Hocaefendinin Papa'ya yazdığı mektuba gelen itirazlara verilen cevab

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
garib olan şu
ne hata yaptığı söylenende hata görülüyor
nede yapılmak istenenler anlatılabiliyor

bence usulde bir sürü hata var
niyetler öyle değil ama

kabullenmemek ise İslami bir akılla anlaşılır değil
masumiyet karinesi hakkında herkes hem fikir
ama ipek atlas olsa kimse yakıştıramıyor

Sizin mesajınız görmezden gelinecektir kardeş garip mi değil mi bu da yoruma açık olsun hadi :)
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
senin çıkaramamış olman bizim çıkaramıyacağımız manasına gelmez..Senin çıkaramamış olman bizim çıkarmamızı cerhetmez..


İşte ne açıdan baktığınıza bağlı..Eğer tenkit gözüyle bakarsan "Rum büyüğü" "fars ulusu" demek imansız bir şahsı yüceltmek manasına getirilebilir,"imansız bir kişi büyük değildir,ona büyük demek küfrü büyük tutmak demektir" gibi batıl yorumlar getirilebilir, ama tenkit değil de insaf ve hakikat ölçüsünde baksan o kişi imansız da olsa bulunduğu makam gereği hitap edilir..Papaya da "cenap" kelimesi bulunduğu makam gereği yapılmıştır..

evet ,yeter ki yanlışın yanlış olduğu ispatlansın..Halbuki böyle bir ispatlama mevcut değil..İspatlayamadığınız bir şeyi de dikte etmek nasıl bir cinnetliktir onu da siz düşünün..Hem kesin bir kaidedendir ki, bir fiile yanlış diyen o fiil kim tarafından uygulanırsa uygulansın ona da yanlış demeli..Kişilere göre fiillerin yanlışlığı doğruluğu değişiyorsa orada cinnetlik vardır..
FEthullah Gülen bir hitap gereği "cenap" demiş, birileri yanlış diyor..Aynı birileri tarihte yazılan diğer mektuplardaki ifadeleri kullanan kişilerin de "yanlış" yaptığını söylüyorlar mı?
Şeyh Nazım 'ın "Papa cenapları" dediğini ben bizzat duydum videodan..
Abdülhamid'in yine daha şaşalı ifadeleri var mektuplarında..
Resulullah(sav)'ın ifadelerin yukarda zikrettik..
Hala bunlara rağmen,sadece tek bir şahsa yoğunlaşıp,bütün şiddeti ona yöneltmek cinnetliktir..

Yanlışın yanlış oluğunun işte isbatı :
"Cenâb" kelimesi genellikle "pek yüce, pek büyük" anlamlarına geldiğinden ve hassaten "Cenâb-ı Hak, Cenâb-ı Allah" ifadelerinde olduğu gibi sadece Rabbimize teşmil edilir O'nun ismleriyle musemmadır. Örneğin hiçbir kimseye "Cenâb-ı İsmet, Cenâb-ı Mehmet" denilmediği gibi, papa ve papazlara da "Cenâb-ı Papa-Cenâb-ı Papaz" denilemez. Çünkü, bu kelimenin anlamı hem büyüklük hem de hurmet ifade ediyor. Bizim bilgi birikimimiz bizi böyle bir neticeye götürüyor. Böyle bir cinnetlik (!) hâlini de sürekli yaşamaktayız! Çünkü, etrafımızda sizler gibi yığınla aklı selim (!) insan olunca, bizim hâlimiz de cinnet şeklinde görülüyor! Ne yapalım, mecburen cinnetliği kabul edeceğiz! Yeterki, siz gayr-ı müslim dostlarınızı yüceltin ve sakın ola ki kırmayın ! Umulur ki, birlikte ve el-ele doğruca cennete girersiniz ! :)
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Yanlışın yanlış oluğunun işte isbatı :
"Cenâb" kelimesi genellikle "pek yüce, pek büyük" anlamlarına geldiğinden ve hassaten "Cenâb-ı Hak, Cenâb-ı Allah" ifadelerinde olduğu gibi sadece Rabbimize teşmil edilir O'nun ismleriyle musemmadır. Örneğin hiçbir kimseye "Cenâb-ı İsmet, Cenâb-ı Mehmet" denilmediği gibi, papa ve papazlara da "Cenâb-ı Papa-Cenâb-ı Papaz" denilemez. Çünkü, bu kelimenin anlamı hem büyüklük hem de hurmet ifade ediyor. Bizim bilgi birikimimiz bizi böyle bir neticeye götürüyor. Böyle bir cinnetlik (!) hâlini de sürekli yaşamaktayız! Çünkü, etrafımızda sizler gibi yığınla aklı selim (!) insan olunca, bizim hâlimiz de cinnet şeklinde görülüyor! Ne yapalım, mecburen cinnetliği kabul edeceğiz! Yeterki, siz gayr-ı müslim dostlarınızı yüceltin ve sakın ola ki kırmayın ! Umulur ki, birlikte ve el-ele doğruca cennete girersiniz ! :)

sen insanlara ali cenab denilemeyeceğine emin misin
ben denilebilir diye biliyorum...
kaynak var mı?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
sen insanlara ali cenab denilemeyeceğine emin misin
ben denilebilir diye biliyorum...
kaynak var mı?

Syn. akademi,
Halâ "cenâb" kelimesinin anlamını bulup ta buraya bir türlü yazmadın ! Şimdi de gelmiş "âli-cenâb" kelimesiyle bizi alt etmeye çalışıyorsunuz ! Bir kere
"âlîcenâb =1.cömert. 2.haysiyetli." demektir. Yani, burdaki, "cenâb" kelimesi tamamen asıl anlamını bu birleşik kelimede yitirmektedir. Artık dilbilgisi ders vermekten bana gına geldi ! Lütfen başka bir hoca bulun kendinize ! :)))
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Cenâb kelimesi
Sual:
Cenâb-ı Allah diyoruz. Cenâb kelimesi, Peygamberimiz için de kullanılır mı? İnsanlar için de, âli Cenâb deniyor. Uygun oluyor mu?
CEVAP
Cenâb, büyüklük ifade etmek için, hürmet maksadıyla söylenir. Cenâb-ı Hak dendiği gibi, Cenâb-ı Peygamber de denir. Ayrıca, Hazret-i Peygamber, Hazret-i Muhammed dendiği gibi, Hazret-i Allah da denir. Bunlar saygı ifade eden kelimelerdir. Âli Cenâb ifadesi de,iyilik sahibi, yüksek ahlâklı, cömert, büyük zat gibi anlamlara gelir.

:D ben hocamdan memnunum siz hocası olmayan larla uğraşın:D
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Cenâb kelimesi
Sual: Cenâb-ı Allah diyoruz. Cenâb kelimesi, Peygamberimiz için de kullanılır mı? İnsanlar için de, âli Cenâb deniyor. Uygun oluyor mu?
CEVAP
Cenâb, büyüklük ifade etmek için, hürmet maksadıyla söylenir. Cenâb-ı Hak dendiği gibi, Cenâb-ı Peygamber de denir. Ayrıca, Hazret-i Peygamber, Hazret-i Muhammed dendiği gibi, Hazret-i Allah da denir. Bunlar saygı ifade eden kelimelerdir. Âli Cenâb ifadesi de,iyilik sahibi, yüksek ahlâklı, cömert, büyük zat gibi anlamlara gelir.
:D ben hocamdan memnunum siz hocası olmayan larla uğraşın:D

"Cenâb, büyüklük ifade etmek için, hürmet maksadıyla söylenir." Demek ki neymiş, "cenâb" büyüklük hem de pek büyüklük ifade ediyormuş ve hurmet ifadesiymiş...Şu halde, Papa'lar çok mu büyüklük ifade ediyor ? Onlara hurmet edilir miymiş ? Araştırın bakın bakalım, muhakkak çarpıtıcı bir çok delil (!) daha bulacaksınız !
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
birincisi başka manaları da var.
ikincisi birinin makamı yüzünden büyük demek dinden çıkaracak bir kelime değil
papa nın anlamı baba demek.. büyük baba:D hocam demişse ne olmuş
sen dedene büyük baba deyince deden büyümüş mü oluyor:D

hürmet başka birşey
eğer ortada bir hürmet varsa papa hocama hürmet etmiştir.
konuyu fazla uzattığınız kanaatindeyim.

Esen kalın:D
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
birincisi başka manaları da var.
ikincisi birinin makamı yüzünden büyük demek dinden çıkaracak bir kelime değil
papa nın anlamı baba demek.. büyük baba:D hocam demişse ne olmuş
sen dedene büyük baba deyince deden büyümüş mü oluyor:D
hürmet başka birşey
eğer ortada bir hürmet varsa papa hocama hürmet etmiştir.
konuyu fazla uzattığınız kanaatindeyim.
Esen kalın:D


Hürmet, en büyük amel-i salihlerden bir tanesidir. Örneğin bir zengine, zenginliğinden dolayı hurmet edenlerin dininin üçte ikisi gider denilmiştir.Bu durumda bir gayrı müslime hurmet etmenin nelere mal olacağını bu ölçüden kıyaslayabilirsin. İkinci olarak da bu hürmet konusunda sana atalarımızdan bir ders anlatayım.Plevne kahrmanı Gazi Osman Paşamız ne zaman ki, esir düştü Rus Komutan onun kendi huzuruna baş eğmesini ve eğilerek girmesini ve bu şekilde hurmet edici bir hâl ile girmesini sağlamak için çadırının giriş yerini alçaltmış ve eğilmeden girilmeyecek bir hâle getirtmişti. Gazi Osman Paşa'yı bu çadırına yani huzuruna çağırdığında kahraman paşamız da eğilerek çadırdan içeri girmişti...Girmişti ama, girişi tersine eğilerek yapmıştı ve Rus çarı önce onun tersiyle yüz-göz olmuştu ! İşte hurmet bu kadara önemli bir şeydir. Ne mutlu Gazi Osman Paşanın torunu olabilenlere !
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
konumuz
büyük baba idi:D

uzatmak için nerelere gidiyorsunuz.

yazıları okursanız Efendimizin tüm insanlara hürmet ettiğini de görürsünüz.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
konumuz
büyük baba idi:D
uzatmak için nerelere gidiyorsunuz.
yazıları okursanız Efendimizin tüm insanlara hürmet ettiğini de görürsünüz.

Ben zannettim ki, Gazi Osman Paşamızın da yanlış yaptığını söyleyeceksiniz !
Sahi sizce islâmın ve müminlerin imanının bir izzet-i ve şerefi var mı acaba? Yada şöyle soralım, bu değerlerin -varsa ki bize göre var- izzet ve şerefi kime ve kimlere karşı nasıl korunur veya kollanır ?

zz
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
siz hocam gibi olunca

papaya sırtınızı dönersiniz İnşallah:D

neleri konuşuyoruz :D

İslam ın izzeti yerlerde sürünüyor
siz hala korumaktan bahsediyorsunuz.
elin gavuru istediği yere girip
tecavüzünü yapıyor
istediğini öldürüyor
siz ala izzet şeref hamasati yapıyorsun.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Yanlışın yanlış oluğunun işte isbatı :
kendi indi görüşünüz ispat diye sunulamaz..

"Cenâb" kelimesi genellikle "pek yüce, pek büyük" anlamlarına geldiğinden
REsulullah(sav) kullandığı "ulu" ifadesi de "pek yüce pek büyük manasına gelir..

ve hassaten "Cenâb-ı Hak, Cenâb-ı Allah" ifadelerinde olduğu gibi sadece Rabbimize teşmil edilir
Esasında bütün saygı ve hürmet ifadeleri hakiki manada sadece Allah'a teşmildir..FAkat insan ilişkileri arasında hitaplarda hem sünnette hem de sonraki dönemde milletlerarası hitaplarda belli bir makamı işgal eden kişilere karşı kullanılmıştır..
Tarih kitaplarında çokça örnekleri var.."Prens cenapları" "Lord cenapları" gibi ifadeler geçmektedir..
Önceden de dediğimiz gibi Osmanlı Padişahları da bu gibi benzer ifadeler kullanmışlardır..
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Yapılan eleştirilere güya cevab sadedinde yazılan fikir ve mantık fukarası cevaba dair eleştirilerimizi yazmaya başlıyorum.Tevfik Allah Tealadandır!

icon1.gif

3-Metin :
Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinler arası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.


İtiraz : Papalık Misyonunun bir Hırsitiyanlaştırma olduğu bilinmesine karşın Papalık Misyonunun bir parçası olduğunu kabul etmek caiz midir ? Kafirler birbirlerinin yardımcılarıdır (Enfal suresi , 73.Ayet-i Kerime) gereği bu apaçık Küfür değilmidir ?

El-Cevab :
Bir kere ifadeyi doğru okumakta fayda vardır : Papalık Konseyinin bir parçası olmaktan bahsedilmiyor , Papalık Konseyinin Dinler arası Diyalog misyonundan bahsediliyor. Çünkü Dinlerarası Diyalog Faaliyetlerinde Hrsitiyanlığı yaymak diye Resmi bir ifade yokki bu cümleye itiraz edilsin! Dinler arası Diyalog Misyonun Ana Görevi: 3 Dinin mensublarının birbirlerini daha yakından tanımalarını sağlamaktır . Doğru temsil, en etkili tebliğ yöntemdir. (Maide Suresi, 67.Ayet-i Kerime ) .Şayet Hıristiyanlaştırma faaliyetlerine yardımcı olunmuş olsa idi , o zaman “Kafirler birbirlerinin yardımcılarıdır” hususu bir geçerlilik kazanabilirdi . 10 yılı aşkın süredir Faal olan Diyalog sürecinde , acaba kaç kişi Hırsitiyan olmuşta bu iddiayı dile getirme cüretini kendinizde buluyorsunuz ? Biz Diyalog faaliyetleri vesilesi ile İslam ile müşerref olan veya en azından hak Din olduğunu kabullenen yüzlerce Ruhani , onbinlerce insan biliyoruz . Buda sizin iddialarınız tekzib etmektedir.

Dr. ünvanlı yazar kendisini galiba uyanık zannederek, açık bir gerçeği tahrif ederek, güya cevab verdiğini zannediyor.Diyorki ''Papalık Konseyinin bir parçası olmaktan bahsedilmiyor , Papalık Konseyinin Dinler arası Diyalog misyonundan bahsediliyor. Çünkü Dinlerarası Diyalog Faaliyetlerinde Hrsitiyanlığı yaymak diye Resmi bir ifade yokki bu cümleye itiraz edilsin''

Halbuki Zaman Gazetesinin 10 Şubat 1998 tarihli nüshasına bakarsak(herhalde cemaatın gazetesinede itiraz edecek değiller!)ifade aynen şöyle:Papa 6. Paul Cenaplari tarafindan baslatilan ve devam etmekte olan Dinlerarasi Diyalog Icin Papalik Konseyi (PCID) misyonunun bir parcasi olmak uzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edisini gormeyi arzu ediyoruz' Matbuaata bile yayınlanarak herkesin malumu olan bir konuda bile , yalan söylemekten çekinmeyen dr. ünvanlı yazarıın ilmi emniyetine , daha işin başında bile güvenilemeyeceğini ifade edelim!

Yazarın ikinci yalanı şu diyoki: ''Çünkü Dinlerarası Diyalog Faaliyetlerinde Hrsitiyanlığı yaymak diye Resmi bir ifade yokki bu cümleye itiraz edilsin''

Şimdi bu yalanı , bizzat kaynaklara bakarak teşhir edelim!

Papa ,1991 yılında yayımladığı '' Redemptoris Missio'' adlı genelgede , Vatikanın dinler arası diyalogdan ne anladığını şu şekilde ortaya koymuştur:'' Dinleraraı diyalog, Kilisenin bütün insanları Kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır...Bu misyon ,aslında Mesihi ve İncili bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir..''

diyalog ve misyon söz konusu olduğunda gündeme gelen '' inkültürasyon'' terimininde Vatikan tarafından :''Çünkü inkültürasyon, hakiki kültür değerlerinin hıristiyanlıkla bütünleşmek süretiyle asli bir değişime uğraması ve Hıristiyanlığın çeşitli insan kültürlerine sokulması anlamlarına gelir'' demektedir.Bu konuda daha geniş bilgi için bkz.Ali İsra Güngör:Vatikan Misyon ve Diyaloğu ve Prof.Dr. Mehmet Aydın: Hıristiyan Kaynaklara Göre Hıristiyanlık

Cevabımız sürecek.

 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Müşriklerle işbirliği

Sual: (Dünyadaki dinsizliği, şirki yok etmek için, Hıristiyanlarla el ele, omuz omuza vermek şarttır) deniyor, Noelleri kutlanıyor. Kitapsız kâfirleri, kitaplı kâfir yapmak için çalışmak, Hıristiyanlığa hizmet olmuyor mu?
CEVAP
Bugün dünyada, şirksiz [müşrik olmayan] Hıristiyan yok gibidir. Müşrik olmayıp Ehl-i kitab olsalar da, yine hepsi kâfirdir. Bu kitaplı kâfirlere hizmet etmek, dinimize düşmanlık olur. Dinsiz Türkleri Hıristiyan [Ehl-i kitab] yapınca elimize ne geçecektir? Ehl-i kitabın kendisi Cehennemliktir. Bir âyet-i kerime meali:
(Elbette, ehl-i kitap olsun, müşrik olsun, bütün kâfirler Cehennem ateşindedir. Orada ebedi kalırlar. Onlar yaratılmışların en kötüsü, en şerlileridir.) [Beyyine 6]

Şu hâlde yaratılmışların en kötüsü olan Ehl-i kitabla omuz omuza verip, diğer şerli olan müşrikleri Ehl-i kitab yapmak ne büyük gaflettir! Dinsizin Müslüman olma ihtimali vardır; ama Hıristiyan olunca bu ihtimal çok zayıflar. Üstelik bugün omuz omuza verilmesi istenen Hıristiyanların, büyük ekseriyeti müşriktir. Hıristiyanlar, üç ilaha inanıp, (İsa’da ilahlık sıfatları var. Babası gibi, her dilediğini yaratır. Ebedi, ezeli olarak diridir) diyorlar. Bunun için, böyle bilenleri müşriktir. Böyle inanmaya şirk, böyle inanana da müşrik denir.

Din kitaplarında bildiriliyor ki: Bir Müslüman, müşrik olan bir kızla evlenemez, müşriklerin kestikleri hayvan leş olur, yenmez. Müşrik bir kadınla evlenen Müslüman kâfir olur. (Eşbah, Hadika)

Âyet-i kerimede bildirildiği gibi, insanların en kötüsü olan müşriklerle, Ehl-i kitabla işbirliği içinde olmak büyük gaflettir, hatta İslamiyet’e hıyanettir. Bu gafletten uyanmalıdır. Noel gibi gayr-i Müslimlerin bayramlarını kutlamanın küfür olduğu da din kitaplarında yazılıdır.

Müminin dostu kimdir?
Sual: Bir arkadaş, (Dinsizliğe karşı imanda ittifakımız olan Hıristiyanlar, bizim dostumuzdur) dedi. Gayrimüslimlerden dost olur mu?
CEVAP
Müminlerin dostlarının kimler olduğunu, Allahü teâlâ şöyle bildiriyor:
(Sizin dostunuz ancak, Allah ve Resulüyle, namazlarını kılan, zekâtlarını veren ve Allahın emirlerine boyun eğen müminlerdir.) [Maide 55]

Hıristiyanlar, başta Allah’ın Resulü Muhammed aleyhisselama inanmazlar, diğer emirlerine de zaten riayet etmezler. Riayet etseler bile Amentü’deki altı esasa inanmadıkça hiç kıymeti yoktur. Böyle oldukları için Allahü teâlâ onlar için şöyle buyuruyor:

(Ey iman edenler, Yahudileri de, Hıristiyanları da dost edinmeyin! Onlar, [İslam’a olan düşmanlıklarında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de, onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51]

(Kâfirleri dost edinen, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.) [Âl-i İmran 28]
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
kadircik papalıkla amma içli dışlı imişsin:D
genelgeler filan:D

dur ağlıcaktım unuttum:D
:crying::crying::crying:
 

arifan yolcusu

Profesör
Katılım
9 Ağu 2010
Mesajlar
1,303
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Dergah-ı Mualla
seyyah kardeşim eleştirilerinizde haklılık payı olsa sa teşkilatımızın hepsini kapsamaz...
insanlar düşüncelerinde serbestir, biz aşırıya kaçmaktan men edilmişiz zaten...
hocaefendinin hatalarını gördüğümüz gibi müsbet yönlerini de görenlerdeniz...
bu konu yani diyalog konusunda onun safında değiliz kardeşim,
bunu da gayet nezih bir şekilde ifade ettiğimizi düşünüyoruz...
henüz bir eleştiri yapmış değiliz ne de olsa oruç ayındayız....
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Tevhid neden çok önemlidir?

Burada daha İslâmDini'nin " i "sinden haberdar olmayanlar gelmişler hurmet ve tazimden bahsediyorlar ! İşte bu noktada "tevhid" öne çıkıyor. Mahlûkâta yersiz ve illetsiz yapılan hurmet ve tazim şirktir. Örneğin, camide herhangi bir kişiye tazimde bulunmak , ona yer açmak şirktir. Çünkü camiler Allahımıza ibadet edilen yerlerdir, başkalrına tazim ve hurmet yapılamaz. Bu müslümanlar arasında böyle olursa, herhangi bir gayr-ı müslime de evleviyetle haram olur ve tazim-hurmet olmaz-yapılamaz. Çünkü, ortada onlara hurmet veya tazim yapılacak bir sebep yoktur. Bu konuşmalarda da böyledir. Rabbimiz müslüman olan bir fasığın bile övülmesini en gadaplandığı bir hadise sayarken, nasıl olur da bir müşriğin veya gayr-ı müslimin yüceltilmesini, meth-u sena edilmesini hoş görür ? İslâm Dininin bu olmazasa olmaz kurallarını veya izzet ve itibarınının korunmasını bilmeyenler, gelmiş burada laga-luga yapıp ahkâm kesiyor !
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
sayın kadircik..
sen o genelgenin aslını okudun mu istersen papalığın sitesinden linkini vereyim :D

birincisi o genelge 1990 aralık ayına ait.
ikincisi hocamızın çalışmaları sonucu sonradan kaldırıldı o genelge tüm dünyada olay olmuştu kaldırılması.
hocamızın papa dan davet alması da değişimden sonra olmuştur...

yani neymiş:D
siz çıkarın...
hem diyalog çalışmalarına siz mi katıldınız
oturuyorsunuz oturduğunuz yerde
buyrun papa ile siz de görüşün :D
belki sizi görüp imana erer
biz zayıf kalmışız demek:D
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Hürmet, en büyük amel-i salihlerden bir tanesidir. Örneğin bir zengine, zenginliğinden dolayı hurmet edenlerin dininin üçte ikisi gider denilmiştir.Bu durumda bir gayrı müslime hurmet etmenin nelere mal olacağını bu ölçüden kıyaslayabilirsin. İkinci olarak da bu hürmet konusunda sana atalarımızdan bir ders anlatayım.Plevne kahrmanı Gazi Osman Paşamız ne zaman ki, esir düştü Rus Komutan onun kendi huzuruna baş eğmesini ve eğilerek girmesini ve bu şekilde hurmet edici bir hâl ile girmesini sağlamak için çadırının giriş yerini alçaltmış ve eğilmeden girilmeyecek bir hâle getirtmişti. Gazi Osman Paşa'yı bu çadırına yani huzuruna çağırdığında kahraman paşamız da eğilerek çadırdan içeri girmişti...Girmişti ama, girişi tersine eğilerek yapmıştı ve Rus çarı önce onun tersiyle yüz-göz olmuştu ! İşte hurmet bu kadara önemli bir şeydir. Ne mutlu Gazi Osman Paşanın torunu olabilenlere !

Mübarek Ecdadımız nerde... Bu gözü kapalı diyologcular nerde? Allah razı olsun, ilaç gibi geldi... Keyiflendim. :))))
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Müşriklerle işbirliği

Sual: (Dünyadaki dinsizliği, şirki yok etmek için, Hıristiyanlarla el ele, omuz omuza vermek şarttır) deniyor, Noelleri kutlanıyor. Kitapsız kâfirleri, kitaplı kâfir yapmak için çalışmak, Hıristiyanlığa hizmet olmuyor mu?
CEVAP

Asr-ı Saadetin ilk döneminde ateşe tapan mecusilerin ehl-i kitap karşısında yenilgisi çok arzu ediliyordu..ve ehl-i kitaba zafer geldiğinde bu çok büyük bir sevinç meydana getirdi..
Şimdi müslümanların o dönemde ehl-i kitabı desteklemesi,zaferlerini arzu etmeleri Hristiyanlığa hizmet mi oluyor ? bu nebiçim bir bakış açısıdır..
Daha şiddetli bir düşmana karşı zafer için, daha az şiddetli bir düşmanla belli maslahatlar icabı işbirliği içine girilebilir..Buna Osmanlı tarihinden de çok örnek bulunabilir..
 
Üst