Hüsnü Zanda Ölçü

İstihya

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
Hüsnü Zanda Ölçü

Bir kimse, din kardeşinin yetmiş tane kusurunu görse, hepsine tahammül eder. Ya da her biri için bir mazeret arar, ayıbını kapatır. Bu kusurlar için bir özür bulursa tamam demektir, bu onun için yeterlidir. Eğer bulamazsa şöyle der: “Mutemelen benim bilmediğim bir özrü vardır!”

Ebu Talib Mekkî, Kûtu’l-Kulûb
 
ummuhan

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
"Mü'min kardeş kör olmuş o sebeple basmış gaza uçuruma giderken görmüyor madem yuvarlansın napalım" deyip çekileceğiz mi demek peki bu :)

Bunu Hadis-i Şerife binaen değil başlığa binaen yazdım :)
 
İstihya

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
Elbette değil yeri, zamanı, uslubunca ikaz elbette şarttır...

Olaya şu perspektifden baksak daha evla zannedersem değerli büyüğüm; kişi karşısındaki muhatabından kendisi kadar fedakarlık, yahut yptığıklarının mislini göremeyince ben yapıyorum o neden yapmıyor ah'ları yükselir kast edilen de bu noktadır hakeza acizana anladığım...

İnsanlar arası münasebette ikaz noktası diye düşünüyorum mes'eleyi...
 
ummuhan

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
İkazı duymuyorsa mesela ya da kendisini ikaz edilir bulmuyorsa, ya da kişi hep kendisini doğru görüyorsa, yalnız ikaz görevini kendisinde buluyorsa.... v.s zincirleme kaza durumu........ ikaz eden ve edilen açısından diyorum.... yani, özetle, kendisini ikaz edecek konumda görebilmek de yürek istiyor bence :)
 
İstihya

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
Mutlaka...

Bilmemiz gerekiyor bilmek içinse; ''bilmedilerimizi bilmemiz gerekiyor''..

Hatta şu tabiri çok beğeniyorum; kişinin bilmemesi cehd-, basittir yani iki kademeli cehalettir ve gayet de tabiidir .. kişinin bilmediğini bilmemesi cehd-i mürekkebidir yani iki kademeli cehalettir ve bu hiç de tabi değildir..

Hatayı akbul edip,eksiklerini gidermek noktasında Yetiştilicek kıvamda olmak aslında bir secilmişlik ifadesi de değil mi;?
 
İstihya

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
O sorun hep var:)
Ahklakta zirve olmak böyle birşey olsa gerek ...
Büyüklerin hayatlarına bakarsak insanlık olarak ne kadar uzaklaştığımız fark ederiz onların yaşamları gibi yaşamaktan..

Mektubatta geçer;
Nazlı olsa da, aşka yakalanan kimse, naz çekmeğe de alışmalıdır elbette!

Allahı sevenin hali yarattıklarına karşı Tahammül etmek demek, o kişiye uyum sağlamış olmak demektir..

Elbette ki zor..
 
Cümle Mühendisi

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Dün evimize gelen bir hocaya "Hüsn-ü zanda ölçü ne olmalıdır?" diye soracaktım, konu da tevafuk olmuş. Bazı tasavvufî düşünce sistemlerinde hüsn-û zannın sınırının olmadığını düşünüyorum. "Şeyhin elinde kadeh dahi görsen, kadehin içinde şerbet olduğunu düşüneceksin" diye başlayıp ucu bucağı bulunmayıp devam eden, şeyhin şeriatâ aykırı sarîh ifade ve fiillerini tevil etme çabalarından bıktığımız zamanlar olmuyor değil...
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Üst