Her Geçen Gün Zenginleşiyoruz : Türkiye Dünya'nın 15.ci Ekonomisi

SeTTaR

Profesör
Katılım
1 Eyl 2009
Mesajlar
1,148
Tepkime puanı
135
Puanları
63
Konum
Biryerlerde
Allah nasip ederse yakın zamanda dünya lider ülkelerinden biride Türkiye olacak.Dünya siyaseti ve ekonomi çevresi istemiye istemiye bunu kabul ettiler,içimizdekilerde umarım bu yükselişin farkına varırlar.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Vizelerin kalkması ticareti uçurdu

Ayda 1 milyon turist, sınırlarda kurulan ticaret merkezlerine alışverişe geliyor. Osmanbey ve Laleli'den esnaf bu merkezlere taşınırken 10 ayda 1.7 milyar dolarlık gelir elde edildi.

Dünya ekonomilerinin tepe taklak olduğu dönemde Türkiye'nin sınır illeri zenginlik patlaması yaşıyor.

Kalkan vizeler, komşularla sıfır sorun politikaları ve bunlara paralel 2009'da hayata geçen "Sınır Ticaret Merkezleri" bölgenin zenginlik haritasını değiştirmeye yetti.

Özel sektörün de yatırımları ile Artvin, Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı, Van, Hakkâri, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Kilis, Gaziantep ve Hatay komşu ticareti sayesinde tarihlerinin en büyük dış ticaret rakamlarına ulaştılar.

Türkiye'ye her ay Suriye'den 400 bin, Irak'tan 250 bin, İran'dan 300 bin, Gürcistan'dan 70 bin kişi alışverişe geliyor. Sınırlardaki bu ticaretin rakamı 7 milyar doları buluyor.

Sınır illerine yüzlerce işyerini barındıran kompleksler kuruldu. Aralarında Laleli Osmanbey esnaflarının da olduğu girişimciler bu merkezlere yöneldi.

En son kasımda açılan Van'daki STM ile birlikte toplam sayı 7 oldu. 2010'da bu merkezlerde 3 bin 200 firma yılda 1.7 milyar dolarlık ticaret yaptı.

ORTAYA çıkan tablo özel sektörün yatırımlarını da tetikledi.

2010'da Artvin'de İstanbul Bazaar, İskenderun'da Prime Mall, Gaziantep'te Sanko Park ve Hatay'da Tahincioğlu'nun yatırımları öne çıktı. Yeni yatırımlar da gündemde, Sanko Holding başta olmak üzere bölgenin öne çıkan firmaları 2011'de sınırlara 4 yeni AVM daha kurmayı planlıyor.

KONUKOĞLU: ZENGİNLİK SINIRA DAYANDI

Sanko Holding'in patronu Abdulkadir Konukoğlu, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik ve sosyal değişimin sınır illerine kadar uzandığını söyledi.

Komşular ile düzelen ilişkileri sayesinde başta Gaziantep olmak üzere tüm illerde zenginlik ve refahın arttığını belirten Konukoğlu, "Yeni projeler olacak. Ama ben yatırımı yine Gaziantep'e yaparım" dedi. Suriye'den Sanko Park'a her gün onlarca otobüs müşteri geldiğini de anlatan Konukoğlu, bölgede oluşan sinerjinin ekonomik refah getirdiğini vurguladı.

Sınır ticaret merkezlerine nasıl girilir?

GİRİŞİMCİLER öncelikle ilin sanayi ve ticaret odalarına kayıt yaptırıyor, Ardından Valilik'ten sınır ticareti belgesi alınıyor. Sınır bölgesinde yer kiralanıyor.

Sınır ticaretinin kuralları

** Komşu iki ülke arasında özel anlaşmalara dayanılarak yürütülen ve her iki ülkenin sınıra yakın yerleşim bölgelerini kapsamına alan bir ticaret türü olarak tanımlanıyor.

** Sınır ticaret merkezleri sayesinde, bölgede ekonomik bir canlılık oluşuyor. Ticaretin artması, kaçakçılık faaliyetlerinin azaltılması ve böylece kayıtdışı ekonominin önüne geçiliyor Sınır ticaretinde ithalata ve ihracata giren tüm ürünlerin ticareti yapılabiliniyor Çay şeker ve sigara gibi maddelerde satış kotası bulunuyor.

İhracat artışı katlanıyor

TÜRKİYE'NİN ihracatı küresel krizin etkisi ile yerinde sayarken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 arttı.

Güneydoğu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği verilerine göre, bölge illerinden Ocak-Kasım 2010 döneminde toplam 4 milyar 349 milyon 869 bin dolarlık ihracat yapıldı. İhracat gelirinin 1 milyar 908 milyon 846 bin doları tekstil ve hammaddeleri, 616 milyon doları halı, 740 milyon 106 bin doları hububat, bakliyat ve yağlı tohum, 34 milyon doları su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatıyla elde edildi.

Yeni Laleli Artvin

SADECE Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesi değil, Türkiye'nin Gürcistan sınırındaki Artvin'in Hopa ilçesi sınır ticaretinin en önemli merkezi oldu.

Bölgede 5 ay önce faaliyete geçen İstanbul Bazaar'a günde 15 bin Gürcü alışverişe geliyor.

Laleli esnafının neredeyse tamamı burada mağaza işletiyor.

Türkiye Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Nedim Örün, sınır illerinde ticaretin açılması ve vizelerin karşılıklı olarak kaldırılmasının ardından tekstil ve hazır giyim ihracatının arttığını ve bavul ticaretinin 7-8 milyar dolara çıktığını söylüyor.

Sabah
 
K

Kaçak

Guest
Benzine yine zam geldi ....
LPG yede ...
Huuu huuuuu duyan varmı ?
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Benzine yine zam geldi ....
LPG yede ...
Huuu huuuuu duyan varmı ?

Lpg nin avrupadaki üreticileri yaptı zammı ve bu ülkemizede yansıdı.

İyi şeylerden haberimiz olur bardağın dolu tarafına bakarsak, diğer sorunlar daha anlaşılır hale gelir ve çareside bulunur.
 
K

Kaçak

Guest
Yok bence ikisi bir arada zikredilsin ...
Gümrükler curtttt diye zengin oldu , LPG ye carttt diye zam geldi ...
O zaman bizde bilelim , cart ile curt arasındaki farkı ...
Seçimimizi ona göre yaparız inş.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Suda dev yatırım: 7 yılda 801 tesis

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, 2003 yılından bu güne kadar toplam 801 tesis hizmete sunduklarını açıkladı.

Bu 801 tesisten biri olan Ermenek Barajı'nın Türkiye'nin en yüksek, Avrupa'nın 6. yüksek, dünyanın ise 21. en yüksek barajı olduğunu kaydetti.


Tesislerden ; 177'sinin baraj ve gölet, 145'inin sulama, 34'ünün içmesuyu temini, 430'unun taşkın koruma, 15'inin de yol ve hizmet binaları olduğunu belirterek “Şu an için bu 801 tesis ile 20 milyon vatandaşımıza AB standartlarında ilave içme ve kullanma suyu temin edilmiş; 1 milyon hektar arazi sulamaya açılmış; kurulu gücü 1846 megawatt olan 16 adet hidroelektrik santrali ile yıllık 6 milyar 38 milyon kilowatt saat enerji üretim kapasitesi geliştirilmiş; 135 bin hektar alan taşkından korunmuştur” dedi.

Enerjide üretim maliyetlerini düşürmek ve enerji arzında dışa bağımlılığı azaltmak için yerli enerji kaynaklarına yöneldiklerini ifade eden Bakan Eroğlu, yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde bugün için en avantajlı olanın hidroelektrik santralleri olduğundan hareketle 16 hidroelektrik santrali inşa ettiklerini kaydetti.


81 ilin içme suyu ve sulama suyu durumunu yerinde inceleyip, tespitlerde bulunduklarını, çözüm yollarını belirleyerek, bunlarla alakalı uzun vadeli Eylem Planı hazırladıklarını anlatan Bakan : “Yatırımlarımızı 81 ilimizin 2023-2040 yılları arasındaki su ihtiyacının 5 yıl içinde yani 2012 yılı sonuna kadar karşılanması için planladık. Bugün itibariyle yıllık toplam 2.7 milyar metreküp su sağlanmaktadır.”

GAP'ta enerji projelerinin yüzde 78'inin tamamlandığını, sulamada ise 2002'ye kadar yüzde 12 iken, şu an tamamlanan tesislerle bu oranın yüzde 28'e çıktığını belirten Bakan Eroğlu, 18 adet tesisle 253 bin 817 hektar alanın sulamaya açıldığını kaydetti.

Eroğlu “Projeleri ve inşaatı devam eden tesisler 2013 yılına kadar tamamlanarak, bölgedeki ekonomik olarak sulanabilecek bütün alanlar sulanmış olacaktır.

Bu durumda GAP bölgesinde yılda 2.1 milyar dolar gelir sağlayacaktır.

İnşaatını başlattığımız Yukarı Harran Ovası Ana Kanalı'nda akacak su ile 100 milyon kişinin içmesuyunun karşılanabileceği dikkate alındığında projenin büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır” dedi.

Orman varlığının artırılmasına büyük önem verdiklerini, ağaçlandırma çalışmalarında Cumhuriyet tarihimizin en büyük hamlesinin AK Parti iktidarında başlatıldığını ifade ederek, şu bilgileri aktardı:

“2008-2012 yılları arasını kapsayan Milli Ağaçlandırma Seferberliği ile 2 milyon 300 bin hektar alanda ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve bozuk ormanların iyileştirilmesi çalışmaları planlanmıştır.

1992–2002 yılları arasında yılda ortalama 75 bin hektar sahada ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve ormanların iyileştirilmesi yapılırken, Ağaçlandırma Seferberliği kapsamında sadece 2008-2009 yıllarında 964 bin hektar alanda ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve bozuk ormanların iyileştirilmesi çalışmaları yapılmış ve 566 milyon fidan toprakla buluşturulmuştur.

Türkiye dünyada orman varlığını artıran nadir ülkelerden biridir. En son verilere göre orman varlığımız 1973 yılına göre 1,2 milyon hektar artmıştır. Yapılan çalışmalar neticesinde, FAO'nun 2005 Dünya Ormancılık Raporuna göre; Türkiye, dünyada yapılan ağaçlandırma çalışmalarında ilk 10'a girmiştir.

OECD yetkilileri Türkiye'nin erozyonla mücadele konusunda dünya lideri olduğunu açıklamıştır. 2009 yılında Türkiye, dünyada yapılan ağaçlandırma çalışmalarında ilk 3'e girerek Kopenhag İklim Zirvesinde de Türkiye'deki ağaçlandırma çalışmaları misal gösterilerek büyük takdirle karşılanmıştır. Ülkemizde son yıllarda ormancılıktaki gelişmeler uluslararası kuruluşlarca takdirle karşılanmaktadır.”

habervaktim
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Lüks otomobilde sipariş kuyruğu,lüks otomobil yok satıyor

Küresel krizin etkilerinden kurtulan otomotivde bahar havası yaşanıyor. Binek otomobil satışları rekora koşarken, ithalatçı firmaların lüks araçlara talebi karşılamakta güçlük yaşadığı ve 'yok sattığı' belirtildi.

Aralarında Audi, Mercedes ve BMW'nin bazı model ve renklerinde 3-4 ay sonraya sıra veriliyor. 5 farklı lüks markanın temsilcisi Borusan, 26 yıllık tarihinin en yüksek satışına hazırlanıyor.

Avrupa'da yüzde 10'a varan oranda bir küçülme beklenen otomotiv satışları Türkiye'de yılın son ayında 730-750 bin hedefine koşuyor. Yılın son ayında 10 bin TL'yi bulan indirimler, uzun vade alternatifi gibi kampanyalarla oldukça hareketlenen otomotiv pazarında birçok model için de mart-nisan ayına sipariş alınıyor.

Çünkü bayilerde özellikle bazı renk ve donanım seçeneklerinde ürün bulma sorunu yaşanmasına rağmen müşteriler bugünden kaparo verip birkaç ay sonrası için araç beklemeyi tercih ediyor. Sadece çok satılan B ve C sınıfı ürünler değil, lüks otomobillerde de birkaç aylık sıra bulunuyor. Lüks markaların satış rakamları Avrupa'da bulunan fabrikalara Noel tatili yaptırmazken sadece üç markanın 11 aylık satış rakamı 26 bine ulaştı.

Premium markalardan biri olan Audi'nin Genel Müdürü Gino Bottaro, A3, A4 gibi modellerde sıra olmadığını ama A5, A7 gibi daha lüks modellerde talebi, birkaç ay sonrası için karşılayabildiklerini söyledi. Sadece C serisinde 11 ayda 6 bine yakın satışa imza atan Mercedes-Benz de Almanya merkez ofisini şaşırtmaya devam ediyor. 5 farklı lüks markanın temsilcisi olan Borusan Otomotiv ise 26 yıllık tarihinin en yüksek satış rakamına hazırlanıyor.

Türkiye otomotiv pazarında 2010 yılı Ocak-Kasım dönemi otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 612 bini geçti. Geçen yıl aynı dönemde 468 bin araç satıldığı hesaba katıldığında pazarın yüzde 31 arttığı görülüyor. Bu büyüme sektör içinde ekonomik büyümenin hızlanması, kredi piyasalarındaki normalleşme, krizden çıkış sinyalleri ve güven ortamındaki iyileşme, düşük faiz ortamı, TL'deki değerlenme, düşük Euro kuru ve şirketlerin yoğun kampanyaları gibi etkenlere bağlanıyor. Aralık ayında pazarın büyüklüğünün ise 120-130 bin civarında olması bekleniyor.

Ege Otomotiv Derneği Başkanı Mustafa İduğ ise lüks araç satışında geçen seneye oranla Türkiye'de yüzde 21'lik, İzmir'de ise yüzde 27'lik bir artış yaşandığını ifade etti. 54 uluslararası markayı temsil eden Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin 11 aylık verileri dikkate alındığında lüks ve süper lüks sınıfındaki araçların satışının 30 binin üzerine çıktığı ortaya çıkıyor. C sınıfındaki atağı ile Mercedes 9 bin 748 adetlik satışla bu listede ilk sırayı alırken, 8 bin 192 adetle Audi ikinci sırada, BMW ise 7 bin 989 adetle üçüncü sırada yer aldı.

11 AYLIK LÜKS OTOMOBİL SATIŞLARI

Mercedes-Benz 9.748
Audi 8.192
BMW 7.989
Volvo 2.492
Land Rover 1.798
Mini 462
Porsche 332
Jaguar 186
Infiniti 77
Maserati 23
Ferrari 14
Bentley 14 Lamborghini 4

zaman
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Zenginler lüks araba kuyruğunda,fakirler ise halk ekmek kuyruğunda.Zengin ile fakir arasındaki fark zaman gazetesinin bu haberiyle tescillenmiştir.
 
K

Kaçak

Guest
11 AYLIK LÜKS OTOMOBİL SATIŞLARI

Mercedes-Benz 9.748

Audi 8.192
BMW 7.989
Volvo 2.492
Land Rover 1.798
Mini 462
Porsche 332
Jaguar 186
Infiniti 77
Maserati 23
Ferrari 14
Bentley 14 Lamborghini 4

Zenginliğimizin nişanesi hemi ...
Yesin oni ninesi ... ( Reise selam olsun )
 

tommy

Profesör
Katılım
16 Eyl 2007
Mesajlar
1,064
Tepkime puanı
599
Puanları
0
zenginlik medeniyet degildir
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Gün gelecek Türkiye Japonya'ya rakip olacak

TİSK'in 24. Genel Kurulu konuşmaları

Zafer Çağlayan, "Türkiye geleceğin 50-100 yılında Polonya ve Japonya ile beraber dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olacak ülkedir. Ülkemize, inanıyoruz, güveniyoruz, insanımıza güveniyoruz, önemli olan Türkiye'yi mutlak suretle bu noktalara getirmektir" dedi.

BU KRİZİ ATLATTIK ÇÜNKÜ...

Türkiye'nin krizi teğet geçtiğini belirten Çağlayan, Türkiye'nin kredi notları yükseltildiğini ifade etti. Çağlayan, krizden çabuk çıkılmasının nedenini kamu iç ve dış borçlarının gayri safi milli hasılasına oranı yüzde 43 ve vergi gelirleri azalmasına rağmen bütçe açığının yüzde 4,5 olmasına bağladı.

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YIL SONUNDA

Çağlayan, yeni teşvik sisteminin yıl sonuna kadar açıklanacağını söyledi. Yüksek katma değerli, yüksek teknolojili ürün ve ihracat yapısının Türkiye'nin olmazsa olmazı olduğunu ifade eden Bakan Çağlayan, yeni teşvik sisteminde yüksek teknolojili ve katma değerli sektörlerin hak ettiği yeri alacağını vurguladı.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, çalışma hayatının çok katı olduğunu, bu yüzden işverenlerin istihdamda zorlandığını söyledi.

Çalışma hayatında esnekliği mutlaka gerçekleştirmek gerektiğini kaydeden Dinçer, "Yüzde 1'lik ekonomik büyüme karşılığında 110 bin istihdamla neticeleniyor.

Halbuki esnekliği arttırmış olsaydık bu rakam 140-160 bin olacaktı. 60 bin daha fazla istihdam sağlayacaktık" dedi.

Türkiye'de her yıl ortalama yaklaşık 800 bin kişinin iş gücünü piyasasına dahil olduğunu, Türkiye'de her yıl 700 bin kişiye istihdam yaratılmak zorunda olduğunu dile getiren Dinçer, iş gücüne katılma ve istihdamın Avrupa'da düşerken Türkiye'de arttığına işaret etti.

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da, sosyal güvenlik açıkları, işsizlik, mesleksizlik, kayıt dışı istihdam gibi sorunların yeni olmadığını, her dönemde var olduğunu söyledi.

Bu sorunları kimin çözdüğünü, kimin çözmediğini tartışmanın, karamsar bir tablo çizerek dile getirmenin çok çağdaş bir yaklaşım olmadığını ve yerine farklı bir yöntem geliştirilmesi gerektiğini belirten Uslu, şöyle devam etti:

"Düne ait sorunlardan şunları şunları çözdük, şunların şunların defterini kapattık diyeceğimiz kaç sorun var?"
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Türkiye ekonomisi niye hızla toparlandı

Türkiye'de şirketler, iç ve dış şoklarda hızla küçülüyor, şokların etkisi geçtiğinde de gene aynı hızla büyüyor. Böylece Türkiye ekonomisi şokların ardından çabucak toparlanabiliyor.

Geçen yılın ilk dokuz ayında yüzde 8.3 daralan Türkiye ekonomisinin, bu yılın ilk dokuz ayında yüzde 8.9 büyümesi küçük şirketlerin hızla toparlandığının bir göstergesi oluyor.

Peki Türkiye ekonomisine bu dinamiği sağlayan şirketlerin boyutu ne? Bu şirketlerin yıllık ciroları 25 milyon lirayı, çalıştırdığı eleman sayısı ise 250 kişiyi geçmiyor. Böyle şirketlere, küçük ve orta ölçekli şirket yani KOBİ deniliyor.

KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan'ın, önceki gün benim de katıldığım Kayseri'deki toplantıda yaptığı açıklamaya göre, Türkiye'de 48 bin 500 ihracatçı şirketin 47 bini KOBİ... İhracatın yaklaşık yarısından fazlasını KOBİ'ler yapıyor. Büyük dış ticaret şirketlerine ihraç mallarını verenler işte bu küçük şirketler.

Gelelim bir KOBİ merkezi olan Kayseri'ye...
Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin verdiği bilgiye göre, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde bin küçük şirket var. Kayseri serbest bölgesinde de 40 şirket çalışıyor.

Belediye Başkanı, Kayserililerin daha önce "alayım satayım" zihniyetiyle sadece ticaret yaptıklarını ama son sekiz yıldır yaratılan güven ortamıyla yoğun biçimde ticaretten üretime geçtiklerini söylüyor. Hatta Kayseri'de artık firmaların yüksek teknolojili ürünler üzerine yoğunlaştığına dikkat çekiyor.

Kısacası Kayseri bir yandan da turizm ekonomisine yöneliyor. Erciyes Dağı'na 176 kilometrelik kayak pisti yapılmaya başlanmış bile. Kayak turizminde Avusturya örnek alınıyor. Pistler tamamlandığında kayak turizminden elde edilecek yıllık hasılatın 8 milyar euro olacağı tahmin ediliyor.

Anlayacağınız Anadolu'da işler değişiyor. Tabii bununla birlikte hayat da dönüşüyor. Muhafazakâr diye bilinen Kayseri Belediye Başkanı, Avusturya'nın bir örneğini, beş yıldızlı otelleriyle ve en uzun kayak pistleriyle Kayseri'de kuruyor.

Peki bütün bunları niye anlattık?

Son dönemde, "küçük şirketlerden oluşan Anadolu sermayesiyle, uzun yıllardır devlet desteğiyle şişmanlamış İstanbul sermayesi arasında fark yok, ikisi de sermayedir" diyenler ortaya çıkmaya başladı. Anayasa referandumunda yüzde 58 evet oyu çıkınca, daha önce "bayi" olarak görülen Anadolu sermayesi, birdenbire İstanbul sermayesinin sözcülerinin gözünde "sermaye" oluverdi. Oysa durum çok farklı. Anadolu sermayesi ile İstanbul sermayesi birbirine hiç benzemiyor.

Anadolu'nun zayıf ve çevik kaplanları olarak bilinen KOBİ'lerin talepleriyle, İstanbul'un devlet rantlarından beslenen şişman ve hantal kedilerinin talepleri arasında uçurum var. Anadolu şirketleri devletten yardım istemiyor "devlet bizi engellemesin yeter" diyor.

Kamu bütçesini tasarlayan, İstanbul'un şişman kedilerine bol mama dağıtan IMF'yi, halkın seçtiği hükümetlerin yerine oturtmuyorlar. Onlar, rekabet ortamında çalışmak istiyor; askeri vesayete ve yargı vesayetine karşı çıkıyor.

İşte bu talepleri dile getirip, var gücüyle çalışan ve rekabet eden Anadolu sermayesi sayesinde Türkiye ekonomisi, şokların ardından hızla toparlanabiliyor.

süleyman yaşar
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Çağlayan: "KRİZ DÖNEMİNDE KREDİ NOTU 2 KADEME ARTAN TEK ÜLKEYİZ"

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin çok önemli noktalardan buraya geldiğini belirterek, "IMF'den 1 milyar dolar borç almak için 3 takla, 2 parende atmaya başlamıştık neredeyse. IMF, bunlar yetmez 2 de burgu at diyordu. IMF, Türkiye'ye sistem olarak her zaman aynı AB gibi ikiyüzlü davranmış olan bir kuruluştur." dedi.


"KRİZ DÖNEMİNDE KREDİ NOTU 2 KADEME ARTAN TEK ÜLKEYİZ"

Türkiye'nin küresel krizde kredi notu 2 kademe artan tek ülke olduğunu hatırlatan Bakan Çağlayan, "Evet, ihracatımız evet azaldı. 132 milyar dolardan 102.2 milyar dolara düştü. İpin ucunu bıraksak 90 milyar doların altına düşecekti. Çünkü ihracat yaptığımız pazarlar daraldı

. 21 milyar dolar Avrupa pazarında ihracatımız azaldı. 21 senti bile rekabetten kopmadan ortaya çıkan bir sonuç değil. Tamamen pazarlarının daralmasıyla ortaya çıkan bir sonuç. İhracatın yüzde 50'sini Avrupa'ya yapıyoruz, yüzde 95'i sanayi ürünü. İngiltere'de evlerde kullanılan her 10 buzdolabının 8'i Türk malı, 3 televizyonun bir tanesi Türk malı. Ben bundan gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ NOKTALARDAN BURAYA GELDİ"

2023 için 500 milyar dolar ihracata yelken açtıklarını anlatan Çağlayan şöyle devam etti: "Türkiye dünyanın ilk 10 ekonominin arasına girecek. Girer mi? Bal gibi girer. 8,5 yılda bunu uzaylılar mı yaptı, sizler gerçekleştirdiniz.

Cumhuriyet tarihinde iki önemli hadise var. Biri Türkiye artık 12 yıl vadeli program yapabiliyor. Yıllarca uzun vadeli program yapın dedik. Uzun vadeden kastımız 2-3 yıldı. Enflasyon hedefleri konurdu, yılın yarısı gelmeden hedefler bozulurdu. Ama şimdi Türkiye artık öyle bir istikrar yakalamış ki, 2023 yılının vizyonunu yapıyoruz.

O zamana kadar ne yapacaklarımızı tek tek ortaya koyuyoruz. Her 4 yılda bir ihracatımız nerede olacak diye, Türkiye neleri yapacak tek tek ortaya koyuyoruz. Bunlar tüm dünya ülkeleri tarafından benimseniyor. Yabancı işadamları tarafından benimseniyor. Türkiye'de 9 yıl önce en uzun vade 1 yıldı. Kısa vade o gündü, ertesi günü göremezdik. Bunları unutmayalım. Türkiye çok önemli noktalardan buraya geldi."

Geçmişte komşu ülkelerle silah elde neredeyse karşılıklı çatışmaya girileceğini kaydeden Bakan Çağlayan şunları söyledi: "Suriye'yi hatırlayın. Bugün aramızda sınırı, mayınları kaldırdık. Rusya ile vizeyi kaldırdık. Ben talebeyken o günkü şartlarda komünistler Moskova'ya diye çok bağırmıştım.

Bana o gün biri çıkıp, gün gelecek Türkiye Rusya ile vizeyi kaldıracak, antlaşma imzalayacak deseydi vallahi olmayacağına dair iddiaya girerdim. Biz komşu ülkelerle 2002 yılında sadece 7 milyar dolar ihracat yaparken bugün 49 milyar dolara ulaştık. İnsan ticaretin en güzelini komşusuyla yapar. Bugün gelmiş olduğumuz nokta son derece sevindirici. Türkiye bütçe disiplinini sağlamıştır. 2009 krizinin atlatılmasının en önemli nedeni, bütçe ve mali disiplinin sağlanmasıdır."

"YILLIK 15-20 MİLYAR DOLAR YABANCI PARA YATIRIM İÇİN GELİYOR"

80 yılda Türkiye'ye gelen doğrudan yatırım yabancı sermayesinin 14,5 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Bakan Çağlayan, "2003-2010 arasında doğrudan yabancı sermaye tam 94 milyar dolar. Yıllık 15-16 milyar dolar para Türkiye'ye yatırım için geldi. Bize 4 saatlik uçuş mesafesinde tam 56 ülke var. Bu 56 ülkede dünya nüfusunun 4'de biri yaşıyor. Verdiniz bir malı 4 saatte dünyanın her hangi bir yerine götürebiliyorsunuz. Bu yüzden ülkemiz güçlü ekonomisiyle cazibe merkezi. " şeklinde konuştu.

Önümüzdeki yıl Avrupa'da tam 1 milyon 700 bin şirket kapanacağına işaret eden Bakan Çağlayan, "Çünkü işi devredeceği ikinci nesil ailede kimse yok. Ben 1,5 yıldır bakanlıkta bu şirketlerin Türkler tarafından alınması için çalışıyorum.

Avrupa bu konuda tek akciğeri var, Türkiye. Türkiye coğrafyasında her türlü güzelliğe sahip. Türkiye'nin geçmişte tek meselesi iyi yönetilememesiydi. Bu ülkede istikrar sürdüğü müddetçe büyüyecektir. 8,9 büyüme öyle ufak bir büyüme değil. Bu ülkenin milliyetçiliği bu ülkeyi büyütmektir. İstikrarı sağlamaktır. Elbette seçim ortamındayız. Her siyasi partinin ortak hedefi var. Herkesin farklı farklı tavırları farklı farklı görüşleri var." diye konuştu.

(CİHAN)
 

feridun41

Asistan
Katılım
21 Ara 2006
Mesajlar
341
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.turaneli.net
nasıl oluyor yahu.. zengnleşiyormuşuz??
maaşlara % 10- 50 zammı geldi... de haberim yok...
işsizlik % 5 e mi düştü de habetrim yok..
işsizlik artarken,, maaşlaraa zam yokken. nasıl kalkınıyor zenginleşiyoruz..
kim zenginleşiyor..
siz kimi kandırıyosunuz..
cepte ki para aynı.. kredi kartı mağdurları artıyor.. maliye vetgi affı getiriyor hacizler artıyor... nerede millet zenginleşiyor..
allah aşkına doğrularıs öyleyin yahu..
siz almei cahil mi sandınız cahilleri kandırın bakalım.. hahaha
zu hahha
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
AKP ikitdarının yumuşak karnı bu ekonomidir. Zenginleşiyoruz-büyüyoruz gibi söylemlerle milletten oy istiyorlar ! Bu dorğu değil. Çünü,i zenginleşmeden ve büyümeden dar gelirli kesinm, emeklielr ve çalışanlar bir pay almıyor-almış değil ! Büyüme ve zenginleşme bu kesimlerin haricindekiler yarıyorsadece ...Hâl böyle olduğu müddetçe zenginleşmenin ve büyümenin vatandaşa yansıtılması gerekiyor. Bu yapılamdığı takdirde "zenginleşmeyi de , büyümeyi de al başına çal " derler adama ... AKP aklını başına toplamalıdır.
 
Üst