ismail
Yeni
- Katılım
- 3 Mar 2007
- Mesajlar
- 20,475
- Tepkime puanı
- 2,063
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Aynı evin içindeki insanlarla göz göze bile gelmezken, dünyanın öbür ucundaki kişilerle klavyelerimizden derin sohbetlere dalabiliyoruz. Demek ki sohbet etmeyi hala biliyoruz! Peki “Kimden… neyi esirgiyoruz?”
Önceden kadınların çok dizi film izlediği söylenirdi. Bayanlar maç fanatiği olmaya başlayınca, erkekler de dizileri ihmal etmemeye karar vermişler anlaşılan J
Gelen elektronik mesajlar, neredeyse her gün birkaç taneyi bulan benzer sorular ilginç gelmeye başladı bana. Aile içi etkileşim/ aile içi iletişim çalışmaları yapıyorum yıllardır. Beylerin maç izlemelerine; evdeki eşlerin bu durumdan neredeyse fenalık geçirip durduklarına şahit oldum defalarca. Ama son dönemi yansıtan sıkıntılar iyice garipleşmeye başladı. Erkeklere/kadınlara neler oluyor böyle dedirtecek cümleler duyuyorum sevgili okurlar.
Sayıları hızla artan “Akşamları kocam çok dizi film izliyor. Bizimle hiç ilgilenmiyor. Varsa yoksa dizileri!” diyen bayanlara “Ee senaryo gibi kadın ol! İzlet kendini!” demek zorunda mı kalacağız yoksa?
Kimse farkında değil ama yavaş yavaş aile içi iletişimimiz kopuyor maalesef. Birbirimizle daha az ilgilenmeye, çevrede olup bitenlere daha fazla zaman ayırmaya başladık. Evde birbirine küsen, hatta bu küskünlüğü aylarca sürdüren çiftlerin sayısı artmaya devam ediyor. Aynı evin içindeki insanlarla göz göze bile gelmezken, dünyanın öbür ucundaki kişilerle klavyelerimizden derin sohbetlere dalabiliyoruz. Demek ki sohbet etmeyi hala biliyoruz!
Peki “Kimden… neyi esirgiyoruz?”
Aklın temel besin kaynağı “bilgi”dir. Hangi bilgi ile beslendiğimizi bilmemiz gerekir. Nasıl mı? Hangi bilgi ile beslenmemiz gerektiğini bilmenin en kolay yolu, “hangi bilgi ile beslenmememiz gerektiğini” çok iyi bilmekten geçer. Aklımızı doğru besin kaynaklarıyla doyurursak ömür boyu rahat ederiz. Ama insanın fıtri özelliklerine, manevi değerlerine uygun olmayan besin maddeleriyle doldurursak, kanserleşen kitle yaşam hatalarıyla debelenip gideriz.
Tersini iddia edenlerin aksine “ailenin kutsal bir kurum” olduğuna inanıyorum.
Tam da bu nedenle içindeki ilişkileri iyi kollamamız gerektiğine;
aile içinde güven ilişkisinin olmasına;
eşlerin birbirini çeşitli vesilelerle suçlayıp durmamasına;
küskünlük ve kırgınlıkların sürdürülmemesine;
makul ihtiyaçların güzel bir dille aktarılmasına, dolayısıyla karşılanabilmesine;
güzel konuşma/güzel hitap alışkanlığının hızla geliştirilmesine acilen ihtiyaç olduğuna inanıyorum.
Aksi halde her evliliğe bir Birol Güven lazım demek zorunda kalacağım. Evlilik senaryolarınızı sizin yerinize yazsın, sizler de eşlerinizi dizi film izler gibi görebilmeye başlayın diye!
Dn.Psikolog&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu - Haber 7
Önceden kadınların çok dizi film izlediği söylenirdi. Bayanlar maç fanatiği olmaya başlayınca, erkekler de dizileri ihmal etmemeye karar vermişler anlaşılan J
Gelen elektronik mesajlar, neredeyse her gün birkaç taneyi bulan benzer sorular ilginç gelmeye başladı bana. Aile içi etkileşim/ aile içi iletişim çalışmaları yapıyorum yıllardır. Beylerin maç izlemelerine; evdeki eşlerin bu durumdan neredeyse fenalık geçirip durduklarına şahit oldum defalarca. Ama son dönemi yansıtan sıkıntılar iyice garipleşmeye başladı. Erkeklere/kadınlara neler oluyor böyle dedirtecek cümleler duyuyorum sevgili okurlar.
Sayıları hızla artan “Akşamları kocam çok dizi film izliyor. Bizimle hiç ilgilenmiyor. Varsa yoksa dizileri!” diyen bayanlara “Ee senaryo gibi kadın ol! İzlet kendini!” demek zorunda mı kalacağız yoksa?
Kimse farkında değil ama yavaş yavaş aile içi iletişimimiz kopuyor maalesef. Birbirimizle daha az ilgilenmeye, çevrede olup bitenlere daha fazla zaman ayırmaya başladık. Evde birbirine küsen, hatta bu küskünlüğü aylarca sürdüren çiftlerin sayısı artmaya devam ediyor. Aynı evin içindeki insanlarla göz göze bile gelmezken, dünyanın öbür ucundaki kişilerle klavyelerimizden derin sohbetlere dalabiliyoruz. Demek ki sohbet etmeyi hala biliyoruz!
Peki “Kimden… neyi esirgiyoruz?”
Aklın temel besin kaynağı “bilgi”dir. Hangi bilgi ile beslendiğimizi bilmemiz gerekir. Nasıl mı? Hangi bilgi ile beslenmemiz gerektiğini bilmenin en kolay yolu, “hangi bilgi ile beslenmememiz gerektiğini” çok iyi bilmekten geçer. Aklımızı doğru besin kaynaklarıyla doyurursak ömür boyu rahat ederiz. Ama insanın fıtri özelliklerine, manevi değerlerine uygun olmayan besin maddeleriyle doldurursak, kanserleşen kitle yaşam hatalarıyla debelenip gideriz.
Tersini iddia edenlerin aksine “ailenin kutsal bir kurum” olduğuna inanıyorum.
Tam da bu nedenle içindeki ilişkileri iyi kollamamız gerektiğine;
aile içinde güven ilişkisinin olmasına;
eşlerin birbirini çeşitli vesilelerle suçlayıp durmamasına;
küskünlük ve kırgınlıkların sürdürülmemesine;
makul ihtiyaçların güzel bir dille aktarılmasına, dolayısıyla karşılanabilmesine;
güzel konuşma/güzel hitap alışkanlığının hızla geliştirilmesine acilen ihtiyaç olduğuna inanıyorum.
Aksi halde her evliliğe bir Birol Güven lazım demek zorunda kalacağım. Evlilik senaryolarınızı sizin yerinize yazsın, sizler de eşlerinizi dizi film izler gibi görebilmeye başlayın diye!
Dn.Psikolog&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu - Haber 7