Hizmetin ve Hocaefendi'nin takdir edilen yönleri

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,082
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Hocanın ceket üstünden tansiyon ölçtürmesini ve hayatta iki ceketi olmamasını takdir ediyorum.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Tek ama sihirli bir ceket. İçinden ananaslar, rafineriler ve bank asya için milyarlar çıktı.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
YORUMSUZ!


28.09.2010

Cüneyt Özdemir



http://tr.fgulen.com/content/view/18615/12


Pensilvanya'da Fethullah Gülen ile Bir Gün


Sohbetimiz sırasında konu İsrail ve Mavi Marmara gemisine geliyor. Fethullah Gülen Mavi Marmara'da pek çok gönüllünün sürekli tekrar ettiği "şehit olmaya gidiyoruz" retoriğine şiddetle karşı çıkıyor. Böylesine bir şeyin şehitlik bile kabul edilemeyeceğini söylüyor.
Hocaefendi bizzat verdiği taziyede ölenlere kendisi şehit demiştir.
Ayrıca Hocaefendiyle yapılan röportajın görüntüsü olmadığı için verilen cevablar akılda kaldığı kadarıyla Cüneyt Özdemir tarafından yazıya dökülmüş dolayısıyla bunu da göz önünde bulundurmak icab eder sitede de bu yazı aynen yayınlanmış.
Şimdi Hocaefendinin Mavi Marmarada şehit olan kardeşlerimiz hakkında verdiği taziyeyide dikkate alarak Cüneyt Özdemir ve Bejan Maturun aktardığı ifadeleri hüsn-ü zanla tahkik edelim.
Cüneyt Özdemir:Sohbetimiz sırasında konu İsrail ve Mavi Marmara gemisine geliyor. Fethullah Gülen Mavi Marmara'da pek çok gönüllünün sürekli tekrar ettiği "şehit olmaya gidiyoruz" retoriğine şiddetle karşı çıkıyor. Böylesine bir şeyin şehitlik bile kabul edilemeyeceğini söylüyor.
Bejan Matur:Şehadetle ilgili olarak siz hani kurup bir yola çıkıp ben şehit olmak üzere gidiyorum diyemezsiniz dedi.Bunun takdiri Allaha aittir ve hani ordaki kurguda bir yanlışlık olduğunu ve bunu eleştirel baktığını ifade ettiler.

http://video.cnnturk.com/2010/haber/...in-ayrintilari
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Hocanın ceket üstünden tansiyon ölçtürmesini takdir ediyorum.
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin BBC Televizyonu’na verdiği mülakat sırasında ceket kolunun üzerinden tansiyonunu ölçtürmesi eleştirilerini doktorlar yersiz buldu. Yöntemin bazı durumlarda doktorlar tarafından hastalarına uygulandığını belirten Fatih Üniversitesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mahmut Gündüz, Hocaefendinin tansiyonunun ölçüldüğü cihaz ile hem ses, hem gözle tespit yapıldığını belirtti. Gündüz, “Bunun doğruluk oranı nedir? Elbiseyi çıkarttığı durumda elbise ile ölçtürülen tansiyon 0.5 mm/civa daha yüksek çıkar. Kardiyolojik olarak da çok farklılık arz etmez.” dedi.

Dr. Mahmut Gündüz, tansiyonun ölçülme şekline ilişkin dünya çapında standartlaşmış teknikler bulunduğunu ve ölçüm yapılırken teorik olarak hastanın dinlenmiş ve hareketsiz bir ortamda bulunması gerektiğini anlatı. Gündüz, “Bebeklerde ayaklardan da ölçüyoruz ama genelde her iki koldan da ölçüyoruz. Bunlar teorik tansiyon bilgileri. Bunların dışında pratikte diyelim ki hasta acil servise geliyor. Zaman kazanmak için tansiyonunu elbise üzerinden de ölçüyoruz. Çünkü ortam müsait olmayabiliyor, o sırada bir an önce tansiyon ve nabız bilgilerini almak gerekiyor. Elbise üzerine takılan manşon kısmı elbise üzerine sıkıştırılıp radial nabız da kontrol edilerek tansiyon ölçülebiliyor.” diye konuştu.

Elbise üzerinden ölçülen tansiyonun çıplak tenle ölçülen tansiyona göre çok düşük bir oranda fark edebileceğini belirten Gündüz, “Bunun doğruluk oranı nedir? Elbiseyi çıkarttığı durumda elbise ile ölçtürülen tansiyon 0.5 mm/civa daha yüksek çıkar. Kardiyolojik olarak da çok farklılık arz etmez. Anında müdahale etmek ve çok kısa süre içinde işlemleri tamamlamamız lazım” şeklinde konuştu.

Televizyonda Fethullah Gülen Hocaefendi ile yapılan röportaj izlediğini ve Hocaefendi’nin üzerindeki elbisenin rahat olduğunu, sıkmadığını gördüğünü belirten Gündüz, “ Öyle bir ortamda tansiyonu ölçen doktorun da manşonu doğru takıp radialden de nabzını alarak tansiyonu ölçtüğünü gördüm. Son derece doğru bir yöntem. Oradaki ortamın yoğun olduğunu, Hocaefendi’nin kolunu açıp çıkararak tansiyon ölçtürmesi için zamanının olmadığını düşündüm. Doktor bey de Hocaefendi’yi yakından tanıdığı için mesela tansiyon değeri 170 yerine 175 çıkmıştır. O zaman doktor, elbiseli ölçüldüğünde tansiyonun 175 yerine 170 çıkacağını bildiği için kliniğinde de herhangi bir değişiklik yaptırmayacağından bu ölçümü normal kabul eder. Bugün bizim acil servislere gidilsin, ortam olmayan müsait olmayan durumlarda bu şekilde bol miktarda tansiyon ölçtüğümüzü görürler. Teorik olarak bu farklıdır ama kliniğe bu her zaman yansıyacak diye bir şey yoktur.” ifadesini kullandı.

Hocaefendi’nin zaten hipertransif bir rahatsızlığı var. Sıkmayan bir elbisenin üzerinden, steteskobu da gömleğin altına koyarak yapıldı. Gönül isterdi ki Hocaefendi rahat bir ortamda bulunsun, tansiyonu ölçülsün, nabzı alınsın. Ama Sağlıkta her zaman gönlün istediği gibi olmuyor, pratikte daha farklı oluyor. Sıkça karşılaştığımız için bize normal bir hadise gibi geldi.” şeklinde konuştu.
[video]http://www.cihan.com.tr/news/Kardiyoloji-Uzmani-Gunduz-Elbise-uzerinden-de-tansiyon-rahatlikla-olculebilir_8082-CHMTM0ODA4Mi8x[/video]
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Hocaefendi bizzat verdiği taziyede ölenlere kendisi şehit demiştir.
Ayrıca Hocaefendiyle yapılan röportajın görüntüsü olmadığı için verilen cevablar akılda kaldığı kadarıyla Cüneyt Özdemir tarafından yazıya dökülmüş dolayısıyla bunu da göz önünde bulundurmak icab eder sitede de bu yazı aynen yayınlanmış.
Tekzip gerektirecek bir köşe yazısını olduğu gibi siteye koymak ?
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Tekzib edilmesi daha uygun düşerdi amma daha evvel yayınlanan taziye bu irticaliyi yazıya aktarmadan kaynaklanan hatayı tashih etmektedir.
Zaten daha sonra 8 Mart 2014de neşredilen Zaman Gazetesinde bu iddia tekzib edilmiştir.http://www.zaman.com.tr/gundem_akit-yalanda-kendi-rekorunu-egale-ediyor_2203832.html
Evvel yazılan bir taziye mesajı sonrasını nasıl ortadan kaldırıyor.Şöyle bir açıklama yapsak daha doğru olur?Bu haberi düzeltmeyi ,kaldırmayı bir kenara bırak hangi akla hizmet ,olduğu gibi tıpkısının aynısı bir şekilde yayınlanır ,bu kadar fırtınalar koparacak bir haber ki Cüneyt Özdemir in yazısı site güncellemeyi bırakana ve yeni adresine geçene kadar değişmeden hala orda duruyor!
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Eyyüh-el ihvanım
Şimdiye kadar forumda hizmeti ekseriyetle tenkid edenlerle mülaki olduk amma şimdi ehl-i insaf olan ihvanımızdan Hizmette ve Hocaefendide gördükleri sadece müsbet hal ve durumları cümle ihvanımızla paylaşmalarını rica eder saygı ve hürmetlerimi arzederim.

Gerçekten hocanızın tek ceketi mi var?
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Medyada çıktı tek miş, açık kahve renginde

Yok biz çok dalga geçtik de, acaba şakirtler bu kadar saf olabilirler mi onu çok merak ediyorum. Yani bu kadarı nasıl olabilir, mutlaka şakirtlerin bazılarının kliniklerde incelenmesi lazım. Kim bilir belki evrimin(!) ilk izlerine rast gelebiliriz :)
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Yok biz çok dalga geçtik de, acaba şakirtler bu kadar saf olabilirler mi onu çok merak ediyorum. Yani bu kadarı nasıl olabilir, mutlaka şakirtlerin bazılarının kliniklerde incelenmesi lazım. Kim bilir belki evrimin(!) ilk izlerine rast gelebiliriz :)

Cemaati bırakmış bir şakirt ile konuştum. Diyor ki ; onların sevdiği şakrt tipi, sorgulamayan, koyunvari tipler. İçlerinde akıllı birini bulmak zor. Pensilvanya'nın emrine girer söyleneni yaparsan senden iyisi yok.

Allah korusun chp ile birlikte iktidara bir gelsinler devletin yüzde 90 nın boşaltıp, emre amade şakirtler yerleştirilecek. BU KESİN BÖYLE buna inanın diyor. Akıllı bir insan onların içinde durmaz diyor.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Gerçekten hocanızın tek ceketi mi var?
Sizin niyetiniz dalga geçmekmiş ama olsun mühim değil zira hakkın hatırı alidir başkalara feda edilmez.Mevzu Hakkında Ekrem Dumanlı Ağabey şöyle demişti:Ekrem Dumanlı, çarpıtılan 'iki ceketin' hikayesini anlattı!

Zaman Gazetesi Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Fethullah Gülen Hocafendi'yle yaptığı tarihi röportaj ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ekrem Dumanlı, kara propaganda ve iftirada hiç sınır tanımayan odaklar tarafından çarpıtılan 'ceket' hakkındaki gerçekleri açıkladı. Röportaj esnasında fotoğraf çekerken gündeme gelen 'ceket hikayesinden' takdim yazısında kısaca bahsettiğini belirten Dumanlı, "Aslında çok şaşırtıcı bir şey değil. Hocaefendi'nin hayat felsefesi, hayata bakışı, hayat tarzını bilenler için şaşırtıcı bir şey değil. Hocaefendi hep böyle yaşamış, istiğna duygusuyla yaşamış. Allah'tan başka kimseden bir şey istememiş. Hiç kimseye boyun eğmemiş, bu sebeple de çok kıt kanaat geçinmiş, dünya malında gözü olmamış. Etraftaki onca hayırsever insanların sevgisine, muhabbetine, iltifatına teveccühüne rağmen, hiç onlardan şahsı namına, kendi namına hiçbir şey istememiş bir insan. Bunu zaten bilenler biliyor. Bilmeyenler de iki ceketi yanlış anlamışlar anladığım kadarıyla. Benim iki ceketim olmadı demek; benim hayatım boyunca aynı anda iki ceketten fazla ceketim olmadı demektir. Hocaefendi'ye çok sayıda insan geliyor, hediyeler de getiriyor. Ama Hocaefendi onları alıyor insanlara, etrafındaki insanlara hediye olarak tekrar dağıtıyor. Tıpkı başta Bediüzzaman olmak üzere, birçok değerli alimin yaptığı gibi. Ceket, sadece bir ceket değil, bir hayat felsefesidir. Varlık içinde yokluk, Cenab-ı Hakk'â sığınmak için bir önemli göstergedir. Hocaefendi'yi tanıyanlar bilenler, hep bilirler. Bu konularda oldukça hassas, titiz. Bu konularda oldukça ahireti hesaplayan, 'Ahirette hesabını veremeyiz' diye adeta tittir titreyen bir kalbe bir gönle sahip." ifadelerini kullandı.
http://www.samanyoluhaber.com/web-t...ceketin-hikayesini-anlatti-8026-video-haberi/
Mevzuyu tasrih edecek bir zeyl:
M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin İktisad Çizgisine ve İsrafa Karşı Hassasiyetine Dair Misaller:

Kıymetli arkadaşlar,Bildiğiniz üzere, israf bizâtihî çirkindir; dolayısıyla, fakir ya da zengin her mü’min, helallerden ve mübahlardan istifade ederken bile aşırıya kaçıyor ve tehlike sath-ı mâilinde dolaşıyor olma endişesiyle temkinli davranmalıdır. Zira, İslam, israfa girmeme hususunda çok hassas davranılmasını istemiş, denizin kenarında abdest alırken dahi gereğinden fazla su kullanmamayı tavsiye etmiştir.Muhterem Hocamız hayatın her anında ve sahasında israfa karşı çok duyarlıdır. Bu hassasiyetini ifade sadedinde şöyle demektedir: “Ben bir kağıt havluyu bile birkaç defa kullanmadan atmıyorum. İlk olarak elimi yüzümü siliyorum; bir başka defa onunla ayaklarımı kuruluyorum; daha sonra onu ihtiyaca göre lavabonun kenarlarını silmede, en sonunda da zemini temizleyip kurulamada kullanıyor ve artık kullanılamaz hale geldiğine kâni olursam çöp kutusuna atıyorum.”Kıymetli Hocamızın odasına kendi parasıyla aldığımız bir rulo çöp poşeti bırakmıştık. Aradan sekiz sene geçtikten sonra hala o poşetlerden bazılarının kullanılmayı beklediğini gördük. Zira, iktisadı hayat çizgisi haline getirmiş olan Hocamız kendisine herhangi bir şekilde gelmiş eşya poşetlerini atmamış, bir yerde biriktirmiş, sonra onları kutuya takıp çöp poşeti olarak kullanmıştı (ve hala öyle yapıyor).Bu konuda daha onlarca misal verebiliriz. Fakat, bugünkü nağmemize mevzu teşkil eden hususa geçmek istiyoruz:Muhterem Hocamız, kendisine hediye olarak getirilen eşyaları muhtaçlara dağıttığı gibi onların kartonlarını, kutularını, paketlerini dahi israf etmez. İstese kendisine en güzel defterler hediye edilir; nitekim edilmiştir de. Fakat, Hocamız o güzelim defterleri de başkalarına hediye ederek bazılarını sevindirmiş; kendisi o kutuların, paketlerin yan yüzlerini, mesela gömleklerin, tişörtlerin içinden çıkan kartonları bile defter kağıdı gibi kullanmıştır. Bazı makalelerini, şiirlerini ve resim değerlendirmelerini onların üzerine yazmıştır/yazmaktadır.Ekteki fotoğrafta ve videoda onlardan bazılarını görebilirsiniz:Bir gömlek kartonu..Bir başka gömlek kartonu..Bir kazağın içinden çıkan karton..Ve dokunsak yırtılacak kadar narin olmasına rağmen gömleğin içindeki o incecik kağıt ve onun üzerine yazılan bir makale…
http://www.herkul.org/herkul-nagme/132-nagme-m-hocaefendi-ve-talihli-kartonlar/
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Hizmetin ve Hocaefendi'nin takdir edilen yönleri
1- Yahudisever imam olarak dünyada tüm siyonistlerin takdirini kazanmıştır.
2- 28 Şubat sürecinde milletin iradesiyle seçilmiş milletvekillerinin kurduğu hükümete ÇEKİLİN diyerek yahudilerin, 28 şubatçıların ve Ecevit'in takdirini kazanmıştır.
3- Bomba tehdidi altındaki yahudi çocukları için ciğerimin yağları eriyor diyerek siyonist israilin takdirini üçüncü defa kazanmıştır.
4- Mavimarmara gemisindeki Filistin ile yardımlaşma gönüllülerinin siyonist israilin katil ordusu tarafından şehit edilmesi karşısında israili otorite olarak tanımlayarak işgali ve soykırımı meşrulaştırma çabasına girip dördüncü defa siyonistlerin takdirini kazanmıştır.
5- Adana'da devletin istihbarat teşkilatına ait TIR'ları durdurup aratarak İŞBİRLİÇİLİK konusunda üstün başarıları sebebiyle mossad ve cia'nın takdirini kazanmıştır.
6- Beyrut kasabı olarak bütün dünyaca tanınan, Şabra Şatilla mülteci kamplarında bir gecede yüzlerce-binlerce Filistinlinin katl edilmesinden sorumlu Ariel Şaron'un geberdiği haberini Ariel Şaron vefat etmiş şeklinde haberleştirerek siyonistlerin beşinci defa takdirini kazanmıştır.
7- Bizim yıllarrdır yapamadığımızı F.Gülen başardı diyen Emin Çölaşan'ın takdirini kazanmıştır.

Müslümanların, ezilenlerin takdirini kazanmadıktan sonra canı cehenneme yahudi sever işbirlikçi ajanların..
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
KPSS soruları çalınırken de tir tir titriyorlar mıydı? Yoksa yakalanma ihtimalimiz yok, her yeri ele geçirdik ne de olsa rahatlığı mı vardı :)
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Eyyüh-el ihvanım
Şimdiye kadar forumda hizmeti ekseriyetle tenkid edenlerle mülaki olduk amma şimdi ehl-i insaf olan ihvanımızdan Hizmette ve Hocaefendide gördükleri sadece müsbet hal ve durumları cümle ihvanımızla paylaşmalarını rica eder saygı ve hürmetlerimi arzederim.

Muhterem Üstadım...Bu konuyu sen bizim nabzımızı yoklamak için açtığın bellidir.Ben insan sarrafıyım.Muhatap aldığım şahısların önce maksat ve niyetlerini sorgular ve ona göre tavır takınırım.. Sen veya senin gibiler acaba bugüne kadar Fethullah Gülen hocanızı sorguladınız mı?

Ben şimdi sana bazı sorular soracağım, hepsine net ve kısa cevap verirsen minnettar olurum.Evet, sorularıma geçiyorum:

1-Hocanızın meyili en çok yahudi ve hırıstiyanlardan mı yana,yoksa müslümanlardan mı yanadır?Niçin o İslam alimleriyle irtibat kurmuyor da neden papa, papaz ve hahamlarla hep irtibat halindedir?

2-Ülkemizde ki ehli sünnet alimlerimizle hiç görüşmüş müdür?.

3-Hocanız niçin, O merhum Erbakan hoca'yı sevmezdi?Refah Yol hükümeti devrilince "çek git, beceremedin!" diye cüretinde niye bulundu?

4-Neden müslümanlararası diyalog değil de hep dinlerarası diyaloğu seçti?.

5-Neden,Tayyip bey başbakan iken, onu Türkiye'ye çağırıp da "gel hocam bu hasretlik bitsin artık, yasaklar kalktı seni buralarda görmek istiyoruz" diye çağırmasına cevaben dediği;"-Türkiye'ye gelmekte endişe duyuyorum.Daha başka yapacak işlerim vardır dediği o işler ne idi?

6.Ecevit hakkında dediği: "Eğer bana şefaat hakkı verirlerse ilk şefaat edeceğim kişi sayın Ecevit olacaktır" sözünü söyleme ihtiyacını niçin duymuştur?.Bu yetkiyi ve icazeti kimden almıştır?


Evet, şimdilik bu sorgulamalar sana yeter.Senden acele cevap beklerim
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Arkadaşlar!.Hakaretvâri yazışmayalım ki karşı taraf incinmesin..O da müslümandır ve neticede insandır.Herkes hata yapabilir.Hatasız bir tek Allah'tır.Bakınız ben adam gibi sorgulama yaptım.Şimdi ise cevabını beklemekteyim..
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Anlaşılan o ki, F.Gülen cemaatinin büyük abi ve ablaları aşağı tabakada ki şakirtlerine subliminal (bilinçaltı)takdiği uygulayarak adeta kendilerine uşak, işçi,ırgat, kul, köle haline getirmeyi başarmışlardır.Onları dini istismar ettirerek hedeflerine doğru çekiyorlardı.Bu yüzden, beyinleri taassupluk ve sürü psikolojisi hastalığına yakalanınca artık hocalarından vazgeçmeleri imkansız hale gelmişlerdir.Oysa, Hak ile bâtıl birbirine tamamen zıt olduğu halde Hak'kın yanında değil de, bâtılın yanında saf tutmaları son derece düşündürücü ve manidardır.Bu manevi baskı ve badireleri atlatamayan cemaatin mesupları tehdit ve töhmet altında kalarak onlar paralar ve vaatler karşılığında siyonizm uğruna bir maşa gibi kullanılmışlardır.İşte bu cemaatin vahim durumun kısa analizi budur.

Bu dünyada, Hak ve hakikate kör bakanlara ahirette nasip yoktur.Bu, böyle biline!...

Sûret-i Hak'dan görünmek kadar şeytanlık düşünülemez.Herkes kalbini yoklasın; neye ve nasıl, niçin, kime hizmet ettiğini de sorgulasınlar diyorum.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org

1-Hocanızın meyili en çok yahudi ve hırıstiyanlardan mı yana,yoksa müslümanlardan mı yanadır?Niçin o İslam alimleriyle irtibat kurmuyor da neden papa, papaz ve hahamlarla hep irtibat halindedir?

Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, "Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardan sayılır." buyurmuştur. Bu hadis-i şerifin metninde "başkalarına benzemek" ile alâkalı olarak "teşebbehe" fiili kullanılmıştır ki, bu kelime tefa'ul babındandır. Bu babın hususiyeti de tekellüf ifade etmesidir. Bu açıdan, kerih görülen ve yasaklanan "teşebbüh", insanın başkalarının âdetlerine, geleneklerine, göreneklerine özenmesi; kendini sürekli onlara benzemeye zorlaması ve onlar gibi yaşamak için özel çaba harcaması demektir.
Diğer bir ifadeyle, "teşebbüh", insanın, kendi kültürünün ve tabiatının dışına kayarak, hatta öz değerlerini hafife alarak, saç-baş, kılık-kıyafet, yeme-içme ve günlük hayat bakımından olduğundan farklı görünmesi, zorla başkalarına benzemeye çalışmasıdır ve sonuç itibarıyla "iltihak"a varıp dayanabilecek bir marazdır. Bu mevzuda, biraz esnek ve gevşek davranan bir insanın, ilk çıkış noktasını unutacak kadar merkezden kopması, zamanla kendinden bütün bütün uzaklaşması, hiç farkına varmadan özendiği ve benzediği o kimselere katılması ve Hak nezdinde de onlardan biri addedilmesi söz konusudur. Binaenaleyh, Nur Müellifi, teşebbüh ve taklit hastalığına yakalananlara şöyle seslenmiştir: "Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünkü aramızdaki dere pek derindir; doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalâlete düşer, boğulursunuz."
http://fgulen.com/tr/fethullah-gule...hullah-Gulen-Degisme-Fantezisinden-Uzak-Durun

http://www.ihvanforum.org/showthrea...i-Hakkında-Alimlerin-Görüş-ve-Beyanatı/page43
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Elcevaz, hocasının diyalog vb. çalışmalarına ve islamı sulandırma ameliyesine (tatlı su müslümanlığı) bir reddiye ve ikaz kabilinden söylenen şu sözleri demekki anlamamış. :


Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünkü aramızdaki dere pek derindir; doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalâlete düşer, boğulursunuz."

Hocanız nuriye akmana zamanda verdiği mulakatta dereleri doldurmaktan ve muvasaladan bahsediyor.Yani üstadı takmadığını fiilen ispatlıyor..Ne acaib bir düşüş!!
 
Üst