Sözlükte "geçmek, aşmak" anlamındaki abr kökünden gelen ibret, kavram olarak görünenden görünmeyene geçmek, olayların dış yüzüne bakıp onlardaki hikmeti kavramaya çalışmak, olaylardan ders alıp davranışlarını buna göre düzenlemek demektir
Kur'ân-ı Kerîm'de Peygamberlere, gönderildikleri toplumlara ve kendilerine karşı gelenlere genişçe yer verilmiş olması ibret alınması içindir
Meselâ Bedir Savaşında sayıca az oldukları halde galip gelmeleri hatırlatılarak mü'minlerin bundan ibret almaları istenmiş (Âl-i İmrân, 3/13, gece ile gündüzün peşpeşe gelişi (Nûr, 24/44) ve hayvanlar âlemi (Nahl, 16/66; Mü'minûn, 23/21) ibret alınacak konular arasında zikredilmiştir Bir âyette "Ey basiret sahipleri ibret alın" (Haşr, 59/2) buyrulmak suretiyle mü'minlerin meydana gelen olaylardan ders almaları istenmiştir Peygamber de ibret alınması için kabirlerin ziyaret edilmesini tavsiye etmiştir (Ahmed, V, 356 Kişinin ibret alabilmesi için hem evrende meydana gelen tabii olaylara, hem de sosyal hayatın çok farklı tecellilerine derin bir sezişle bakması, doğuştan sahip bulunduğu kalbî ve zihnî yeteneklerini kullanması gerekir...