Hazret Hüseyin Efendimizin Sırrı

cicek demeti

Sükut
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
11,683
Tepkime puanı
3,778
Puanları
0


aglayan20gul21ut7eb9.gif


Gönüllerin enfüsünde, en derin ufkunda Efendimize açılan pencere Hz. Hüseyin Sırrını ifade eder. Hz Hüseyin Efendimizin varlığı evrenlerin teminatıdır. Fahr-i Kâinat Efendimizin kendi tabiri ile, Hz Hüseyin, Fahir-i Kâinat Efendimizin yüreğinin özündeki sırrı keşfetmiştir. Fahr-i Kâinat Efendimizin özündeki sır nedir?.. Mü’minlerin, özellikle GELECEKTEKİ MÜ’MİNLERİN mutlu olmaları, imandan sapmamaları için manevi ceryanı ellerinde tutabilmeleridir. Halbuki hepimiz biliyoruz ki, her çağda bir takım dünya sapmaları menfaat sapmaları imanımızı yağmurda kalmış un gibi alıp götürüp telef etmektedir.

İşte bu yüzden Hz Hüseyin Efendimiz aynı zamanda gönül dertlerinin benzersiz hekimidir.

Onun sırrını anlayabilmek için önce; Efendimizin nurunu, nazarlarından her üç torununa olduğu gibi akıl almaz sevgi ile nasıl aktardığını kavramak gerekir. Kainatın İncisi, ALLAH’ın doyamadığı, namazı esnasında bile onları secde hazzına ortak eder: ilâhi tecellinin akıl almaz raksı daha küçük yaşta Hz Hüseyin Efendimizin gönlünde bin bir esmâ hazzı yaratırdı…

Evrenlerin en korkunç KERBELÂ İHANETİ sırasında bir sahneyi seyretmek Hz Hüseyin Efendimizin NUR-U MUHAMMEDİ’deki hikmetini gözler önüne serer.

İHANETİN doruk noktasında, sadece MADDE SANDIĞIMIZ SUYUN OKSİJEN MOLEKÜLLERİ CENÂB-I HAKK’A Mânâ sırrı ile niyaz edip:
“Yâ Rabbi mademki biz, evrenlerin incisi Fahr-i Kâinat Efendimizin göz bebeklerine hizmetten alıkoyuluyoruz, bizi affet, artık hiç kimseye ne nefes, ne hayat hikmeti vermeyelim” diye yalvardılar…

Bu NİYAZ Cenâb-ı Hakk’ın çok hoşuna gitti. Zaten KERBELÂ’ya inerek hainleri yok etmek için yalvarıp duran melekler dahil tüm varlıklara ALLAH, Hz Hüseyin sırrını açmak istiyordu. O anda tüm evrenlere Hz Hüseyin Efendimizin gönlünde raks eden niyazı dinletiverdi…

Bu belaların doruklaştığı anda Hz Hüseyin Efendimiz ALLAH’a söyle niyaz ediyordu:
“Yâ Rabbi insanları, mü’minleri denemek için halkettiği belaların tümünü bana ver, HİÇ BİR BELÂ KALMASIN DA GELECEĞİN MÜ’MİNLERİ SENİ BULMAK, ÂLEMLERİN FAHR-İ EBEDİSİ DEDEME KAVUŞMAK İÇİN MUTLU BİR KOLAYLIK BULSUNLAR..

KIYAMETE KADAR MÜ’MİNLERE GELECEK TÜM BELÂLARI BANA VERMEZSEN SANA GELMEM…”

ALLAH Nûr-u Muhammedî’nin ışık ışık yandığı Hz. Hüseyin’in gönlüne bir an önce yansımak, orada kendi sonsuz güzelliğini seyretmek için Hz Hüseyin Efendimizin duasını kabul etti ve iman yolunda olan hepimiz belâlardan bu sayede kurtularak gönüllerde ilahi zevke erişmek fırsatı bulduk. Hz Hüseyin Efendimizin bu BELÂGERDAN FEDAKÂRLIĞI OLMASA ALLAH’A GİDEN YOLDA NE DAYANAMAYACAĞIMIZ ÇİLELER BEKLİYORDU BİZİ…

Hz Hüseyin Efendimizin emsalsiz şehâdeti ile ALLAH ve Resulüne giden yollardaki tüm engeller kasırgaya tutulmuş gibi yok oldu. Bu hikmeti anlamak çok güç ollmakla beraber Efendimizin : “Hüseyin gönlümdeki en ince sırrı buldu” emrindeki hikmete yaklaşmaya çalışalım.

ALLAH Elest sınavında tüm sevdasını Efendimize verdi. Efendimiz de kendi sırrını diğer varlıklara yansıtarak bu ilâhi aşkın infakını yaptı. Bu nedenle gönüllere ilâhi aşk yansıyınca o gönülde yalnız MUHAMMED (SAS) SEVDASI DOĞAR VE HERŞEY O SEVDANIN RAKSINDA GÖNÜLLERDE NAĞMELEŞİR.

Gönüllere Nur-u Muhammedi yansıyınca, yeni gönüllere ışık saçmak, ALLAH’A YENİ GÖNÜLLER HAZIRLALMAK ZEVKİ HASIL OLUR… Önce ümmet sevdası, sonra tüm insanlara rahmet doğar…

Böylesine bir rahmetle insanların yolunu açma sırrı: ONLARIN BELALARINA, İMTİHANLARINA TALİP OLMA DUYGUSU
SIRR-I MUHAMMEDİ’NİN EN İNCE SIRRIDIR. İşte Hz Hüseyin Efendimizin taşıdığı Nur-u Muhammedi’nin sevda okyanusunda bu inciyi bulmuş, ALLAH ve Sevgilisini hayran bırakmıştır.

Hz Hüseyin Efendimiz Fahr-i Kâinat Efendimizin gönlünün derinlerinde yaşattığı “mü’minlere şefkat sırrı” na bir niyaz olmak üzere Kerbelâ’da BELÂGERDAN HİKMETİNDE SEMÂ ETTİ. MÜ’MİNLERİN GELECEKTEKİ ÇİLELERİNİ BİR PARATONER GİBİ EMEREK EFENDİMİZİN ENGİN GÖNLÜNÜ SERİNLETTİ

alinti
 
Üst