HER TELDEN !!! MAKALELER (herhangi bir konuda, bir müminin, münafığın, müşriğin, kafirin görüşü)

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Kuran ayetleri hayata uygulansın diye indirildi,ölüler için veya süs için değil
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Ahmet Yasin Bursevî'nin İcazeti Düşmüştür! - Seyyid Fatih Nurullah Efendi Hazretleri

özellikle 05:10 dakikadan sonrasına bakabilirsiniz.

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Hain saldırı'ya sebep olan "O Sohbet"...



not: Fatih Nurullah Efendi Hazretleri Kasımpaşa'daki Halveti Uşşaki dergahı'nda yaptığı konuşmada Masonları eleştirdi ve 3 gün sonra dergah'a molotof'lu saldırı gerçekleşti...

Kasımpaşa dergahına yapılan molotoflu haince saldırıdan sonraki hali..

10394773_940258092666719_5091762735768242766_n.jpg


10574491_940258296000032_9146728998847159254_n.jpg


10522765_940258392666689_8347054119497443642_n.jpg


10509531_940258472666681_4972691736419227454_n.jpg


10514693_940258542666674_6980481628717634171_n.jpg



kaynak:
https://www.facebook.com/pages/Fatih-Nurullah-Efendi-HazretleriKSA/159950777364125
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Selam-Tevhid yalanı/mızrağı çuvala sığmadı (1)





Önce “bir cemaatin mensupları tümden nasıl suçlanır, varsa suç işleyen tespit edin, suç ve cezalar şahsi değil mi, soruşturma açın, siz devletsiniz” denildi.
Doğru söze ne denir. Demokratik hukuk devletinde ifade özgürlüğü, din ve inanç özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü olduğuna göre, bir kısım insanların kendilerini bir cemaat mensubu olarak görmeleri, cemaat mensubiyetlerini devam ettirerek yasalara ve kurallara uydukları takdirde kamuda çalışmaları neden suç olsun ki?
Suç ve suçlu iddiaları varsa, muhatabın kimliğine, kişiliğine, cemaat mensubiyetine bakılmaksızın hukuk içinde soruşturulması ak ile karanın, suçlu ile suçsuzun ayırt edilmesi gerekiyordu.
Hukuk işletildi, devlet içinde paralel örgüt oluşturduğu iddia edilenlerden polis içindeki yapılanmaya yönelik soruşturma başlatıldı. Gözaltılar ve tutuklamalar oldu.
Bu defa “hukuksuz operasyon, fedakar polislere haksızlık, teröristler serbest TEM polisleri içerde, bu zulüm 28 Şubat’da bile yaşanmadı” denilmeye başlandı.
Bununla kalınmadı, şüphelilerin “Selam-Tevhid Örgütü” soruşturmasını paravan olarak kullanıp siyasal ve askeri casusluk ve kanunsuz dinlemeler yaptıkları gündeme gelince,“Selam – Tevhid Örgütünün ne derece tehlikeli bir örgüt olduğu, İran ajanları tam yakalanacakken 17/25 Aralık’tan sonra soruşturmanın deşifre edilerek ajanların kaçmasının sağlandığı, dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir soruşturmaya takipsizlik kararı verilemeyeceği” söylenmeye ve paralel örgüt soruşturmasını yürütenler “acem uşağı” olmakla suçlanmaya başlanıldı.
Paralel örgüt ve destekçilerinin psikolojik harekat ve algı yönetimi konusunda oldukça başarılı olduklarını söylemeliyiz. Destekçi medya, yapılan suçlamaları, usulsüz dinlemeleri, kanunsuz devam ettirilen sözde terör örgütü soruşturmasına değinmeden, “başarı ödülleri, sahurda operasyon, yarım kalan hatimler, haram yemedim açıklamalarını” öne çıkararak, aile bireylerini konuşturup duygusallık öne çıkarılarak algı operasyonu yapma yolunu tercih etti.
Soruşturma hangi örgütle ilgili ?
Olayın aslı ne sorusunu cevaplamak için doğru bilgi kaynaklarına ulaşmak, doğru bilgiler üzerinden analiz yapmak gerekiyor.
Bu nedenle suçlamalara konu “Selam-Tevhid Örgütü” soruşturmasıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 21.07.2014 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığı (KYO) kararının içeriğine dikkatinizi çekmek istiyorum.
Karardan kısa bilgiler ataralım:
“Selam-Tevhid Örgütü”ne yönelik olduğu ifade edilen, 12.05.2010 tarihinde başlatılıp 3 yıl 7 ay 5 gün devam ettirilen, dernek, cami ve kurumların da dinlemeye alındığı 251 şüpheli hakkında ‘Kamu davası açılmasını gerektirir yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmadığından KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA’ kararı verilmiştir.
Bunun anlamı şudur: Dört yıla yakın, usul, kanun, süre, sınır tanımadan insanların mahremine girilerek yapılan telefon dinleme, teknik takip, gizli soruşturmacı tayini ile izleme işlemlerinin sonunda delil bulunamamış ve dosya kapatılmıştır.
Hala malum medyada gündemde tutulan, ABD ve İsrail’in İstanbul Başkonsolosluklarına yönelik casusluk yapıldığı, saldırı için emir bekledikleri, konsolosluk yakınındaki minare şerefesinin bu amaçla kullanılacağı iddialarının doğruluğunu gösterecek hiçbir kanıt bulunmadığı saptanmıştır.
Karar gerekçesinde yer alan soruşturmadaki hukuksuzluklar, olayın adli soruşturmadan öte başka amaçlara yönelik olduğunu gözler önüne seriyor.
Aşağıda bir kısmını alıntıladığımız gerekçeler, Hakan Fidan’ın MİT müsteşarlığına atandığında İsrail tarafından yapılan “İrancı” suçlaması, 7 Şubat MİT müsteşarına yakalama kararı verilmesi, İHH’yı El Kaide örgütüyle bağlantılı göstermek için soruşturma kapsamında arama girişimi, MİT tırlarının kanunsuz aranması, İslami dernek ve vakıflara yönelik yolsuzluk, İrancı olma suçlamaları, muta nikahıyla fuhuş ve adı sanı duyulmamış “mutaşa” suçlamaları ile birlikte okunduğunda daha anlamlı hale gelmekte perde arkası görülebilmektedir.
2010/1074 Numaralı Soruşturma
Sivil toplum kuruluşlarının işgal altındaki Kudüs’ü gündeme getirmeleri, Kudüs’te yaşayan Müslümanlara, İsrail ablukası altında katliamlara maruz kalan Gazze’lilere sahip çıkmaları, İsrail’i kınamaları, protesto etmeleri kimleri rahatsız etmiş ise bu soruşturmanın başlatılması için düğmeye onların bastığı anlaşılmaktadır.
Emniyet görevlileri tarafından re’sen soruşturma talep edildiği KYO kararında bakın nasıl anlatılıyor;
“10.05.2010 günü httt://www.velfecr.com isimli internet sitesinde yer alan Yeryüzü Bütün Siyonistlerle Mezar Olacak (video) 09.05.2010, 07:04:05 başlıklı haber metninde, Kağıthane Gazze Gönüllüleri Platformu tarafından ”İstanbul’dan Gazze’ye Kardeşlik Köprüsü” programının düzenlendiği, düzenlenen programda N.Ş’nin Ümmet Bilinci, Kudüs Davası ve Gazze’nin Mesajı” konulu konuşma yaptığı,
12.05.2010 günü konuyla ilgili soruşturma talep edildiği, soruşturma izninin alındığı, (3 yıl 7 ay 5 gün süreyle takip edildiği)...
Selam (Tevhit) terör örgütü ile ilgili bilgi istendiği,
Bilgiler doğrultusunda NŞ, AY ve İE’ye . İsra Kültür Merkezi üzerinden 21.05.2010 tarihinde teknik takip başlatıldığı,
N.Ş’nin yurt dışı bağlantıları iddiasıyla A.K, N.E, F.R’nin 30.09.2010 tarihinde soruşturmaya dahil edildiği,
Soruşturma Savcısı’nın, soruşturma kapsamındaki telefonlar ve e-posta adreslerinin tedbir süresinin uzatılması talebini 31.03.2011 tarihli derkenar yazısı ile yönetmenlik gereği tedbir süresinin kesintisiz olması gerektiği gerekçesiyle reddettiği,
22.04.2011 tarihinde N.Ş, A.Y, İ.E ve İsra Kültür merkezi hakkındaki teknik takip kararlarının sonlandırıldığı...”

Teknik takip işlemlerinin sonlandırma talimatı ile birlikte Soruşturma Savcısı, iletişimin tespiti ve fiziki takip işlemleri sonucu elde edilen deliller doğrultusunda şüpheliler hakkındaki ön fezlekenin hazırlanması talimatını emniyet birimlerine verdiğinde 2011/762 numaralı sözde Selam-Tevhid örgütü hakkında daha kapsamlı başka bir soruşturmanın sürdürüldüğünü öğrenir ve dosyaların birleştirilerek soruşturmanın devam ettirildiği görülür.
İlginç olan N.E üzerinden N.Ş hakkında teknik araçlarla izleme kararı yani teknik takip kararı alınırken, Selam-Tevhid örgütü adına değil “El Kaide terör örgütü adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak” suçundan karar alınmıştır.
Amacı belli bu soruşturmadaki skandalları yazmaya yarın devam edelim.
Reşat Petek - Haber 7
www.resatpetek.net
[email protected]
@ResatPetek

kaynak:
http://www.haber7.com/yazarlar/resat-petek/1188440-selam-tevhid-yalanimizragi-cuvala-sigmadi-1
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Selam-Tevhid yalanı/mızrağı çuvala sığmadı (2)




Dünkü yazımızda Selam-Tevhid örgütü bahane edilerek 2010 yılından beri devam ettirilen soruşturmada, usul ve kanuna aykırı biçimde telefon dinlemeleri, fiziki ve teknik takip işlemlerinden söz etmiş, bunu yapanların suç işlediklerini ve soruşturulmasının hukuk devletinin görevi olduğuna işaret etmiştik.
22 Temmuz soruşturması bu hukuksuzlukları yaptığı iddia edilen polis şeflerine yönelik olduğu için, “Selam-Tevhid” soruşturması içeriğine biraz daha yakından bakmak gerekiyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 21.07.2014 tarihinde verdiği takipsizlik kararı (KYO kararı) gerekçesinden takip edelim.
2011/762 Numaralı Soruşturma;
“Kamile Y. (eşi Hüseyin A.Y) isimli şahsın emniyette vermiş olduğu 04.03.2011 tarihli ifadesine istinaden soruşturma talebinde bulunulduğu, (2 yıl 9 ay 13 gün takip edildiği,)
AKABE Grubu adı altında soruşturma başlatıldığı,
Kamile Y’nin ifadesi ve eşi Hüseyin A.Y’nin 2 GB kapasiteli flahs belleğindeki bilgiler doğrultusunda soruşturmanın genişletildiği, Kamile Y’nin ifadesine ve emniyete teslim ettiği flash belleklerdeki bilgilere göre şahısların soruşturmaya dahil edildiği ancak teslim ettiği flash bellekin soruşturma klasörlerinde bulunmadığı, ( Önemli not: İlk ifadesi ihbar kabul edilen Kamile Y. Cumhuriyet Savcısına ve TEM Şubede verdiği sonraki ifadelerinde, ifadelerine ilaveler yapıldığını, Hakan Fidan’la ilgili suçlamalar dahil edildiğini, söylemediği pek çok hususun yazıldığını, ifadesini okumak istediğinde ‘bize güvenmiyor musun abla’ denilerek okumadan imzalatıldığını beyan etmiştir. RP)
Yasal kurumlar keyfi olarak dinlenmiş
Hüseyin A.Y’nun AKABE başkan yardımcısı olduğu, söz konusu kurumun yasa-dışı bir kuruluş olmadığı ve suç oluşturacak herhangi bir faaliyetlerinin tespit edilmediği,
Hüseyin A.Y ile irtibatlı şahıslar hakkında teknik takip kararı alındığı, irtibatlı görülen şahısların da yapmış oldukları görüşmeler neticesinde soruşturmaya dahil edildiği,
Soruşturma dosyasındaki TAPE olarak yazılan suç unsuru taşımayan görüşmelerin özel hayatın gizliliğine riayet edilmeden yazıldığı,
Diğer TAPE görüşmelerinin ise şüphelilerin vakıf çalışmaları, iş görüşmeleri, güncel ve siyasi konuşmalardan ibaret olduğu...” ifade edilmektedir.
Savcılığın takipsizlik kararında soruşturmadaki bir hukuksuzluğa dikkat çekiliyor;
“İletişim tespit kararının başka suretle delil elde edilemeyeceği durumlarda verilmesi gerekirken ilk uygulama olarak söz konusu kararların verildiği...”
Telefon dinlemelerinin hangi şartlarda ve nasıl yapılacağını düzenleyen CMK.135.maddenin ihlal edildiği tespit edilmiştir. Bakın daha neler;
Amaç MİT’in İran bağlantılı olduğu algısı oluşturmak
Çok sayıda dinleme yapıldığı, bir şahısla bir defa telefonla görüşmenin dahi dinlemeye ve soruşturmaya dahil edilmek için yeterli görüldüğü,
MİT’in İran’la bağlantılı olduğu algısının oluşturulmaya çalışıldığı, (hatırlarsanız bu algıyı oluşturmak için düğmeye ilk basan İsrail’di. RP)
MİT Müsteşarının ve yakın çevresinin dinlenildiği,
Konsolosluk görevlilerinin dinlenildiği,
Soruşturma kapsamında karı-koca olarak hedef şahısların bulunduğu,
Soruşturmaya dahil edilen bazı şahıslar hakkında Teknik Araçlarla İzleme kararı alındığı,
Teknik Araçlarla İzleme tutanaklarının “Kudüs Ordusu Terör Örgütü” suçundan tanzim edildiği, ( hani Selam-Tevhid soruşturması idi? RP)
Bu bölüme dikkat ! Amaç Selam-Tevhid Terör Örgütü soruşturması mı? Yoksa İsrail’in hedefindeki MİT Müsteşarı ve dolayısıyla hükümet politikalarının “İrancı” çizgide olduğuna dair delil üretmek mi?
Hangi örgüt soruşturuluyor?
“Soruşturmanın, Selam-Tevhid Terör Örgütü iddiasıyla başlatılmasına rağmen;
Dini motifli terör örgütü,
El Kaide terör örgütü,
Hizbullah terör örgütü,
Ergenekon terör örgütü,
MKP (Maoist Komünist Partisi) terör örgütü,
PKK/KCK terör örgütü,
Silahlı terör örgütü,
Terör örgütü yöneticiliği yapmak,
Terör örgütü üyesi olma,
Kudüs Ordusu terör örgütü,
Selam (Tevhid) terör örgütü,
İran İslam Cumhuriyeti (İİC) destekli grup içerisinde faaliyetlerde bulunmak gibi soruşturma kapsamıyla ilgisiz örgüt isimleri üzerinden mahkeme kararları alındığı..”

“Soruşturma kapsamında teknik ve fiziki takip kararlarının “terör örgütü adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak” suçundan alındığı, fiziki takip tutanaklarının “Kudüs Ordusu Terör örgütü” suçundan tanzim edildiği”
“Soruşturmada alınan teknik ve fiziki takip kararlarının açık kimliksiz olarak, bazı kararların sadece ad ve soyadı üzerinden, bazı kararların ise T.C. kimlik numarası üzerinden alındığı, bazı şüphelilerin açık kimliklerinin tespit edilemediği...
Aynı telefon numarası hakkında bir gün ara ile farklı isimler üzerinden iletişim tespit kararı alındığı...”
“Dosya kapsamında iletişimi takip edilen şüphelilerin siyasetçi, akademisyen, gazeteci-yazar, iş adamı, devlet kurumunda görevli bürokrat, vakıf yöneticileri, Caferi vatandaşlar ve İran vatandaşı oldukları”
106 klasör içerisinde soruşturma konusu ile ilgili olmayan EL KAİDE, PKK/KCK, DHKPC/C örgütleri hakkında yürütülen 21 ayrı soruşturma dosyalarına ait belgelerin konulduğu,
Ayrıca hiç ilgisi olmayan Narkotik Şube Müdürlüğüne ait belgelerin de bu dosya içine konulduğu, takipsizlik kararında ifade edilmiştir.
Başbakan dinlendi mi sorusunun cevabı:
Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararının son bölümü, Başbakan ve bakanların dinlenip dinlenmediği, polemiğine son noktayı koyuyor. Okuyalım;
“Soruşturma kapsamında;
a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı’nın, Filistin Devlet Başkanı, Filistin Başbakanı ve Somali Cumhurbaşkanı ile yaptığı, devletin güvenliği ve iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken dış politikaya ilişkin telefon görüşmelerinin dinlenerek kayıt altına alındığı,
b) Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un dış politikaya ilişkin aynı nitelikteki telefon görüşmelerinin dinlenerek kayıt altına alındığı, bu kayıtların yazılı (tape) hale getirildiği,
c) Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan’ı Taner Yıldız’ın, Milli güvenliğe ilişkin telefon görüşmelerinin dinlenerek kayıt altına alındığı, bu kayıtların bir kısmının yazılı (tape) hale getirildiği,
d) Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı’ın, Milli güvenliğe ilişkin telefon görüşmelerinin dinlenerek (terör örgütü üyesi gibi kod adı verilmek suretiyle) kayıt altına alındığı, kayıtların bir kısmının yazılı (tape) hale getirildiği ilk incelemelerden (inceleme devam etmektedir) tespit edilmiştir.
“Sonuç olarak, terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği ile ilişkilendirilerek, haklarında telefon dinleme, teknik-fiziki takip kararları alınan şüphelilerden bir kısmının kamuoyunda da tanınan siyaset adamı, gazeteci-yazar, akademisyen, iş adamı, devlet yönetiminde görevli üst-düzey bürokrat, bir kısmının da dernek-vakıflar kanunları hükümleri uyarınca denetime tabi sivil toplum kuruluşları olduğu ve terörle ilişkilendirilebilecek herhangi bir faaliyetlerinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.”
Mesnetsiz, delilsiz “Selam-Tevhid Örgütü” adıyla yürütülen soruşturmanın amacının örgütlü suçlarla hukuk içinde mücadele olmadığı savcılık kararı gerekçelerinden anlaşılmaktadır. Mızrak çuvala sığmamıştır. Olayın siyasi ve askeri casusluk, özel hayatın gizliliğinin ihlali, suç uydurma, resmi belgede sahtecilik ve kişiler arası verilerin usulsüz kayıt edilmesi suçlarını oluşturan eylemler olduğu 22 Temmuz soruşturmasının da bu nedenle başlatıldığı anlaşılmaktadır. Şimdi önemli olan hukuki sürecin adil olarak işletilmesidir.
Reşat Petek - Haber7
www.resatpetek.net
[email protected]
@ResatPetek

kaynak:
http://www.haber7.com/yazarlar/resat-petek/1188804-selam-tevhid-yalanimizragi-cuvala-sigmadi-2
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
310820140948541322487.jpg


Eygi'nin hedefindeki Erdoğan mı Karaman mı?

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevet Eygi, İslami kuralları hatırlatarak 28 maddelik bir yazı yazdı. Eygi'nin yazısının hedefinde kimler vardı dersiniz?

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, öyle bir yazı yazdı ki, kendini iktidarın herhangi bir yer ve konumunda bulan birinin okuyup da küplere binmemesi mümkün değil. Eygi'nin hedefinde kim var sorusunun cevabını ararkan zihninizde onlarca isim belirecek. Eygi'nin hedefi, o isimlerden birisi mi, yoksa hepsi mi? Okuduktan sonra siz karar verin.

Mehmet Şevket Eygi'nin bugünkü yazısı:

MÜSLÜMAN İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAZ

"1. İslamın temel emirlerinden biri istikamettir, yani doğruluk ve dürüstlüktür. Savaş hilesi dışında Müslüman hile yapmaz, aldatmaz. Müslümanın savaş dışında yamukluk yapma, aldatma şansı yoktur.

2. Müslüman rüşvet almaz ve vermez. Alan da veren de Cehennemliktir.

3. Müslüman haram kazanç elde etmez, haram kazançlarla zengin olmaz. Haram yemenin cezası Cehennemde yanmak, azab çekmektir.

4. Müslüman ihalelere fesat karıştıramaz.

5. Müslüman haram rant yiyemez.

6. Müslüman kötü yol, kötü kaldırım, kötü bina, kötü iş yapmaz. Yapan da, yaptırıp razı olan, kabul eden de kötüdür, günahkardır, suçludur.

MÜSLÜMAN NE DEVLETTEN, NE BELEDİYEDEN PARA TIRTIKLAR

7. Müslüman ne devlet bütçesinden, ne de belediye bütçelerinden çalabilir, tırtıklayabilir.

8. Ehliyeti ve liyakati olmadığı halde reisliklere, makam ve mevkilere, memuriyetlere, vazifelere talip olmak haramdır.

310820140938301372986_3.jpg

9. Talip olmayıp matlup olduğu takdirde, ehliyeti yoksa bunları deruhte ve kabul etmek yine haramdır.

10. Rüşvet alanlar, şu veya bu şekilde çalanlar, ihalelere fesat karıştıranlar, haram kazanç elde edenler, haram rant yiyenler, haram yollarla zengin olanlar, emanetlere hıyanet edenler din hainidir, vatan hainidir, halk düşmanıdır.

11. Saçı bitmedik yetimlerin, fakir halkın haklarını yiyenler bin kere haindir.

"CAİZDİR" FETVASINI VEREN DİN ALİMİ DEĞİL ŞEYTANDIR

12. Bozuk düzenlerde haram yemek, haram ve kirli paralarla hizmet etmek, haram yollarla zengin olmak caizdir fetvasını verenler din alimi ve fakih değil haindir, şeytandır.

13. Allahu Teala hazretlerinin Kur’anda kesin olarak kaç sınıf gerçek şahsa temlik suretiyle verileceğini açıkça sarahaten beyan etmiş bulunduğu zekatları; Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı olarak toplayanlar ve sarf edenler haindir, fasıktır, gasıptır.

14. Bu konuda Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı bâtıl fetvalar verenler şeytandır.

15. Oğullarını, kızlarını iyi Müslüman, iyi insan olarak yetiştirmeyen ebeveyn büyük günah işlemiş olur.

16. Müslüman çocuklara ilk öğretilecek ilim sahih ilmihaldir.

17. Çocuklarını İslam ahlakına göre ahlaklı ve faziletli yetiştirmeyen anne ve babalar büyük vebal altındadır.

18. Ümmet-i Muhammed’i (Salat ve selam olsun ona) birbirinden kopuk, kimisi birbiriyle çekişen bin hizbe, fırkaya, İslamcılığa, sekte, parçaya, gruba ayırıp bir İslam Protestanlığı oluşturanlar haindir.

19. Askerî ve sivil darbe yapanlar veya yapmaya teşebbüs edenler muzırdır, haindir.

310820140939031373656_3.jpg

20. Ellerinde imkan olduğu halde etkili iman, İslam, Kur’an, Sünnet, Ümmet, İmamet hizmetleri yapmayanlar katmerli gafildir.

SALİH MÜ'MİNLERE DÜŞMANLIK EDENLER MÜNAFIKTIR

21. Yüce İslam dini futbol kulübü değildir. İslamî konularda, hizmetlerde futbol delileri gibi holiganlık ve militanlık yapanlar kesinlikle `âqil değildir, çılgındır.

22. Salih mü’minlere düşmanlık edenler, kardeşlik haklarını çiğneyenler münafıktır.

23. Ruhbanlarını erbab=rabler haline getirenler dengesizdir, küfre düşerler.

24. Tasavvuf ve tarikat mensubu olan ve beş vakit namaz kılan mü’minlere müşrik ve kafir diyenlerin kendileri kafir olur.

25. İslama hizmet adıyla para toplayıp bunları zimmetlerine geçirenler hırsızdır.

26. Fazlurrahmancı veya Mutezilî olup, bu kimliklerini gizleyerek taqiyye ve kitman yapan ve sinsice Ehl-i Sünneti yıkmaya çalışanlar haindir.

27. En hainler, en alçaklar, en sefiller ise din sömürüsü yaparak maddî zenginlik ve şahsî prestij elde eden rezil ve sefillerdir.

28. Dinî konuları, islamî hizmetleri mıncıklayan geri zekalılar İslamın önündeki en büyük engeldir.

TEŞEKKÜR ve MİNNET:
İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata, Ümmete; hakkıyla, muhlisen lillah, garazsız ivazsız, ücretsiz hizmet eden ve mükafatlarını sadece Hak Tealadan isteyen ve bekleyen gerçek hizmetkarlar, elleri hatta ayakları öpülesice muhterem ve muazzez kimselerdir. Onlara teşekkür ediyorum, minnetlerimi sunuyorum. Kerem edip bu fakire dua buyursunlar.


...


kaynak:
http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Hainler_Cehennemlikler/21266



 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
310820140948541322487.jpg


Eygi'nin hedefindeki Erdoğan mı Karaman mı?

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevet Eygi, İslami kuralları hatırlatarak 28 maddelik bir yazı yazdı. Eygi'nin yazısının hedefinde kimler vardı dersiniz?

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, öyle bir yazı yazdı ki, kendini iktidarın herhangi bir yer ve konumunda bulan birinin okuyup da küplere binmemesi mümkün değil. Eygi'nin hedefinde kim var sorusunun cevabını ararkan zihninizde onlarca isim belirecek. Eygi'nin hedefi, o isimlerden birisi mi, yoksa hepsi mi? Okuduktan sonra siz karar verin.

Mehmet Şevket Eygi'nin bugünkü yazısı:

MÜSLÜMAN İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAZ

"1. İslamın temel emirlerinden biri istikamettir, yani doğruluk ve dürüstlüktür. Savaş hilesi dışında Müslüman hile yapmaz, aldatmaz. Müslümanın savaş dışında yamukluk yapma, aldatma şansı yoktur.

2. Müslüman rüşvet almaz ve vermez. Alan da veren de Cehennemliktir.

3. Müslüman haram kazanç elde etmez, haram kazançlarla zengin olmaz. Haram yemenin cezası Cehennemde yanmak, azab çekmektir.

4. Müslüman ihalelere fesat karıştıramaz.

5. Müslüman haram rant yiyemez.

6. Müslüman kötü yol, kötü kaldırım, kötü bina, kötü iş yapmaz. Yapan da, yaptırıp razı olan, kabul eden de kötüdür, günahkardır, suçludur.

MÜSLÜMAN NE DEVLETTEN, NE BELEDİYEDEN PARA TIRTIKLAR

7. Müslüman ne devlet bütçesinden, ne de belediye bütçelerinden çalabilir, tırtıklayabilir.

8. Ehliyeti ve liyakati olmadığı halde reisliklere, makam ve mevkilere, memuriyetlere, vazifelere talip olmak haramdır.

310820140938301372986_3.jpg

9. Talip olmayıp matlup olduğu takdirde, ehliyeti yoksa bunları deruhte ve kabul etmek yine haramdır.

10. Rüşvet alanlar, şu veya bu şekilde çalanlar, ihalelere fesat karıştıranlar, haram kazanç elde edenler, haram rant yiyenler, haram yollarla zengin olanlar, emanetlere hıyanet edenler din hainidir, vatan hainidir, halk düşmanıdır.

11. Saçı bitmedik yetimlerin, fakir halkın haklarını yiyenler bin kere haindir.

"CAİZDİR" FETVASINI VEREN DİN ALİMİ DEĞİL ŞEYTANDIR

12. Bozuk düzenlerde haram yemek, haram ve kirli paralarla hizmet etmek, haram yollarla zengin olmak caizdir fetvasını verenler din alimi ve fakih değil haindir, şeytandır.

13. Allahu Teala hazretlerinin Kur’anda kesin olarak kaç sınıf gerçek şahsa temlik suretiyle verileceğini açıkça sarahaten beyan etmiş bulunduğu zekatları; Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı olarak toplayanlar ve sarf edenler haindir, fasıktır, gasıptır.

14. Bu konuda Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı bâtıl fetvalar verenler şeytandır.

15. Oğullarını, kızlarını iyi Müslüman, iyi insan olarak yetiştirmeyen ebeveyn büyük günah işlemiş olur.

16. Müslüman çocuklara ilk öğretilecek ilim sahih ilmihaldir.

17. Çocuklarını İslam ahlakına göre ahlaklı ve faziletli yetiştirmeyen anne ve babalar büyük vebal altındadır.

18. Ümmet-i Muhammed’i (Salat ve selam olsun ona) birbirinden kopuk, kimisi birbiriyle çekişen bin hizbe, fırkaya, İslamcılığa, sekte, parçaya, gruba ayırıp bir İslam Protestanlığı oluşturanlar haindir.

19. Askerî ve sivil darbe yapanlar veya yapmaya teşebbüs edenler muzırdır, haindir.

310820140939031373656_3.jpg

20. Ellerinde imkan olduğu halde etkili iman, İslam, Kur’an, Sünnet, Ümmet, İmamet hizmetleri yapmayanlar katmerli gafildir.

SALİH MÜ'MİNLERE DÜŞMANLIK EDENLER MÜNAFIKTIR

21. Yüce İslam dini futbol kulübü değildir. İslamî konularda, hizmetlerde futbol delileri gibi holiganlık ve militanlık yapanlar kesinlikle `âqil değildir, çılgındır.

22. Salih mü’minlere düşmanlık edenler, kardeşlik haklarını çiğneyenler münafıktır.

23. Ruhbanlarını erbab=rabler haline getirenler dengesizdir, küfre düşerler.

24. Tasavvuf ve tarikat mensubu olan ve beş vakit namaz kılan mü’minlere müşrik ve kafir diyenlerin kendileri kafir olur.

25. İslama hizmet adıyla para toplayıp bunları zimmetlerine geçirenler hırsızdır.

26. Fazlurrahmancı veya Mutezilî olup, bu kimliklerini gizleyerek taqiyye ve kitman yapan ve sinsice Ehl-i Sünneti yıkmaya çalışanlar haindir.

27. En hainler, en alçaklar, en sefiller ise din sömürüsü yaparak maddî zenginlik ve şahsî prestij elde eden rezil ve sefillerdir.

28. Dinî konuları, islamî hizmetleri mıncıklayan geri zekalılar İslamın önündeki en büyük engeldir.

TEŞEKKÜR ve MİNNET:
İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata, Ümmete; hakkıyla, muhlisen lillah, garazsız ivazsız, ücretsiz hizmet eden ve mükafatlarını sadece Hak Tealadan isteyen ve bekleyen gerçek hizmetkarlar, elleri hatta ayakları öpülesice muhterem ve muazzez kimselerdir. Onlara teşekkür ediyorum, minnetlerimi sunuyorum. Kerem edip bu fakire dua buyursunlar.


...


kaynak:
http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Hainler_Cehennemlikler/21266





mehmet beyin bu yazı ile fetulahçıları savunduğuna inanana varsa yanılıyor. (ha biz de yazının altına imzamızı atarız. sonuna kadadr destekliyoruz. ama fetulahçılar bu yazıdan nemalanmaya çalışmadan önce aşağıdaki yazıyı bir okuyuversinler...(mehmet beyin aşağıdaki yazısına bakmanızda fayda var...)





eygi-gulen.jpg


Eygi’den Gülen grubuna sert mesajlar!
Milli Gazete yazarı Mehmed Şevket Eygi, Gülen grubuna çağrıda bulundu. Yolsuzlukların sivil saray darbesine bahane edilmemesini söyleyen Eygi, “Seçimle sandıktan çıkarak gelen iktidarlar yine seçimle gitmelidir.” dedi.
İşte Eygi’nin yazısının o bölümü:
*TEHLİKE geçmemiştir. İçi ateş dolu bir uçurumun kenarında kavga ediyoruz.
*Zemzemle yıkanmış günahsız, hatasız, noksansız, yanlışsız olduklarını; bütün hataları karşıtlarınınyaptığını sananlar çılgınca çıkışlar yapabilir.
MÜSLÜMANLAR HATA YAPABİLİR
*Peygamberler ve çok az sayıda mahfuz (korunmuş) kimseler dışında Müslümanlar hata ve yanlış yapabilir. Biz masumuz, günahsızız diyenlerin ve sananların en büyük günahı işte bu masumluk iddiasıdır.
YAKIN ZAMANDA ÜÇ SİVİL DARBE TEŞEBBÜSÜ
*Yakın zamanda bir değil, en az üç sivil darbe teşebbüsü yapılmış, bunlar başarılı olmamıştır.
*Bu darbe teşebbüslerinin ardında, içinde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ABD’nin, AB’nin, İsrail’in, Siyonizmin, emperyalizmin bulunmadığını, bunların yüzde yüz yerli kalkışmalar olduğunu iddia etmek eblehlik veya şeytanlıktır.
*Uçakhavada iken baş pilotu, gemidenizde seyrederken kaptanı devirme teşebbüsü, uçağın veya geminin batmasına ve içindeki herkesin helakine sebep olabilir. Binaenaleyh, yapılacak ilk iş uçağı salimen yereindirmek, gemiyisahileulaştırmaktır.
*Uçaktaki veya gemideki savaşı, horoz dövüşü seyreder gibi seyretmek, bundan sadikçe zevk almak, önlemeye çalışmamak, ateşin üzerine benzin dökmek çok kötü bir ahlakın göstergesidir.
POLİTİKAYA ALET EDİLMESİ DOĞRU DEĞİL
*Seçimle sandıktan çıkarak gelen iktidarlar yine seçimle gitmelidir.
*Türkiye Müslümanları bu son İktidar-Cemaat kavga ve savaşlarında çok kötü not almışlardır.
*Müslümanlar, tek bir Ümmet oluşturmadıkları için birbirine düşmüştür.
*Müslüman cemaatler, gruplar, parçalar, sektler birbirlerini ötekilediği için bugünkü kavga, savaş, fitne, fesat, kaos, anarşi yangını çıkmıştır.
*Din ve iman hizmetlerinin politikaya alet edilmesi doğru değildir.
YOLSUZLUK DARBEYE BAHANE EDİLMEMELİDİR
*Öncelikle fakirlerin, miskinlerin, biçarelerin, borç bataklıklarında çırpınanların, mültecilerin hakkı olan zekâtlarla başka hizmetler yapılamaz. Zekâtların tüzel kişiler tarafından toplanması ve Kur’anda açık ve seçik şekilde zikredilen hak sahiplerinin mahrum bırakılması büyük bir zulümdür. Hak Teâlâ zalimleri sevmez.
*Bütün Ehl-i Sünnet parçalarının, cemaat ve gruplarının müşterek=ortak bir Fetva ve Nasihat Şûrası olmalıdır. Bu Şûrada çeşitli meşreplere mensup, ilmî ve fıkhî icazeti olan yüksek ahlaklı ve karakterli, en az müftü rütbesinde üyeler bulunmalıdır. Böyle bir Şûramız olmazsa daha çok kavgalar, daha çok gemi batırma teşebbüsleri görürüz.
*Ülkemizdeki müzmin yolsuzluklar sivil darbelere alet ve bahane edilmemelidir.
*Yolsuzluklarla mücadele edilecekse, bu iş ihlasla, iyi ve temiz niyetle, adaletle usulüne göre yapılmalıdır.
*Şu anda Cumhuriyet tarihinde görülmüş en fazla hürriyete, konuşma ve yazma hakkına, muhalefet yapma, yolsuzluklarla mücadele etme serbestliğine sahibiz. Bu hürriyetten, serbestlikten, imkan ve fırsatlardan yararlanarak yolsuzluk dosyaları hazırlanır ve bunlar Cumhurbaşkanlığına, Millet Meclisi’ne, Yargıtay Başsavcılığı’na, Anayasa Mahkemesi’ne, basına verilir, halka duyurulur. Böyle yapılmayıp da birtakım siyasî emeller uğruna, yolsuzlukları bahane ederek sivil saray darbesine yeltenmek büyük ve tarihî bir yanılgıdır.
*Hiçbir Müslümanın yalan söyleme, halkı aldatma, iftira atma, fitne ve fesat çıkartma, Ümmet birliği dışında kalma, İslam düşmanları ile dost olup onlarla işbirliği yapma, zekâtları Kur’ana Sünnete Şeriata aykırı olarak toplayıp sarf etme hakkı ve hürriyeti yoktur.
*İslam’ın Tevhid inancına ters dogmalara sahip bid’atçilerin hizmetlerinin kıymeti yoktur. İşin başı itikadın sahih=doğru olmasıdır.
*Uluslararası temizlik ve şeffaflık notunun 10 üzerinden 5 olduğu kirli bir ülkede yaşadığımızı hiç hatırımızdan çıkartmayalım ve bu notu en az 7’ye çıkartmak için ne yapmak lazımsa onları yapalım. 10 üzerinden 5 notu Türkiye gibi büyük bir devleti ve ülkeyi kurtarmaz.

kaynak:
http://www.medyagundem.com/eygiden-gulen-grubuna-sert-mesajlar/
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
bu önemli. arşivleyelim...

M.İslamoğlu'nun Babası : Mustafa'yı Şeytanım Kadar Sevmiyorum ...!








Sultan Abdülhamid Han'a Hakaret Eden Sapık Görüşlü Mustafa İslamoğlu
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
mahmut hocayı, kadirov köpeğinin yanına götürüp, kadirova ve köpeklerine meşruiyet kazandırmak isteyen gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinekiler (o sakallarını boyunlarına dolamalı aslında) aşağıdaki videoya cevap versinler.


not: mahmut hocayı böyle pis işlerinize alet etmeyin.!!!

669408.jpg


Çeçenistan'ın kukla lideri Kadirov'un Rusya 1 Kanalında "Peçeli ve çene üstünü kapatan kadınları sokak ortasında gözaltına alıp onları iç çamaşırlarına kadar soyacağız" açıklamasının ardından kalleş sürüsü işkence ve tecavüzlere başladı.





Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov, Rusya yanlısı rejimine meşruiyet sağlamak amacıyla Mahmut Ustaosmonoğlu Hocaefendi'yi Çeçenistan'a götürmeye hazırlanıyor...İsmailağa Cemaati Hocaefendi'yi bu ziyarete ikna edenlere ateş püskürüyor.

Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov, Çeçenistan'daki Rusya yanlısı rejime meşruiyet sağlamak amacıyla yaptığı halkla ilişkiler çalışmalarına devam ediyor. Yeni Şafak'ın haberine göre Türkiye'deki Çeçen suikastlerinde de parmağı olduğu iddia edilen Kadirov, şimdi de Mahmut Ustaosmonaoğlu Hocaefendi'yi Çeçenistan'a götürmeye hazırlanıyor. Hocaefendi'nin Aslan Mashedov döneminde Çeçenistan'a gönderdiği Mustafa Ekinci ve arkadaşlarına olan ilgiyi kendi çıkarları için kullanmayı amaçladığı belirtiliyor.

TANINMIŞ KİŞİLERİ KULLANIYOR

Daha önce aracı kişilere yüklü miktarlarda para ödeyerek Türkiye'den tanınmış isimleri getirtiği bilinen Kadirov'un Mahmut Hocaefendi'yi Çeçenistan'a götürebilmek için kimleri aracı olarak kullandığı merak ediliyor. Dikkat çekilen bir başka nokta ise Mahmut Efendi'nin sağlık durumunun bu seyahate elverişli olmaması ve Çeçenistan'da kendisine yönelik bir suikast düzenlenmesi ihtimali. Rusya yanlısı Kadirov'un kendisine meşruiyet sağlama adına hertürlü fırsatı kullanabileceği de Kadirov'u yakından tanıyan isimlerce dillendiriliyor.

İLGİNÇ ZİYARET DOĞRULANDI

Mahmut Efendi'nin Çeçenistan'ı ziyaret edeceğine ilişkin bilgi chechnyatoday.com isimli internet sitesinde yer aldı. Habere göre Çeçenistan'ın başkenti Grozni'de Kafkasyalı din adamları ile düzenlediği toplantıda konuşan Kadirov, 'İslam dünyasınca yakından tanınan Mahmud Efendi, Çeçenistan'ı ziyaret etmeye karar verdi' dedi. İslami hassasiyetler konusunda sabıkalı olan ve Rusya'ya karşı mücadele veren pek çok Çeçen mücahidin şehid edilmesinde parmağı bulunan Kadirov'un bu açıklaması gözleri bir anda İsmailağa'ya çevirdi. Mahmud Efendi'ye yakın kaynaklar ise bu ziyareti doğruladı. Ziyaretin 9 Haziran 2014 günü gerçekleşeceği öğrenildi.

KİM, NİÇİN ARACILIK ETTİ?

Rusya bağımlısı olan ve Türkiye'de işlenen Çeçen cinayetlerinde doğrudan parmağı olduğu ortaya çıkan Kadirov, adeta dünya kamuoyunda bozulan imajını düzeltmek amacıyla daha önce de benzer girişimlerde bulunmuştu. Türkiye'den bazı gazeteci ve sivil toplum kuruluşlarını yüklü miktarda paralar ödeyerek Çeçenistan'da ağırlayan ve kendisine övgüler dizdiren Kadirov, kritik dönemlerde İsrail'e yaptığı ziyaretler ve Suriye'deki Esed rejiminin katliamları konusunda yaptığı destek açıklamalarıyla gündeme gelmişti.

KADİROV ŞOV YAPMAYI SEVİYOR

İslami hassasiyetler konusunda tamamen şow yapan ve alemlerinde verdiği görüntülerle ikiyüzlü bir siyaset izleyen Kadirov'un Çeçenistan'ın bağımsızlığına yönelik Türkiye kamuoyunda mevcut olan algıyı da tersine çevirmeye çalıştığı ifade ediliyor. Kadirov'un Mahmut Efendi'yi Çeçenistan'a gitmeye ikna etmesi için kimleri aracı olarak kullandığı ise merak ediliyor. Bu tür ziyaretleri organize edenlere yüklü miktarda komisyon ödeyen Kadirov'un bu ziyaret için de aracılara herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı bir başka merak konusu.

İSMAİLAĞA RAHATSIZ

Hocaefendi'nin Kadirov'un amacına alet edilmek istenmesi İsmailağa Cemaati'ni rahatsız etti. Mahmut Efendi'nin bacanağı ve Marifet Derneği'nin yönetiminde olan Muhammet Keskin ve Şefik Kocaman'ın da içinde olduğu bir grubun Mustafa Ekinci ile Çeçenistan'a gidip temaslarda bulunduğu öğrenildi.
Kadirov'un meşruiyet arayışına Hocaefendi'nin alet edilmek istenmesi, oğulları, yeğenleri, yakın akrabaları ve İsmailağa Cemaati'ni rahatsız etti. Yıllardır rahatsızlığı bahane edilerek Çarşamba'daki tekkesinden uzak tutulan, en yakınlarının düğün ve cenazelerine bile katılamadığı öne sürülen Hocaefendi'nin Çeçenistan'a nasıl gidebileceği cemaat mensupları tarafından cevabı aranan bir soru oldu.

Mahmut Hocaefendi, Aslan Mashedov'un Cumhurbaşkanlığı döneminde, Selimhan Yanderbiyev'in gelip bizzat talep etmesi üzerine Mustafa Ekinci'yi bir grup cemaat mensubuyla birlikte Çeçenistan'a göndermişti.

ORGANİZE EDEN KİM?

Kadirov'un, Çeçenlerin İsmailağa Cemaati'ne olan bu sevgisinden faydalanmak istediği dile getiriliyor. Öte yandan geçtiğimiz günlerde Mahmut Efendi'nin bacanağı ve Marifet Derneği'nin yönetiminde olan Muhammet Keskin ile Şefik Kocaman'ın da aralarında olduğu bir grup cemaat mensubunun Mustafa Ekinci'nin beraberinde Çeçenistan'a gittikleri ve çeşitli temaslarda bulundukları öğrenildi. Mahmut Efendi'nin ziyareti için ambulans uçak kaldırılacağı dile getirildi. Hocefendi, Çeçenistan'daki bağımsızlık yanlısı güçlere verdiği destekle tanınıyordu.

sondevir


http://www.marifetdernegi.org/id/32065/haberler.html
KAMUOYUNA DUYURU
Allah-u Teâlâ’ya hamd-ü senalar, Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve onun al-u ashabına salat-ü selamlar olsun.

Mahmud Efendi Hazretlerinin hizmet ekibi olarak bizler (Marifet Hizmet Ekibi) Efendi Hazretlerinin sıhhat ve afiyetini temin etmek ve Müslümanların, Zat-i alilerinden istifadelerini kolaylaştırmak için senelerdir çalışmalar yürütmekteyiz.

Bu meyanda; Efendi Hazretlerinin Çavuşbaşı’ndaki hane-i saadetlerinde yüzbinlerce insanın ziyaretini onun sıhhatini gözeterek sağlamış bulunmaktayız.

Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyomu, İrşad Umresi, Silivri icazet merasimi, Uludağ ziyaretleri, yurtiçi ve yurtdışı seferler gibi birçok organizasyonlarda bu gayeye matuf hizmetler verdik. En önemlisi attığımız her adımda Efendi Hazretlerimizin iradesi, müsaadesi ve rızasını gözettik.

NEDEN ÇEÇENİSTAN!...

Geçtiğimiz ay Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan KADİROV bir hocalar heyeti göndererek Efendi Hazretlerini Çeçenistan’a davet etmiş ve Efendi Hazretlerimiz de kabul etmiştir.
Bunun üzerine Efendi Hazretlerimizin oğlu Muhterem Ahmet USTAOSMANOĞLU hocamız Efendi Hazretlerine gelerek kamuoyundaki tepkileri ve Ramazan KADİROV‘la alakalı bütün söylentileri dile getirerek; “Buna rağmen Çeçenistan’a gitmek istiyor musunuz?” diye sorduğunda, Sultanımız “İSTİYORUM” buyurmuşlardır.

DAHA ÖNCE….

Daha önce İnsanlığa Hizmet Sempozyomunu Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu’nda düzenlemek istemiştik. Resmi muameleleri yerine getirmemize rağmen Yenişafak Gazetesinin toplantıyı sabote eden manşetinin üzerine ikiyüzellibinin üzerinde bir katılımın beklendiği ve provokasyon ihtimalinin bulunduğu bahanesiyle haksız bir şekilde toplantımız iptal edilmişti.

Bunun üzerine Mahmud Efendi Hazretleri açıklama yapmış ve; “Yenişafak Gazetesinin yaptığı iftiradır. Fitnelerden sakınalım.” buyurmuşlardı.

2011’de Efendi Hazretlerimizle beraber umre yapabilmek için toplanan 50 bini aşkın seveniyle Mekke-i Mükerreme’de bulunduğumuz esnada Diyanet İşleri Ataşesi gönderilerek Efendi Hazretlerini umreye çıkarmamamız söylenmek suretiyle müdahale edilmişti.

SON OLARAK….

Son olarak Efendi Hazretlerimizin Çeçenistan’a yapmayı arzu ettiği ziyaretin basında duyulması özellikle de Yenişafak Gazetesinin yalan ve iftiralarla dolu haberlerinin ve İHH’nın Türkiye’de yaşayan bazı Çeçenleri organize ederek Mahmud Efendinin evine gönderip taciz etmeye kalkmasının ardından bir İstanbul Milletvekilinin, Efendi Hazretlerinin hane-i saadetine gönderilerek sefere çıkmaması yönünde baskı yapılması ve bir dosyanın varlığından bahsedilmesi bizleri derinden üzmüş, seyahat özgürlüğüne müdahale ve tehdit olarak telakki edilmiştir.

Şimdiye kadar İslam’a ve Müslümanlara hizmet uğrunda meşru hiçbir isteğimize cevap verilmemesine ve uğradığımız haksızlıklara rağmen bizler sükûnetimizi muhafaza etmiş ve kamuoyunda kargaşaya sebep olmasın diye herhangi bir açıklama yapmamıştık.

Mahmud Efendi Hazretlerinin 09.06.2014 Pazartesi akşamı; “Millet, cemaate diyemiyor mu, bunlar yalancıdır, yalancı, Albayrağın adamları.” buyurması üzerine biz de bu yazıyı kaleme almak ihtiyacı duyduk.

Gelinen noktada maruz kaldığımız baskıları, tehditleri, haksızlıkları, hedef gösterilmemizi ve her türlü iftiraları Kadir-i Mutlak olan Mevla Teâlâ Hazretlerine havale ediyor ve siz değerli halkımızla da paylaşıyoruz.

İnsana sadakat yaraşır görse de ikrahDoğruların yardımcısıdır Hazreti Allah
Marifet Derneği Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri


konu biraz eskidi ama.
kadirov u internetten biraz araştırınca
bize anlatılanlar sanki yanlışmış gibi geldi.

çeçenistanlı gençlerin suriyedeki savaşa göndermeme sebebi ...kadirova sevgim arttı...
özellikle 02:53 saniyeden sonra dinleyin.

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
.....
"Merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş." demiş Koca Ragıp Paşa aynen o misal.


Aşşağıdaki adres kendi sitesi midir bilmiyorum.Bir de orada nika ile alakalı verdiği cevaplara bakalım.
http://cubbeliahmedhoca.com/nikah-il...evaplar-2.html


1624 – Soru: Bir kadınla bir erkek, kendi aralarında, erkek “Ben seni aldım” dese, kadın da “Ben de kabul ettim” dese nikah aktedilmiş olur mu?
Cevap: Şahit bulunmadan kadın ve erkeğin kendi aralarında “Aldım, vardım” demeleri ile nikah sahih değildir. Kadın ve erkeğin kendi aralarında konuşmaları hiçbir değer ifade etmez. İki erkek (veya bir erkek iki kadın) şahit huzurunda ve mehir tayin edilerek şer’i usul dairesinde nikah yapılması gerekir.


1627 – Soru: Fasid nikah, nasıl bir nikahtır?
Cevap: Hiç şahit olmadan veya tek şahitle yapılan nikah fasiddir.
http://www.haberturk.com/gundem/habe...ren-diyaloglar- Ünlü: (İkinci eş) Hanımla ne yapacağız bilmiyorum. Medyaya da çıkarsa...Gizlilik kararı da almadınız
Mahkeme Başkanı: Eşiniz bilmiyor mu ikincisini? Ne yapar sizi döver mi?
- Ünlü: Biliyor ama çok kıskanç. Dövmesini gerek yok ki. Sabaha kadar konuş... Hapisten çıktın bir gece de öyle gitti


http://cubbeliahmedhoca.com/nikah-il...evaplar-2.html

1623 – Soru: Benim ailem, normal bir şekilde İslamiyet’i yaşıyor. Ben ise ailemin üzerine evlenmek istiyorum. Caiz midir, değil midir?
Cevap: Sen birinin hakkını öde de ikincisini sonra düşün. Şu zamanda, tek ailenin bile İslami hükümlere göre sevk-ü idaresi güç iken, ikinci evliliğe kalkmanız ne cesaret!





....


cübbeliye sorun bakalım. hem ağır şeker hastası hem diğer hastalıklar peşinden koşturruken (ki mahkemede "yabancı kadınlarla zina" iddiasına bu şekilde savunma yapmıştı. yani kendi sözü) kendinin kaç ailesi varmış öğrenmek gerek.

ulen hoca sana gelince caiz, başkasına gelince caiz değil öyle mi?

Allah ın helal kıldığını kendisi yaparken başkasına yasaklayanların tüh yüzüne!
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
"alim" korkak olur mu? korkak olursa "alim" olur mu?

fetulahçılara artık söz söylemeyen cübbeli hakkında bir analiz... yoksa cübbeli de mi fetulahçı oldu? malum fetulah herkesi tesir altına alıyor!!!



.... Daha düne kadar dinler arası diyaloğa savaş açan hoca ''muhterem Hoca Efendi'' gibi lafları son sohbetlerinde ağzına dolamaya başladı. Seyredelim bakalım nolacak?...

.... ha birde hükümetin yanlışlarını söylemek paralelcilere arka çıkmaksa, varsın arka çıkmış olsun....

iyide "ölümü göze alan" bu alime ne oldu da, artık fetulahçıların aleyhine söz söylemiyor.

hani "...makamınız mevkiniz gider diye korkmayın. Allah için hakkı söyleyin..." diye nutuk atıp duruyordu.

yoksa bu "alim" imiz KORKAK mı? çevresindekilere yap dediğini kendisi niye yapamıyor?

KORKAK MI? KORKTU MU?


Korkmak doğal ve sağlıklı bir reflekstir. Bu refleks üzerinden bir insan kınanmaz.


alimin korkağı olur mu?

korkaksa alim olur mu?

not: korkağı olur diyorsanız; o zaman şu soruya cevap verin. "alim ilmi ile amel etmiyorsa, kitap yüklü eşekten ne farkı kalır?"




مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ اللَّهِ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ
Kendilerine Tevrat öğretildiği halde, onun gereğini yapmayanların durumu, sırtına kitap yüklenmiş merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan kimselerin durumu ne kötüdür! Allah zalimleri doğru yola eriştirmez. (cuma suresi 5. ayat))
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Cübbelinin korkması da normaldir, o da insandır. Üstelik Hızır hoca ve Bayram hocaya olanları gördük....


beyefendi aşağıdaki videonun 03:28 saniyesinden sonrasını izlemenizi tavsiye ederiz.

bakın cübbeli ahmet 03:28 saniyede ne diyor; "...biz haktan ayrılmayalım yaw, hakkı bırakmayalım. menfaatlerimize uymayalım yaw. taviz vermeyelim bu dinimizden; yok doçent olacağım, yok profesör olacağım diye. hakkı gizlemeyelim. Allah (cc) için hakkı söyleyelim. olmayalım doçent profesör. atarlarsa atsınlar yaw... Allah için herşeyden vazgeçelim..."

bakın 04:40 saniyede; "... Allah (cc) için korkmasınlar, hakkı söylesinler yaw..." diyor.





şimdi hocaların vazifesi yapmadıkları/yapamadıkları şeyi cemaatine tavsiye mi etmek, onlardan beklemekmidir?

yapamadığını cemaatinden/sevenlerinden beklemek, alimlerin vazifesimidir?

sizde aklınızı kullanın lütfen. cübbelideki tenakuzu görün.




Çok güzel.

Şimdi rica etsem de Cübbelinin yan çizdiği videoyu da bir görsem.

Çok güzel.

Şimdi rica etsem de Cübbelinin yan çizdiği videoyu da bir görsem.


beyefendi teşbihte hata olmasın; bir delil kırk alimi sustururmuşta , kırk delil bir cahili susturamazmış.

ifrat noktasında olduğunuzu görüyoruz. evet şeyhinizi, bu kapsamda belki cübbeliyi vs vs çok sevebilirsiniz. ama bu sevginiz onların hatasını da sevmenize sebep olmamalı. (yanlış anlaşılmasın hatasını araştırın demiyoruz. ama kader hatasını önünüze sundu ise, bu aşırı sevginizden yola çıkarak hatasına kılıf aramayın)



Hiç bakmamışsın bile verdiğim linklere demekki...
buyur bu Tv deki cübbeli

http://www.youtube.com/watch?v=OMyVY6tLj_Q


ana başlıklar halinde,


- Allah vatanımızın bizim kurtulmamızda Atatürk'ü sebep etti,

- Yiğit B. :atatürk'ü sevmiyor insanlar hilafeti kaldıdığı için mi?
-hilafet zaten sözde kalmıştı, sadece adı kalmıştı, bir hükmü yoktu hilafetin kaldırması zaten doğaldı,
o zaman öyle gerekti.

- Bugün ezanlar okunuyor, rahat içinde islam yaşanıyorsa bunu Atatürk'e borçluyuz.

- Düman olanlar cahilliğinden düşmanlar, ilim gerekiyor bunları aşmak için.
Bugün kurtardıkları bu vatan kıtası üzerinde,
Herkes dinini diyanetini rahat huzur içerisinde yaşacak şekle getirildi, inşallah bunu muhafaza etmek nasip etsin.
Atatürke iftira edenler günaha giriyor, tövbe etsinler. Bugün kılınan namazlardan bile payları var.

- Atatürk değerli din adamlarına bizim üstadlarımıza,Hocalarımıza din açısından serbestlik tanımıştır,

- Kendi cebinden para vererek tefsir yazdırmıştır amacı Kuranın gerçeğinin anlaşılmasıdır, hurafeleri yok etmektir.

- Efendim içki içiyomuş o onu bağlar, yiğit b. soruyor ben içki içiyorum size ne? evet banane Allah ile aranda diyor,
kimseyi bağlamaz diyor... Hmmm hani şeriat, devlet, hükümler, had, tazhir? Hak nerede kaldı.
Atatürk içki içiyorduysa sen de gıybet ediyosun o daha büyük günah diyor, vay vay hocam:)) nerelere gelmişiz, ne
kadar hümanist insancıl olmuşuz, yeni öğreniyoruz.

- Cennet mekan hamithan, hatta @Ercan Tekinin Ledün ilmi var dediği hamithan'a 20 yıl sünettiz adam imamlık ö
yaptı diyor, anlamamış demek ki ledün ilmi olan mübarek zat.

Fazlası var eksiği yok, buyur...


Bu da kürsüdeki cübbeli,

http://www.youtube.com/watch?v=H8PR_e4UjsQ

Ne diyeceksin çok merak ettim.


Tapatalklandı.
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
MUSTAFA İSLAMOĞLUNUN BABASI AHMET İSLAMOĞLU MUSTAFADAN UZAK DURUN!
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
müslüm gündüz efendi teke tek proğramı 1996
 
Üst