Hedefe Dogru

Rasulu Muhterem aleyhisselam buyuruyor ki:

Hayrda yarışırken ( ellerini iki yana açarak) birbirinizi engellemeyiniz.

Müslümanların farklı cemaat ve mezheblere mensub olması, onların hedefinin aynı olmadığı manasına gelmez.

Müslümanın hedefi Mekke ve şahsında temsil ettiği herşeydir.

Kimi kestirmeden, kimi yayan, kimi uçakla; ama son son varış hedefine ulaşmaksa gaye,

Hiçbir Müslümanın yekdiğerini hedefe ulaşmada engelleyici olması doğru değildir.

Belki hedefe ulaşmasına yardımcı olmak mecburiyeti vardır diğer kardeşinin; ama engelleme vazifesi asla yoktur.

Niyet sorguçluğu, nefret zangoçluğu, hüküm yargıçlığı gibi huylar bize ait değildir.

Yarışta önde olanın eteğinden tutan engellemek için tutmasın. Hız kazanmak, yön bulmak için yapsın bunu.

Mekke'nin yolu bellidir. Yarış kuralları da bellidir.

Maksat herkesin hedefe varmasıdır; hedetfen sapması değildir.

Kurala aykırı davrananın hükmen mağlubiyeti yarışcının vazifesi değildir.

Yarışcı manzara seyretmez, mesafe alır.

Geride kalana fener olur, ön olur.

Yeri gelirse ayak olur, yol olur.

Allah selamet versin

"yarış kuralları bellidir.."

özellikle bu cümlenin altını çizmek gerek çünkü;
hedef ve kuralların tadbikinde sorun yoksa; engellemeye çalışmak sadece "hased" etmektir galiba..

Herkes kendi işne baksa,iş üretse hiçbir sorun olmaz.

kurallar belli, islam ne diyorsa o...

herkes beğendiği zihniyetin, akımın, yolun kulvarında İslamı yaşamak adına ne yapacaksa yapsın.

yan kulvardakine çelme atmak, laf atmak ya hainliktir; ya da serseriliktir.

mesela islamdan x ekolu beğenmiyor mu?

beğenmeyebilir.

kendi kendi kulvarında neyi beğeniyorsa onu yapsın.

x ekolle, kulvarıyla uğraşmasın...

zira siz uğraşırsanız, insanlar haliyle savunmaya geçebilir, kavga ve anarşi boy gösterebilir.

nerede kaldı şimdi Kabe'ye doğru yarış?

kural belli de yorumlar farklı...

böyle olmasa ümmet 73 fırkaya nasıl ayrılabilirdi...ve hepside kendini hakk zanneder...

hakk nedir batıl nedir...

kavga yapmamak marifet değildir...

marifet kavgayı adilane yapmaktır...

ehli sünnetten ayrılan her fırka ben artık ehli sünnet değilim diyerek ayrılmıyor...ben daha iyi hizmet ediyorum , böylesi daha güzel daha islami , şari' nin maksadı budur diyerek ayrılıyor...

hastaya şefkat göstermek onu tedavi etmektir...yoksa onu kendi haline bırakmak değildir...tedavinin de hastalığa göre şekli değişebilir...

cerrahi müdahaleden , dil ile tedaviye kadar ...........