Hz. İsa Saidi Nursi'dir, Gülen de Mehdi!

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
İsa Mesih Said'i Nursi 'nin yerine mi geçti?

Merhabalar. Ben, Elijah STAHL. Kanada yurttaşı bir İsevi Kanada’da yaşamımı sürdürmekteyim. Görüş ve düşüncelerinden çok etkilendiğim bir isimle İslam ve Hıristiyan dünyasını derinden sarsacak sıra dışı bir Röportaj yapmak istedim. Bu isim, Sayın Dr. Hamza METİNER.

Dileğimi kendisine yıllar önce de iletmiştim; ama kabul etmemişti. Umutlarımı yitirmeden seneler boyunca her fırsatta bu düşüncemi dillendirip durdum. Sanırım sonunda Dr. Hamza METİNER’i bıktırmış olmalıyım ki, röportaj teklifimize sıcak baktı.

Röportajı e-posta yoluyla gerçekleştirdim. Soruları ceste ceste yolladım. Yanıtlar geldikçe yeni sorular yöneltim. Ben Dr. Hamza METİNER’e her fırsatta şöyle demişimdir:

-Yanlış ülkede dünyaya gelmişsin. Ruhun İslam, cismin ve aklın Batılı. O’ da bana espriyle şöyle yanıt vermiştir hep:

-Sen her bakımdan ben ol, ruhunla cisminle benim yerime yaşa Batıda. (J) Eskiden İsa Mesih’i Allah’ın oğlu olarak ön görürdüm, şimdi bunun ne kadar anlamsız olduğunu anlayabiliyorum. Sayın Dr. Hamza METİNER bu röportaj öncesi bana yıllarca güleceğim bir espri yaptı. Bunu sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim;

-Değerli Dostum Elijah; Bu röportajdan sonra İslam dünyası beni; Hıristiyan dünyası da seni taşlar; O taşları biriktirip kocaman bir dağ, kocaman bir bahçeli saray yapabiliriz dedi. Bu esprisine çok güldüm; Ama ben öyle düşünmüyorum; Aksine, kıyamete yaklaşılan şu zaman diliminde İsa Mesih için ilk kez söylenen sırlara ulaşmak kesinlikle insanlık için bir büyük servettir. Dünyada İsa Mesih’in nasıl geleceği kim olduğu ilk kez açıklanıyor. Bunun başka bir örneği yok. Ne Hıristiyan dünyasında ne de İslam dünyasında. Yok böyle bir olay. Bu oldukça heyecan verici. Nasıl olmasın ki?

Dr. Hamza METİNER’in Hazreti İsa Mesih’in yeniden dünyaya gelişiyle ilgili söylediklerini kesinlikle çok özel ve tüm insanlık için faydalı buluyorum. Şüphesiz ki İslam dünyası ve Hıristiyan dünyasında yer yerinden oynayacak. Ben, bu röportajdan sonra İlk fırsatta Risaleyi Nurları okumaya söz verdim. Bu röportajın insanlığa armağan bilgilerle dopdolu olduğunu düşünüyorum. Tüm hakiki İseviler ve Müslümanlar kardeştir. Hıristiyan ve İslam dünyasındaki tüm kardeşlerimize selam olsun.

ELİJAH STAHL/ KANADA 22.02.2014 www.celcelutiye.com

-Hazreti İsa Mesih, Hazreti Meryem’in oğludur; Kuran’da Hazreti Meryem’e eş olarak ruhun; yollandığı vurgulanmakta. İslam âlimlerinin kahır çoğunluğu; ruhtan; kastın Hazreti Cebrail Aleyhi selam olduğunu ön görmektedir. Bu inanışa göre Hazreti Meryem’in eşi Hazreti Cebrail aleyhi selam mıdır? Cebrail Aleyhi selam İsa Mesih’in babası mıdır?

Ruh’un dairesi oldukça geniştir. Ayette ruhun; kime ait olduğu açıklanmamıştır. İslam âlimleri ruh hakkında akılla hüküm vermişler. İslam âlimlerinin bu görüşleri kesindir, denemez. Sadece bir yorum. Bir bakış açısı Allah’ın yaratma sırrının gereği ne cennet hayatında ne de diğer hayat mertebelerinde meleklerle meleklerin, meleklerle insanların evlendiklerine dair hiçbir ilahi hüküm, delil gösteremezsiniz. Bu nedenle İslam âlimlerinin yalnızca aklı ön plana alarak ruh Cebrail Aleyhisselamdır, demeleri bir şey ifade etmiyor. Buna iman etmek zorunda değiliz. Büyük olasılıkla Hazreti Meryem’e gelen ruh Hazreti Muhammed Aleyhi Selamdır. Efendimiz Aleyhi Selamın ruhaniyetinin, Hazreti Meryem’e yollanmış olma olasılığı oldukça yüksek.

-Kimi Hıristiyanların Hazreti İsa Mesihi, Allah’ın oğlu olarak ön görmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Bu düşünce, Hazreti İsa Mesih’in babasız olarak dünyaya gelmiş olmasıyla yakından ilgilidir. Bu nedenle Yahudiler İsa Mesih’Allah’ın oğlu olarak ön gördüler. Hıristiyanlardan çoğu da buna inandılar. Bu, kabul edilemez. Allah, yemeden, içmeden, kısaca insana ait tüm fiillerden uzaktır. O mutlak gücün tek sahibidir. Onda hiçbir noksan sıfat yoktur. Yahudiler ve Hıristiyanlar için Hazreti İsa Mesih’in babasız olarak dünyaya gelmesi büyük bir fitne oldu. Bu fitneye bağlı olarak İsa Mesih Allah’ın oğludur diye düşünenler küfre girdiler ve Allah tarafında lanetlendiler. İslam âlimlerinden çoğu da ruhun Hazreti Meryem’in rahmine Hazreti İsa Mesih’in yerleştirdiğini ön gördüler, yani Cebrail Aleyhi selamın bunu yaptığını düşündüler. Bu tamamen bir varsayım. Bizce Allah Hazreti Muhammed Aleyhi selamı, Melkan Aleyhi selamı (Hızır’ı) yolladığı gibi yolladı. Yani sizler, bizler gibi cisimleşti. Hazreti Meryem dünyada betüliyeti, temizliği temsil eden yüce yaratılışı çok özel, emsalsiz bir kızdı. Kendine ruhun yakınlaşmasını istemedi; ama ruh; Allah’ın emriyle geldiğini söyledi. Hazreti Meryem, cinsel birleşme yoluyla Hazreti İsa Mesih’e hamile kaldı. Babasız olarak İsa Mesih dünyaya gelmedi. Babası vardı. Bu büyük olasılıkla Hazreti Muhammed Aleyhi selamdı. Yahudiler, Hıristiyanlar olup bitenden habersiz oldukları için İsa Mesih’in babasız olarak dünyaya geldiğini ön gördüler. Daha da ileri gidip İsa Mesih Allah’ın oğludur, diyerek lanetlendiler.

-İslam inancına göre Hazreti İsa Mesih ölmüş, daha sonra da ruhu Allah katına yükseltilmiş olan bir peygamber midir?

-Hayır. Böyle düşünmek yanılgıdır. Hazreti İsa Mesih, çarmıha gerildi ve öldü şekliyle düşünen kafir olur. Çünkü öyle olmadı. Kur’an ayetleri var. İslam dünyasında böyle bir inanış kabul edilemez. Çarmıha gerilme anında Allah, Hazreti İsa Mesih’i öldürmeye çalışan Yahudi’yi Hazreti İsa Mesih şekline dönüştürdü. Yahudiler de Hazreti İsa Mesih diye aslında Hazreti İsa Mesih’i öldürmeye çalışan Yahudi’yi öldürdüler. Bunun delili şu Kur’an ayetlerindir:

"Yahudîler, İsa'yı öldürmek için hile yaptılar. Allah da onları kurdukları tuzağa düşürdü ve İsa diye kendilerinden birini öldürttü. Allah, hileyi hileyle cezalandıranların en hayırlısıdır. "O vakit Allah buyurdu ki: 'Ey İsa! Seni ecelin geldiğinde öldürecek olan Benim. Seni Ben semaya yükselteceğim, Yahudîlerin suikastından tertemiz kurtaracağım ve sana uyanları Kıyamete kadar, seni inkâr edenlere üstün kılacağım."( Al-i İmran Sûresi, 54-55.)

-Hıristiyan ve Yahudi inanışına göre Hazreti İsa Mesih’in ölümüyle ilgili ön görülenler Kuran’la bağdaşıyor mu?

-Hayır bağdaşmıyor. Hıristiyan ve Yahudiler Hazreti İsa Mesih’in öldürülmesiyle ilgili sadece zanna dayalı şeyler söylediler. Bu düşüncelerinden dolayı da Allah’ın lanetine uğradılar. Hıristiyan ve Yahudilerin Hazreti İsa Mesih’in ölümüyle ilgili tüm görüşleri zanna dayalı yorumlamalardır. Kuran’da bu açıkça zikrediliyor:

"Onlar, İsa'yı inkâr etmeleri, Meryem'e pek büyük bir iftirada bulunmaları ve 'Allah'ın Resûlü Meryem oğlu Mesih İsa'yı biz öldürdük' demeleri sebebiyle de lânete uğramışlardır. Onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat başkası ona benzetildi de onu öldürdüler. Muhakkak ki, bu hususta ihtilâfa düşenler, İsa'yı öldürüp öldürmedikleri hakkında şüphe içindedirler. Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur; kapıldıkları şey, ancak bir zan ve tahminden ibarettir. "Hakikatte ise, Allah, onu Kendi huzuruna yükseltti. Allah'ın kudreti herkese gâliptir ve Onun her işi hikmet iledir." (Nisa Sûresi, 157-158 )

Kuran’a iman eden bir Müslüman Ben Hazreti İsa Mesih’in çarmıha gerilerek öldürüldüğüne inanıyorum, derse kâfir olur. İster bilerek böyle düşünsün isterse bilmeyerek, değişen bir şey olmaz. O Müslüman, bu düşüncesinden dolayı kafir olur, Allah’ın lanetine uğrar. Çünkü bu konuyla ilgili Kuran ayetleri var. Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi konusunda Hıristiyanlar üç gruba ayrılır:

Melkâiye denilen grup, Hz. İsa’nın hem bedenen, hem de rûhen çarmıha gerildiğini, fakat bu ölümün ruhuna doğrudan değil de temasla ve hissen olduğuna inanırlar.

Yakubiye denilen diğer bir grup iki cevherden meydana gelen cevher-i Mesih'in idam edildiğini,
Nasurîler denilen üçüncü grup ise bedenen öldürüldüğünü, fakat ruhunun göklere yükseldiğini söylerler. Kuran’ın ifadesiyle bu düşüncelerin tümü gerçek dışı zanlardır. Bu zanlarından dolayı Allah böyle düşünen Yahudi ve Hıristiyanları lanetlemiştir.

-Kimi hadisi şeriflerde Hazreti İsa Mesih’in kıyamete yakın yeryüzüne geleceği ön görülüyor. Bu iniş nasıl olacaktır? İsa Mesih başka bir anne babadan mı dünyaya gelecektir?

-Bu sorunun cevabını Hazreti İsa Mesih’in gökyüzüne çıkarılmasında aramak lazım. Hazreti İsa cismiyle semaya yükseltildi. Üçüncü hayat mertebesinde yaşıyor. Bu hayat mertebesi bir bakıma meleksi bir yaşam tarzıdır; ancak melekten farklı olarak İsa Mesih cismiyle yaşamaktadır. Hadiste, İslam âlimlerinin görüşlerinde kesin olan tek şey Hazreti İsa Mesih’in kıyamete yakın yeryüzüne tekrar geleceğidir. Nasıl geleceği ile ilgili hiçbir bilgi yoktur. Burada iki seçenek var:

1-Hazreti İsa Mesih’in Ruhunun herhangi bir anne-babanın çocuğu olarak dünyaya gelmesi.

2- Bir diğeri de yaşayan herhangi birinin şekline girmesi.

Birinci seçenek oldukça zayıf, Çünkü o zaman Hazreti İsa Mesih’in anne ve babası bir başkası olur. Hazreti İsa cismiyle semaya üçüncü hayat mertebesine yükseltildi. Orta yaşlı biri olarak bu hayat mertebesinden bir başkasının karnına cisim ve ruh olarak gelmesi olası değildir. Çünkü İsa Mesih ruhuyla cismiyle semadadır; Başka birinin çocuğu olarak gelmesi durumunda cismi ne olacak? Anne babası kim olacaktır? Bu seçenek çok zayıftır.

İkinci seçenek daha gerçekçi. Nasıl ki bir başkası Hazreti İsa Mesih şekline Allah tarafından dönüştürülüp İsa Mesih cismiyle, ruhuyla semaya yükseltildiyse gelişi de benzer şekilde olması çok kuvvetli bir olasılık. Gelişini semaya yükseltiliş sırrında aramak gerek. Bilmem anlatabiliyor muyum? Nasıl gitti ise öyle de gelir. Giderken şekline çevrilen Yahudi bir kafir oldu. Bu çevrilmeyle Yahudi feci bir şekilde can verip cehennemi boyladı. Gelişi ise seyyit nesilden çok mübarek bir evliyanın yerine geçme şekliyle olur. O evliya cennette en yüce mertebelere alınır. Yani herhangi bir din âlimi yok edilir, onun şekliyle Hazreti İsa Mesih hizmet yapar. Bu çok kuvvetli bir olasılık.

-Sizce Hazreti İsa Mesih geldi mi? Şu an yaşıyor mu?

-Hadisi şeriflerde İsa Mesih ile Muhammed Mehdi aleyhi selamın aynı zaman diliminde geleceği ve bu gelişin kıyametin haberi olduğu apaçık söylenmiş. Bir hadisi şerifte şöyle denmekte: Hz. Mehdî, mü’minlerle beraber Beytü’l-Makdis’te sabah namazı kılarken o sırada nüzûl eden İsa’yı (a.s.) öne geçirecek ve Hz. İsa, ellerini onun omuzlarına koyarak, namazın kameti senin için getirilmiş, bu yüzden sen kıldır’ diyecek ve nihayet Hz. Mehdî, İsa (a.s.) ve mü’minlere imam olarak namazı kıldıracaktır.

Sahih hadisi şeriflerin izi sürüldüğünde İsa Mesih’in ve Muhammed Mehdi Aleyhi selamın aynı zaman diliminde geleceklerinin ön görüldüğü ortada...

Hadisi şerifte Hazreti Mehdi Aleyhi selamın Hicri 1400de zuhur edeceği apaçık söylenmiş. İmam Rabbani Hazretleri gibi pek çok müceddid de Hicri 1400tarihinde ittifak etmişlerdir.

Hicri 1400 Miladi 1980’li yıllara rastlar. Bu tarih Muhammed Mehdi Aleyhi selamın doğum tarihi değildir. Allah tarafından bir gecede irşat edilip Muhammed Mehdi makamına getirilmesi, kendine Mehdiliğin verilmesi tarihi oluşu kuvvetli bir olasılık. 1980 yılında Hazreti Mehdi büyük olasılıkla 38 yaş civarında olmalı. Bu hadislerin izi sürüldüğünde Hazreti İsa Mesih’in dünya hayat mertebesine geldiğini ön görebiliriz. Çünkü hadisi şeriflerde belirtildiği gibi her ikisi de herhangi bir zaman kesitinde birlikte olacaklar. Bu kesindir. Aksini düşünmek insanı fitneye götürür.

Bizce Hazreti İsa Mesih geldi ve öldü. 2014 yılı itibarıyla hayatta değil, İsa Mesih’in gelmiş olmasının sırrı Deccal’in gelişinde de aranabilir Hadislerde ön görülen Deccal, şahsı manevi olarak kominizimdir. Allah’ı inkar cereyanı, felsefesidir. ahir zaman Deccali ise STALİN’den başkası değildir. Bir de İslam dünyasının Deccali var, Bu da başka bir şey İsa Mesih, STALİN zamanında kuvvetli olasılıkla gelmişti. Yaşıyordu. Hazreti İsa Mesih hem kominizmin şahs-ı manevisini öldürdü hem de STALİN’in kendisini İslam Deccal’nın Allah’ı inkara dayalı felsefesini de kendini de darmadağın eden Hazreti İsa Mesih’ten başkası olamaz. Hadisi şeriflerde bu apaçık anlatılıyor.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de Deccal’ın öldürülmesiyle ilgili olarak ŞUALAR adlı eserinde şöyle demekte:

"Sihir ve manyetizma ve ispirtizma gibi istidracî harikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden (büyüleyip emri altına alan) o dehşetli Deccalı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek; ancak hârika ve mûcizatlı ve umumun makbûlü bir zât olabilir ki; o zât, en ziyade alâkadar ve ekser insanların peygamberi olan Hz. İsa Aleyhisselâmdır. İkinci vechi şudur ki: Şahs-ı İsa Aleyhisselâmın kılıncı ile maktûl olan şahs-ı Deccalın, teşkil ettiği dehşetli maddiyunluk (maddecilik) ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı manevîsini öldürecek ve inkâr-ı ulûhiyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek, ancak İsevî ruhanîleridir ki; o ruhanîler, din-i İsevînin hakikatını hakikat-ı İslâmiye ile mezcederek o kuvvetle onu dağıtacak, mânen öldürecek.

-İsa Mesih tanınıyor muydu yani?

-Hayır İsa Mesih bilinmiyordu. O ancak iman nuru ile tanınabilir.

-Sakıncası yoksa Hazreti İsa Mesih’in kim olduğunu sormak isterim. Çünkü İsa Mesih’in geleceği hadislerle sabit; ama nasıl geleceğine yönelik dünyada hiçbir bilgi yok. Hazreti İsa Mesih olarak ön gördüğünüz biri var mı? Bu soruya bağlı olarak ek bir sorum daha olacak Hazreti İsa Mesih geldiğinde Peygamber olarak mı hizmet yapacak, değilse neden?

-Hadislerin izi sürüldüğünde beklenen Ahir zaman Mehdisi’nin 1980’de görevinin apaçık başına geçtiğini ön görebiliriz. Kominizim, anarşizim, fuhuş Deccalın birer koludur. Ahir zamanda beklenen Deccal Yahudi STALİN’den başkası değil.

Bu resim karelerini yan yana koyarsanız Hazreti İsa Mesih’in STALİN devrinde yaşadığı sonucuna ulaşılır. İsa Mesih olarak ön gördüğüm biri yoktur. Çünkü ben İsa Mesih’in o dönemde yaşayan seyyit nesilden bir İslam aliminin yerine geçtiğini düşünüyorum. Bu kişi de Bedüzzaman Said Nursi Hazretleri’nden başkası değil. Bütün veriler bütün iz ve işaretler Bedüzzaman Said Nursi Hazretleri’ni gösteriyor. Deccaliyeti öldüren Bedüzzaman Said Nursi Hazretleri’dir. Risaleyi nurun şahsı manevisidir. İsa Mesih, Peygamber olarak gelecek; ancak Şeriat-ı Muhammediyeye tabii olup bir bakıma onun ümmeti olma şerefine erişecektir. Yani peygamber olarak hizmet yapmayacak Kuran’a tabii olacaktır.

Bu bakımdan İsa Mesih 20. asrın müceddidi olarak tanınıp bilinmelidir. Çünkü peygamberlik yapmaya değil Kuran’a tabii olmaya, küfür ceryanını-kominizmi- Deccali yok etmeye, Muhammed Mehdi Aleyhi selama yardıma gelecektir.

İsa peygamber geldiği zaman peygamber olarak hizmet edemez, çünkü kendisi O zaman Ahir zaman peygamberi olur. Bu da mümkün değil Bizce peygamberlik ilmiyle gelip müceddid olarak bilinecektir. Öyle de olmuştur. İsa Mesih de bir seyittir, bizce Mesih’in, Efendimiz Aleyhi selamın ruhun- öz oğlu olma olasılığı çok yüksektir

-Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin İsa Mesih olabileceğini neye dayanarak ön görüyorsunuz? Eğer Bediüzzaman Said Nursi İsa Mesih’se talebelerinden kimileri bunu biliyor muydu? Bağlı bir soru sizce Bediüzzaman Hazretleri’nin kendisi mi İsa Mesih’ti?

-Hadislerin izini sürdüğünüzde Mehdi Aleyhi selamın geliş tarihini üç beş yıllık sapma ile bulabilirsiniz. Hicri 1400’de Mehdi aleyhi selamın geleceği hadisi şeriflerde ön görülüyor. Üç bin yılın müceddidi İmam Rabbani Hazretleri de Mektubat-ı Rabbani adlı eserinde Mehdi Aleyhi selamın hicri 1400’de geleceğini apaçık söyler.

Kimseye bir düşünceyi bir algıyı dikte etme niyetinde değilim, Sadece bir konu üzerinde fikrimi söylüyorum. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de hicri 1400’de Mehdi Aleyhi selamın geleceğini apaçık söylüyor. Bizce talebelerinden hiçbiri O’nun İsa Mesih olduğunu bilmiyorlardı. Talebeleri Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’ni Muhammed Mehdi olarak ön görüyorlardı. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri anne-baba tarından seyyitti, Yani Efendimiz Aleyhi selamın öz torunuydu. Ta çocukluğundan beri Gavsul Azam Seyyit Abdulkadir Geylani Hazretleri’nin tasarrufu altındaydı.

Kadiri ve Nakşi tarikatına girdi. Kadirilik onun velayetinde ön plana çıktı. Dahiden öte bir zekası vardı, İsa Mesih Allah’ın dilemesiyle onun yerine geçti. Yani eski Said yeni Said dönemine inkılap etti. Kendisi Risalelerinde eski Said, yeni Said’e inkılap etti, demekte. Aynı zamanda hiçbir soru sorulmaz, her soruya cevap verilir, demekte. Adeta kainata meydan okumakta. Bunlar Hazreti İsa Mesih’in sırlarıdır. Risaleyi Nur külliyatı bizce Müceddid olarak gelen İsa Mesih’e ait. Bu eserlerin velayet ilmiyle yazılması hayal. Hiçbir evliya Risaleyi Nuru yazamaz. Buna Mehdi aleyhi selam da dahil. Bu eser, Peygamber velayeti ile yazılabilir.

Adem Aleyhi selamdan ta 1960’a kadar yeryüzüne Risaleyi Nur gibi bir eser gelmedi. Dikkat edilirse Bedüzzaman Hazretleri Risalelerin pek çok yerinde, Bu kadar yazdırıldı demekte. Yazdırılmak yazmamak demektir, Yani Risaleyi Nur Kuran’ın manevi tefsiri olarak Bedüzzaman Hazretleri’ne yazdırılmıştır. Bu da peygamber velayetine nasip olacak işlerdendir. Ön görüm İsa Mesih hayatının bir kesitinde Bediüzzaman Hazretleri’nin şekline girdi. Talebeleri onu Bediüzzaman Hazretleri olarak bilmeye devam ettiler. Bu kuvvetli bir olasılık. Deccaliyetin şahsı manevisini hatta Deccali Hazreti İsa Mesih öldürecek. Bu onun vazifesi. Bu vazifeyi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri yaptı. Kominizim felsefesini yerle bir eden tek eser var: Risaleyi Nur. Bizce Bedüzzaman Hazreleri tayyı zaman bastı mekan sırrı ile STALİN’yatak odasında öldürdü. Bu kuvvetli bir olasılık. Deccal STALİN’in nasıl öldüğü hala bir sır.

İslam alemi İsa Mesih’in Şam’daki minareye ineceğini bin yıldan beri ön görmekte. Bu camii Şam’daki Beyaz minareli Emevi Camii. Bediüzzaman Said Nursi olarak bilinen müceddid İsa Mesih bunu gerçekleştirdi. Hutbe-yi Şamiye Bediüzzaman Hazretleri tarafından Şam’da Emevi Camiinde okundu. O ünlü hutbede Arap İslam alemine seslenildi. Yani İsa Mesih Şam’daki ak minareye inmiş oldu. İslam alemi şöyle umuyor: İsa Mesih ışıklar içinde Şam’daki ak minareye inecek Müslümanlar da onu tanıyıp çevresine toplanacak, Bu hayal. Çünkü İsa Mesih geldiğinde onu kimse tanıyamayacak. İman nuru velayet sırrı olan birkaç kişi İsa Mesihi tanıyacak. Bu tanıyanlardan biri hiç kuşkusuz ki Muhammed Mehdi aleyhi selamdır. Bu sırrı bilen odur ve susmaktadır. Risaleyi Nurlar tamamen peygamberlik velayetine bakıyor. Başka bir söylemle hakikat mesleği.

Bu eserler Ahir zamanda gelecek olan Mehdi aleyhi selama bir program olma sırrına sahip. Muhammed Mehdi aleyhi selam Risaleyi Nurları program olarak uygulayacak, İsevilerle dayanışacak, dini bidatlardan arındıracak, siyaset dairesinde de çalışmalar yapacak. Makamı düşük olan biri makamı yüksek olan birine asla program öneremez. Mehdi Aleyhi selam bir müceddiddir, İsa Mesih müceddid olarak gelir peygamber velayeti ile eser ortaya koyar. Bu eser de Risaleyi Nurdan başka bir şey değil.

Yinelemek gerekirse Bediüzzaman Hazretleri’nin kendisi İsa Mesih değildi. İsa Mesih müceddid Bediüzzaman Hazretleri’nin şekliyle indi ve müceddid olarak hizmet verdi. Bu çok kuvvetli bir olasılık. Talebesi Husrev’e; “Yaz Gardaşım” der demez, Husrev Arş-ı Azamda yazılı olan Kuran’ın aynısını yazmadı mı? Yani tevafuklu Kuranı. Bunu Mehdi Aleyhi selam dahil hiçbir evliya yaptıramaz. Çünkü bu peygamberlik velayeti ile olabilecek bir iştir. Hiçbir evliyanın arştaki Kuran hakikatine velayetle ulaşması mümkün değil. Bediüzzaman Hazretleri’nin kabrinin bilinmesini istememesi, İsa Mesih, müceddid, oluşuyla yakından ilgili, hatta hiç evlenmemesi de.

-Peygamber olmayan birine peygamberdir denmesi insanı küfre götürür. Bediüzzaman İsa Mesih peygamberdir diyen kafir olmaz mı?

–Doğrudur, Peygamber olmayan birine peygamberdir demek küfürdür. İnsan dinden çıkar, Ama buradaki durum farklı, İsa Mesih peygamberdi, peygamber olarak Allah tarafından semaya yükseltildi. Melkan Aleyhi selama (Hızır’a) bir bakınız. Hala dünyaya gidip gelmekte. Evet gelen Melkan Aleyhi selamdır; kendisi peygamberdir ve Allah’ın elçisidir; ancak peygamberlik yapmaya gelmiyor. Peygamberlik yapsa Ahir zaman Peygamberimiz Hazreti Muhammed Aleyhi selamdan sonra peygamber gelecek adresine gelinir. Oysa bu apaçık bir küfürdür. Böyle diyen kafir olur. Hazreti Melkan kendi hayat mertebesinden cisimleşerek gelen ve Allah’ın verdiği emirleri yerine getiren bir elçidir, Ama peygamberlik ilmi mevcuttur. Son peygamber Efendimiz Aleyhi selamdır. Hazreti İsa Mesih de aynen böyle gelir. O Deccali öldürmeye, Mehdi aleyhi selama yardıma, Efendimiz Aleyhi selama ümmet olma şerefine ermeye, eceli gelip ölmeye gelecektir.

Aynı zamanda kıyametin habercisidir. Hazreti İsa Mesih peygamber velayeti ile gelecek; ancak geldiği zaman diliminde peygamberlik yapmayacaktır. Bir din alimi, müceddid olarak bilinip, vazife yapacaktır. Peygamberlik velayeti olacaktır. İsa Mesih aleyhi selam ahir zamanda peygamberi olacak demek küfürdür. Böyle diyen kafir olur. Böyle olsaydı Ahir zaman peygamberi Efendimiz aleyhi selam olmazdı, İsa Mesih olurdu. Oysa İsa Mesih dünya hayatına geldiğinde ümmet olma şerefine erişecek Kuran’a biat edecek bir müceddid olarak bu dünyadan 1960 yılında göçüp gidecektir. Biz böyle düşünüp böyle inanıyoruz. Birey düşüncesinde özgürdür, dileyen dilediği gibi özgür düşüncesinin tadını çıkarabilir. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri İsa Mesih peygamberdi demek küfürdür. Ama Bediüzzaman Hazreleri şekliyle müceddid olarak hizmet yapan İsa Mesih olabilir denmesinde bir mahzur yoktur. Bilmem anlatabildim mi? İkisi farklı şeyler. Yeryüzüne inen İsa Mesih peygamber olarak değil müceddid olarak inecek.

-Anladım, Risaleyi Nur müellifi Bediüzzaman Hazretleri müceddid olarak vazife yapan İsa Mesihtir denmesi farklı bir şey. Bediüzzaman, İsa Mesih peygamberdi, peygamberlik yapıyordu denmesi farklı bir şey. Bediüzzaman Hazretleri Mehdi aleyhi selamın Risaleyi Nurları program olarak uygulayacağını, İsevilerle dayanışma içine girip hakiki İseviliğe kapı aralayacağını, siyaset dairesinde hizmet yapacağını ön görüyor. Sizce Mehdi aleyhi selam 2014 yılı itibariyle hayatta mı? Hayatta ise beklenen Mehdi kimdir?

-Sorunuzu sondan başlayarak değerlendirmek istiyorum. Beklenen Mehdi aleyhi selam şu kişidir diyemiyorum. Burası yasak sınır. Buradan öte tek bir kelime söylersem bu baş, gövdeden uçurulur. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Mehdi aleyhi selamı biliyordu, ama büyük vazifesine engel olunur, düşmanlar hizmetine sekte vurur diye düşündü, kim olduğunu açıklamadı. Sadece ana hatlarını aktarmış, kim olduğunu söylememiş. Risaleyi Nurları program olarak uygulayacağını, onu herkesin tanıyamayacağını, iman nuru ile Mehdi aleyhi selamın tanınabileceğini ön görmüş. Biz de bu sınırda duruyoruz, buradan öte bir kelime söylemiyoruz.

Mehdi aleyhi selam 2014 yılı itibarıyla hayattadır değildir de diyemem. Burada da bir sınır var. Mehdi aleyhi selam hep tartışılır kalmalı. Kimi Mehdi yok demeli, kimi Mehdi öldü demeli, kimi yüz yıl sonra gelecek deyip ter ter tepinmeli, kimi ruhuyla geldi demeli, kimi şu kimi bu Mehdi’dir demeli. Onlarca insan çıkıp kaşım benziyor, alnım açık, bilmem neremde ben var ben Mehdi’yim diye kafir olmalı. Mehdi aleyhi selamla ilgili yüz binlerce teviller yapılmalı. Bunda hem büyük bir fitne hem de rahmet var. Bu rahmet Mehdi aleyhi selamın tanınmaması, hizmetini rahatça yapması rahmetidir. Zaten de Mehdi aleyhi selam asla ben Mehdi’yim demez demeyecektir de. Çünkü Mehdi kıyametin habercisidir. İmtihan sırrı bozulur. İslam dünyasında en az elli kişi Mehdi benim diyerek küfre gitti. Onlara iman edenler de küfre düştü. Bu bir fitne oldu. Mehdi konusunun arı duru olmaması her kafadan bir ses çıkması, Allah’ın bir muradı. Bu böyle de süregitmeli ta kıyamete kadar.

-Mehdiyeti temsil noktasında Risaleyi Nurları program olarak uygulayacak bir cemaat var mı? Bilindiği gibi Risaleyi Nur cemaatinde pek çok ekol var. Yazıcılar, okuyucular, ihlas v.b. ekoller Mehdiyetin şahsı manevisini bünyesinde barındıran Risaleyi Nur’un hangi ekolüdür?

-Risaleyi Nur’un kendisi Mehdiyet makamındadır, yani peygamberlik mesleğine bakan hakikat mesleği. Risaleyi Nurun okuyucuları fıtratlara bakar. İnsan fıtratı mahlukat sayısıncadır. Kimi bu eseri yazar, hizmetleri budur, kimi okur açıklar, kimi olduğu gibi okur. Risaleyi Nur ekollerinden hiçbiri Mehdiyetin şahs-ı manevisini, velayetini tümüyle temsil eder yapıda değildir. Hep birkaç yönleri eksik kalır. Yazıcılar, Okuyucular, İhlasçılar, Yeni Asyacılar, Kırkıncı Hocacılar v.b. bu toplulukların hiçbiri Mehdiyetin şahsı manevisini temsil etme noktasında değiller.

Bizce Mehdiyet velayetini şahsı manevi olarak temsil eden tek topluluk Sayın Fethullah Gülen Hoca Efendi’nin başını çektiği Gönüllüler Hareketidir.

Bu camia Ahir zamanda Mehdiyetin şahsı manevisini temsil eden ve bütünüyle Mehdiyeti kucaklayan tek camiadır. Risaleyi Nurlar, program olarak neşrediliyor, İsevilerle iletişime geçiliyor. Dünyaya açılıyor, siyaset dairesinden tutun pek çok dairede hizmet yapılıyor. Gönüllüler Hareketinin Mehdiyetin şahsı manevisini temsil noktasında tek adres olduğunu ön görüyorum. Bu cemaat şahsı manevi velayetiyle bir nevi Mehdi Aleyhi selamı temsil etme noktasında. Sayın Fethullah Gülen Hocanın rehberliğindeki bu topluluk pek çok sahada Mehdiyeti şahs-ı manevi olarak temsil etme yörüngesine oturmuş. Dünyanın pek çok ülkesine açılmak, İsevilerle iletişim, siyaset dairesinde dine hizmet, insanların imanlarını kurtarmak için gece gündüz çırpınıp durmak. Risaleyi Nuru program olarak neşreden işte bu kutsiler topluluğudur. Yani Sayın Fethullah Gülen Hoca’nın rehberliğinde hizmet yapan tüm abiler, ablalar bu camiada yer alan tüm gönüllüler hep birlikte Mehdiyetin şahsı manevisini temsil etmekteler. Böyle düşünüyorum, dileyen dilediği gibi düşünmeden yana bolca özgür.

-Bazı hadisi şeriflerde Mehdi Aleyhi selamın işlerine yardımcı olmak için Ashab-ı Kehf gençlerinin mağaradan çıkacakları vurgulanmakta. Gerçekten Ashab-ı Kehf gençleri mağaradan çıkıp Mehdi aleyhi selama destek verecekler mi? Bu hadis uydurma mıdır? Değilse Ashab-ı Kehf gençleri nasıl dirilecek?

-Efendimiz Aleyhi selamın Ashab-ı Kehfle ilgili söylediği pek çok sahih hadis var. Mehdi aleyhi selam için de söylediği onlarca hadis mevcut. Ashab-ı Kehf gençleri sizin düşündüğünüz gibi mağaradan çıkıp dirilmezler. Hadis mecaz anlamlıdır. Ruhani olarak gelirler. Hazreti Mehdi aleyhi selamın talebelerinden kimilerinin şekline girerek o talebenin yerine hizmet yapma kapılarını Allah onlara açar. Gelişleri böyle olur. Bu ve benzeri işler çok olur. Başka türlü nasıl olsun ki? Dostlar düşman, düşmanlar düşman. Kafirler düşman, Müslümanlar düşman. Yani hepsi Mehdi aleyhi selama düşman. Bu aşamada Allah tabi ki meleklerle, Ashab-ı Bedirle, Ashab-ı Kehf’le Mehdi aleyhi selama işlerinde yardımcılar yollar. Ashab-ı Kehf gençlerinin Mehdi aleyhi selama yardımcı olacaklarına yönelik hadis sahihtir. Mecaz anlamlılık bu hadislerde mevcut. Ashab-ı Kehf gençleri Mehdi aleyhi selama ruhani olarak gelir, çevresinde toplanır, ruhani olarak Mehdi aleyhi selama yardımcı olurlar, bazen de talebelerinden herhangi birinin yerine geçip hizmet yaparlar. İşleri bitince tekrar ruhani olarak kaybolurlar. Başka bir ifadeyle Mehdi aleyhi selamın çevresinde ruhani olarak saf bağlarlar. Buna Kıtmir de dahil.

-İslam kaynaklarında Ahit Sandığının diğer söyleyişle Tabut u Sekine’nin Mehdi aleyhi selam tarafından Antakya’da ortaya çıkarılacağını ön gören alimler var. Yahudiler de bu Ahit Sandığının peşinde Hıristiyanlar da. Sizce Ahir zaman Mehdi’si Tabut u Sekineyi çıkaracak mı?

-İslam dünyasında bu inanış oldukça yaygın. Yahudi ve Hıristiyan alimlerinin de Ahit Sandığı’nın peşinde oldukları doğrudur. Bedüzzaman Said Nursi Hazretleri hem müceddid hem Mehdi’dir. Ancak ahir zaman Mehdisi değildir. İslam dünyasının Yahudi ve Hristiyanların aradığı Tabut u Sekine meleklerin koruması altında. Yeri ise insanlara gizli. Bizce Mehdi’nin çıkaracağı Tabut u Sekine mecazdır. Antakya’dan kasıt Isparta’dır. Çünkü Efendimiz Aleyhi selam devrinde Isparta yoktu. Bu eserlerin temeli Isparta’da atılmıştır. Tabut u Sekine Arş-ı azamdan gelen, ism-i azama bağlı manevi Kuran tefsiri hükmünde olan ve müceddid, Mehdi makamında olan Bediüzzaman Said Nursi’nin yerini alan İsa Mesih’in yazdığı Risaleyi Nurlar Ahit Sandığının karşılığıdır.

Bu eseri okuyanlara yağmur gibi sekine yağmakta. Yahudiler, Hıristiyanlar hatta İslam dünyasında binlerce insan Tabut u Sekineyi boşu boşuna aramakta. Hazreti Mehdi imtihan sırrı gereği tanınmayacak ki Tabut u Sekine’yi çıkarsın.

Tabut u Sekine Risale-yi Nur külliyatıdır. Bedüzzaman Said Nursi hem müceddid hem Mehdidir. Bizce aynı zamanda müceddid olarak dünyaya gelen İsa Mesih’tir. Rialeyi Nur’u hiçbir gavs hiçbir kutup hiçbir Mehdi yazamaz yazamayacak da. Çünkü o mübarek eserler İsa Mesih’e özel bir sırdır. Risaleyi Nur ancak peygamber velayeti ile yazılabilir, bizce öyle de olmuştur.

Acz, fakr, şefkat, tefekkür, şevk-i mutlak, sekine gibi tüm dairelerde Risale-yi Nur külliyatı değer biçilemez bir hazine ve rahmettir. Dikkat ederseniz görürüsünüz Risaleyi Nur müellifi Bedüzzaman Said Nursi Hazretleri de eserlerinde kıyamete dek hiç kimsenin Risale-yi Nurun benzerini yazamayacağını vurgular, Bu Mesihiyetle ilgili yüce bir sırdır.

-Mehdi aleyhi selamla aynı safı paylaşacak ona işlerinde yardımcı olacak, dinsizliği saf dışı edecek İsevi topluluk şu an için hangi ülkedir desem ne dersiniz?

-İlginç bir soru. ABD bugüne değin İslam ülkelerinin başına çorap ören süper bir güç. İsrail’le birlikte İslam aleminin başına gelmedik iş bırakmayan bu ülke Allah’ın dilemesi ile Mehdi Aleyhi selama kol kanat gerer. Bilmeden onunla ittifak edip dinsizlik cereyanına karşı ittifak yapıp Müslümanların ve Hıristiyanların lehine olabilecek işlere imza atabilir. Şu an böyle kıpırdanmalar olsa da asıl dayanışma yıllar sonra açığa çıkar diye düşünüyorum. Çünkü hali hazırdaki ABD tüm İslam alemi içinde fitne çıkarmakla uğraş vermekte.

-İslam’ın hoş görüsünü birlikte yaşama kültürünü demokrasiye saygıyı özümsemiş bir İslam ülkesi var mı?

-Hayır şu haliyle böyle bir İslam ülkesi yok. İslam ülkelerinden çoğu iç ve dış sorunlarla boğuşmakta, ama böyle bir aday ülke var: Türkiye. Ne acıdır ki, Türkiye bu gücünün farkında değil. Enerjisini birbirini yemek için harcıyor. Küllerinden doğan bir Anka kuşu gibi yeniden doğup yeşermeyi düşünmüyor. Yeşeren her dalını koparmaktan yana dünyada eşsiz bir beceriksizliğe sahip Türkiye. Seçkisine bağlı olarak Allah Türkiye’ye güzel fırsatlar sunabilir. Ülkede yaşanan tüm halkların kardeş olduğu, dayanıştığı, birbirini yemekten vaz geçtiği gün Türkiye diğer İslam ülkelerine model olabilir.

Demokrasi, cumhuriyet çizgisinden sapmadan gelişmiş batılı ülkelerin standardı yakalanır; anayasa güncellenirse güzel şeyler olur, diye düşünüyorum.

Şu haliyle İnsanlığa ve İslam ülkelerine en güzel model olabilme Sayın Fethullah Gülen’in ön gördüğü düşüncelerde saklı. Bunlar güzel bir model. Barış içinde birlikte yaşamak, tam demokrasi, tam bağımsız hukuk, çağdaş ülkeler standardında anayasa. Kavga etmeden sokağa taşmadan medeni şekilde birlikte yaşama kültürü. Bunu temsil eden tek topluluk Sayın Fethullah Gülen’in ön ayak olduğu Hizmet hareketidir.

Dünyada en demokrat, en cumhuriyetçi, en hoş görülü, en vatansever insan da Sayın Fethullah Gülen Hoca Efendidir.

-Bu söyleşide ilk kez Hazreti İsa Mesih’in sırrı açığa çıkmış oldu. Bu cidden Hıristiyan ve İslam dünyasını yerinden sarsacak bir röportaj oldu. Sizler İslam ya da Hıristiyan dünyasında bu söyleşinin nasıl etki ortaya çıkaracağı noktasında her hangi bir fikre sahip misiniz?

-Bu röportaj İslam ya da Hıristiyan dünyasında nasıl bir etki açığa çıkarır pek bilemem. Bir şeyler açığa çıksın insanlar beğensinler şeklinde hiçbir beklentiye sahip değilim. Cenab-ı Allah razı olsun bu yeterli. Dün de bugün de beğenilme, parmakla gösterilme, alkışlanma, baş olma fitnesinden hep uzak kaldık. Kim ne der diye bir kaygı taşımıyorum.

İnsanlar özgürdür, Biz de özgürüz. Eleştirenler de olur beğenenler de. Bunlar doğal karşılanmalı, bizim burada söylediklerimizin büyük bir kısmını 313 kişi anlar. Tamamını yalnızca Mehdi aleyhi selam bilir. Birazını da ruhu temiz ve samimi zeki müminler anlar. Anlamadan kastım söylenenleri kabul edip benimsemek, işin hakikatini kavrayabilmektir. Gerisi mi dediniz? Kuşku ecelinin elinde çırpınan bir gölge algısının algısızlığından başka ne düşünebilir ki? Böylelerinin görevi ne mi? Dünya servetinin peşinde koşmak, yiyip içip yan gelip yatmak. Kendi dar düşünce kalıplarının dışına taşan tüm fikirleri yaftalayıp şeytan taşlar gibi bu fikirleri taşlamak...
Daha da ileri giderek bu insanları kafirlikle itham etmek, Allah böylelerinin şerlerinden korusun.

-Bir başka söyleşide birlikte olmayı diliyorum. İlk görevim röportajı Kültürel çeviri yoluyla İngilizce’ye kazandırmak. Bu röportajı Hıristiyan dünyasının istifadesine sunmak. Diğer görevim de bugünden tezi yok Risaleyi Nuru bir İsevi gözüyle okuyup incelemek. Her şey için çok teşekkür ederim, lütfen bu teşekkürü tüm Hıristiyanlar adına alıp kabul edin. Tüm Türkiye halkına ve İslam dünyasına selamlar.

-Bu röportajda dillendirdiğim tüm görüş ve düşünüşlerin en doğrusunu hakkıyla bilen Alemlerin Rabbi Allah’tır, diyor hatalarım varsa -ki bolca vardır- yalnızca Allah’tan mağfiret diliyor yine yalnızca Onun eşsiz Rahmetine sığınıyorum. Sizlerin aracılığıyla tüm Müslümanlara ve İsevi kardeşlerimize selam yolluyorum. Bu güzel sorularınız için de size çok teşekkürler. Umarım her şey gönlünüzce olur.

İnna fetehna leke fethan mübina…
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Nurcudur ne kadar abartsa yeridir mi dersiniz yoksa başka bir şey denilebilir mi bilemiyorum. Hz. Adem'den bugüne böyle bir cemaat daha gelmiş midir onu da şahsen bilemiyorum. Batılda olan Bahailik ve Kadıyanilik de bu kadar abartı var mıdır, bakmak lazım.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Nurcudur ne kadar abartsa yeridir mi dersiniz yoksa başka bir şey denilebilir mi bilemiyorum. Hz. Adem'den bugüne böyle bir cemaat daha gelmiş midir onu da şahsen bilemiyorum. Batılda olan Bahailik ve Kadıyanilik de bu kadar abartı var mıdır, bakmak lazım.


her cemaatte "ifrat" noktasında olanlar, hatta "sapıklar", vardır. müridin hatasını mürşide mal etmek "ahmaklık" tır.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
her cemaatte "ifrat" noktasında olanlar, hatta "sapıklar", vardır. müridin hatasını mürşide mal etmek "ahmaklık" tır.

Ama bu abartılar istisnai değil de cemaatin yüzde doksanına hakim ise yine de es geçmek mi lazım?

Başka herkesi inkar edip, kendilerini İsa ve Mehdi taraftarı çıkaracak kadar abartılı bir yer şahsen ben görmedim bu kadar yaygın olarak.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bu arada Cumhurbaşkanına Süfyan, Gülen'e de Mehdi dediğini gözden kaçırmayalım!

Nurcular arasında savaş çıkacak sanıyordum Gülenciler ile. Mehdi, Nursi merhum mu Gülen mi diye ama çözümü bulmuşlar. Nursi merhumu Hz. İsa yapmışlar!

Stalin deccal demiş ve nasıl öldüğü meçhul, muhtemelen Nursi merhum öldürmüştür İsa olduğuna göre demiş ama Ladikli Ahmet Ağa'nın öldürdüğüne dair hakikatli bir rivayet vardır!
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Beyler,
Her şeyden önce şu hususu belirtelim ki; Deve kuşu gibi hakikatlar karşısında başlarını kuma gömen ve aşırılıkları manyaklık seviyesine çıkan gurup sadece nurcular değildir ! Burada nurcuları veya Feto'yu dillerine dolayıp, kendilerinin aymazlıklarını ve hakikat munkirliklerini gizleyenler bilinmiyor mu zannediyorsunuz ?
Bre gafiller ve nalıncı keseri ustaları !
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Ama bu abartılar istisnai değil de cemaatin yüzde doksanına hakim ise yine de es geçmek mi lazım?

Başka herkesi inkar edip, kendilerini İsa ve Mehdi taraftarı çıkaracak kadar abartılı bir yer şahsen ben görmedim bu kadar yaygın olarak.


şimdi meseleyi aydınlatıyoruz inşaallah. bahse konu olan dr. hamza metiner; kimdir?

not: madem bu sapık röportajı foruma astınız, dr. hamza metiner'in kim olduğunu bulmak ta size düşer.

not2: hayali kişilerle, risali nur dairesine zarar vermek amacıyla hazırlanmış bir röportaj ise, sizden özür bekliyoruz.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
şimdi meseleyi aydınlatıyoruz inşaallah. bahse konu olan dr. hamza metiner; aşağıdaki fotoğraftaki kişi midir?


-1d626e9bf7d7e1587cc0.jpg


değilse fotosunu paylaşmanızı rica ediyoruz.

not: madem bu sapık röportajı foruma astınız, dr. hamza metiner'in kim olduğunu bulmak ta size düşer.

not2: hayali kişilerle, risali nur dairesine zarar vermek amacıyla hazırlanmış bir röportaj ise, sizden özür bekliyoruz.

Yok resmini paylaştığınız Gülen cemaatinin abilerinden, şu köpük dansı ile meşhur abi. Nette şu resimler var

1422531699323.jpg


twitter adresi:

https://twitter.com/hamzametiner

Malatyalı şeyh efendilerden de bahsederdi, bilmem sizinle alakası var mı
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0

iyide twitter adrsinde gencecik bir delikanlı var.

lMEsCobg.jpg



hamza metiner diye birini tanımıyoruz.

bu gencin (tabii böyle biri varsa) "sapık" fikirlerini tüm risalei nur dairesine şamil şekilde kullanmak ve yaymak hainliktir.

ayrıca başka biri de, başka adla twitter hesabı açabilir ve başka cemaatlere iftira atabilir.

az akledin lütfen...



not: ayrıca fotoğraf aşağıdaki linkten alınmış. kısaca hesap sahte... kendi resmini bile profiine koyamayan biri nasıl nur cemaati adına kelam edebilir. saldıracaksınız bari hazırlıklı olsanız... ayrıca fetulahçılar nurcu değildir notunu da düşelim...

fotonun alındığı link:
http://www.myhearingapps.com/ringing-ears-consider-participating-in-a-clinical-trial/
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
ADam öylesine bir profil resmi kullanmış. Mehdi inancı nurcuların hemen hepsinde var. Yani Mehdi değil diyen azınlıkta olduğu için, Mehdi diye inanmazlar demek hata olur, genele şamil kılmak olur. Zira çook büyük çoğunluk Mehdi der. Demek ki İsa diyenler bile çıkabiliyor.

Tarikat inkarından İsa'lığa giden değişik bir süreç!
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
ADam öylesine bir profil resmi kullanmış. Mehdi inancı nurcuların hemen hepsinde var. Yani Mehdi değil diyen azınlıkta olduğu için, Mehdi diye inanmazlar demek hata olur, genele şamil kılmak olur. Zira çook büyük çoğunluk Mehdi der. Demek ki İsa diyenler bile çıkabiliyor.

Tarikat inkarından İsa'lığa giden değişik bir süreç!

Fethullahçıların meşhur Genç adam sitesinin röportajını manifesto sitede daha evvelden yayınlamış

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?84195-Mehdi-Risale-i-Nur-dairesinden-çıkacak



iyide twitter adrsinde gencecik bir delikanlı var.

lMEsCobg.jpg



hamza metiner diye birini tanımıyoruz.

bu gencin (tabii böyle biri varsa) "sapık" fikirlerini tüm risalei nur dairesine şamil şekilde kullanmak ve yaymak hainliktir.

ayrıca başka biri de, başka adla twitter hesabı açabilir ve başka cemaatlere iftira atabilir.

az akledin lütfen...



not: ayrıca fotoğraf aşağıdaki linkten alınmış. kısaca hesap sahte... kendi resmini bile profiine koyamayan biri nasıl nur cemaati adına kelam edebilir. saldıracaksınız bari hazırlıklı olsanız... ayrıca fetulahçılar nurcu değildir notunu da düşelim...

fotonun alındığı link:
http://www.myhearingapps.com/ringing-ears-consider-participating-in-a-clinical-trial/


tüm bu açıklamalar müvacehesinde, araştırmadan, sadece nurculara saldırmak için (nurcular kendine ne yaptıysa artık), yalanlarla/iftiralarla dolu, bu sapık röportajı foruma astığı için; "talip" rumuzlu müfteriden özür bekliyoruz.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Sapıklık ise sizin sapıklığınız :) Bize ne dersiniz!?

Sizin yoldaşların sözleri bunlar. Adam kendini gizliyorsa bu da benim suçum mu? manifesto da adamın röportajını yayınlamış, genç adam sitesinden alarak.

Tarikat inkar nurcularda, mehdi satmak sizde (yani çoğu nurcuda, senin öyle olmaman, herkes öyle değil manasına gelmez)!

Artık İsa'yı da bulduk.

Gerçi sizin büyük abilerinden Badıllı, nursiden rivayet İsa Amerika'da demiş :)
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Meğer sadece IŞİD tekfirci değilmiş...

Melih Melkan Mihar imzasıyla Dr.Hamza Metiner (müstear olduğu düşünülen) ismini kullanan birisiyle yapılmış bir röportaj bugünlerde sosyal medyada çok konuşuluyor.


TİMETURK | HABER MERKEZİ

"AKP'li Süfyanilerin Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketini Yok Etme Planlarına Manevi Alemden Eleştirisel Bir Bakış" başlıklı röportaj, manevi bir alemden ilginç ve bir o kadar da garip bilgiler aktarıyor. Şimdiye kadar IŞİD yandaşlarının Ebubekir Bağdadi'ye bağlılık bildirmeyenlerin Müslüman sayılmayacağı ya da İran yanlısı bazı isimlerin Ali Hamaney'e bağlı olmayanların cennete gidemeyeceği gibi iddiaları internette çokça paylaşılmıştı.

Bu röportajla birlikte Gülen cemaatinin de benzeri bir inanç taşıdığı yorumları sosyal medyada çokça yapılırken cemaatten sözkonusu metne henüz herhangi bir yalanlama gelmedi.

ERDOĞAN İÇİN "SÜFYAN" İMASI!

İslam ıstılahında sıkça adı geçen ve Said-i Nursi'nin de eserlerinde sık sık kullandığı Süfyan ismini / sıfatını Erdoğan için kullanan Dr. Hamza Metiner, "Rüşvet düzeni kurar. Özgür basını susturur. Devlet gücünü kullanarak, kendine karşı olan tüm topluluklara savaş ilan eder. Hukuk sisteminin altını üstüne getirir. Üstün yalancılığı, münafıklığı, söylemiyle hak ve adaletin yanında olanlara soruşturma açtırıp; onları hapse attırır, memuriyetten meneder. Devletin tüm birimlerini ele geçirir. Silahlı Kuvvetler, hâkimler ve savcılar, basın, ekonomi… Kısaca tüm birimleri kendine bağlar. Demokrasiyi rafa kaldırır. Onun siyasi ahlaksızlık düzeni kurma savaşımında karşısında duran olmaz. Kendine rakip olanların üzerine devlet gücünü kullanarak gider. Tüm gücüyle, kendine rakip gördüğü İslami cemaatin üzerine gider. Vatanseverleri vatan haini, casus olarak yaftalar; ağzı bozuktur, bolca hakaret eder. Yolsuzlukla, rüşvetle, adam kayırmayla iş tutar. Kendine servet üstüne servet devşirir." Gülen cemaati - Hükümet kavgasına oldukça tuhaf bir şerh düşüyor. Gülen cemaatinin dershanelerin dönüştürülmesine karşı çıkmasıyla başlayan kavgada Gülen cemaatinin yayın organları tarafından hükümete ve Erdoğan'a getirilen eleştirilerin neredeyse tamamını "dini" bir haklılık ile taçlandıran ifadelerin kim tarafından kaleme alındığı ise merak konusu. Hamza Metiner'in müstear bir isim olup olmadığı bilinmezken Gülen cemaatinden bu iddialara henüz ciddi bir itiraz gelmedi.

SÜFYAN BİR İSLAMİ CEMAATİN ATEŞLİ TARAFTARI!

Röportajda Süfyan'ı derinlemesine analiz ettiğini öne süren Hamza Metiner'e göre Süfyan, İslam dünyasından birisi ya da bir topluluğun kendisi. İşte Süfyan'ın bir İslami cemaatin taraftarı olduğunu savunan Metiner'e göre Süfyan'ın evreleri: "Süfyan’ın dört devresi olur. Ta çocukluk çağından itibaren İslami bir cemaatin ateşli taraftarıdır. İslam’a hizmet eder. Siyaset dünyasına girerek başa geçer. Bu dönemde parlak bir siyasi güç elde eder. Girdiği tüm seçimleri kazanır. Buraya kadarki dönemde samimi, hasbi, vatansever biridir. Gönüllerde taht kurmuş bir İslam lideridir. Ona duyulan sevgi İslam coğrafyasının dışına taşar. Tam da bu evrede, her başarıyı kendinden bilmeye, ene putunu öne çıkarmaya başlar. Onun doyumsuz dünyalık hırsı, en önemli özelliği! Bu nedenle rüşvet ve yolsuzluk için paralel hırsızlık düzeni kurar. Tam da bu anda, Allah tarafından kalbi mühürlenip münafık Süfyan olarak manen çarpılır. Süfyanlığını yapmaya başlar. Süfyan kendini bilmez. O iyi bir iş tuttuğunu sanır ve Mehdiyet’i temsil edenleri, tüm devlet olanaklarını kullanarak kökünden kazımayı ilke edinir. "

SÜFYAN'I ŞEYHLER VE İSLAMİ CEMAATLER DESTEKLEYECEK!

Röportaj boyunca Süfyan'ı anlatan ve Süfyan ile ilgili öngörülerini ilginç bir şekilde güncelleştiren Dr. Hamza Metiner'e göre dehşetli bir 'münafık' olan Süfyan'ın en büyük destekçileri Gülen cemaati dışında kalan bütün İslami cemaatler olacak. "Süfyan münafığı her gün yeni bir fitne çıkarır, ülkede kaos ortamı oluşturur. Süfyan kendine fetvacı fâsık ve münafık İslam âlimleri bulur. Bu icazetle işadamlarından zorla bağış alır, rüşvet ağı kurar. Zannına göre bu haram olmaz. Haramı helâl saydığı için de münafıklığının yanında bir de küfre girerek kâfir olur. Ahir zamanın dehşetli münafığı Süfyan yüzünden kimi tarikat şeyhleri ve âlimler, Muhammed Mehdi Aleyhiselam’a cephe alıp harp ilan ederler. Bu fitneye düşmeyen âlim, molla, şeyh neredeyse kalmaz. Süfyan’ın en büyük destekçileri tarikat şeyhleri ve mollalar olur. Allah da bu mollalara, âlimlere ve şeyhlere mahşerde Süfyan’ın tüm günahını yükler ve bu zümreler helak olur. Süfyan işte böylesine büyük, dehşetli bir fitnedir!"

ALLAH'IN SİLLESİNİ YİYEN AK PARTİ SÜFYANİ OLDU!

Uzun röportajın baş kısmında ısrarla Süfyan ve Süfyanileri anlatan ve manevi alemde herşeyi gördüğünü öne süren Hamza Metiner'e göre devrim gibi icraatlar yapan AK Parti birden "Süfyani" oldu. Röportajda, "Allah’ın sillesini yiyen yeni AKP, Süfyanilik vazifesini üstlendi. İslami cemaatlerin imha edilmesi kararı, İranlı ajanların emri ve PKK’nın Oslo’daki istekleri sonucu alındı. Bundan sonra da olanlar oldu…İşin özeti şudur. Birinci aşamada AKP, kıskançlık ve haset krizine girip Fethullah Gülen Hocaefendi’ye savaş açtı. Dünyaya açılmaları, başarılara imza atmaları, Türkçe Olimpiyatları vs. tüm bunlar AKP’yi haset krizine soktu. Çünkü Sarayların Efendisi tek olmalı, bütün dünya kendini parmakla göstermeliydi. Bu birinci neden… İkinci neden, işadamlarından zoraki bağış alınması, paraların sıfırlanması talimatlarının verilmesi, tüm rüşvet ve yolsuzluk ilişkilerinin açığa çıkması ve hâkimler tarafından soruşturma başlatılması… Sarayların Efendisi ustaca bir manevrayla ‘PARALEL DEVLET kurdular.’ iftirasına başvurdu. ‘Alçakça bir kumpasa kurban gittik.’ gibi mağdur edebiyatı yaptı. Bu söylemlerle bir taşla iki kuş vurma siyaseti güdüldü. Hem İranlı ajanların ve PKK’lıların isteği doğrultusunda Fethullah Gülen Hocaefendi ve camiası imha edilip onlara şirin görünülecek hem de bu bahaneyle YARGITAY, HSYK, DANIŞTAY, EMNİYET, TSK başta olmak üzere tüm devlet kademeleri ele geçirilerek AKP kendi vesayetini yani ‘‘PARALEL DEVLET’İNİ’’ kuracaktı. Öyle de oldu!" ifadeleriyle AK Parti'nin Süfyan'a hizmet ettiğini iddia eden Metiner'e göre AK Parti cemaatle sorun yaşamaya başlar başlamaz anında "Deccaliyet" makamına evrildi.

ABD ve İSRAİL CEMAATİ YOK ETMEK İSTEMİYOR

Dr.Hamza Metiner, tam olarak neyi ya da nereyi kastettiği belli olmayan manevi alemde AK Parti'nin Allah'ın sillesini yediğini ve Deccal'den bile beter olduğunu sürerek hükümetin İran ile iş tuttuğunu, hükümetin yaptığını ise ABD ve İsrail'in bile cemaate yapmadığını öne sürdü: "Bugünün AKP’si Allah’ın sillesini yiyerek Süfyanilik görevi icra etmekte… Fethullah Gülen Hocaefendi ve camiasına Deccal’in bile yapamayacağı zulümler bunun için yapılıyor. Bunlar manevi âlemde bilinen, ortada olan gerçeklerdir. Hakikat noktasında Fethullah Gülen Hocaefendi’yi ve camiasını yok etmek isteyen ulus hangisi? ABD mi, İsrail mi, Avrupa Birliği Ulusları mı? Hiçbiri… Bu ülke İran’dan başkası değil. İran, bölgesel güç olma yolunda, Türkiye’deki sünni itikâdına bağlı tüm cemaatlerin yok edilmesi planını devreye sokmuş. Tüm bu operasyonların arkasında İran var. Türkiye’de pek çok bürokrat bu ajanların ağına düştü."

FETHULLAH GÜLEN BEKLENEN MEHDİ'NİN ŞAHS-I MANEVİSİ!

Dr. Hamza Metiner'e göre Fethullah Gülen'e muhalefet edenler ve onun hain olduğunu inananlar ahirette büyük sıkıntılara düçar olacak. İşte Metiner'in Gülen'in Mehdi'nin şahs-ı manevisi ilan ettiği bölüm: Hadislerde var: Mehdi Aleyhiselam’a en yakın arkadaşları ihanet eder, binlerce sarıklı ulema-şeyh, Mehdi Aleyhiselam’a cephe alıp ona harp ilan eder. Muhammed Fethullah Gülen Hocaefendi ve Camiası beklenen Mehdi’nin şahs-ı manevisidir. Bu nedenle Türkiye’deki kimi âlimlerin, mollaların ve şeyhlerin Süfyanilerin safında yer alması şaşılacak bir şey değil. Buna Risale-i Nur’un kimi ekolleri de dahil… Bu camiaya cephe alanlar, Süfyanilerin emri ve dayatması ile çarşaf çarşaf bildiri yayımlayıp imza atanlar doğal karşılanmalı… Bunlar ta Asr-ı saadette söylenmiş hakikatlerdir. Dağlar yerinden fırladığı gün, gökler dürüldüğü zaman ‘SAD’ harfinin esrarıyla Mahşer kurulduğu zaman tüm bu mollalar, âlimler, şeyhler Süfyanilerin tüm günahlarının ortağı olarak hesaba çekilecekler. Süfyanilerin en korktukları şey ‘Tarikatların Fethullah Gülen Hocaefendi’ye destek vermesi!

HİZMET'İN ARKASINDA MEHDİ VAR!

Dr. Hamza Metiner, Fethullah Gülen'in liderliğindeki hareketin arkasında halihazırda yaşadığını iddia ettiği Mehdi'nin olduğunu öne sürdü ve "AKP'li Yezidiler" dediği topluluğun da mutlaka mağlup olacağını söyledi. "AKP’li Süfyaniler ve Yezidiler yukarıda saydıklarıma çok sevinirler. Yani Hizmet’in güçsüz ve çaresiz oluşuna… Ama kursaklarında kalır bu sevinçleri! Çünkü Hizmet’in arkasında da şu isimler var: Peygamber Efendimiz(sav), Ashab-ı Bedir, Şuheda-yı Uhud, Bediüzzaman Hazretleri, İmam Ali Hazretleri, Hazreti Hamza (Rıdvanullahu Teâla Aleyhim Ecmain) ve ahir zamanın beklenen yüce evliyası şu an hayatta olan Muhammed Mehdi Aleyhiselam… Hizmeti güçlü kılan işte bunlar… Bu güçler, sınav bitince, zamanı gelince tüm AKP’li Yezidilerin ve Süfyani münafıkların, Allah’ın izniyle, haklarından gelecekler inşallah. Hiç kuşkunuz olmasın!" ifadeleriyle kendilerini doğrudan peygamberlerin ve sahabenin desteklediğini söyleyen Metiner'in bu iddialarına cemaatten bir yalanlama gelip gelmeyeceği ise meçhul.

HÜSEYİN GÜLERCE'Yİ SEVEN HELAK OLUR!

20 yıldır ABD'de yaşadığını söyleyen Dr. Hamza Metiner, Hüseyin Gülerce, Nurettin Veren ve Kemalettin Özdemir gibi isimleri sevenlerin "manevi alem"de mühürlendiğini öne sürerek, "Fethullah Gülen Mehdi makamındadır." şeklinde konuştu. İşte röportajın ilgili bölümü:

"Hüseyin Gülerce, Nureddin Veren ve Hizmet’e savaş açan dünün tüm şakirtleri ötelerde hâzâ münafıktır. Bunları zerre kadar seven helak olur.

Fethullah Gülen Hocaefendi velayette Makam-ı Mehdi Aleyhiselam’da bulunan yüce bir evliya… Tarikat konağında unvanlarına gavs denen evliyalardan daha öte ilm-i ledüne sahip. Bu makamda olan evliya, Efendimiz Aleyhiselam ile manevi âlemde görüşür. Tüm işlerini Peygamberimiz’le istişare ederek yapar. Asla kendi başına iş yapmaz. Bu makamdaki bir evliya apaçık şekilde Levh-i Mahfuz’a bakar. Bu makamda olan bir evliya 1400 asırda bir gelir. Bu makamdaki bir evliyanın yanında sesini yükselten helak olur. Bu makamdaki bir evliyaya karşı çıkan gayyayı boylar. Hiçbir evliya Makam-ı Mehdi sahibi bir evliyaya hükmedemez, talimat veremez. Bu makamdaki evliyalar hakikat hizmeti yapıp tarikat konağına uğramaz, peygamberler yolunda zuhur ederler. Bu makamdaki bir evliyayı seven, vallahi billahi tallahi mahşerde hüsrana uğramaz. Bu makamda bulunan bir evliyaya Hazreti Hamza, Ashab-ı Bedir, Şuheda-yı Uhud, Ashab-ı Kehf ve arşa müvekkel melekler muhafızlık yaparlar. Bu makam sahibi bir evliyanın karşısında tüm tarikat kutupları, kutbul medar, kutbul irşad, gavs el pençe kıyam dururlar. Bu makamda olan bir evliya tüm velayet konaklarını geçerek Makam-ı Mahmûd’a yanaşır. Bu makamdaki bir evliya simsiyah gecede simsiyah bir karıncanın attığı adımın sesini duyar, görür. Bu makamdaki bir evliyanın gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı Allah olur. Allah, bu makam sahibinin kalbine nazar ederek âlemlere tecelli eder. Bu makamdaki bir evliyadan ayrılan Allah’tan ayrılır.

Yirmi küsur senedir ABD vatandaşıyım ve burada yaşıyorum. Ara sıra Türkiye’ye geldiğimde Hocaefendi’nin kimi talebeleri ile sohbet etme fırsatım oldu. Kime baktımsa Hocaefendi’yi manevi makamı bağlamında tanımıyorlardı. Ön planda olan abilerine baktım onlar da aynıydı. Kimi onu bir emekli imam, kimi medresede yetişmiş bir âlim, kimi Kur’an hâfızı, kimi yazar olarak bilip seviyordu. Bu beni oldukça ürpertti.

Latif Erdoğan, Nurettin Veren gibi kendini bir şey sanan çakma şakirtler hiç utanmadan Hocaefendi gibi yüce bir evliyaya akıl vermeye yeltenecek kadar çukurlaşmışlar. Kalp gözleri kör olduğu, ene putlarıyla ben ben dedikleri, kendilerini bir halt sandıkları için kovulmuş şeytan gibi feci bir sona itildiler. Allah’ın sillesini yiyerek layık oldukları Süfyan’ın şakirtliği ile cezalandırıldılar.
Allah bana iki seçenek verseydi: Biri veli olmak, bir diğeri Hocaefendi’nin ayaklarını basıp sildiği bir paspas olmak; vallahi, billahi, tallahi paspas olayım derdim. Hocaefendi işte böyle değerli, böyle aziz ve şerefli yüce bir evliyadır.

Yazıklar olsun Hocaefendi’yi gerçek velayeti ile tanımayan şakirtlere. Biz işin dışında olan, velayet hizmeti yapan biri olarak tanıyoruz; ama dizinin dibinde oturup kalkanlar tanımıyorlar. Bu ayıp da kendilerine yeter."

FETHULLAH GÜLEN'DEN AYRILAN ALLAH'TAN AYRILIR

Fethullah Gülen'in talebesi iken ondan ayrılanın Allah'tan ayrılacağı gibi cüretkar bir iddia ortaya atan Dr. Hamza Metiner, "Camiaya son bir söz söylemek isterim: “Seyda Fethullah Gülen Hocaefendi’den ayrılan; hakikat mertebesinde Allah’tan ayrılır.” Çaresiz kaldığınızda bu cümle üzerinde uzun uzun tefekkür edin. Bir daha gelemeyeceğiniz şu dünya hayatında asla Hizmet’e sırt dönerek gayyaları boylamayın. Seçki sizin… Mevla görelim 2025’e kadar neyler, neylerse güzel eyler… Gün doğmadan neler doğar… Süfyanilerin planı varsa elbette ve mutlaka Allah’ın da bir planı vardır… Tüm münafık Süfyaniler iki cihanda da zelil ve perişan olmaya mahkûmdurlar." ifadeleriyle iddialarını oldukça ilginç bir boyuta taşıdır.

http://www.timeturk.com/tr/2015/01/21/meger-sadece-isid-tekfirci-degilmis.html
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Nette şu resimler var



twitter adresi:

https://twitter.com/hamzametiner




iyide twitter adrsinde gencecik bir delikanlı var.

lMEsCobg.jpg



hamza metiner diye birini tanımıyoruz.

bu gencin (tabii böyle biri varsa) "sapık" fikirlerini tüm risalei nur dairesine şamil şekilde kullanmak ve yaymak hainliktir.

ayrıca başka biri de, başka adla twitter hesabı açabilir ve başka cemaatlere iftira atabilir.

az akledin lütfen...



not: ayrıca fotoğraf aşağıdaki linkten alınmış. kısaca hesap sahte... kendi resmini bile profiine koyamayan biri nasıl nur cemaati adına kelam edebilir. saldıracaksınız bari hazırlıklı olsanız... ayrıca fetulahçılar nurcu değildir notunu da düşelim...

fotonun alındığı link:
http://www.myhearingapps.com/ringing-ears-consider-participating-in-a-clinical-trial/


tüm bu açıklamalar müvacehesinde, araştırmadan, sadece nurculara saldırmak için (nurcular kendine ne yaptıysa artık), yalanlarla/iftiralarla dolu, bu sapık röportajı foruma astığı için; "talip" rumuzlu müfteriden özür bekliyoruz.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Ben karıştırıyor değilim bu adam oradan nakşi kadiri gibi bir şey aldım diyor olabilir. O yüzden dedim, siz daha iyi bilirsiniz o tarafı
 
Üst