikisinin yandaşlarından evvel, insanlardan, böylesi boş ve akılsızca bir söz söyleyen bir kimseyi bilmiyorum....Bu öyle bir cinnet getirmektir ki, üzerinde hiçbir cinnet getirmek yoktur. Allah, şunların (O’nu) vasfettiklerinden çok büyüktür. Kahrolsun kendisi için sineğin taşıdığı bir ma’bûd tasavvur eden. Onun gibisi, muhâtab alınmaktan düşen birisi olur."

"Halbuki bu hüsrâna uğrayan adam ve taraftarları, ‘aksine, dağ başına çık, gözetleme kulesinin üstüne yüksel ve ma’bûda yaklaş’ diyorlar. Bundan öte bir küfür mü olur?!.. "

"Müellif (Dârimî), bütün bunların Allah sübhânehû ile beraber vâr olduğuna inanmaktadır. Arşın üstünde istivâ etmenin kaçınılmaz bir netîcesi olarak Arş da kadîm olmaktadır. Hareketin ve yürümenin kadîm olduğunu düşün(ebil)mek şu önderlerin akıllarının şânıdır!!.. Kim böylesi bir açık putperestlik inancına sâhib ise, onun, yeryüzünde bozgun çıkarmaya, müslümanlara imâmlık yapmaya ve onlarla nikâhlanmaya bırakılması doğru olmaz."

Not: Bu tercümeler Guraba Dergisi'nin 13. sayısından iktibas edilmiştir.
 

Kurtuluş26

Profesör
Katılım
6 Ocak 2014
Mesajlar
860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
islamikonular.weebly.com
Cevabınız mı var sizlerin...

Sizin var olan cevaplarınız kalbinizdeki şeyhe takındığınız masumiyetler değil mi..?

Başka..???

İtikadi açıdan, Teymiye'nin takipçileri sizden çok çok "ehl-i tevhid"dir...

Onlar İmam İbni Teymiye'yi severlerken,

Onu itikatlarına, rabıta kılmazlar... Aracı etmezler... Şefaat hakkını Allah'tan alıp ona teslim etmezler... Onu hatadan ve günahtan münezzeh görmezler...

Aferdesiniz ama itikad temizliği açısından,

Sizden olan 1000 kişi, Teymiyeci birinin (1) itikat temizliğine denk değildir...

Bu kadar açık konuşuyorum...
Söyle söyle içindekini çıkar.Nefs eğitimi görmemiş biri bunları elbette söyler.
Sizler bu tasavvuf düşmanlığınızla Allahın rızasına mı ereceğinizi sanıyorsunuz?
Kabirleri,türbeleri yıkmakla,zalimlikle Allahın rızasına mı ereceğinizi sanıyorsunuz?
Peygamber Efendimizin(s.a.v) değerini düşürme çabalarınızla Allahın rızasına mı ereceğinizi sanıyorsunuz?
Milyarlarca müslümanı müşrik görerek Allahın rızasına mı ereceğinizi sanıyorsunuz?
Allahın sevdiği kullara saygısızlık yapıp hakaret ederek Allahın rızasına mı ereceğinizi sanıyorsunuz?
Kafirleri bırakıp müslümanları öldürmeyi helal sayan bu zihniyet...,sevap diyerek ehli sünneti öldürerek Allahın rızasına mı ereceğinizi sanıyorsunuz?
"
Ulemâ-i kiram'dan Muhammed İbn-i Âbidîn -rahmetullahi aleyh- Hazretleri Vehhâbîler'in hakkında "Reddül-Muhtar" adlı eserinde buyurur ki:

"Zamanımızda Abdülvehhâb'a tâbi olanlar Necid'den çıkarak Harameyn'e musallat olmuş, Hanbeli mezhebinin yanısıra, edindikleri bazı itikatlarla ancak kendilerinin müslüman olduklarını, muhaliflerinin müşrik olduklarını iddia etmiş, ehl-i sünnet ile savaşı ve ehl-i sünnet âlimlerinin öldürülmesini mübah saymışlardır." (Cilt: 4, sh: 262)

Bunu bir müslüman yapar mı? Aslâ yapmaz!

Mâlikî ulemâsından Es-Sâvî -rahmetullahi aleyh- Hazretleri de Celâleyn Tefsiri'ne yaptığı Şerh'in ilgili bölümünde şöyle buyurur:

"İbn-i Abdülvehhâb ve mukallidleri: 'Lâ ilâhe illâllâh, Muhammedün Resulullah' diyen Ehl-i sünnet'i kendi rey ve te'villeriyle tekfir ettiklerinden dolayı Hâricî zihniyetindedirler."

Bunların içyüzlerini öğrenin, müslüman olup olmadıklarının kararını siz verin!

Oku öğren her türlü cevap verildi elbette.

http://www.hakikat.com/dergi/239/bsyz239.html

""İmam-ı Süyutî onun hakkında:

"İbn-i Teymiyye kibirli bir adamdı. Kendini beğenirdi. Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek ve büyüklerle alay etmek âdeti idi." demiştir."


"Allah-u Teâlâ'nın dinini kendisinin düzelttiğini, Kur'an-ı kerim'in mânâsını sadece kendisinin anlamış olduğunu söyleyen İbn-i Teymiyye; ehl-i sünnet âlimlerinin Kur'an-ı kerim'i ve Hadis-i şerif'leri yanlış anladıklarını iddiâ edecek kadar ileri gitmişti.

Sâlih kullar ve evliyâullah vasıtasıyla Allah-u Teâlâ'ya yaklaşmanın İslâm'da yeri olmadığını iddiâ etmiş, eserlerinde şiddetle tenkit etmiştir. Yaşayan kullar vasıtasıyla da Allah-u Teâlâ'ya yakın olunamayacağı, onlardan yardım istenemeyeceği gibi, kim olursa olsun, ölenlerin de vasıta olunamayacaklarını ve kendilerinden yardım istenemeyeceğini söylemiştir.
İbn-i Teymiyye sâlih kulların ve peygamberlerin kabirlerini, Allah-u Teâlâ'ya yaklaştıracaklarını ümit ederek ziyaret etmenin câiz olmadığını iddiâ ettiği gibi; "Resulullah Aleyhisselâm'ın kabrini teberrüken ziyaret etmek caiz değildir." demiştir.

Allah-u Teâlâ'nın bir cihette bulunduğuna, Arş-ı âlâ'nın kadim olduğuna kaniydi. Derinleştirdikçe isabetsizliği meydana çıkan bazı içtihatları da vardı.

Sapık fikirleri haddi aşınca Mısır'da iki defa hapse atıldı. Görüşlerinde isabet edemediği, bir çok âlimlerin tenkitleriyle sübut bulmuş, dalâlete düştüğü vesikalarla ispat edilmiştir.

Yaşadığı devirde büyük bir fikir hareketi meydana getirmiş, etrafında büyük bir çevre edinmiş, etkisini kendisinden sonraki nesillerde de devam ettirmiştir.


Hakiki âlimler tarafından "Beynel-ulemâ muallâk adam" diye anılan İbn-i Teymiyye, 1328 yılında ölmüştür."


___


Kafirun Süresi
6.Sizin dininiz size, benim dinim banadır.


İslâm Dini ve Vehhâbîlik Dini
http://www.hakikat.com/dergi/239/bsyz239.html
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
@kurt26 gerçekten cühelalığın ve tassubun da bir sınırı var ama sen sınır filan tanımıyorsun.

Hatmül Velin olan okuma yazmadan aciz, sohbet diye önüne konulmuş bir yaprağa bakıp kem küm yapan şahıs, Peygamberlerin bile nübüvvetini borçlu olduğı Allah'ın ilk yarattığı nurlardan bir nur imiş laflarını bile Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz bir yüzle açıklamaya çalışıyorsunuz.
Kuran imanlısı bir Mü'min sizin bu zokalarınızı yutar mı sanıyorsun.
Kendiniz Kur'qn Cahili, düşmanı diye herkesi böyle seviye yoksunu, anlayış yoksunu mu sanıyorsunuz.
Kendi kendine ama tarikat, ama türbe, ama bilmem ne diye sayıkla dur.
En sonunda insanı çileden çıkardın, ne Anlamaz, aymaz biriymişsin sen. Git fakiri hocanla hatmül velinize hamdedin, ondan medet umun.
Bize rabbimiz yeter.
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
İnternette bulduğum bir yorum. Fitnenin ne boyutta olduğunu siz hesap edin. Ve bu fitneye kimin vesile olduğunu anlayın artık.

" Ben su an Azerbaycandayim ve buradaki caamiler adeta ikiye bolunmus. Sag tarafta selefiler vehabiler ibadet ediyor sol tarafda Ehli sunne cemaati. Ve bu Teymiyyeye uyan oldugu her yerde fitne mutlaka var. "

Ve devam edin. Tarikatlere laf etmeye, sizden başkalarını(selefiler dışında) tekfir etmeye devam edin. Ama Allahın bu yaptığınız islam ümmetini bölme hareketlerinin vebalinin hesabını da soracağını aklınıza sokun.

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
İnternette bulduğum bir yorum. Fitnenin ne boyutta olduğunu siz hesap edin. Ve bu fitneye kimin vesile olduğunu anlayın artık anlayın.

" Ben su an Azerbaycandayim ve buradaki caamiler adeta ikiye bolunmus. Sag tarafta selefiler vehabiler ibadet ediyor sol tarafda Ehli sunne cemaati. Ve bu Teymiyyeye uyan oldugu her yerde fitne mutlaka var. "

Ve devam edin. Tarikatlere laf etmeye, sizden başka (selefiler dışında) tekfir etmeye devam edin. Ama Allahın bu yaptığınız islam ümmetini bölme hareketlerinin vebalinin hesabını da soracağını aklınıza sokun.

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi

Aziz kardeşim, bilerek söylüyoruz ki haklısın. Ümmetin başına Şiiler ve Hariciler ile bunların türevleri olan akımlar, en büyük beladır. Teymiyye ve türevleri de harici bulaşığıdır. Bunlardan başka tefrika ve fitne çıkaran yok demiyoruz. Var. Hatta Ehli Sünnetiz deyip, Tasavvufuz deyip tefrika çıkaranlar dahi var. Amma en büyük bela, en büyük tefrika, en büyük fitne Şiilik ve Vehhabiliktir.

Bu düzelmez de gayri.. Ta ki Allah'ın dilediği vakit gelip mübarek Mehdi As. işe el koyuncaya kadar... Vaktini ancak Allah bilir. Kıyamete bir gün de kalsa Allah Teala vaadini yerine getirecektir. Şüphemiz yok.

Küffarın Işid numarasını yutan Ahter gibilerin, Ehli Bid'atin namusunu koruyoruz heyecanıyla ortalığa atılmaları da normal. Biraz görememeyle ilgili, biraz da ilahiyat eğitiminin tesiri altında... Allah teala, hepimize acıyıp muinimiz ola... Abdurrahim efendim buyurduydu ki bu zamanda Ehli Sünnet olarak kalabilmek için mutlaka selahiyetli bir Mürşidin koruma şemsiyesi altında olmak lazım. Başka türlü korunmak çok çetin bir hale geldi. İmkansız değil, çok çetin. Küfür, şikak, nifak, bid'at, tefrika sağanak gibi yağıyor.. Vakıa da bu kelamı doğruluyor. vesselam.

Fi emanillah.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
sana sadece menzil nikli üyenin yazdıklarını okumanı önereyim..
Şianın neden ibnu teymiyeyyi sevmediğini biliyorum. İbnu teymiyenin Haz. Aliye hakaret ettiğine dair tek bir cümle bulamazsınız..İlk üç sahabeye daha fazla önem vermesi, Ona hakaret etti manası çıkmaz..İbnu Teymiyeyi bende eleştrirdim.Ama şianın tenkidleri doğru değil.İftiradır..Senin çok kısa zamanda ibnu teymiye külliyatından ilgili kısmı okuduğunu da (aktardıklarından öyle anlaşışıyor) sanmıyorum..Çok acele etme.Biz buradayız..Biraz daha oku..Ve menzilin dedikleriyle(şianın) karşılaştır..İlim aceleyle değil, mesele mesele öğrenilir.

Sağol Allah razı olsun.Ama kırmadan devirmeden konuşalım.Aksi takdirde cedel ve kin devreye girer.

Selam ve Dua ile..
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Arkadaş demiş ki, "vahhabiler" fitneci...

Be hey şaşkınlar,

Hz Muhammed'e Peygamberlik verilinceye kadar insanlar Mekke'nin Tağut yapısıyla al gülüm ver gülüm ve hallerinden de memnun bir şekilde yaşıyorlarmış... Gayet normal...

Ama ne zaman ki Hz Peygamber Peygamber ilan edilmiş ve iman ile alakalı ayetler Peygamber'e indirilmeye başlanmış ve arkasından da Peygamber'in tebliğini tasdik insanlar oluşmuş,

Mekke'nin Tağut Düzeni'ne bir şeyler oluşmuş,

Başta Peygamberimiz olmak üzere ve O'na inan ve iman edenler,

Kısmen öldürülmeler de dahil,

İşkece,

Zulüm,

Boykot,

Sindirme,

Sürek avları,

Evleri, aileleri rahatsız etme,

Kulluğa, ibadetlere mani olma gibi ameliyeler olanca gücüyle başlamış, Tağut Devlet her türlü gücünü ve kuvvetini, Peygamber'e ve O'nu tasdik edenlere karşı kullanır olmuştur...

Çünkü, Tağut'u ret Allah'a iman, Tağut Sistemi ürkütmüş ve korkutmuştur...

Kafirler için tehlikeli olan, kafirler için fitne ve fesatçı olan, kafirler için korkulası olan şey İslam'dır, Kur'an'dır...

Siz ne kadar mülayim olursanız olun, imanınızla amelinizi örtüştürdüğünüzde, kafirler topyekün sizlere saldıracaktır çünkü sizler İslam'ı, Kur'an'ı hayata hakim kılanlar olarak fitnecisiniz,

Sizin kanlarınız, canlarınız, mallarınız, ırzlarınız onlara helaldir...

Dolayısıyla, iman ile ameli örtüştürmek, kafir ve tağut düzeneğini ve onun ikame ettiği İslam'dan uzak sistemleri inkar etmekle ve buna havi bir duruş sergilemekle mümkündür...

Ülkemizde, bir kız çocuğu 12 yaşından gün almışsa, erkek arkadaşıyla gider, gezer tozar ve heyacanlı bir şekilde de zina ederse,

Baba ve anne çocuğuna bir şey yapamaz, şikayet edemez çünkü bu eylem Tağut yapılanmasında helaldir...

Nereden çıktı bu helallik nereden çıkacak meclisten çıkıverdi...

Hadi buna direnin bakalım,

Fitneciler Vahhabiler mi yoksa İslam mı..??? Kur'an mı..???

Ama bu dediklerimizden,

İmam Azam Ebu Hanife anlar Allah O'ndan razı olsun... Zaten yazmış bunları...

İmam Şafii anlar Allah O'ndan razı olsun... İmam Ahmed b Hanbel, İmam Malik ve diğer sahih ülamanın hepsi anlar,

Allah onların cümlesinden razı olsun... Amin...

Ama bu dediklerimizi tasavvufçuların şeyhleri de dahil olmak üzere bir tanesi dahi anlamaz anlayamaz...

Çünkü onların böyle dertleri olmadığı gibi bu bilgilerden de fersah fersah uzaktırlar...

Netice,

Kafirler için İslam kadar tehlikeli olan bir şey yoktur...

Elbet arkasından da, Kur'an'a iman edenlerin tamamı...

Allah ayetinde Yahudileri ve Hıristiyanları uyarır, "Ağızlarınızı eyip bükmeyin böyle yapmakla "hak" olanı "batıl" kılmayın" şeklinde...

Buradaki bir çok üyenin "fitne" bağlamındaki görüntüsü aynen ayetin ikaz ettiği insanların görüntüsü gibidir...

Allah, imanı ile amelini bütünleştirenlerden razı olsun...

Cennet'i kazanmak bilindiği kadar kolay değil, zor da değil ama önce bu incelik bilinmelidir...
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Şunu da söyleyeyim, bugün Peygamberimiz aramıza katılsa,

Tasavvufçuların tamamı (istisnalar vardır ), birçok müslümanların tamamı O'nun arkasından gitmez...

Ama sizin fitneci olarak ifade ettiklerinizin tamamı, istisnasız Peygamber'ine sahip çıkar...

Bu benim düşüncem, katılmak zorunda değilsiniz...
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Allahım fitnecinin fitnesinden yalancının, iftiracının tekfircilerin şerrinden sana sığınıyorum. Onların iftiralarını yalanlarını bilerek verdikleri yanlış bilgilerini kibirlerini sen görüyorsun biliyorsun. Sen en güzel muamele edensin. Sen kalpleri bilensin Rabbim. Sen hepimin hidayetini imanını, ihlasını arttır. Peygamber Efendimiz, Hz. Muhammed Mustafa'nın ahlakıyla ahlaklamayı hepimize nasip et. Amin.

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
İbni Teymiyye'nin Ehli Sünnete aykırı görüşleri

Veya Ehli Sünnetin İbni Teymiyye aykırı görüşleri...

Bizim için önemli olan Kurana aykırı mı değil mi?

ALİ iMRAN 102:

Ey îman edenler, Allahdan nasıl korkmak lazımsa öylece korkun. S
akın siz, müslümanlar (olmak)dan başka (bir sıfatla) can vermeyin.



Sünni-şii-hanefi-hanbeli-nakşibendi-süleymancı-nurcu-sağcı-solcu-kominist-faşist-milliyetçi....bilmem ne ....sakın kendinizi bu sıfatlarla tanımlamayın.Tanımlıyorsanız da elinizden geliyorsa ölmeyin....






 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Sekizinci Mesele

-Allâh hakkında “Allâh Oturuyor” iddiasıdır

Bu görüşü şu kitaplarda geçmektedir
1-Fetaval Kübra
2-Minhac es-Sünne e-Nebeviyye
3-Şerh Hadis-i Nüzul
4-Fetaval Hamviyyel Kübra
5-Altı Surenin Tefsir Mecmuası

“Feteve İbni Teymiyye” adlı kitabında “Büyük âlimler ve evliyalar Allâh-u Teâlâ’nın Muhammed’i, Arş’ta kendisinin yanına oturtacaktır demişlerdir” şeklinde demiştir

İmam Müfessir Ebu Hayyen El-Endelusi “En-Nehrul Med” adlı tefsirinde şöyle diyor: ”Bizim zamanımızda yaşayan Ahmet İbn Teymiyye kendi eliyle yazmış olduğu “El-Arş” adlı kitabında, ‘Allâh-u Teâlâ, Kürsü’ye oturmuş ve oturması için Muhammed’e yer ayırmıştır’ şeklinde yazıldığını gördüm”

Bu mesele bu forumda seneler önce ele alınmıştı; bazı inadçı kişiler Ebu Hayyan'ın rahimehullah İbni Teymiyye'ye iftira ettiğini söyleyecek kadar çirkinleşmişlerdi. Halbuki, Vehhabiler/Teymiyyeciler zaten böyle inanıyor, bu görüşü müdafaa ediyorlar. Nitekim, İbni Teymiyye'nin bir kopyası olan ve her türlü şazz görüşünde onu taklid eden İbni Kayyım da böyle bir rivayeti yazmıştır. Bkz. İbni Kayyım, el-Bedaiü'l-Fevaid, 4/40. (Kaynaklar: Mefahim tercümesi, Ege Basım, 2007, s. 210 ve Bera'atü'l-Eş'ariyyin tercümesi, Bedir Yayınevi, 1994, s.632-633.) İbni Teymiyye'nin sözünü de burada kaydedelim:

قال ابن تيمية في مجموع الفتاوى – (4 / 374) فَقَدْ حَدَثَ الْعُلَمَاءُ الْمَرْضِيُّونَ وَأَوْلِيَاؤُهُ الْمَقْبُولُونَ : أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُجْلِسُهُ رَبُّهُ عَلَى الْعَرْشِ مَعَهُ .
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Aziz kardeşim, bilerek söylüyoruz ki haklısın. Ümmetin başına Şiiler ve Hariciler ile bunların türevleri olan akımlar, en büyük beladır. Teymiyye ve türevleri de harici bulaşığıdır. Bunlardan başka tefrika ve fitne çıkaran yok demiyoruz. Var. Hatta Ehli Sünnetiz deyip, Tasavvufuz deyip tefrika çıkaranlar dahi var. Amma en büyük bela, en büyük tefrika, en büyük fitne Şiilik ve Vehhabiliktir.

Bu düzelmez de gayri.. Ta ki Allah'ın dilediği vakit gelip mübarek Mehdi As. işe el koyuncaya kadar... Vaktini ancak Allah bilir. Kıyamete bir gün de kalsa Allah Teala vaadini yerine getirecektir. Şüphemiz yok.

Küffarın Işid numarasını yutan Ahter gibilerin, Ehli Bid'atin namusunu koruyoruz heyecanıyla ortalığa atılmaları da normal. Biraz görememeyle ilgili, biraz da ilahiyat eğitiminin tesiri altında... Allah teala, hepimize acıyıp muinimiz ola... Abdurrahim efendim buyurduydu ki bu zamanda Ehli Sünnet olarak kalabilmek için mutlaka selahiyetli bir Mürşidin koruma şemsiyesi altında olmak lazım. Başka türlü korunmak çok çetin bir hale geldi. İmkansız değil, çok çetin. Küfür, şikak, nifak, bid'at, tefrika sağanak gibi yağıyor.. Vakıa da bu kelamı doğruluyor. vesselam.

Fi emanillah.


İşid in numarasını yutma diye bir şey sözkonusu değil.Benim görüşüm açık.Bölgemizde İ.D. diye bir oluşum var.Devlet her gurubla görüşme yapar.PKK ile görüşme yapması caizde İ.D. ile görüşmesi neden caiz olmuyor..İ.D. nin görüşlerini kabul etmek ayrı, Devlet olmanın gereği olarak onlarla görüşmeler yapmak ayrıdır.Zaten Devletin İ.D. ile görüştüğünü biliyoruz..Şimdi sana göre T.C. İ.Dnin numarasını yutmuş mu oluyor?

Bu arada yazdıklarından islami alt yapısı zayıf olduğu görülen @menzil5453 , azabeycanda oturduğunu orda camilerin ikiye bölündüğünü, bir kısmının selefi, bir kısmının ehli sünnet olduğunu ifade etmiş.Galiba bu yazıyı okuyupta beğendi tuşuna basan Hirahos dostumuz, azarbeycanda şia nın başat bir mezheb olduğunu, menzil nikli üyenin Şia yı ehli sünnet diye yutturma yada cehaleti diyelim,görmemesi ve bir ara bizi sorgulayıp senin mezhebin ne dediği gibi, @menzil5453 e mezhebini sorması herhalde bir şeylerin açığa çıkmasını intaç ederdi.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Bazı arapça sitelerde , İbn Teymiyye'yi savunanlar.O sözlerinin kesik olduğunu aslında onun görüşü olmadığını söylüyorlar.

Peki İbn Hacer El-Askalanî , bu konuda neden İbn Teymiyye'yi eleştirmiştir? Buna bir cevapları y
ok.
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
İşid in numarasını yutma diye bir şey sözkonusu değil.Benim görüşüm açık.Bölgemizde İ.D. diye bir oluşum var.Devlet her gurubla görüşme yapar.PKK ile görüşme yapması caizde İ.D. ile görüşmesi neden caiz olmuyor..İ.D. nin görüşlerini kabul etmek ayrı, Devlet olmanın gereği olarak onlarla görüşmeler yapmak ayrıdır.Zaten Devletin İ.D. ile görüştüğünü biliyoruz..Şimdi sana göre T.C. İ.Dnin numarasını yutmuş mu oluyor?

Bu arada yazdıklarından islami alt yapısı zayıf olduğu görülen @menzil5453 , azabeycanda oturduğunu orda camilerin ikiye bölündüğünü, bir kısmının selefi, bir kısmının ehli sünnet olduğunu ifade etmiş.Galiba bu yazıyı okuyupta beğendi tuşuna basan Hirahos dostumuz, azarbeycanda şia nın başat bir mezheb olduğunu, menzil nikli üyenin Şia yı ehli sünnet diye yutturma yada cehaleti diyelim,görmemesi ve bir ara bizi sorgulayıp senin mezhebin ne dediği gibi, @menzil5453 e mezhebini sorması herhalde bir şeylerin açığa çıkmasını intaç ederdi.

Eee cahil ve okuma yazması kıt insan. Önce yazdığımı bir oku. Ben ne yazmışım İNTERNETTEN ALINTI BİR YORUM. Ne denirki sana daha, yazık senin müslümanlığına. Senin bilgine, senin ilmine. Bir insanda peygamber ahlakı yoksa dağlar kadar ilmi olsa ne olur. Sen ibni teymiyye'nin sapık bilgilerini okumaya devam.

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Şâm, Mısr ve Kudüsde kâdılık yapmış olan Şâfi’î fıkıh ve hadîs âlimlerinden Muhammed İzz-ibni Cemâ’a rahimehullah şöyle demektedir:

"İbni Teymiyye, Allahü teâlânın dalâlete sürüklediği, azdırdığı ve zillet gömleği giydirdiği kimsedir. İslâm âlimlerine ve bilhâssa Hulefâ-i râşidîne karşı ahmakca itirazlarda bulunmuşdur. Aklı noksan olan kimsede irfân bulunur mu?"



Ebu Hamid bin Merzuk rahmetullahi aleyh diyor ki:

"Tek taraflı düşünmeyip de İbni Teymiyye'nin ve talebesi İbni Kayyım'ın basılmış eserlerini insaf ile mütalaa eden kimse, içinde bütün bu belalara, yani tecsime (Allah'a cisim isnad etmeye), Allah'a cihet isnad edilmesi itikadına ve bu görüşe muhalif olanları tekfir ettiğine ve daha başka çirkin şeylere rastlayacaktır."*

Kaynak:*Bera’atü’l-Eş’ariyyin min Akaidi’l-Muhâlifin, Bedir Yayınevi, İst., s. 112.

"Allahü Tealâ dilerse, bir sivrisineğin sırtına yerleşir de, sivrisinek O'nun kudreti ve rububiyetinin lütfu ile O'nu yüklenip kaldırır. Böyleyken Allahü Tealâ arşın üzerine nasıl yerleşmez?"

Kaynak: İbni Teymiyye, Beyan Telbis el-Cehmiyye, 1/568.

Kaynak

http://muratyazici.blogspot.com.tr/2010/01/hekimoglu-ismailin-zaman-gazetesinde-11.html

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

menzil5453

Doçent
Katılım
11 Eyl 2014
Mesajlar
579
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Azerbaycan'da yüzde 30 ehli sünnet nüfus vardır. Ve bunlarda teymiyye yüzünden vahabiler (selefiler) ve ehli sünnet olarak bölünmüş. Yorum yapan kişi bunu diyor.

Discovery cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
İbni Teymiyye hakkında oldukça çekingen/yumuşak/temkinli ifadeler kullanan E. Sifil bile, "İbni Teymiyye'yi öven âlimler, onun itikadî konularda yazdıklarına vakıf olamadılar" diyor ki, doğrudur.

İbni Teymiyye'nin sadece şu başlık altında belgelenen anormalliklerini bile öğrenmiş bir kişi (ki, bunların dışında daha başka anormallikleri de vardır), onu tebcil etmeye ve övmeye devam ediyorsa, onun tevbe etmesi, tecdid-i iman yapması gerekir.

 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
konuyu şöyle geliştirsek olurmu....İbni Teymiyyeaya ait olduğu söylenen, ehli sünnete aykırı itikadı meseleleri, forumda İbni Teymiyyeyi savunan arkadaşlara sorsak,,, bunlar bu meselelerde nasıl iman etmişler...
@Murat Yazıcı kardeş, meseleleri tek tek yazsın, diğer arkadaşlarda yanıt versinler....
 
Üst