hızır a.s.

fatıma1

Doçent
Katılım
30 Eki 2006
Mesajlar
1,106
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
istanbul
S.A.Arkadaşlar Hızır A.S.hakkında güvenilir bilgi gerçekten olup olmadığı k.k. de hz. musa ile yolculuk edenin hızır olup olmadığı hakkında kaynak yada bilgi ?? mümkünse......İlgilenenlerden allah razı olsun..
 
Katılım
25 Kas 2006
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul
aradıklarinizi tam olarak bulabilirmisiniz bilmiyorum ama
Rsale-i nur kulliyati mektubat 1.mektup= Hızır (a.s) hakkında (okuyun)

insALLAH isinize yarar
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
KEHF SURESİ

60.Hani Mûsâ beraberindeki gence şöyle demişti: "İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim."

61.Onlar iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. Balık denizde yolunu tutup kayıp gitti.

62.Oradan uzaklaştıklarında Mûsâ beraberindeki gence "Öğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı çok yorgun düştük" dedi.

63.Genç, "Gördün mü! Kayaya sığındığımız sırada balığı unutmuşum. –Doğrusu onu sana söylememi bana ancak şeytan unutturdu- Balık şaşılacak bir şekilde denizde yolunu tutup gitmişti" dedi.

64.Mûsâ: "İşte aradığımız bu idi" dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisin geri döndüler.

65.Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.

66.Mûsâ ona, "Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?" dedi.

67.Adam şöyle dedi: "Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin."

68."İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?"

69.Mûsâ, "İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim" dedi.

70.O da şöyle dedi: "O halde eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın."

71.Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi. Mûsâ, "Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın." dedi.

72.Adam, "Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi.

73.Mûsâ, "Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!" dedi.

74.Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, "Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!" dedi.

75.Adam, "Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?" dedi.

76.Mûsâ, "Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)" dedi.

77.Yine yola koyuldular. Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Halk onları konuk etmek istemedi. Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler. Adam hemen o duvarı doğrulttu. Mûsâ, "İsteseydin bu iş için bir ücret alırdın" dedi.

78.Adam, "İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir" dedi. "Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım."

79."O gemi, denizde çalışan bir takım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı."

80."Çocuğa gelince, anası babası mü'min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk."

81."Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik."

82."Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur."

bu
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
Hızır kitaplarda değil gönüllerde hazır

şu iki denizin birleştiği yeri bir bulamadık .
 

ufuklar27

Paylaşımcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
310
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kaş
Web sitesi
www.lotuskitap.com
Hızır kitaplarda değil gönüllerde hazır

şu iki denizin birleştiği yeri bir bulamadık .


bu iki deniz:

madde ve mana
dini ilimler akli ilimler
havf ve reca.. v.s.

şeklinde bir sembolik anlam ya da duruma işaret edebilir mi acaba? İki farklı durum bir araya gelince Hızır'ın hazır olması durumu ortaya mı çıkıyor?

Çağrışım yaptı :)
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul
iki denizin ikiside madde ikisinn birleştiği nokta mana diyelim :shake2[1]:

biri tatlı.. biri tuzlu iki denizin birleştiği yerde bulmuş Musa Hızırı...
 

fatıma1

Doçent
Katılım
30 Eki 2006
Mesajlar
1,106
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
istanbul
konuya ilgi gösterenlerden Allah razı olsun..yegen kardeş o ayette geçen kişinin hızır a.s. olduğu hakkında kesin delil yok..gönül iklimikardeş kaynak benim için çok önemli bahsettiğiniz kitapta kaynak hususunda hassasiyet gösterilmişmi?? verilen kaynaklar sahihmi?? bilgilendirirseniz sevinirim.yeşil beyaz inşaallah bakıcam Allah hepinizden razı olsun...
 
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
64
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
S.A.Arkadaşlar Hızır A.S.hakkında güvenilir bilgi gerçekten olup olmadığı k.k. de hz. musa ile yolculuk edenin hızır olup olmadığı hakkında kaynak yada bilgi ?? mümkünse......İlgilenenlerden allah razı olsun..


Bilmiyorum
 
Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
444
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Web sitesi
beysehiraktuel.blogcu.com
fatıma kardeş Kitap kaynaklarıyla hızır a.s hakkında güzel bir bilgi hazırlamış.Şiddetle tavsiye ederim.Hızır a.s hakkında bilgi isteyenlere.
 

fatıma1

Doçent
Katılım
30 Eki 2006
Mesajlar
1,106
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Konum
istanbul
Allah razı olsun gönül iklimi kardeş... inşaallah bakıcam A.E.O.
 

buharaA

Paylaşımcı
Katılım
11 Ara 2006
Mesajlar
163
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Hz. Hızır’ın, birçok evliya ile görüştüğü bilindiği için hayatta olduğunu söyleyenler olmuştur. Fakat ehl-i sünnet âlimlerinin hiçbiri "Hızır diye birisi yok" dememiştir.

Kehf suresinin 60-72. âyetlerinde, Musa aleyhisselamla Hz. Hızır’ın arkadaşlıkları anlatılmaktadır. Tefsir ve hadis kitaplarında, Musa aleyhisselamın arkadaşının Hz. Hızır olduğu bildiriliyor. (Beydavi, Celaleyn, Medarik, Buhari),

Hz. Hızır hakkındaki hadis-i şeriflerden biri şöyle:
(Hızır, kuru bir yere beyaz bir post serip üstüne oturunca, kuru yer birden yeşillenir. Biten yeşil otlar, arkasında sallandığı için ona Hızır denmiştir.) [Buhari]
[Hızır, yeşil demektir.]
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Saîd ibn Cubeyr şöyle demiştir: Ben Ibn Abbâs'a:

"Nevf el-Bikâlî, Hızır'ın sahibi olan Musa, Isrâîl oğulları'nın Musa'sı değildir; o ancak başka bir Musa'dır iddiasında bulunuyor,"

dedim. Bunun üzerine îbn Abbâs şöyle dedi:

"Allah'ın düşmanı yalan söylemiştir. Bize Ubeyy ibn Ka'b, Peygamber'den tahdîs etti ki, şöyle buyurmuştur:

"Musa Peygamber bir kerre israiloğulları içinde hutbeye kalkmıştı. Kendisine:

'İnsanların hangisi en âlimdir?' diye soruldu.

'En âlim benim', diye cevâb verdi. Bu hususta (Allah en iyi bilendir diyerek) ilmi Allah'a havale etmediğinden dolayı Allah ona tevbîh etti. Allah ona:

'iki denizin bitiştiği yerde kullarımdan biri var. O senden daha âlimdir' diye vahyetti. Musa:

'Yâ Rabb, ona nasıl yol bulayım? dedi. Ona:

'Bir zenbîl içinde bir balık taşı, onu nerede kaybedersen, o kulum oradadır' denildi.

Musa gitti. Hizmetçisi Yûşâ ibn Nün (aleyhi's-selâm)'ı da beraberinde götürdü. Bir zenbîl içine bir balık koyup yüklendiler, (îki denizin bitiştiği yerdeki) kayanın yanına varınca başlarını yere koyup uyudular. Derken balık zenbîlden sıyrıldı ve deniz içinde kendine su künkü gibi (bir boşluk bırakarak) yol aldı. Deniz içinde böyle bir yolun açılması Musa ile hizmetçisine hayret edilmeğe değer acîb bir şey olmuştu [91].

Uyandıktan sonra o gecenin bakıyyesi ile bütün gün gittiler. Sabah olunca Musa hizmetçisine:

'Kuşluk yemeğimizi getir, andolsun bu seferimizden bir yorgunluğa kavuştuk', dedi.

Hâlbuki Musa, emrolunduğu o yerin ötesine geçinceye kadar yorgunluk duymamıştı. Hizmetçisi:

'Ne dersin, taşın dibinde barındığımız zaman balığı (n gittiğini haber vermeyi) unuttum', dedi. Musa:

'Zâten istediğimiz bu idi, dedi [92]. Bunun üzerine kendi izlerine baka baka geriye döndüler. Taşın yanına vardıklarında bir de baktılar ki elbisesine bürünmüş -yâhud elbisesine bürünen- bir zât duruyor. Musa selâm verdi. Hızır:

'Acâib! Bu senin bulunduğun yerde selâm nereden?'dedi.

'Ben Musa'yım' dedi. O:

'Isrâîloğullan'nın Musa'sı mı?' diye sordu.

'Evet' dedi. Musa ona:

'Sana öğretilen ilimden bana da öğretmen için sana tâbi' olayım mı?' dedi. Hızır:

'Doğrusu sen benim beraberimde asla sabredemezsin yâ Musa. Bende Allah'ın bana öğrettiği öyle bir ilim vardır ki, sen onu bilemezsin. Sende de Allah'ın sana öğrettiği öyle bir ilim vardır ki, onu da ben bilemem' cevâbını verdi. Musa:

'Allah isterse beni sabredici bulacaksın, sana hiçbir işte karşı gelmiyeceğim' dedi.

Gemileri olmadığı için deniz kıyısında yürüyerek gittiler. Yakınlarına bir gemi uğradı. Kedilerini de yüklemeleri için gemicilerle konuştular. Hızır gemiciler tarafından tanındı. O ikisini ücretsiz olarak gemiye aldılar. O sırada bir serçe geminin kenarına konup, denizden bir iki yudum su aldı. Hızır:

"Yâ Musa, benim ilmimle senin ilmin, Allah'ın ilmini bu serçenin denizden aldığı bir yudum kadar bile eksiltmez' dedi.

Ondan sonra geminin tahtalarından birini el uzatıp söktü. Musa:

'Bizi gemilerine ücretsiz almış olan bir topluluğun gemilerine kasdedip, içindekileri batırmak için mi deliyorsun?'dedi. Hızır:

'Ben sana sen beraberimde asla sabredemezsin demedim mi?' dedi. Musa:

'Unuttuğum şeyden dolayı beni muaheze etme' dedi.

Vakıada Musa'nın bu ilk muhalefeti unutma eseri idi. Yine gittiler. Bir de baktılar ki bir çocuk, diğer çocuklarla oynuyor. Hızır, çocuğun başını yukarısından tuttu ve başını eliyle kopardı. Musa:

'Tertemiz bir canı, diğer bir can karşılığı olmaksızın öldürdün ha?' dedi. Hızır:

'Ben sana, sen beraberimde asla sabredemezsin demedim mi?'dedi.

-Ibn Uyeyne: Bu ikincisi daha te'kîdlidir, dedi.-

Yine gittiler, nihayet bir köye gelince, ahâlîsinden yemek istediler. Ahâlî onları müsâfir etmekten çekindiler. Hızır ile Musa orada yıkılmağa yüz tutmuş bir duvar buldular. Hızır o duvarı doğrulttu: Hızır eliyle işaret ederek onu doğrultuverdi. Musa Hızır'a:

'Eğer isteseydin bunun için bir ücret alabilirdin'dedi. Hızır:

'işte bu benimle senin aynlışımızdır' dedi".

Peygamber (sas) (kıssayı buraya kadar naklettikten sonra):

"Allah Musa'ya rahmet eylesin. Çok arzu ederdik ki keşki sabredeydi de aralarında geçecek maceralar (Allah tarafından Kur'ân'da) bize hikâye olunaydı" buyurdu [93].

(Kaynak: Sahih-i Buhari İlim Kitabı no:63)


Sözüm konuyu açan fatıma kardeşime değildir; Sahih Hadislerde bildirilen bir ismi bile insanlar "yok öyle bir şey, kesin değil" diye reddediyorlar.. Ahir zaman hastalığı zannedersem.. Bu konuda Kehf Suresi 59. Ayetten sonrasına da bakınız..
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
"Nevf el-Bikâlî, Hızır'ın sahibi olan Musa, Isrâîl oğulları'nın Musa'sı değildir; o ancak başka bir Musa'dır iddiasında bulunuyor,"

dedim. Bunun üzerine îbn Abbâs şöyle dedi:

"Allah'ın düşmanı yalan söylemiştir. Bize Ubeyy ibn Ka'b, Peygamber'den tahdîs etti ki, şöyle buyurmuştur: ...

O zamanki yalan söyleyen Allah'ın düşmanları, Kur'an'da bildirilmiş Kıssa üzerinde şüphe uyandırmak için "O Musa, bu Musa değildir" diyorlardı..

Bugünün Allah'ın düşmanları ise:

"Musa o Musa'dır amma Musa'nın ilim için başvurduğu şahıs Hızır değildir!"

diyorlar.. Değişen çok bir şey olmamış demek ki! Bir iki kelime oyunundan başka..

Bir yerde rastlamıştım:

"Yok Efendim, Musa'nın sevkedildiği etten kemikten bir insan değil, bir melekti..."

diyorlardı.. Zanlarından başka ellerinde bir kaynak, bir delil yoktur.. Hadisleri reddedenler; kendi zanlarını açıklayıcı Hadis olarak almamızı bekliyorlar.. Bu ise düpedüz Peygamberlik iddiasıdır.. Kim ne derse desin.. Bunun açtığı başka bir kapı yoktur!!!

Hızır ismi konusundaki bu çarpıtma bile, Hadis ilmi üzerinde yapılmaya çalışılan zihni tahrifat ve bulandırmayı tek başına gözler önüne sermeye yeter!
 

meliha

Paylaşımcı
Katılım
24 Ara 2006
Mesajlar
133
Tepkime puanı
0
Puanları
0
esselamün aleyküm fatma kardeş

senin sordugun hızır aleyhisselamla hz musa aleyhisselam yolculuk yapmıştır
 

keskinbey06

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
468
Tepkime puanı
1
Puanları
0
fatima kardeş öncelikle içindeki şüpheleri kaldırmanı tavsiye ederim.herşeyden nem kaparsan içinde hep soru kalır allaha emanet ol
 
Üst