HİLAL TV Erdem Uygan'ın işine son verdi.

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Hilal TV Erdem Uygan'ın programlarına son vererek kanalla ilişiğini kesmiştir. Rivayetler muhtelif olmakla beraber, Erdem Uygan'ın Süleymaniye vakfı org sitesinde Mustafa İslamoğlu ile Mehmet Okuyan'ın kuran tefsiri yöntemiyle ile ilgili elestirilerine yer veren makalelerinin sebep olduğu ve bunun karşı tarafta rahatsızlık yarattığı yönündedir.

Her türlü eleştiriyi yapan fakat söz konusu kendileri olunca (ki bahse konu olan eleştiri tamamen ilmi bir elestiridir ) hemen cezalandirma yoluna giden boylesi bir yaklaşımın Hilal TV'den gelmiş olması hem üzücü hem de oldukça düşündürücüdür. Engin Noyan'la başlayan bu durumun Akabe Vakfi'nin temsil ettiği düşünceye sekte vuracağı kesindir.

İşe Erdem Uygan'ın kaleme aldığı eleştiri yazısı;

http://www.suleymaniyevakfi.org/kur...rinde-bireysel-calismanin-yanlisligi---2.html
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Tefsircilerin Acınacak Halleri

Kur'an üzerinde tek başlarına çalışan tefsir profesörlerinin maceraları gün geçtikçe daha komik hale geliyor. Tabii ki trajikomik...

Bir tv programında hocamız Vakıa Suresinin 34-37. ayetlerine meal veriyor: "Şişirilmiş, yükseltilmiş döşekler, biz onları yeni inşa etmiş olacağız; onları sıfır, kullanılmamış, yepyeni döşekler yaptık yani üzerine daha önce kimse oturmamış, sahibini yadırgamayan döşekler..."

Demek ki neymiş? Yüce Allah kitabının muazzam bir suresinde 4 müstakil ayeti, Cennet'e girmiş kullarına ikinci el döşek vermeyeceğini, henüz yeni imalattan çıkmış sıfır yataklar vereceğini söylemek için ayırmış. Üstelik bu yataklar sahiplerini yadırgamayacaklarmış. Tabii normalde yataklar sahiplerini yadırgarlar. Bu dünya bizlerden şikayet eden, sürekli kendi aralarında üzerlerine yatanların dedikodusunu yapan yataklarla doludur. O yüzden Cennet'te yataklar artık bu huylarından vaz geçecekler ve kim yatarsa yatsın onlardan hoşnut olacaklar.

İşte "Cennet'te cinsel hayat olmayacak" gibi önceden belirlediğiniz yalan yanlış bir hükmü Kur'an'a söyletmeye çalışırsanız mecburen ayetleri kafanıza göre çekiştirmek zorunda kalırsınız. Bunun sonucu olarak da Kur'an'ın sizi sokacağı acınası durum bu olacaktır.

Allah'ın kitabı yoruma açık değildir. Kur'an üzerinde ilmi çalışma yapmak, değil tefsir profesörü, kim olursa olsun bir kişinin tek başına yapabileceği bir iş de değildir. Ekip çalışması bir zorunluluktur. Kaldı ki Allah kendi Kitabını tefsir etme yetkisini Nebî'sine bile vermemiştir. Kitabını kendisi açıklamış ve bu açıklamaya ulaşmanın da yöntemini anlatmıştır. Doğru ve yeterli çalışmayı yapmadığınız konularda Allah'ın kitabına atılan iftiralara cevap verebilmek ve modern bir şeyler söylemek için Allah'a değil de kendi kurgularınıza teslim olursanız, ortaya çıkan sonuç bu ve benzeri saçmalıklar yığınını milyonların önünde anlatmak zorunda kalmak olacaktır.

Allame-i Cihan olsa, bir kişinin Kur'an hakkında her şeyi bilmesi, her konuda söyleyecek sözü olması olacak bir şey değildir. Kur'an'ın tefsir edilemeyeceğinin bir göstergesi de budur. "Bu konuyu bilmiyorum çünkü üzerinde gerekli çalışmayı yapmadım" diyemeyen bir Kur'an araştırmacısının hiçbir sözüne güvenilmez.

Allah basiret bahşetsin.

Erdem Uygan
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Sen süper bi insansın

Taaaa ki menfaatlerimiz çakışana kadar

Millete hocalık taslayan İslamoğlu, Kur'an'da okumamışmı "Cedelleşmeme" yi?
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Erdem Uygan, Hilâl TV'deki "yükselen sözler" ve "kök" programlarını modernist- mezhebsiz bir çizgide sunarken hiç kimse rahatsız olmuyordu ! Ne zamanki, iş ben-sen kavgasına dönüştü o zaman "tu-kaka" oldu ! Bunların alayı SIRAT-I MUSTEKİM" çizgiinden uzak insanlardır. Haza sakınıla !
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Erdem Uygan, Hilâl TV'deki "yükselen sözler" ve "kök" programlarını modernist- mezhebsiz bir çizgide sunarken hiç kimse rahatsız olmuyordu ! Ne zamanki, iş ben-sen kavgasına dönüştü o zaman "tu-kaka" oldu ! Bunların alayı SIRAT-I MUSTEKİM" çizgiinden uzak insanlardır. Haza sakınıla !

Bak kardeşim su itici üslubunu bir kenara bırak artık. Anlamadan etmeden sırf senin gibi düşünmüyorlar diye hemen itibarsızlaştırmaya çalışıyorsun.

Sen ben kavgası yok burada. Daha okuduğunuzu anlamıyorsunuz yahu. Hasbunallah...
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Erdem Uygan'ın sayfasından :

"Hiçbir “izm”i kabul etmez. Hiçbir hizip ve mezhebi kabul etmez. Allah’ın elçileri dışında hiç kimseyi önder ve örnek olarak kabul etmez. Allah’ın kitabından delili olmayan hiçbir şey asla kabulü değildir. Allah’ın ayetleri dışında hiçbir şeyi tartışılmaz kabul etmez. Kimsenin sözü, tezi, dayatması, imanı, inancı, doktrini, ilkesi, devrimi, inkılabı, bilimi, hurafesi, yasası, şeyhi, müridi, lideri, önderi kendisini bağlamamaktadır. Allah’ın ayetlerinden başka yol gösterici kabul etmez. Allah’ın elçisinin, Allah’ın ayetlerinin yeryüzündeki en mükemmel uygulayıcısı olduğunu ve O’nun ayetlerine aykırı söz söylemeyeceğini bilir. Bu nedenle Kur’an’ın tek kaynak olduğunu bilmektedir (Araf 3). Allah’tan başka hiç kimsenin huzurunda saygı duruşuna geçmez ve sadece Allah’ın önünde ve büyük bir şerefle eğilir. İnsanların kendisi için ne dediği umurunda bile değildir. Bizzat Allah’ın “Müslüman” dediği bir kulu olarak ölmek çabasındadır."


Yani bu ne demek biliyor musunuz ? Beyimiz kafasına göre bir yol tutturmuş ve bir saplantıya takılmış öyle yaşıyor ! Sizin anlayacağınız son zamnlarda türeyen "cins" lerden biri !..



Mesela ben mezhepsiz değilim ama sorum şu olacak, mezhebi/mezhepleri ret eden birine kafir, dinsiz diyebiliyor musun?

Cevabınız yukarıda bir nebze olsun verildi ama, şu kadarını da ekleyelim ki, bizim ulemamız "Mezhebsizlik dinsizliğin köprüsüdür." diye görüş bildirmiştir. Elbetteki bu insanlar bir şey bildikelri için böyle söylemişler ! Yoksa, durup-dururken ne diye böyle bir şey söylesinler ki ?..
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Sorumun cevabı bu değil.
Sizin ulemanız arasında "eğer istersek meleklere ahır temizletiriz" diyen sapkınlar da var
Sizin ulemanız arasında "Ya Gavs de uçağını kurtarsın!. Ya Gavs dedin mi durur!!" diyen sapkınlarda var.
Sizin ulemanız arasında " azap meleklerine ben nakşibendi tarikatının halidi kolundanım deseler anında bırakırlar" diyen sapkınlığın doruklarında gezinenler var.

Ulemanı bırak Kur-an ne diyor?
Allah celle celalehu ne diyor?

4 Mezhebin temelleri Peygamber Efendimiz (s.a.v)'den 100 (yüz) YIL sonra ortaya çıkmıştır. Hanefi Şafii Hanbeli Maliki mezheplerinin imamlarının yaşadığı doğum-ölüm tarihlerine bakınız.

Yani (haşa sumahaşa) Peygamber Efendimizden başlayarak sahabeler ve bu yüzyıl içinde doğup-ölen milyonlarca müslüman "dinsizliğin köprüsünde" gezmişlerdir diyorsun.

Hiiiiçç kıvırmaya gerek yok. Lafınız o noktaya gidiyor.

Allah, Din-î İslamı doğrusuyla öğrenmenizi nasip kılsın.


En önce şöyle söyleyelim ki; Ben ulema olarak kimi tanıdığımı alıntıladığım sözle ifşa ettim ! Siz ise, birtakım ekran ve medya aşıklarının sözlerini getirmiş burada "sizim ulemanız" diye yutturmaya çalışmışsınız !
İkinci olarak, asr-ı saadette Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz hayatta iken mezheb bulunmasına gerek yoktu! Neden çünkü, sahabiler bizzat Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizi görerek ve görüşerek meselelerini hallediyorlardı... Hâl böyle iken çıkıp da "o zaman mezheb mi vardı?" diye absürd bir soru sormak akla zarar bir durum !
Son olarak size şöyle soralım. Madem bir mezheb sahibisin, neden mezhebsizliğin ve mezhebsizlerin avukatlığına soyunuyorsunuz? Bir mecburyetiniz mi var ?
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
İlke, ben ne diyorum sen ne anlatıyorsun. Sen ben kavgası var diyorsun, yok diyoruz gidiyor adamın düşüncelerini buraya aktarıp konuyu saptiriyorsun.

Erdem Uygan, Hilal TV çalışanı olduğu halde, bir müslümana yakışır biçimde Mehmet Okuyan ve M. İslamoglu 'nun bazı ayetlere yanlış anlam verdiğini söylüyor ve bir iki makale kaleme alıyor. Buna tahammül edemeyen Hilal TV bunun üzerine işine son veriyor. Mesele bundan ibaret.

Kim sapik kim değil o ayrı konu.
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Ulemanız farklı farklı olabilir, ama temel aynı..
Bak sizin ulemanız dinsizliğin köprüsünde demiş.
Eğer anlamını tam olarak kavrayabilseydiniz eminim ki bu tanım karşısında irkilir, 'dinsizliğin köprüsü' tanımı karşısında bir müslüman olarak söyleyenden buğz ederdiniz.
..
.
Müslümanlar Allah huzurunda hesap verirken Peygamber zamanı müslümanları ve Peygamberimiz döneminden sonra yaşayan müslümanlar olarak iki ayrı muamele mi görecek?
Yani, hırsızlık yapanın Peygamber döneminde hırsızlık yapan ile sonrasında hırsızlık yapan, yalan söyleyenin göreceği azap aynı mı olacak, farklı mı olacak?
Tabi bu sorunun cevabını verme yetkisi ve müktedirliğinden uzağız.
Meselenin temeline inmek noktasında soru-örneklemeleri çoğaltabilirim?
Amacım sizi düşünmeye sevk etmektir.
..
.
Mezhepsizler hakkında dinden çıkmışlardır, kafirdirler şeklinde kendini haşa Allah yerine koyan zatların bu tür ifadeleri kullandıklarını bildiğim için hazır konu açılmış iken birde sizden sorayım dedim.
Yüce Allah canlı-cansız çeşitli varlıklar yaratmıştır.
Bir hayvan mezhepli/mezhepsiz kavramını ve bu kavram hakkında ortaya atılan hükümleri kavrayamaz, düşünemez, idrak edemez.
Düşünmek, akl etmek, idrak edebilmek Yüce Allah'ın insanoğluna bahş ettiği birer özelliktir.
Ezberletilmiş bir kelimeyi papağanda ifade edebilir.
Şunu söyleyeyim, ister senin alimin ister başka bir tarikatın alimi, veya cemaatlerden birtanesinin alimi karşıma mezhepsiz olan dinsizliğin köprüsündedir dersen Allah hidayet versin, Allah din-i islamı doğru bir şekilde öğrenmesini nasip etsin derim.

Siz bu kafayla -Vallahi yeminle söylüyorum mezhepsizler olarak bilinen kesimi- ağzınız dilinizle ortaya çıkarmış oluyorsunuz.
Biraz psikoloji okuyun, ne konuştuğunu/konuştuklarının ne anlama geldiğini idrak edemeyen siyasetçiler/din adamları bireylerin farklı tercihlere yönelmeleri noktasında sağlam etki bırakırlar.
Yukarıda yazdıklarımın tümüne itirazınız olsa da bari şu son bölümü büyük bir ciddiyetle dikkate alınız.


"Ulemanız farklı olabilir ama temel aynı!" demek ne demek ya ?.. Bilindiği gibi “Mezhepsizlik Dinsizliğin Köprüsüdürsözü, yirminci yüzyılın yetiştirdiği en büyük alimlerden ve son Osmanlı Şeyhülislam vekillerinden biri olan merhum Muhammed Zâhid el-Kevserî'ye aittir ve merhumun “Makâlât” adlı eserinde yer alan makalelerden birisinin başlığıdır. Siz mezhbesizleri koruyayım derken alleme ulemaları İslâm Dininnin dışına itiyorsunuz! Kusura bakmayın ama sizin buna ne gücünüz yeter ne de ilminiz ! Siz daha, alim kimdir, İmam kimdir, Müçtehid kimdir bunlardan haberiniz bile yok! Varsa - yoksa, bir şeyh ve tarikat düşmanlığınız var o kadar !
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
İlke, ben ne diyorum sen ne anlatıyorsun. Sen ben kavgası var diyorsun, yok diyoruz gidiyor adamın düşüncelerini buraya aktarıp konuyu saptiriyorsun.
Erdem Uygan, Hilal TV çalışanı olduğu halde, bir müslümana yakışır biçimde Mehmet Okuyan ve M. İslamoglu 'nun bazı ayetlere yanlış anlam verdiğini söylüyor ve bir iki makale kaleme alıyor. Buna tahammül edemeyen Hilal TV bunun üzerine işine son veriyor. Mesele bundan ibaret.
Kim sapik kim değil o ayrı konu.

Erdem Uygan ayetlere yanlış manalar yükleyen bir sürü insanla program yapmış birisidir ! Onun çıkıp da MOkuyan ve M.İ-Oğlunu ayetlere yanlış manalar veriyor diye eleştirmesi başka değil sadece koyun-keçi hikayesii insanın aklına getirir!
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Öncelikle şu husus net bir şekilde ortaya konmalidir.

İslam'da, imam ve/veya müctehidler hiçbir şekilde din koyucu ve din tebliğcisi değillerdir. Allah'ın getirdiği ve paygamberimizin tebliğ ettiği fıkhın alanına giren meseleleri delilleriyle birlikte ele alan ve bunlarla ilgili yorum ve çözümler getirme yeterliliğe sahip kimselerdir hepsi bu.

Hal böyleyken Allahın bir kulunun görüşlerini paket olarak almak kadar saçma bişey olamaz.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Erdem Uygan ayetlere yanlış manalar yükleyen bir sürü insanla program yapmış birisidir ! Onun çıkıp da MOkuyan ve M.İ-Oğlunu ayetlere yanlış manalar veriyor diye eleştirmesi başka değil sadece koyun-keçi hikayesii insanın aklına getirir!

Bir keçi varsa o da sensin :)
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Allah'ın getirdiği ve peygamberimizin tebliğ ettiği fıkhın alanına giren meseleleri delilleriyle birlikte ele alan ve bunlarla ilgili yorum ve çözümler getirme yeterliliğe sahip kimselerdir hepsi bu.

Ha hepsi bu demek ! Yani, sizce ulema, Halife, Müçtehidler bildikleriyle ve gayretleriyle bizden pek de farklı değilller ! Biz de pekalâ onların yaptıklarını yapabiliriz demeye getiriyorsun! Öyle de tarihe isim yazdırmak öyle her babayiğidin harcı değil diye düşünüyorum ! Forum sayfalarında mangalda kul bırakmadan saçıp-savurmak ve ahkâm kesmekle hiç kimse tarih sayfalarına isim yazdıramaz ! Herkes seviyesini ve haddini bilmelidiir !
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Ha hepsi bu demek ! Yani, sizce ulema, Halife, Müçtehidler bildikleriyle ve gayretleriyle bizden pek de farklı değilller ! Biz de pekalâ onların yaptıklarını yapabiliriz demeye getiriyorsun! Öyle de tarihe isim yazdırmak öyle her babayiğidin harcı değil diye düşünüyorum ! Forum sayfalarında mangalda kul bırakmadan saçıp-savurmak ve ahkâm kesmekle hiç kimse tarih sayfalarına isim yazdıramaz ! Herkes seviyesini ve haddini bilmelidiir !

Ya sakın ol mübarek.

İslam'da taklid yerilen bir davranıştır. Kişinin bilmekle mükellef olduğu hususlarda bir başkasını taklit etmesi asla caiz değildir. Bütün imamların bu minvalde sözleri coktur.

Din dediğimiz şey hayatımızın her alanını kusatiyorsa ve varoluş gayemiz buysa ki öyledir o halde dini kendimize dert edinip okumak ve araştırmak gibi bir mecburiyetimiz vardır.

Seni bilmem ama ben aklıma güveniyorum. Guvenmeyen varsa o kendi öz gerzekligidir. Ben okuyor, araştırıyor ve deliller arasında mekik dokuyorum. Şimdi hangisi işin kolayına kaçmak oluyor? Bir emek ortaya koyarak delilleri inceleyip en sahih olduğuna kanaat getirip bir yol tutan mi yoksa "uydum mezhebime" kolayciligina kaçan mezhepçiler mi, hangisi?
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Ya sakın ol mübarek.

İslam'da taklid yerilen bir davranıştır. Kişinin bilmekle mükellef olduğu hususlarda bir başkasını taklit etmesi asla caiz değildir. Bütün imamların bu minvalde sözleri coktur.

Din dediğimiz şey hayatımızın her alanını kusatiyorsa ve varoluş gayemiz buysa ki öyledir o halde dini kendimize dert edinip okumak ve araştırmak gibi bir mecburiyetimiz vardır.

Seni bilmem ama ben aklıma güveniyorum. Guvenmeyen varsa o kendi öz gerzekligidir. Ben okuyor, araştırıyor ve deliller arasında mekik dokuyorum. Şimdi hangisi işin kolayına kaçmak oluyor? Bir emek ortaya koyarak delilleri inceleyip en sahih olduğuna kanaat getirip bir yol tutan mi yoksa "uydum mezhebime" kolayciligina kaçan mezhepçiler mi, hangisi?

İslamda taklid'in yani mukalldliğin yerilen bir davranış olduğun kim söylemiş ?.. Bir müslüman ya mukallid'dir yahutta müçtehiddir...Bu ikisinin ortası yoktur ! Ben şahsen müçtehid değilim. Siz müçtehidseniz kendi mezhebinizle amel edebilirsiniz tabi ki ! :blink:
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
İslamda taklid'in yani mukalldliğin erilen bir davranış olduğun kim söylemiş ?.. Bir müslüman ya mukallid'dir yahutta müçtehiddir...Bu ikisinin ortası yoktur ! Ben şahsen müçtehid değilim. Siz müçtehidseniz kendi mezhebinizle amel edebilirsiniz tabi ki ! :blink:

İmam Tahavi'nin bir sözüyle yetineyim. Gerisini sen araştır, burada herkese laf yetiştirip zamanınızı harcayacak değiliz. Merak eden gider araştırır. Der ki İmam;

"Ancak taassup ehli veya kafası çalışmayan kimseler taklitçilik yapar'

Yahu bir mezhebi taklit demek, hakikati tek bir kişide görmek demektir ki Subhanallah! tek bir imamın her konuda isabet ettiği nasıl iddia edilebilir? Bu mümkün müdür kardeşim.

Halbuki herkesin hakikati araştırması, doğruya en yakın olana tabi olması ve elinden geldiğince Allahtan korkması gerekmez mi?

Neyse dediğim gibi internette konuyla ilgili sayısız kaynaklar var, merak edenler araştırırlar.
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
İmam Tahavi'nin bir sözüyle yetineyim. Gerisini sen araştır, burada herkese laf yetiştirip zamanınızı harcayacak değiliz. Merak eden gider araştırır. Der ki İmam;

"Ancak taassup ehli veya kafası çalışmayan kimseler taklitçilik yapar'

Yahu bir mezhebi taklit demek, hakikati tek bir kişide görmek demektir ki Subhanallah! tek bir imamın her konuda isabet ettiği nasıl iddia edilebilir? Bu mümkün müdür kardeşim.

Halbuki herkesin hakikati araştırması, doğruya en yakın olana tabi olması ve elinden geldiğince Allahtan korkması gerekmez mi?

Neyse dediğim gibi internette konuyla ilgili sayısız kaynaklar var, merak edenler araştırırlar.


tasavvuf ehlinin gerçekler karşısında sağır işittik ve redettik davranışı aşağıdaki ayetin karşılığı gibidir.
ne yaparsan yap bildiklerini okumaktan geri kalmazlar. sen ne kadar Allahın ayeti böyle diyor peygamberin sünneti bunu gerektiriyor de o bildiğinden başka bişeye ınanmaz



Tabiidir ki sen ölülere katiyyen işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
İmam Tahavi'nin bir sözüyle yetineyim. Gerisini sen araştır, burada herkese laf yetiştirip zamanınızı harcayacak değiliz. Merak eden gider araştırır. Der ki İmam;
"Ancak taassup ehli veya kafası çalışmayan kimseler taklitçilik yapar'
Yahu bir mezhebi taklit demek, hakikati tek bir kişide görmek demektir ki Subhanallah! tek bir imamın her konuda isabet ettiği nasıl iddia edilebilir? Bu mümkün müdür kardeşim.

Halbuki herkesin hakikati araştırması, doğruya en yakın olana tabi olması ve elinden geldiğince Allahtan korkması gerekmez mi?

Neyse dediğim gibi internette konuyla ilgili sayısız kaynaklar var, merak edenler araştırırlar.

Tahavi Efendi, Hanefi Mezhebini tam 20 yıl inceleyerek Şafi Mezhebini bırakmış ve Hanefi olmuş bir kişidir. Ancak, dediğiniz gibi mukallidliği bir türlü kabullenmediği ve Hanefi İmamlarına muhalefet ettiği pek çok konu olduğu cihetle nasıl bir mezhebe (Hanefiliğe) bağlı olduğu hususu bir türü anlaşılamamıştır ! Siz, Tahavi'yi kendinize örnek alabilirsiniz de bizim için onu görüşlerinin hiç bir kıymet-i harbiyesi yoktur! Çünkü, bir mezhbe bağlılık demek o mezhebin bütün görüşlerini benimsemek demektir. Aksi takdirde mezhebe bağlılık diye bir şey ortada kalmaz ! Yani, aynı Rabbimizin ayetler konusunda müşriklere hitaben "Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?" (Bakara : 85) buyurduğu gibi, Tahavi Efendi de Hanefi Mezhebinin bazı görüşlerini kabul, bazılarını reddediyor! Bu durumda hangi konuma girdiğini anlamaya gerek yok diye düşünüyorum !
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
Tahavi Efendi, Hanefi Mezhebini tam 20 yıl inceleyerek Şafi Mezhebini bırakmış ve Hanefi olmuş bir kişidir. Ancak, dediğiniz gibi mukallidliği bir türlü kabullenmediği ve Hanefi İmamlarına muhalefet ettiği pek çok konu olduğu cihetle nasıl bir mezhebe (Hanefiliğe) bağlı olduğu hususu bir türü anlaşılamamıştır ! Siz, Tahavi'yi kendinize örnek alabilirsiniz de bizim için onu görüşlerinin hiç bir kıymet-i harbiyesi yoktur! Çünkü, bir mezhbe bağlılık demek o mezhebin bütün görüşlerini benimsemek demektir. Aksi takdirde mezhebe bağlılık diye bir şey ortada kalmaz ! Yani, aynı Rabbimizin ayetler konusunda müşriklere hitaben "Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?" (Bakara : 85) buyurduğu gibi, Tahavi Efendi de Hanefi Mezhebinin bazı görüşlerini kabul, bazılarını reddediyor! Bu durumda hangi konuma girdiğini anlamaya gerek yok diye düşünüyorum !

Siz tasavvuf ehli mezhep imamlarının her görüşüne inanıyor ve kabul ediyormusunuz?
 
Üst