Şii sitelerine bakmasak daha iyi; orada pek çok yalanlar vardır. Meselâ diyor ki:
"İbn Temiyye, yine Minhacu's-Sünne ‘de şöyle yazmıştır:“Allah Teâlâ, Ali hakkında şu ayeti nazil etmiştir: ‘Ey iman edenler, sarhoşken ne söylediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın.' Çünkü namazını hatalı kılmıştı!” (c. 4, s. 65) Oysaki Şia ve Ehl-i Sünnet bu ayetin Ömer b. Hattab hakkında nazil olduğu konusunda ittifak etmiştir." (Şii sitesinin sözü burada bitti.)
Halbuki, Tirmizi'deki rivayet şöyledir:
3026- Ali b. Ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdurrahman b. Avf içki yasaklanmazdan önce bizim için bir yemek hazırlatıp bizi davet etti. Bize yemekler yedirip şaraplar içirdi. Şarap bizi sarhoşlattı ki namaz vakti girdi beni imam olmam için öne geçirdiler. Ben de Kafirün sûresini sarhoşluktan dolayı “Ey kafirler sizin ibadet ettiğinize ben ibadet etmem ve biz sizin ibadet ettiğinize ibadet ederiz” şeklinde okudum. Bunun üzerine Allah Nisa sûresi 43. ayetini indirdi: “Ey iman edenler sarhoş iken namaz kılmaya yaklaşmayın ne dediğinizi bilinceye kadar bekleyin…” (Ebû Dâvûd, Eşribe: 27)
Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.
***
Not: Hadis kitaplarından doğrudan "din bilgisi" öğrenilmez. Ayrıca, hadis kitabından hadis nakledip "demek ki şöyle..." diye yorum yapamayız. Hatta, bizim gibi cahillerin doğrudan hadis kitaplarından nakil yapması yasaktır. Bu hadis-i şerifi İmam-ı Kurtubi rahimehullah tefsirinde yazdığı için, ben de buraya yazmaya karar verdim. Bu hadis hakkında âlimler ne demişler, değişik varyantları var mı, diğer varyantlarında bahis konusu (yani, içki içtiği için yanlış okuyan) kişi başka mı vs. çok meseleler var.
Sünen-i Davud Tercüme ve Şerhi isimli kitapta şöyle yazılı:
"Tirmizî'nin rivayetine göre Hz. Ali namazda "Kâfirûn" sûresini sarhoşluğun tesiriyle, "Kulyâ eyyühel Kâfirûne lâ a'budu ma ta'büdün ve nahnü na'büdü ma ta'büdün" şeklinde okunmuştur. Her ne kadar musannif Ebû Davud'un bu rivayetiyle Tirmizî'nin rivayetinde, akşam namazını sarhoş iken kıldıran ve sarhoşluğun tesiriyle sûreyi yanlış okuyan kimsenin Hz. Ali olduğu ifade edilmekte ise de; Avnü'l-Ma'bûd yazarının açıklamasına göre,
Hâkim'in sahih olarak rivayet ettiği bir hadis-i şerifte sarhoş iken namaz kıldıran zatın Hz. Ali olmayıp başka bir adam olduğu ifade edilmektedir. Hâkim'in bu rivayeti, söz konusu hâdisede sarhoşluğu ve Kâfirûn sûresini mananın fahiş şekilde bozulmasına sebep olacak şekilde yanlış okuma olayını Hz. Ali'ye isnad etmek isteyen Haricîler aleyhine büyük bir delildir. Esasen bu hadisin ravisinin bizzat Hz. Ali'nin kendisi olduğu düşünülürse, sarhoş olan ve yanılan kimsenin başka birisi olduğu kolayca anlaşılır. Çünkü ne söylediğini bilmeyen bir sarhoşun, kendisine geldikten sonra sarhoşluk halindeki sayıklamalarını tam tamına hatırlayıp naklettiği düşünülemez.
Ayrıca bu hadisin senedinde Atâ b. Sâib vardır. Hafız Münzirî'nin açıklamasına göre, "Yahya b. Maîn ile İmam Ahmed (r.a) onun her rivayetine güvenilemeyeceğini söylemişlerdir." Bu durum, bu mevzuda doğru olan rivayetin Hâkim'in rivayeti olduğunu gösterir. Yine Hafız Münzirî'nin açıklamasına göre, bu hadis değişik şekillerde rivayet edilmektedir. Meselâ musannif Ebû Dâvûd ile Tirmizî'nin rivayetlerinde bu hadis Atâ b. es-Sâib yoluyla Hz. Ali'ye muttasıl bir senetle ulaştırılırken; Süfyân-i Sevrî ile Ebû Ca'fer'in rivayetlerinde, Hz. Ali ile Atâ b. es-Sâib arasındaki Ebû Abdurrahman es-Sülemî'den bahsedilmemektedir. Hadisin senedinde böyle bir ihtilâf bulunduğu gibi metninde de ihtilâf vardır. Meselâ Tirmizî ve Ebû Davud'un rivayetlerinde sarhoş iken namaz kıldıran zatın Hz. Ali olduğu ifade edildiği halde, Nesâî'nin rivayetinde bu zatın Hz. Abdurrahman b. Avf olduğu açıklanmakta, Ebû Bekir Bezzâr'ın rivayetinde ise bu zatın isminden bahsedilmemektedir.
Bunların dışındaki rivayetlerde ise sadece cemaatin içinden birisinin öne geçip namaz kıldırdığından bahsedilmekle yetinilmektedir. Bütün bu ihtilâflar bu mevzudaki rivayetlerin en sahihinin Hâkim'in rivayeti olduğunu göstermektedir."
Bu açıklamanın da tam doğru veya eksiksiz olduğunu söylemiyorum. Tedkik etmem ve kaynaklara bakmam lâzım. Ama, bu konu açılmış olduğu ve şii sitesinin yazıları da işin içine girdiği için ve o sitedeki "Şia ve Ehl-i Sünnet bu ayetin Ömer b. Hattab hakkında nazil olduğu konusunda ittifak etmiştir" sözünün yalan olduğunu göstermek için, bu bilgileri nakletme ihtiyacını hissettim.