Arkadaşlar, Bazı konuları hem bilmiyoruz hem de bu hususlardan bahsetmeyi çok seviyoruz. Bence bu büyük bir noksanlığımız ve yanlışlığımızdır. Bu bağlamda "hiçlik" üzerine forumda birkaç mesaj çıkması dolayısıyla bu yazıyı asmış bulunuyorum. İnsan-ı Kâmil olan mürşidler olsun ve Rabbimize yakınlığı ile maruf Allah Dostları olsun bütün hayatları boyunca kendilerini "yok" ve "hiç" mesabesinde görürler . Çünkü, bu onların Rabbimizle dostluklarının ve yakînliklerinin devam etmesi için olmazsa olmaz olan şartların en başında gelir. Onlar bu konuda o kadara samimidirler ki, kendilerine "Sen hiçsin, yok hükmündesin" diyen insanlara karşı samimi olarak teşekkür ederler ve asla onları bu sözlerinden dolayı da kınamazlar, istihza etmezler. Şimdi, bu forumda bu konuda bir olay anlatılmış ve biri tarafından "Sen bir Hiç'sin" diye karşılık gören ve alim kabul edilen bir zat o adama cevaben ; ''Hiç olduğumu bir sen anladın'' diyerek manalı bir cevap vermiş ! Halbuki, alim ve fazıl zatlar hiçliklerini biz cahil olanlardan çok daha iyi bilirler ve böyle bir vasıflandırma karşısında manalı cevap verme yerine, çok doğru nitelilendirildikleri için samimi itirafta bulunurlar. Bu hususu böylece ortaya koyalım ve zımmen de olsa kendilerinde bir "varlık " görenler ve bilmişlik taslayanların asla alim ve ulema sınıfına girmeyeceklerini belirtmiş olalım. Vesselâm.