Yahûdîler, Hazret-i Îsâ'nın ardından da havârîlere olan ezi*yetlerine devâm ettiler. Gerçek havârîler ise, bütün işkence ve cefâlara karşı büyük bir sabır ile tahammül gösteriyorlardı.
Bunlardan biri olan Barnabas, Îsâ -aleyhisselâm-'ın son günleri hakkında İncîl'inin 221 ve 222. bâblarında şu bilgileri veriyor:
Roma askerleri, Hazret-i Îsâ'yı yakalamak için eve girdikleri vakit, Cenâb-ı Hakk'ın emri ile dört büyük melek onu pencereden çıkararak semâya ref' ettiler. Romalı askerler:
“–Sen Îsâ'sın!” diye Yehûdâ'yı yakaladılar ve onu bütün yalvarmala*rına rağmen çarmıha gerip öldürdüler.
Daha sonra Îsâ -aleyhisselâm-, annesi Meryem'e ve havârî*lerine göründü. Hazret-i Meryem'e:
“–Anneciğim, görüyorsun ki ben asılmadım. Benim yerime Yehûdâ çarmıha gerilip asıldı. Şeytandan sakının; çünkü o, dün*yâyı süslü göstererek sizi aldatmaya çalışacak.” dedi.
Sonra inananların muhâfaza edilmesi için Cenâb-ı Hakk'a duâ etti. Ardından havârîlerine döndü:
“–Allâh -celle celâlühû-'nun nîmet ve rahmeti sizinle olsun!” dedi.
Bu sözlerinin ardından dört büyük melek, O'nu tekrar semâ*ya kaldırdılar.
diye geciyor osman Nuri Topbas Hocaefendi'nin nebilersilsilesi adlı eserinde...
"alıntılanan eser"
Hiç kimse doğrusu,en doğrusu budur diyemiz.Yukardaki bilgilerde kesin değildir.İncilden israliyat yapmış sanırım Topbas Hocaefendi ama incil semavi bir kitap değildir(şu an itibari ile) ve dört değişik incil olduğuna göre acaba hangisinden alıntı yaptı?..