Hükümet Said Nursi'yi Mutlaka Dikkate Almalı

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
PKK ile mücadelede harcanan 400 milyar dolar neticesinde Türkiye hangi projelerden vazgeçirildi?

Servet Armağan Bediüzzaman Said Nursî’nin verdiği çarpıcı çözüm yollarını analizleriyle irdeliyor.

“Kürt meselesi”ndeki asıl problem nedir?

Türk kardeşleri ile birlikte “İslâm Kardeşliği” anlayışı içinde var güçleri ile gayret gösteren bu insanlar, yeni devletin kurulmasından sonra unutulmuş, dillerini konuşmalarına izin verilmemiş, suçlu suçsuz birçok yerde husumet ve hakaretlere maruz kalmışlar. “Doğu illerinden askere giden ve Türkçe bilmeyen insanlarla alay edilmiş, küçümsenmiş ve birçok yerde de “kuyruklu Kürt”, “mağaradan çıkma”, “asker katili”, “kıro” benzeri yakıştırmalarına muhatap edildiler.

Hükümetin “Demokratik açılım” politikasından ne anlamalıyız?

Hükümetin bu açılım politikası inisiyatifinden şunları anlamalıyız: Birinci nokta; bazı vatandaşlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmayacak. Geçmiş tarihlerde bunlar olmuş, artık bundan sonra olmayacak. Başbakanlık’ta ayrımcılığın önlenmesine dair ayrı bir bölüm kuruldu. Bu dairade çalışan kimselerin görevi, eğer bir ayrımcılık varsa, buna sebep olanların cezalandırılması veya gereken tedbirleri almaktı.

İkinci nokta; demokratik standartların yükseltilmesi gerekirdi. Bu ifadeden kastettiğimiz şudur: Türk halkının hayat seviyesi ekonomik olarak yükseltildiği gibi, temel hak ve hürriyetlere sahip olma ve bunları kullanma noktasında standardı yüksetilmeliydi. Demokratik standartlarda bütün vatandaşlar, zengini, fakiri, köylüsü, şehirlisi, dindarı, dindar olmayanı, partilisi, partisizi eşitti. Bu eşitliği tam olarak, yani fiili olarak uygulamamız lazım.

Üçüncü bir nokta; şeffaf idarenin gerçekleştirilmesiydi. Yani, idare artık kapalı kapılar arkasında kişilerin haysiyetiyle, mal ve mülküyle, namusuyla ilgili kararlar almayacak veya alamayacaktı. Şeffaf idare, aynı zamanda, herkesin müracaat ettiği takdirde, hakkında yapılan işlemi öğrenebilmesi demekti.

"Demokratik açılım” sadece Kürtler için mi gerçekleştirilecek?

Kürtler’in özelliklerinden çok, Kürtler de dâhil, bütün milletlerin bir özelliğinden ve yapması gerekli bir hareketinden oluşmasından bahsediliyor. Bu da birlik ve beraberliği muhafaza etmek ve “Muhabbet-i milliye” diye tabir edilen vatan ve devlete sadakat ve sevgi özellikleridir. Dolaylı olarak Kürtler’i ilgilendiriyor, ancak sadece Kürtler’e ait bir özellik değil.

Bediüzzaman’ın tavsiyeleri

Bediüzzaman Said Nursî’nin, en büyük düşmanımızın; cehalet, zaruret ve ihtilâf olduğuna dair teşhisi, tesbiti ve bu en büyük düşmanlarımıza karşı gösterdiği çareler ilim, sanat ve ittifaktı. Doğu ve Güneydoğu meselesi ve “Demokratik açılım” konusunda yıllar önce belirttiği görüşleri mutlaka dikkatle göz önüne alınmalı ve değerlendirilmelidir.

Bugün ‘Demokratik açılım’la hedeflenmek istenen milli birlik ve bütünlük ise bir ayrım yapmamak Kürt, Türk, Çerkez, Arap ve benzeri arasında bir ayrım yapmamak, haklardan, eşit şekilde istifade etmek gereği ileri sürülüyorsa, o zamanda Nursî kendi ırkdaşlarına, yani Kürtler’e bu tavsiyelerde bulunuyordu.
Bugün
 

-Muhammed-

Profesör
Katılım
18 Kas 2010
Mesajlar
1,740
Tepkime puanı
234
Puanları
63
Bediüzzaman Said Nursî’nin, en büyük düşmanımızın; cehalet, zaruret ve ihtilâf olduğuna dair teşhisi, tesbiti ve bu en büyük düşmanlarımıza karşı gösterdiği çareler ilim, sanat ve ittifaktı. Doğu ve Güneydoğu meselesi ve “Demokratik açılım” konusunda yıllar önce belirttiği görüşleri mutlaka dikkatle göz önüne alınmalı ve değerlendirilmelidir.


Çok doğru bir tespit. Allah razı olsun Takva kardeş..
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Yazıdan üstad hazretlerinin çözüm olarak neyi söylediği anlaşılmıyor.Sadece şu cümle dikkat çekiyor:''Bediüzzaman Said Nursî’nin, en büyük düşmanımızın; cehalet, zaruret ve ihtilâf olduğuna dair teşhisi, '' tamam bu söylenmişte üstadın çözüm önerisi bu yazıda nerede??


Niçin açıkca telaffuz edilmiyor, üstadın çözümü: Şeriatı Garrayı, toplumda hakim kılmaktır..Bu bölgede fen ve İslami ilimlerin okutulacağı medrese inşası önerisi nerede?Üstad islami medreselerin ihyasından, şeriatın tatbikinden bahsetmiyormu? Tabiiki, bu sözler, üstadı ''demoktrat'' göstermek isteyen avrupa hayranlarının işine gelmez.


Üstad Hutbei Şamiye de diyorki : '' ...Eski said 'e dedilerki: Sen her cihette siyaseti dine, şeriata âlet ediyorsun ve dine hizmetkar yapıyorsun ve YALNIZ ŞERİAT HESABINA HÜRRİYETİ KABUL EDİYORSUN. Ve MEŞRUTİYETİ DE MEŞRUİYET SURETİNDE BEĞENİYORSUN.DEMEK HÜRRİYET VE MEŞRUTİYET, ŞERİATSIZ OLAMAZ.Onun için seni de '' şeriat isteriz '' diyenlerin içine 31 mart ta dahil ettiler.''


Eski Said onlara demişki: ''Evet milleti İslamiyenin sebebi saadeti , yalnız hakaiki İslamiye ile olabilir.Ve hayat -ı içtimaiyesi ve saadeti dünveyiyesi ŞERİATI İSLAMİYE İLE OLABİLİR.YOKSA ADALET MAHVOLUR.EMNİYET ZİR Ü ZEBER OLUR.AHLAKSIZLIK , PİS HASLETLER GALEBE EDER....''

Üstada ''demokrat'' diyenlerin kulakları çınlasın!!!
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Doğu ve Güneydoğu meselesi ve “Demokratik açılım” konusunda yıllar önce belirttiği görüşleri mutlaka dikkatle göz önüne alınmalı ve değerlendirilmelidir.

Bediüzzamanın yıllar önceki ifadelerine vurgu yapılıyor. Onun hayat felsefesi incelenip, dikkate alınmalıdır deniliyor.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Doğrusu yazı bukadarsa ,neye vurgu yapıldığı tam anlaşılmıyor.Yani Bediüzzamana atıf yapılıyorsa, onun görüşleri net olarak ortaya konmalı.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Doğrusu yazı bukadarsa ,neye vurgu yapıldığı tam anlaşılmıyor.Yani Bediüzzamana atıf yapılıyorsa, onun görüşleri net olarak ortaya konmalı.

Görüşleri bir kitaba sığar , ama bakacağım asarım foruma.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Kürt sorununun çözümü, Said Nursi'de saklı

Servet Armağan , Kürt kökenli olan Nursi'nin hiçbir zaman bağımsızlık talebinde bulunmadığını ve federal devlet yapısını kabul etmediğini kaydediyor.

Nursi'nin Osmanlı zamanından beri Kürtlerin Türklerden ayrı olmaması gerektiğine inandığını söyleyen Armağan, Bediüzzaman'ın şu sözlerini aktarıyor:

"Muhtariyet fikri ırkçılığı hortlatır. Türkler bizim aklımız, biz de onların kuvveti. Mecmuumuz (toplamımız) bir iyi insan oluruz. Kürtlerin saadeti ancak Müslüman Türklerle beraber olmakta yatıyor. Kürtlük davası pek manasız bir iddiadır. Çünkü (Kürtler) her şeyden evvel Müslümandırlar.(...)İslam uhuvvet-i İslamiyeye münafi (zıt) olan kavmiyet davasını men eder."

Servet Armağan, Nursi'nin milliyetçiliği 'müspet ve menfi' diye ikiye ayırdığını, menfi milliyetçiliğı 'ırkçılık', müspet milliyetçiliği ise 'İslam kardeşliği' olarak tarif ettiğini belirtiyor.

Prof. Armağan, Bediüzzaman'ın Kürtçe eğitim meselesindeki yaklaşımı konusunda da şu değerlendirmeyi yapıyor: "Nursi makalelerinde, doğunun cahil kaldığını ve ihmal edildiğini yazıyor. Çözüm olarak da doğunun her yerinde okullar açılmasını ve buralara Kürtçe bilen öğretmenler gönderilmesini söylüyor.

Eğer bu yapılmaz ve Kürtler de okumazlarsa gelecekte Kürtlerin pek büyük bir darbe yiyeceklerini, yani geri kalacaklarını belirtiyor."

Armağan, Bediüzzaman'ın isyana kesin bir dille karşı çıktığını vurgulayarak, Cumhuriyet'in ilk yıllarında Şeyh Sait'in başlattığı isyan hareketine destek vermediğini hatta "Bu millete kılıç çekilmez. Bu millete ve askerlerine karşı isyan etmek doğru değildir. İsyan hatalı bir harekettir, vazgeçin." uyarısında bulunduğunun altını çiziyor.

Zaman
 
Üst