- Katılım
- 30 Eyl 2013
- Mesajlar
- 6,183
- Tepkime puanı
- 473
- Puanları
- 83
Anadolu’nun köylerinden toplayıp derlediğim eski köy hırsızları hakkındaki hikayelerden birini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu hikaye, namı diğer meşhur hırsız Kör Yaşar'ın hikayesidir. 1940’lı yılların kıtlık çeken Anadolusundayız. Hitler ordusunun, eskilerin tabiriyle Demir Miğfer'in Edirne’ye dayandığı yıllar. Bu kıtlıkta köy hırsızları çalınacak bir şey bulamayınca toprak evlerin ahşaplarını söküp götürür, kışlık odun olarak satarlarmış. Sıranın kapı pencere çalmaya kadar alçalmış olmasını ayrı tutarsak bunlardan Kör Yaşar'ın hikayesi ibretliktir. Gözlerini sanki puslu havada gibi kısıp kırpıştırdığı için lakabı Kör Yaşar’dır.
...
Köylüler gecenin yarısında sarsıcı bir gürültüyle uyanır. Gaz lambasını yakıp dışarı çıktıklarında kerpiç evlerden birinin çöktüğünü fark ederler. Bu evin sahibi Allah’tan gurbettedir. Köylü, çorak damın uzun zaman yuvaklanmadığı için yağan yağmurla yumuşayıp çöktüğünü düşünür. Sabah gün ağarınca enkazı yavaş yavaş kaldırmaya başlarlar. Bir de ne görsünler? Enkazın altında bir ceset! Hırsız Kör Yaşar’ın cesetidir bu. Başı koca bir kütüğün altında kalarak ezilmiş, elinde levye orada yatıyordu. Çok geçmeden köylü, meselenin ne olduğunu anladı. Kör Yaşar, evin damını tutan kalın kütüğü çalmak için gece bu eve sızmış, kütüğü levyeyle yerinden oynatmış, yükten boşalan dam paldır küldür çökünce çalmak istediği kütükle birlikte enkazın altında kalarak feci şekilde can vermişti.
Kadir Kurtdemir, 08.04.2019
Bu hikaye, namı diğer meşhur hırsız Kör Yaşar'ın hikayesidir. 1940’lı yılların kıtlık çeken Anadolusundayız. Hitler ordusunun, eskilerin tabiriyle Demir Miğfer'in Edirne’ye dayandığı yıllar. Bu kıtlıkta köy hırsızları çalınacak bir şey bulamayınca toprak evlerin ahşaplarını söküp götürür, kışlık odun olarak satarlarmış. Sıranın kapı pencere çalmaya kadar alçalmış olmasını ayrı tutarsak bunlardan Kör Yaşar'ın hikayesi ibretliktir. Gözlerini sanki puslu havada gibi kısıp kırpıştırdığı için lakabı Kör Yaşar’dır.
...
Köylüler gecenin yarısında sarsıcı bir gürültüyle uyanır. Gaz lambasını yakıp dışarı çıktıklarında kerpiç evlerden birinin çöktüğünü fark ederler. Bu evin sahibi Allah’tan gurbettedir. Köylü, çorak damın uzun zaman yuvaklanmadığı için yağan yağmurla yumuşayıp çöktüğünü düşünür. Sabah gün ağarınca enkazı yavaş yavaş kaldırmaya başlarlar. Bir de ne görsünler? Enkazın altında bir ceset! Hırsız Kör Yaşar’ın cesetidir bu. Başı koca bir kütüğün altında kalarak ezilmiş, elinde levye orada yatıyordu. Çok geçmeden köylü, meselenin ne olduğunu anladı. Kör Yaşar, evin damını tutan kalın kütüğü çalmak için gece bu eve sızmış, kütüğü levyeyle yerinden oynatmış, yükten boşalan dam paldır küldür çökünce çalmak istediği kütükle birlikte enkazın altında kalarak feci şekilde can vermişti.
Kadir Kurtdemir, 08.04.2019
Son düzenleme: