İncil ve Hiristiyan Hukukukun Gelimisi Hazret-i Isa ve Peygamberligi
Kudus Romalilarin hakimiyetindeyken Hazret-i Isa´nin peygamber olarak gönderildigi ve kendisine ibrani (veya Süryani) diliyle Incil adindaki mukkades kitabin indirildigine inanilir. İncil, Yunanca inkilyon kelimesinden Arabcalasmistir ve müjde manasina gelir. İncil´in parca parca degil, bir defada Hazret-i Isa´nin kalbine indirildigi kabul edilmektedir. Bu yüzdendir ki Hazret-i Isa´ya kelimetullah (Allah´in kelimesi) denir. Yahudiler Hazret-i Isa´yi kabul etmeyerek Romalilarla bir olup kendisine zarar vermek istemislerdir. Zaten kendisine cok az kimse inanmisti ve Incil´i de kendisinden baska ezbere bilen kimse yoktu. Kendisine inananlarin önde gelenleri olan havariler Hazret-i Muhammed´in Ashabinin gördügü fonksiyonnun benzerini sinirli da olsa icra etmeye-calismislardir. Ancak sayica az ve bir devlet desteginden mahrum oluslari, ayrica cogunun okuma yazma dahi bilmemeleri, üstlendikleri misyonu hakkiyla yerine getirebilmelerine engel teskil etmistir.
Otuzbes süreden mürekkep gercek İncil de ya bu siralarda ya da miladin dördüncü asrinda İznik´de toplanan konsilde kaybolmustur. Bu konsilde Incil diye bilinen üc yüz kadar kitab arasinda Matta, Markos, Luka ve Yuhanna adinda dördü secilerek digerleri imha edilmisti, bu dördü de birbirinden az-cok farkliydi. Bunlarin dördü de ücüncü sahislarin agzindan Hazret-i Isa´nin hayatini ve sözlerini nakletmektedir. Bu haliyle allah sözlerini havi bir mukaddes kitabtan ziyade, Islam kültüründeki hadis ve bilhassa siyer kitablarina benzerler. Kanonik (mesru) Inciller diye de bilinen bu dördü disindaki Inciller, Hiristiyan dünyasinda apokrif (mevsuf olmayan, uydurma) olarak kabul edilir. Kanonik Incillerden birbirine cok benzeyen ilk ücü sinoptik Incillerdir. Yuhanna Incili bunlardan cok farklidir.
Kilise, havari Barnabas´in yazdigi ve son yillarda tekrar meshur olan Incil´i de apokrif Incillerden saymaktadir. Bu Incil, M. S. 4. yüzyila kadar sark kiliselerinde, sözgelisi Iskenderiye´de bilinir ve okunurdu. Bu tarihten sonra kaybolmus ve apokrif sayilmistir. 383 yilinda Papa bu Incil´den bir nüsha elde ederek hususi kütüphanesine koymustur. Papa V. Sixtus, 1585-1590 arasindaki papalik zamaninda, arkadasi Marino´ya bunu Ibraiceden Italyancaya tercüme ettirmistir. Prusya kralinin müsaviri Gramer, bunu bulup 1713 yilinda, Osmanlilarla yaptigi muharebeleri ile meshur olan, kitab meraklisi Prens Eugene´e hediye etti. Prens, 1736 yilinda öldükten iki sene sonra, kitablari Viyana kütüphanesine (Hofbibliyothek) katildi. Bu el yazmasi Incil´in, Viyana imparatorluk kütüphanesinde hala durdugu söylenir. Ayni yillarda, Madrit´te bir Italyanca nüsha daha bulunmassa da, kilise baskisiyla yok edilmistir.
Viyana´daki Incil, 1907´de Oxford´da, Mr&Mrs. Ragg tarafindan Ingilizceye tercüme edildi. Bu tercümenin bircok nüshalari da, fanatik ingilizler tarafindan ortadan kaldirilmistir. Bu nüshadan foto-ofset yolu ile, 1973´de Karaci-Parkistan´da 2000 nüsha basilmistir. 250 sahifedir. Bugün ellerde dolasan Barnabas Incil´i iste bu nüshadan cogaltilmistir. Barnabas Incili de, ilahi kelami bildirmekten cok, Hazret-i Isa´nin hayat ve sözlerine yer vermek bakimindan digerlerinden pek farkli olmamakla beraber, daha tutarli ve etrafli bilgiler ihtiva etmektedir.
Kudus Romalilarin hakimiyetindeyken Hazret-i Isa´nin peygamber olarak gönderildigi ve kendisine ibrani (veya Süryani) diliyle Incil adindaki mukkades kitabin indirildigine inanilir. İncil, Yunanca inkilyon kelimesinden Arabcalasmistir ve müjde manasina gelir. İncil´in parca parca degil, bir defada Hazret-i Isa´nin kalbine indirildigi kabul edilmektedir. Bu yüzdendir ki Hazret-i Isa´ya kelimetullah (Allah´in kelimesi) denir. Yahudiler Hazret-i Isa´yi kabul etmeyerek Romalilarla bir olup kendisine zarar vermek istemislerdir. Zaten kendisine cok az kimse inanmisti ve Incil´i de kendisinden baska ezbere bilen kimse yoktu. Kendisine inananlarin önde gelenleri olan havariler Hazret-i Muhammed´in Ashabinin gördügü fonksiyonnun benzerini sinirli da olsa icra etmeye-calismislardir. Ancak sayica az ve bir devlet desteginden mahrum oluslari, ayrica cogunun okuma yazma dahi bilmemeleri, üstlendikleri misyonu hakkiyla yerine getirebilmelerine engel teskil etmistir.
Otuzbes süreden mürekkep gercek İncil de ya bu siralarda ya da miladin dördüncü asrinda İznik´de toplanan konsilde kaybolmustur. Bu konsilde Incil diye bilinen üc yüz kadar kitab arasinda Matta, Markos, Luka ve Yuhanna adinda dördü secilerek digerleri imha edilmisti, bu dördü de birbirinden az-cok farkliydi. Bunlarin dördü de ücüncü sahislarin agzindan Hazret-i Isa´nin hayatini ve sözlerini nakletmektedir. Bu haliyle allah sözlerini havi bir mukaddes kitabtan ziyade, Islam kültüründeki hadis ve bilhassa siyer kitablarina benzerler. Kanonik (mesru) Inciller diye de bilinen bu dördü disindaki Inciller, Hiristiyan dünyasinda apokrif (mevsuf olmayan, uydurma) olarak kabul edilir. Kanonik Incillerden birbirine cok benzeyen ilk ücü sinoptik Incillerdir. Yuhanna Incili bunlardan cok farklidir.
Kilise, havari Barnabas´in yazdigi ve son yillarda tekrar meshur olan Incil´i de apokrif Incillerden saymaktadir. Bu Incil, M. S. 4. yüzyila kadar sark kiliselerinde, sözgelisi Iskenderiye´de bilinir ve okunurdu. Bu tarihten sonra kaybolmus ve apokrif sayilmistir. 383 yilinda Papa bu Incil´den bir nüsha elde ederek hususi kütüphanesine koymustur. Papa V. Sixtus, 1585-1590 arasindaki papalik zamaninda, arkadasi Marino´ya bunu Ibraiceden Italyancaya tercüme ettirmistir. Prusya kralinin müsaviri Gramer, bunu bulup 1713 yilinda, Osmanlilarla yaptigi muharebeleri ile meshur olan, kitab meraklisi Prens Eugene´e hediye etti. Prens, 1736 yilinda öldükten iki sene sonra, kitablari Viyana kütüphanesine (Hofbibliyothek) katildi. Bu el yazmasi Incil´in, Viyana imparatorluk kütüphanesinde hala durdugu söylenir. Ayni yillarda, Madrit´te bir Italyanca nüsha daha bulunmassa da, kilise baskisiyla yok edilmistir.
Viyana´daki Incil, 1907´de Oxford´da, Mr&Mrs. Ragg tarafindan Ingilizceye tercüme edildi. Bu tercümenin bircok nüshalari da, fanatik ingilizler tarafindan ortadan kaldirilmistir. Bu nüshadan foto-ofset yolu ile, 1973´de Karaci-Parkistan´da 2000 nüsha basilmistir. 250 sahifedir. Bugün ellerde dolasan Barnabas Incil´i iste bu nüshadan cogaltilmistir. Barnabas Incili de, ilahi kelami bildirmekten cok, Hazret-i Isa´nin hayat ve sözlerine yer vermek bakimindan digerlerinden pek farkli olmamakla beraber, daha tutarli ve etrafli bilgiler ihtiva etmektedir.