alanyali07
Kıdemli Üye
- Katılım
- 11 May 2008
- Mesajlar
- 6,968
- Tepkime puanı
- 845
- Puanları
- 0
Bu "cenap" kelimesinin ne manâda kullandığını açıkladığı
II. Abdülhamid'in Papa'ya yazdığı mektup:
"Haşmetlü, asaletlü, meveddetlü, dost-ı velakarımız hazretleri" diye başlıyor, şöyle devam ediyor; "…Gerek benim, gerekse devletim hakkında samimî duygularınız ve hakkımızda istediğiniz iyilikler bizi memnun ve müteşekkir kılmıştır." (21 Aralık 1887)
aa pardon Abdülhamid Sultan hazretleri veli ve alim bir sultandı demi, o böyle ifadeler kullanıyorsa "mutlaka bir hikmeti var" diyoruz..
Ama isminin önünde "şeyh" gibi sıfatlar olmayan FEthullah Gülen'in daha hafif kalacak ifadeleri karşısında "vaay be herife bak meğer ne sevgi besliyormuş kafire" diyerek eleştiri bombardımanına tutuyoruz..
Bu tür mektuplaşmalar siyaset taktikleriyle doludur beyler..Tarihte çok örneği vardır..Hatta Hudeybiyede antlaşma metninden "Resulullah" ifadesinin çıkarılmasına benzer bi siyaset taktikleridir..Hatta geçen forumlarda birisinde şaşkının birisi Hudeybiye antlaşmasından "REsulullah" ibaresinin çıkarılmasını "Bu antlaşmada Muhammed (sav)peygamberlik iddiasından vazgeçmiştir" demişti..
Bir siyaset taktiği olduğunu anlayamamış veya anlamak işine gelmedi diyebiliriz herhalde..