Hayrettin Karaman'a reddiyeler

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Hayrettin Karaman'a reddiyeler
89558415.png
-1-

Bismillâhirrahmânirrahîm

Şükür Allah’adır. O’na hamdeder ve O’ndan yardım dileriz. O’na istiğfar ve tevbe ederiz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Yaradılmışların en şereflisi olan, efendimiz Muhammed’e, onun aline salat ve selam olsun.

"Kim Allah'ın Rasûlü ne itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur." (en-Nisa, 4/80).


Kıymetli aziz kardeşlerimiz, maalesef günümüzde mezhepleri inkar edenimi dersiniz, Kur’an bize yeter sünnet olmasada olur diyenemi dersiniz, ehl-i kitap ile amentümüz birdir diyenimi dersiniz birçok çeşitli sapık görüşler güncellenerek maalesef ki Müslüman toplumumuzun sağlam itikadı olan Ehl-i Sünnet inancımızı bozmak amaçlı sunumlarına şahit oluyoruz.

Allah’a hamd olsun ki Ehl-i Sünnet itikadımızın sağlam görüşlü alimlerimizin vesilesiyle yukarıda bahsettiğimiz sapık görüşlerin rüzgarlarından muhafaza oluyoruz. Elhamdulillah.

Bu reddiyemizde Prof.Dr.Hayrettin Karaman’ın ‘’Polemik değil Diyalog’’ adlı kitabındaki ve bazı diyalog hakkındaki ehl-i sünnet dışı görüşlerine reddiyeleriz olacaktır.

Öncelikle Prof.Dr.Hayrettin Karaman ne demiş ona bakalım:

‘’Bütün insanların Müslüman olmaları dinin, Kur’an’ın hedefi değildir.’’ (Polemik Değil Diyalog, s.41)

‘’Müslümanların çoğu ‘Peygamberin, bütün din saliklerini İslam’a çağırdığına’ inanırlar’’ (Polemik Değil Diyalog, s.35)

‘’Peygamberimiz, ‘Yahudiler mutlaka Müslüman olsun!’ demiyor, ‘Hristiyanlar mutlaka Müslüman olsun!’ demiyor.’’ (Polemik Değil Diyalog, s.35)

‘’Diyaloğun hedefi, tek bir dine varmak, dinleri teke indirgemek olmamalı’’ (Polemik Değil Diyalog, s.36)

‘’Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i Kitapla ilgili devamlı vurgulanan şey; Allah’a iman, ahrete iman ve amel-i salihdir. Kur’ân bir çok ayette bunu söylüyor; yani ‘Peygambere iman edin’ demiyor.’’ (Polemik Değil Diyalog, s.37)


Biz Bay Karaman’a bu sözlerinden dolayı dinden çıktın ve küfre girdin demiyoruz. Kada ile İfta ayrı ayrı şeylerdir. Kadılık makamında değiliz. O makamda olsaydık belli şahıs için kesin hüküm verirdik. Sadece, bu sözler, dinde olanı dinden çıkarır, küfre sokar deyip ğayr-i muayyen bir şahıs üzerinden ifta ve iktifa ediyoruz. Gerisini biz bilemeyiz; bu kendilerinin bileceği iştir. Çünkü Kur’an’da imanla ve Küfürle alakalı olarak gelen ayetler,

(Bir)

Bazen sırf İman’a veya İman ve Amel-i Salih’e dair ayet ve ayetler gelmiştir. Hiçbir iman esasından bahsedilmemiştir. Kur’an fihristinden neye iman edildiği gösterilmeden, sadece ‘’iman edenler’’ bahsedilen (258) ayet bulacaksınız.

’İman edip salih amel işleyenlere gelince onlar için Me’va Cennetleri vardır.’’ (Secde Suresi: 2)

Nelere iman edildiği gösterilmemiş. Tabii ki, iman esaslarının tamamına iman edenler kastedilmektedir. ‘’Bu iman, her hangi bir tasdikdir’’ deyip, İman esasları inkar mı edilsin?


(İki)

Bazen sırf Allah’a iman’a dair ayet gelmiştir. ‘’Çünki O, azim olan Allah’a iman etmezdi.’’ (Hakkah Suresi: 52)
‘’Kim Allah’a iman ederse Allah onu kalbine hidayet verir.’’ (Teğabün: 11)
‘’Kim Rabbine iman ederse, artk ne eksilik’den ne de ğadirlikden/haksızlık’dan korkmayacaktır.’’ (Cin: 13)
‘’Artık kim Tağut’u inkar eder ve Allah’a iman ederse o sağasağlam bir kulpa sarılmıştır.’’ (Bakara: 256)

Diğer iman esaslarından bahsedilmiyor. Ahiret ve diğer iman edilecek şeyler inkarm mı edilsin?




(Üç)

Bazen sırf Allah’a, Peygamber’e veya Peygamberlere, iman’a dair ayet gelmiştir.

‘’Kim Allah’a ve Resulüne iman etmezse şüphesiz biz kafirler için alevli bir ateş hazırladık.’’ (Fetih Suresi: 13)

‘’O halde Allah’a ve Resulüllerine iman ediniz.’’ (Al-i İmran Suresi: 179 / A’raf Suresi: 158/ Hadid Suresi: 7)
‘’Allah’dan korkun ve Resullerine iman ediniz ki, size rahmetinden iki pay versin.’’ (Hadid Suresi: 28)

Ahiret ve diğer iman esasları inkar mı edilsin?


(Dört)

Bazen sırf Kitab’a veya kitablar’a veya Allah’dan indirilenler’e iman’a dair ayet gelmiştir.
‘’Allah’ın ayetlerine inanmayanları Allah hidayet etmeyecektir.’’ (Nahl: 104)
‘’Yalan iftirayı ancak Allah’ın ayetlerine inanmayanlar yaparlar.’’ (Nahl: 105)
‘’Ayetlerimizi ancak kafirler topluluğu inkar eder.’’ (Ankebut: 47)
‘’Şüphesiz sana bir takım açık ayetler indirdik. Onları ancak fasıklar (kafirler) inkar eder.’’ (Bakara: 99)
‘’Şüphesiz ki, Allah’ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır.’’ (Al-i İmran: 4)
‘’Kim Allah’ın ayetlerini inkar ederse, hiç şüphe yok ki, Allah azabı çok şiddetli olandır.’’ (Al-i İmran: 19)
‘’Ayetlerimiz, yalanlayanlar ve büyüklenerek onlardan uzak duranlar. Onlar cehennenliklerdir.’’ (A’raf: 36)
‘’Ayetlerimiz hakkında ancak kafir olanlar (inanmamak, inkar etmek, batıl olduklarını ortaya koymaya çalışmak, cennete girebilmek için onlara da iman edilmesinin şart olmadığını iddia etmek gibi yollarlada) mücadele ederler.’’ (Ğafir: 4)
Ayetlerimizi inkar edenlere gelince, onlar amel defterlerini solundan verilecek olanlardır. Üzerlerinde kapatılmış bir ateş vardır.’’ (Beled: 19/20)

Ve daha niceleri… Allah, Ahiret ve diğer iman edilecek şeyler inkar mı edilsin?

(Beş)

Bazen sırf Ahiret Günü’ne, iman’a dair ayet gelmiştir. (Nahl: 22,60, İsra: 10,45)
Allah ve diğer iman edilecek şeyler inkar mı edilsin?

(Altı)

Bazen sırf Meleklerle alakalı ayet gelmiştir. (Kur’anda sadece ‘’Melaike’’ kalıbının geçtiği (68) ayet vardır ki, diğer kelimeler ayrıdır.) Allah, Ahiret ve diğer iman edilecek şeyler inkar mı edilsin?

(Yedi)
Bazen sırf Kader’e İman’a esas olacak ayet gelmiştir. (Kamer: 49, Ahzab: 38)
Allah, Ahiret ve diğer iman edilecek şeyler inkar mı edilsin?

(Sekiz)
Bazen sırf Allah’a, Ahiret’e ve Meleklere iman’a dair ayet gelmiştir. (Bakara: 177)
Diğer iman edilecek şeyler inkar mı edilsin?

(Dokuz)
Bazen sırf Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman’a dair ayet gelmiştir. (Bakara: 232)
Diğer iman edilecek şeyler inkar mı edilsin?

(On)
Bazen sırf Allah’a, Ahiret Gününe, iman’a ve Salih Amel’e dair ayet gelmiştir. (Bakara: 62, Maide: 69 vd.)
Yine diğer iman edilecek şeyler inkar mı edilsin? Amel-i Salih iman esası mıdır; ona fırsat bulamayan veya sadece tenbellik icabı amel etmeyen cenette gidemeyecek midir?

(Onbir)
Bazen sırf Allah’a, Melekler’e, Kitablar’a ve Peygamberler’e iman’a dair ayet gelmiştir. (Bakara: 285) Ahiret ve Kader inkar mı edilsin?

Dikkatle bakılırsa başka şıklar da bulunabilir.
Bunlardan birine veya bir kaçı’na inanmak veya küfretmek (inkar etmek, hafife almak, olsa da olur, olmasa da olur, görmek) diğerlerine imanı ve küfrü dahi bulundurur.
Başka bir ifadeyle birine sahih bir imanın elde edilebilmesi diğerlerine de imanı buludurmayı, birine küfür diğerlerine küfrü dahi lazım getirir. Mesela iman esaslarından hiçbirini bulundurmayıp sadece Allah’a iman etmek makul değildir. Allah’a iman diğerlerine iman etmek şartıyla sahih olabilir. Diğerleri de böyledir. Hiçbirisi birbirinden ayrı olarak iman olmaz…. Bunlara dair ayetler yüzlercedir.

Bunca ayetlerini göre göre iman esaslarını altıdan ikiye indirmek, Allah’a şirksiz iman Ahiret gününe iman ve salih amel etmeyi cennete girmek için yeterli bulmak birkaç ihtimali bulundurur; diğerleri ya inkar ediliyor, ya mecburi görülmeyip kişiler bunlara imanda muhayyer kabul ediliyor veya te’vil ile Allah’a şirksiz iman Ahiret gününe iman ve salih amel çerçevesinde kabul ediliyor. Diğer iman esasları bulunmadan Allah’a şirksiz iman, Ahiret gününe iman ve salih amel sahih olmaz, denilmek isteniyor. Bu üç ihtimalden ilk ikisi delili olmayan bir ihtimal olup bir mü’mine göre, imanı olanın imanını yok eder.
Üçüncü ihtimal ise, bilhassa avamı şaşırtmakla aklı kıtları imanlarından mahrum bırakır. Hem, diğerlerinin mecburi iman esası olup olmadığının münakaşa edildiği bir noktada böyle bir yola asla gidilemez; gidilirse ya müthiş bir cahillik ve ğaflet veya kasıtlı bir kafa karıştırma ve saptırma bahis mevzuu olur. Düşüncesi ne olursa olsun böyle bir sözü bu maksadla söyleyen, mü’minlerin imanını soyan, malı ve canı almakla yol kesenden daha büyük bir yol kesici olur.

Ayrıca, beşer tarafından yapılan ayıplı hukukun bile bütünlüğü ve bölünmezliği prensibi olur da iman tecezzi/bölünme kabul eder mi? Bu hususda sadece birkaç ayet getirmekle iktifa edeceğiz. Kadar’e iman da dahil (Hususan Kader’e işaret etmemiz sebepsiz değildir. Zamanımızdaki bir takım zındıklar, Kadere iman Kur’an’da yoktur, hadislerle de iman sabit olmaz, O halde Kader’e iman mecburiyeti yoktur, gibi açık küfür sözlerini sarfedip, kafir inancı sergilemektedirler. Halbuki, Kur’an’da, ‘’Biz her şeyi bir kaderler yarattık.’’ (Kamer: 49), ‘’Allah’ın emri/işi, takdir edilen bir kader olmuştur.’’ (Ahzab: 38) gibi birçok ayette Kader isbat edilmektedir.) iman esaslarının tamamı Kur’an’la sabit olmanın yanında Sünnetle de sabittir…

‘’Onlar için ayetlerimizi yalanlamarı yüzünden cehennemde ebedilik yurdu vardır.’’ (Fussilet: 28)

Şu diyalogçular, Kur’an’ı Allah’ın ayetlerinden ya kabul ediyorlar ya da etmiyorlar. Etmiyorlarsa canları cehenneme… Ediyorlarsa onu inkar edenlerin cehennemlik olduklarını na inanmaya mecburdurlar. her şeye rağmen yine de, cennete girmek için, Allah’a şirksiz iman Ahiret gününe iman ve salih amel yeter demeye devam ediyorlarsa onlara aşağıdaki ayeti bir oku deriz:
’Kitab (Kur’an)’ın bir kısmına iman edip de bir kısmını inkar mı edersiniz?’’ (Bakara: 85)

‘’Yemin olsun, şüphesiz ki Allah üçün üçüncüsüdür diyenler kafir oldular.’’ (Maide: 73)
Teslis’e inanmayan kaç Hristiyan vardır?
Şu anda, Karaman ve görüşünde olanlar, Teslis inancında olanlar kafirdiler, diyebilecekler midir?



Ahir Zaman Nebisi sallallahu aleyhi ve sellem ve Kur’an Ehl-i Kitab’a da Gönderilmedi mi?

‘’Ey Resulüm (sallallahu aleyhi ve sellem) biz seni bütün insanlara sadece bir müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik.’’ (Sebe: 28)

Yehudiler ve Hristiyanlar eğer insansalar bu ayetin şümulüne girmeleri ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in onlara da gönderilmiş olması lazım. Aksini iddia eden ya onların insan olduklarını veya bu ayeti inkar etmektedir.

‘’Ey Resulüm (sallallahu aleyhi ve sellem) de ki; ey insanlar! Ben göklerin ve yerlerin mülkü/tasarrufu sadece kendisinin olan Allah’ın sizin hepinize gönderilen bir Resulüyüm.’’ (A’raf: 158)

‘’Ey Ehl-i Kitab!... Şüphesiz Resulümüz, size Kitab (İncil ve Tevrat)’tan gizlediklerinizden bir çoğunu açıklayacak, bir çoğunu da affedecek olduğu halde geldi. Şüphesiz ki size Allah’dan bir nur ve Kitab-ı Mübin geldi.’’ (Maide: 15)

Rabbim, cümlemize hakkı hak, batılı batıl görmeyi ve hidayetini nasip eylesin.amin

Devam edecek…

Kaynak: ‘’Yahudi ve Hristiyanlar cennete girecek diyenler cennete giremez.’’ Yazarları: Ahmet Mahmut Ünlü, Mehmet Talü, Hüseyin Avni, Ali Eren

Düzenleyen: Ehl-i Sünnet Grubu
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Hayrettin karaman’ın hezeyanları

İslama asıl zarar verenler;
- “Kur’ân-ı Kerîm’de Ehl-i Kitab’la ilgili devamlı vurgulanan şey; Allah’a iman, âhirete iman ve amel-i salihdir. Kur’ân birçok âyette bunu söylüyor; yani ‘Peygambere iman edin’ demiyor.” diyenlerdir.
- kuran “…kendinden önceki kitapların büyük bir bölümünü yürürlükten kaldırmıştır.” diyenlerdir.
- “Tevhid üç dinde de var. Çünkü aynı kökten geliyor” diyenlerdir.
- “Peygamberimiz ‘Yahudiler mutlaka Müslüman olsun!’ demiyor, ‘Hıristiyaanlar mutlaka Müslüman olsun!’ demiyor.” diyenlerdir.
- "Bütün insanların Müslüman olmaları' dinin, Kur'ân'ın hedefi değildir." diyenlerdir.
- "Müslümanların çoğu 'Peygamberin, bütün din sâliklerini İslâm'a çağırdığına' inanırlar" diyenlerdir.
"Diyaloğun hedefi, tek bir dine varmak, dinleri teke indirgemek olmamalı" diyenlerdir.
- vs. vs.
Not: değerli kardeşlerim (zira din konusunda mümin, müminin ancak kardeşidir.) ıslah olmam için dua edermisiniz. Allah (cc) beni ıslah etsin. Amin
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
konuyu saptırmamaya özen gösterin değerli kardeşlerim. bu konu hayrettin karamanın açıklamaları için açılmıştır. lütfen bu minvalde fikir beyan ediniz.

hayrettin karaman ın neye ve kime hizmet ettiği ile ilgili değişik kaynaklardan sağladığınız bilgileri (referans göstererek) burada paylaşırsanız, bu hepimiz için faydalı olacaktır sanırım. ak koyun kara koyun ortaya çıkacaktır.

not: siz değerli klavye mücahidi kardeşlerim, internet ne büyük bir nimet farkındamısınız. hiçbirşey gizli kalmayacak Allah (cc) ın izni ile.
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
konuyu saptırmamaya özen gösterin değerli kardeşlerim. bu konu hayrettin karamanın açıklamaları için açılmıştır. lütfen bu minvalde fikir beyan ediniz.


eskiden fena değildi. sonradan bu diyalog işlerine fena halde sarınca,bizde onu sevmez olduk artık.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Hayrettin Hoca kime hizmet ediyor...?
Buradaki yorumlara bakarsak sanirim Siyonistlere hizmet ediyor...
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Sayın Karaman, kitabın 37. sahifesinde, “Kur’an… Peygambere iman
edin demiyor” diyor.

Bir insan, hem İslâma davet edilecek hem de Kur’an Peygamberimiz’e iman
etmeyi emretmemiş olacak! Peygamberimiz’e iman etmeksizin Müslüman
olmak mümkün müdür ki, onun bu sözüne ses çıkarmayalım?!.

Sayın Karaman, yazısında üç kişiden bahsediyor. Birincisinin hocası da
kendisi de mason. İsminin sonundaki “Hû” zamirinin kime râcî olduğu da
belli değil. İkincisi bir mezheb düşmanı. Üçüncüsü ise,“Namazda Tevrat ve İncil okunabilir” diyen ve “Kur’an-ı Kerim’e Göre Evrim Teorisi”
yazısını yazan ve bu yazıda şu ifadeleri kullanan kişi:

“Âdem’in de anası ve babası vardır. Ancak bunlar insan değil hayvandır.
Böylece insanlar da hayvandan türemişlerdir.”( İlâhiyat Fakültesi
Dergisi, sayı: 20, sahife: 127-145)

Hayrettin Bey, bu üç kişi için “Bana göre bunlar İslâm âlimleridir”diyor. Bu üç İslâm âlimi(!) “Allah’a ve âhiret gününe inanıp salih amel
işleyen yahudi ve hıristiyanlar, Allah’a şirk koşmazlarsa cennete
girerler” diyorlarmış.

Bu sözlerin sahiplerinin görüşlerini kitapta uzun uzun aktarıyor, sebebini de şöyle açıklıyor:

“Çağdaş görüş daha yeni olduğu için onun delillerini daha geniş olarak açıkladım.”
Böylece yeni görüşlerin daha uzun anlatılma hakkı olduğunu da öğrenmiş
oluyoruz. Eski görüşler ne oluyor? Eskimiş mi oluyor? Onun için mi
onlardan kısaca bahsediliyor? Âyet ve hadisler 14 asırlık. Yani daha eski. Şimdi ne olacak? Çok eski diye onlardan çok daha kısa mı bahsedeceğiz? Ha?..

Hayrettin Bey, malum üç kişinin sözleri hakkında “Kendi görüşüm olarak
söylemedim, sahiplerini zikrederek naklettim” diyor ama, yukarıda
sahife numarası vererek aktardığım ve kendisini bağlayan kendi sözleri
hakkında sadra şifa hiçbir açıklamada bulunamıyor; “iftira” diyor,ortada iftiranın kokusu bile yok…

Hayrettin Bey, Kur’an hakkında da şöyle söylüyor: “ …kendinden önceki
kitapların büyük bir bölümünü yürürlükten kaldırmıştır.” (Sa. 17) Olur
mu hiç öyle şey! Büyük bir bölümünü değil tamamını yürürlükten kaldırmıştır. Kur’an geldi, hepsinin hükmü yürürlükten kalktı, o kadar.

İslâmla beraber hıristiyanlık ve yahudiliği de kastederek, “Tevhid üç dinde de var. Çünkü aynı kökten geliyor” diyor. (Sa. 37) YANLIŞ!!!
Tevhid üç dinde de değil sadece İslâmda var. Hıristiyanlıkta olan,
teslis yani üç ilah inancıdır. İslâmla hıristiyanlığın, tevhid ile teslisin kökü aynı olur mu hiç!

Kökleri aynı demekle eğer Hz. İsa’nın tebliğ ettiği din kastediliyorsa,onun ismi hıristiyanlık değil İslâmdır; teslis değildir… Hıristiyanlık
ise, Hz. İsa’nın tebliğ ettiği dinin bozulmuş halinin ismidir.

Değerli okuyucular, böyle hocalar hancı biz yolcu olduğumuz müddetçe, daha çoook karşılaşacağız…

Bizi takip etmeye devam edin efendim…


Yazının kaynağı : Ali Eren - Vakit

Yaptığım kısa bir araştırmada internette bu reddiyeye rastladım.Sn. Ali EREN'in yazdıklarında yanlışlık/Çarpıtma olduğunu düşünen veya bilenler varsa bizi de bilgilendirirse memnun oluruz.Hem de sui zan etmemiş oluruz.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Eskiden Vakit'te yaziyordu, oradan okumustum ama Ali EREN Vakit'te siritan bir gazeteciydi ifade edildi daha sonradan da yazilarina son verildi...
Burada neyini inkar edeceksiniz ki...
Karaman bir seyler yazmis o da yazilanlari iktibas etmis onlar hakkinda yorum yapiyor...
Konu nedir, konuya Ali EREN nasil yaklasti onlari bilemiyoruz...
Hiristiyanlar'dan (günümüzde Allah'a samimi manada inananlar oldugu gibi) inanmayan ateistler de var ve de cogaliyor...
Tabi ki bu iman yeterli mi orasi karisik...
Elimizde Kur'an var... Ve O'nu teblig eden bir de Peygamber var...
Yani Ali EREN'in yazdiklariyla kuyuya inilmez benim sahsi görüsüm, kitabi alip okumak gereklidir...
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Bu konu ilmi reddiye konusudur. Ali Eren bu konuda yalnizda degildir.
M.TALU, A.MAHMUD ÜNLÜ, HÜSEYIN AVNI HOCALARDA konuda reddiye yapan alimlerdendir.
Bu konuda iftira olmadigi gibi carpitmada yoktur. Aksini düsünen reddiyesini ispatlariyla yapar!
 

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
agbi adlı üyeden alıntı
@saliha kalem

Sizin mesajlarınıza cevap vermemek için İRADEMİ son sınır noktasına kadar zorluyorum.

SİZ KİMSİNİZ ki H.KARAMAN gibi bir kişinin fikirlerine SAPIK YAFTALAMASI yapıyorsunuz

Kimsiniz..............................

İlminiz?

Tahsiliniz ?

İlim aldığınız kim ???????????????????????????????????????????

ÖNCE SİZ TARİKAT EDEBİNİ USLUBUNU ÖĞRENİN LÜTFEN.

Hadi getirin o sapıkça olarak yaftaladığınız H.Karaman hocanın fikirlerini dökün ortaya İLMİNİZ istişare edelim fakat bazı SANAL DÜŞÜNCE YALANCI PEHLİVANLAR kimi FİKİR MEYDANINDAN KAÇMAYIN.

Lütfen siz önce BİR MÜSLÜMAN a yakışır şekilde uslup hitap öğrenin birde KİŞİTE göre Fikir öne sürmeyin FİKİR ADMİN ise DOĞRU teyid aynı fikir benim se HAKARET olarak karşılık vermeyin.Lütfen.

bay agbi bu msjları yollamışlar inanın çok komik bir cwp yazmış
benim cemaatimin hocalarının yazdığı ilmi reddiye kitabındaki aşağıda olan alıntılarla HAYRETTİN KARAMAN'IN sapık görüşleri ortaya belgeleriyle konmuştur
Hayrettin Karaman'a reddiyeler
89558415.png
-1-

Bismillâhirrahmânirrahîm

Şükür Allah’adır. O’na hamdeder ve O’ndan yardım dileriz. O’na istiğfar ve tevbe ederiz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Yaradılmışların en şereflisi olan, efendimiz Muhammed’e, onun aline salat ve selam olsun.

"Kim Allah'ın Rasûlü ne itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur." (en-Nisa, 4/80).


Kıymetli aziz kardeşlerimiz, maalesef günümüzde mezhepleri inkar edenimi dersiniz, Kur’an bize yeter sünnet olmasada olur diyenemi dersiniz, ehl-i kitap ile amentümüz birdir diyenimi dersiniz birçok çeşitli sapık görüşler güncellenerek maalesef ki Müslüman toplumumuzun sağlam itikadı olan Ehl-i Sünnet inancımızı bozmak amaçlı sunumlarına şahit oluyoruz.

Allah’a hamd olsun ki Ehl-i Sünnet itikadımızın sağlam görüşlü alimlerimizin vesilesiyle yukarıda bahsettiğimiz sapık görüşlerin rüzgarlarından muhafaza oluyoruz. Elhamdulillah.

Bu reddiyemizde Prof.Dr.Hayrettin Karaman’ın ‘’Polemik değil Diyalog’’ adlı kitabındaki ve bazı diyalog hakkındaki ehl-i sünnet dışı görüşlerine reddiyeleriz olacaktır.

[

Devam edecek…

Kaynak: ‘’Yahudi ve Hristiyanlar cennete girecek diyenler cennete giremez.’’ Yazarları: Ahmet Mahmut Ünlü, Mehmet Talü, Hüseyin Avni, Ali Eren

Düzenleyen: Ehl-i Sünnet Grubu

zorlan gerçeklere gözlerini kapayanlara ne demeli ?
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Özellikle II.Vatikan Konsili (1962-1965) sonrası başta Vatikan, Amerika’-daki ve Avrupa’daki Protestan, Evangelik ve Ortodoks kiliselerinin “Dünya Barışı” amaçlı ve bu arada Amerikan stratejistlerinden S.Huntington’ın
“Medeniyetler Çatışması” ve F.Fukuyama’nın “Tarihin Sonu” gibi iddiasına da bir
cevap gerekçesiyle,başlattıkları dinlerarası diyalog faaliyetleri İslâm dünyasında da fazlasıyla yankı bulmuştur. İslâm dünyasındaki bazı dini ve akademik resmi kurumlar, vakıflar, dini cemaatler ve tarikatlar, sivil toplum örgütleri, kişisel temsilli din adamları, akademisyenler ve siyasîler diyalog faaliyetlerine katılmışlardır.

Burada dinlerarası diyalog faaliyetlerine katılan ve bunları yürüten Türkiye’deki dini cemaatlerin, resmi kurumların, sivil toplum örgütlerinin ve kişisel temsilli katılımcıların diyalog sürecinde İslâm adına yaptıkları yorumlarını ve beyanlarını,
genel bir isimlendirmeyle “Hıristiyanlaştırılan İslâm” dememek için “Başkalaştırılan İslam” adıyla tanıtmaya çalışacağız. Türkiye’de oluşmaya başlayan bu dinlerarası diyalogçu İslâm anlayışı, gerçekten sadece her hangi bir Müslümanın veya bir mezhebin İslâm anlayışına ters değil, bugün bizzat doğrudan İslâm’ın temel kaynağı olan Kur’an’a ve Sünnet’e aykırı duruma gelmiştir.

Prof.Dr. Mehmet BAYRAKDAR


GENİŞ BİLGİ İÇİN TIKLAYIN

Dinlerarası Diyalog ve
Başkalaştırılan İslâm
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
konuyu saptırmamaya özen gösterin değerli kardeşlerim. bu konu hayrettin karamanın açıklamaları için açılmıştır. lütfen bu minvalde fikir beyan ediniz.

hayrettin karaman ın neye ve kime hizmet ettiği ile ilgili değişik kaynaklardan sağladığınız bilgileri (referans göstererek) burada paylaşırsanız, bu hepimiz için faydalı olacaktır sanırım. ak koyun kara koyun ortaya çıkacaktır.

not: siz değerli klavye mücahidi kardeşlerim, internet ne büyük bir nimet farkındamısınız. hiçbirşey gizli kalmayacak Allah (cc) ın izni ile.

iNTERNETİN NE KADAR BÜYÜK BİR NİMET OLDUĞUNU HERKES ANLAMIŞTIR AMA ÖNEMLİ OLAN SAĞLAM VE GÜVENİLİR KAYNAKLARLA MESELENİN ÇÖZÜLMESİDİR.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
‘’Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i Kitapla ilgili devamlı vurgulanan şey; Allah’a iman, ahrete iman ve amel-i salihdir. Kur’ân bir çok ayette bunu söylüyor; yani ‘Peygambere iman edin’ demiyor.’’ (Polemik Değil Diyalog, s.37)

BU ESERDE Kİ PEYGAMBERLERE İMAN HAKKINDA SAPTIRMALARI ÇÜRÜTECEK AYET AŞAĞIDADIR.


BAKARA SURESİ-285. Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de. Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. "Allah'ın peygamberlerinden hiç biri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz,affına sığındık! Dönüş sanadır" dediler.

İTİRAZ YOK, DİNLERARASI DİYALOG BATILDIR...

HAYRETTİN KARAMAN'IN GÖZÜNE İYİCE SOKMAK LAZIM BU MÜBAREK AYETİ..
:(:pokey::pokey:
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
Şeytana ve nefse uymamak

Bir İmam Hatipli, hakkımda yapılan dedikodulara üzülmüş, aşağıdaki mektupta bunlara cevap vermemi istiyor:

SEVGİLİ HAYREDDİM HOCAM,

ÖNCELİKLE ESSELAMU ALEYKÜM DER VE MÜBAREK ELLERİNİZDEN ÖPERİM.

(Ünlü bir hocanın adını vererek...Bey,) SİZİN HAKKINIZDA SAPIK, EHL-İ SÜNNET DIŞI, KÖR CAHİL, İMANI ZAYIF GİBİ İFADELER KULLANIYOR VE KULLANDIRTIYOR. GIYBETİNİZİ YAPIYOR VE YAPTIRTIYOR. BU FAKİR BİR İMAM HATİP ÖĞRENCİSİ....VE SİZE YAPILAN BU HAKARETLERE DAYANAMIYOR VE SİZİ SAVUNMAYA GEÇİYOR...SİZE KARŞI YAZILAN REDDİYELER HER YERDE DAĞITILIYOR. BİZİM BUNA GÖNLÜMÜZ RAZI DEĞİL. KÖŞE YAZINIZDA NE YAZDIĞINIZI GÖSTERDİLER BAKTIM, FAKAT EHL-İ SÜNNET DIŞI OLMADIĞINI GÖRDÜM . FAKAT BUNLAR HALA EHL-İ SÜNNET DIŞIDIR DİYE YAYGARA YAPIYORLAR. HOCAM BİR AÇIKLAMA YAPSANIZ DA ARTIK ŞUNLARIN AĞIZLARI KAPANSA??.. SİZDEN TEK BEKLENTİMİZ BUDUR. SİZİ ALLAH İÇİN SEVİYORUZ. ALLAHÜ AZİMUŞŞAN SİZ VE SİZİN GİBİLERDEN RAZI OLSun..."

Benim yazdıklarımın Ehl-i sünnet dışı olmadığını bir İmam Hatip öğrencisinin anlaması emeklerin boş gitmediğini gösteriyor ve içime ferahlık getiriyor. İmam Hatip öğrencisi deyip geçmeyin; kül yutmuyor, telkin altında kalmıyor, "kim, nerede, ne demiş" diye soruyor, aldığı cevabın üstüne gidiyor, itham, gıybet ve iftiraya alet edilen yazıyı bir de kendisi okuyor ve değerlendiriyor. İşte hedeflediğimiz uyanıklık, şuur ve insaf seviyesi budur.

Benim cevap vermeme gelince:

Sırf ilgilenen kimseler yanlış bilgi ve kanaat sahibi olmasınlar diye zaman zaman yalanlara, iftiralara, yanlış anlamalara cevap veriyorum; ama asla onların dilini ve usulünü kullanmıyorum.

Bizim yıllardır peşinde koştuğumuz ilişki "birlik, beraberlik, kardeşlik, ümmet dayanışması..." ilişkisidir; şeytana ve nefse uyup buna zarar verecek bir üslubu kullanamayız.

Dedikodu, gıybet ve iftira edenlerin iyi niyetli olanları zaman içinde gerçeği anlar, pişman olur, özür de dilerler; pek çok özür dileyen, helallik isteyen de oldu. Kötü niyetli olanlara gelince verdiğim cevaplar yeniden laf üretmelerinden başka bir şeye yaramıyor.

Sevgili evlat,

Sen üzülme, önce iyi bir öğrenci, sonra iyi bir İslam alimi olmak için olanca gayretini sarfet.

Başarılar diler, gözlerinden öperim.

07.08.2009
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Burada Hayrettin Karaman'a hem iftira hem de çarpıtma var bu sözde reddiyeler ilim değil çaput.
Hayrettin karaman 37 sayfasında "Kur'an peygambere iman'a çağırmıyor" şeklinde akılsızca bir laf çarpıtması yapılmış.
Oysa İslamın evrensel mesajı Allah'a iman Peygambere iman
Eee şimdi çarpıtan Karaman'mı yoksa yukarıda ki ismi geçen zatlar mı,reddiye yazıyorum diyerek iftira mı atmışlar.

Evet peygambere inanmaya davet yok o sözlerde ama sözün başı sonu ne onu izah edin ki insanları kandırmamış olasınız.
Necran'dan gelen 60 kişilik heyet hz.Peygamber ile diyalog ve münazara yapar ancak iman etmeye Peygamberliğini kabul etmeye yanaşmazlar bunun üzerine hz.peygamber ve kur'an onlara hiç olmazsa şeklinde şu nasihati yapar ;

"(Resûlüm!) de ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız! deyiniz."(Ali İmran64)

İşte gerçek müslüman olmaya yanaşmayan bu gruba yapılan son tebliğ ve yol gösterme de bu.Dolayısıyla Hayrettin Karaman'an bu manada kullandığı sözü bu örneği hatırlatarak ifade ettiği sözleri alıp da sanki bütün müslüman olmayan dünyaya böyle hitap edilmiş gibi sunarsanız bu ancak ÜÇKAĞITÇILIK olur.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Hayrettin Karaman kendisi hakkındaki iddialarla ilgili bir yazı yazmış, fakat yazısı o iddiaları destekler mahiyette.."Ben o görüşü savunduğumu söylemedim ama savunulabileceği kanaatindeyim" diyor, bu açıkça dalalete prim vermektir, batıla davetiye çıkarmaktır..hele ki ikinci yazısı tam bir fecaat..Açık açık "Ben diyorum ki, İslâm ulemâsı içinde, Kur'an-ı Kerim'e bakarak Peygamberimizin beklentisinin bundan ibaret olduğuna inanlar var. Peygamberimiz "Yahudi mutlaka Müslüman olsun!" demiyor, "Hıristiyan mutlaka Müslüman olsun!" demiyor." diyor Hayrettin Hoca..

Ben şahsen yıllardır cemaatin içinde sayılırım ama Hayrettin Hocanın ve benzeri hocaların bu tip görüşlerinin batıl ve dalalet olduğunu söylemek gerekiyor..

Hayrettin Hocanın ilgili yazısı :
"Sayın Ahmet Ali Aksoy internette "Bu nasıl bir diyalog, bu gidiş nereye?" başlıklı biz yazı yayınlamış, bana da geldi. Bu yazıda "Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Kültürlerarası Diyalog Platformu" tarafından periyodik olarak tertib edilen "DİYALOG" toplantılarından birini tenkit ediyor. Bu toplantıda Ali Bulaç, Ali Erbaş, Arif Gökçe, Cemal Uşak, Faruk Tuncer, İlyas Üzüm ve Niyazi Öktem ile beraber, Vatikan temsilcisi George Marovitch, Dozideos Anagnasdopavios ve Yusuf Altıntaş gibi Kilise ve Havra mensubları bulunmuştu. Ben huzurlarında "DİYALOG" mevzûunda bir konuşma (sunum) yaptım, toplantıya katılanlar sorular sorarak ve görüşlerini açıklıyarak katkıda bulundular. Daha sonra bu konuşma "Polemik Değil Diyalog" isimli bir kitabda neşredildi.

Sayın Aksoy yanlış bulduğu ifadelerimi -bazılarına cevap da vererek- nakletmiş. Birkaç örnek vereyim:


"Bütün insanların Müslüman olmaları' dinin, Kur'ân'ın hedefi değildir." (Polemik Değil Diyalog, s. 41);


"Müslümanların çoğu 'Peygamberin, bütün din sâliklerini İslâm'a çağırdığına' inanırlar" (Polemik Değil Diyalog, s. 35);


"Peygamberimiz 'Yahudiler mutlaka Müslüman olsun!' demiyor, 'Hıristiyaanlar mutlaka Müslüman olsun!' demiyor." (Polemik Değil Diyalog, s. 35);


"Diyaloğun hedefi, tek bir dine varmak, dinleri teke indirgemek olmamalı" (Polemik Değil Diyalog, s. 36);


"Kur'ân-ı Kerîm'de Ehl-i Kitab'la ilgili devamlı vurgulanan şey; Allah'a iman, âhirete iman ve amel-i salihdir. Kur'ân birçok âyette bunu söylüyor; yani 'Peygambere iman edin' demiyor." (Polemik Değil Diyalog, s. 37);


Bu son ifadem meşhur necat (ebedi kurtuluş) meselesi ile ilgilidir.


"Son peygamber olan Peygamberimiz geldikten sonra O'nun davetine uyarak Müslüman olmayan, Allah'a şirk koşmadan, ahirete de şüphe etmeden iman eden ve "Salih amel" işleyen (bütün dinlerde ortak olan iyi davranışlarda bulunan ve kötülüklerden uzak duran) Yahudiler, Hristiyanlar (Ehl-i kitab) ahirette kurtuluşa erer mi?" sorusuna İslam alimleri üç cevap vermişlerdir: 1. Davetin ulaşması mümkün olmayan yerlerde yaşayanlar müstesna bütün insanlar Son Peygambere inanmak mecburiyetindedirler; inanmayanlar ahrette kurtuluşa eremez. 2. İmam Gazzalî'ye göre iman mecburiyetinin iki şartı var a) Peygamber'in tebliğinin sahih olarak ona ulaşması lazım. b) Nazarı muharrik olacak şekilde olmalı; yani tebliğ yoğun ve tahrik edici olmalıdır. 3. Reşid Rızaların zamanından itibaren üçüncü bir adımın daha atılmış olduğunu görüyoruz. Meselâ Abduh (öğrencisi Reşid Rıza ekleme yaparak bunu anlatıyor) "Şüphesiz iman edenler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiîler(den) her kim Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve amel-i salih işlerse, elbette onların Rableri katında mükafatları vardır. Onlar için herhangi bir korku olmadığı gibi onlar üzülmeyeceklerdir de" (Bakara: 2/62) mealindeki âyetin tefsirinde şöyle diyor: "Bu, Ehl-i fetret (Son Peygamber'den sonra yaşayan ve Müslüman olmayanlar) için de geçerlidir." Allah'a, ahiret gününe iman eden ve amel-i salih işleyen kimseler için korkacakları bir şey yoktur, yani bunlar nâcidir (kurtuluşa ererler).


Ben anılan konuşmamda, bu üç görüşü naklettim, her birinin delil ve dayanaklarını verdim ve özetle şunu dedim: Başka dinlerde, ötekilere böyle bir bakış mevcut değil, ama İslam düşüncesinde böyle bir görüş ve bakış mevcuttur. Kendim üçüncü görüşü benimsediğimi söylemedim ve savunmadım, yalnızca naklettim ve delillerini verdim. Ayrıca bu görüşün de savunulabileceği kanaatindeyim.


"Peygamberimiz (İslam) bütün insanları tek seçenek olarak İslam'a mı davet ediyor?" meselesini de sonraki yazıya bırakalım."

---
2. yazısı
"Hangi itikadda (din inancında) olanların, eninde sonunda cennete girebilecekleri" konusunun adı "necat meselesi"dir. "Necat ve İslam'ın, Müslüman olmayanlara yönelik çağrısı" hakkında, "Polemik Değil Diyalog" isimli kitapta yer alan konuşmamda söylediklerime itirazlar var. Bunlardan birini bir yazımda ele almıştım, bu yazıda konuya devam ediyorum.

Evet ben diyorum ki:


1. İslam düşüncesinde "Şirk koşmadan Allah'a, şüphesiz olarak ahirete iman eden ve salih amel işleyenlerin, Müslüman olmasalar da cennete girebileceklerini" kabul eden bir yorum vardır.


2. Bu yorumu benimseyenlere göre Peygamberimiz (Kur'an, İslam) Ehl-i kitabı, mutlaka ve tek seçenek olarak Müslüman olmaya çağırmıyor; a) Müslüman olmaya, b) Müslüman olmayı kabul etmezlerse (Musevi, İsevî... olmayı terk etmek istemezlerse) şirksiz olarak Allah'a, şeksiz olarak ahrete iman etmeye ve salih amele c) Her ikisini de kabul etmeyenleri belli şartlarla barışa veya teslim olup teb'a olarak yaşamaya (zimmî olmaya) davet ediyor. d) İslam'ı ve barışı kabul etmeyip Müslümanların yurtlarına ve dinlerine saldıranlarla da savaşıyor.


Sözü edilen konuşmamda (s. 35) bu konuda şunları söylemişim:


Ali Bulaç: Peki hocam, bir Hıristiyan Peygamberimiz için ne demelidir?


H. Karaman: İyi bir insan, iyi bir Müslüman ve Peygamber olduğuna da inanmalıdır. Biz üç dinin mensupları şuna inanmalıyız; Hz. İsa Allah'tan vahiy almıştır, Hz. Musa, Allah'tan vahiy almıştır. Hz. Muhammed de Allah'tan vahiy almıştır. Buna inanmak durumundayız.


İ. Üzüm: Peki ama hocam, Hıristiyanlar niye inanacaklar ki? İnandıkları takdirde Müslüman olmazlar mı?


H. Karaman: Hayır, Müslüman olmazlar.


İ. Üzüm: Olmaz ama bir gevşeme, bir kopma...


H. Karaman: ...Bir Hıristıyan veya Musevi, "Hz. Muhammed'in de Allah'dan vahiy aldığına inanıyorum," der. Sonra "bu peygember (Hz. Muhammed) benden ne istiyor," sorusunu sorar. Yani, "Ben bir Museviyim ya da Îseviyim, dinimi bırakıp şu ana kadar inandığım ve yaşadığım şeylerden tevbe edip Müslüman olmamı mı bekliyor? Yoksa başka bir beklentisi mi vardır?" Ben diyorum ki, İslâm ulemâsı içinde, Kur'an-ı Kerim'e bakarak Peygamberimizin beklentisinin bundan ibaret olduğuna inanlar var. Peygamberimiz "Yahudi mutlaka Müslüman olsun!" demiyor, "Hıristiyan mutlaka Müslüman olsun!" demiyor. Diyor ki; "Yahudiler ve Hıristiyanlar tek Allah'a inansınlar, ahirete inansınlar ve kendi kitaplarında da bulunan iyiliklere göre yaşasınlar, (yani bizim amel-i salih dediğimiz şeyler) beni de sahtekârlıkla, yalancılıkla itham etmesinler. Getirdiğim kitabı da şuradan buradan çalıntı olduğunu söylemesinler." Dolayısıyla "Bu takdirde onlar da cennete giderler" demiş oluyor. Bu inançta olanlar var mı? Var. Bu inançta olmayanlar var mı? Onlar da var... İşte sizin adına diyalog dediğiniz şey bu zaten. Hep şunu söylüyorum; diyalog, "tek bir dine varmak, dinleri teke indirgemek olmamalı." Böyle bir hedef olamaz zaten. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Ama diyalog, duvarları kaldırıp, birbirimizi görmemizi sağlayabilir...
"
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
"Kur'ân-ı Kerîm'de Ehl-i Kitab'la ilgili devamlı vurgulanan şey; Allah'a iman, âhirete iman ve amel-i salihdir. Kur'ân birçok âyette bunu söylüyor; yani 'Peygambere iman edin' demiyor." (Polemik Değil Diyalog, s. 37);

Hayrettin Karaman hocaefendinin bu eserde ki görüşleri gerçekten buysa onun yolunu saptığının alametidir.AŞAĞIDA Kİ AYET-İ KERİMEYİ TEKRAR ELE ALIRSAK ONUN BU GÖRÜŞÜNÜN SAPITTIRDIĞININ AÇIKÇA İFADESİDİR.BU ESERİ ALIP OKUMAK LAZIMDIR Kİ EN DOĞRU OLAN DA BUDUR.DOĞRU OLAN BİR ŞEYİ YANLIŞ GÖSTERMEK, YANLIŞ OLAN BİR ŞEYİ DE DOĞRU GÖSTERMEK İFTİRADIR SAPTIRMAKTIR.

BAKARA SURESİ-285. Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de. Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. "Allah'ın peygamberlerinden hiç biri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz,affına sığındık! Dönüş sanadır" dediler.

Bu meal,"Amena Rasulü" dediğimiz ayetin numarasıdır.Bu ayette imanın esasları sayılmaktadır.PEYGAMBERLERE İMAN HUSUSUNDA Kİ AYETİN CÜMLESİ AÇIK VE NETTİR.Gereken cevabımız verilmiştir.Herkes işine baksın...
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Bu şuna benziyor insanın kendi yalanına bir süre sonra inanması gibi bir şey.
Karaman'ı böylesi önemli bir konuda iki cümle ile itham etmek yerine genelde ki düşüncelerinin ne olduğunu anlamaya çalışmak yeterli.

Anlamakla ilgili sıkıntıları olmayanlar için tabi.
Meselenin ilmi yönlerini izah etmekle birlikte Karaman'ın şuna inanın veya şöyledir sözlerinden ziyade genel olarak farklı bakışları islami gelenekten gelen tartışmaları ortaya koyar ve neticeye varmaya çalışır.
Bu ehli kitap ve necatları ile ilgili bir değil bir çok yazısı var onları okumak gerek.
Ne demiş ;

"Âyetlerden çıkan sonuç bu olduğuna göre, tevhidden sapan, Son Peygamber'e (s.a.v.) iman etmeyen ve O'na (s.a.v.) uymayan kimseleri (bu meyanda ehl-i kitabı) cehenneme sokan; dar kafalı, dar gönüllü müslümanlar değil, bizzat kâfirlerdir, onların kendi inanç ve amelleridir. Allah'ın cenneti, bütün yarattıklarını alacak kadar geniştir, oraya biri geldi diye diğerinin yerinin daralması söz konusu değildir. Ehl-i kitap ve diğer kâfirlerin -gerekli şartları yerine getirmemeleri hâlinde- cehenneme gireceklerini bildiren İslâm âlimleri, yalnızca Allah'ın Kitâbını ve Rasûlü'nün (s.a.v.) talîmatını tebliğ etmişlerdir. Amaçları ise bütün insanların, kendilerinin dahil bulundukları saâdet iklimine girmeleri, ebedî mutluluklarına ortak olmalarıdır. Yani bu gayret, gönül darlığından değil, gönül genişliğinden, bütün insanları kaplayan engin merhametten kaynaklanmaktadır."
http://www.hayrettinkaraman.net/kitap/meseleler/1041.htm


Bence bu sözler yeterli buna rağmen hala aynı inadı ve ithamı sürdürmek kasten aldatmaya çalışmaktan öte değil.Sadece komik duruma düşerler.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Benim üzüldüğüm tek şey, bu hocaların diyaloğu enine boyuna hiç tetkik etmeden direkt olarak fetva vermeleri ve Kur'an'ın ayetlerini iyice anlamadan ve araştırmadan ortaya fikir atmalarıdır.Bunlar sayesinde nice cahil genç neslin imanına halel gelirse bu büyük vebali kaldıramayacaklarından dolayı Maazallah sonsuz azaba düçar olurlar...Diyalogta ki saptırmalarla hıristiyan ve yahudilerle aynı itikadde olmasını sağlamak İslam'a açıkça ihanettir.

Aslında biz ehli kitapla diyalog kuracaksak, onlara İslam medeniyetini anlatırsak daha başarılı oluruz.Zira islam medeniyetinde nice hikmetler ve güzellikler vardır.Şayet bizim medeniyetimizi kabul etmeyip beğenmiyorlarsa peşlerini bırakmak lazımdır.İtikadi meselelerde onlara deliller göstererek onlar ikna etmeye çalışmak gerekir.Aksi takdirde onların itikadini kabul edersek Allah korusun onlar gibi, müşriklerden olmuş oluruz.

Al-i İmran Suresi, başlıbaşına ehli kitabın bizimle asla bağdaşamayacağını gösteren bir suredir.Onu iyi anlayın ki yolunuzu sapıtmayasınız.Bu mübarek surede ehli kitabın nasılda sapıklığa ve delalete düştüğüne dair bir çok ayetler mevcuttur.Bunları size zaman zaman gösterdiğim halde burada ki diyalogçu arkadaşların onları görmezlikten gelmeleri beni çok üzmektedir.Kısacası, imandan sonra küfre sapmak çok feci bir haldir.İslam'ı hıristiyanlık ve yahudilikle aynı kefeye koymak Kur'an'a tamamen tezat oluşturmaktadır.Allah cümlemizi böyle bir sinsi tuzağa düşürmesin (Amin)


EN GÜZEL DİYALOG;BİZİM, HIRİSTİYAN VE YAHUDİLERİN HİÇBİR ZAMAN SAVAŞ VE KAVGA, İŞGAL SÖMÜRÜ YAPMAYACAKLARINA DAİR ONLARLA RESMİ AKİTLEŞMEDİR.BU AKİTLEŞMEYİ BOZANLARI TÜM DÜNYAYA DEŞİFRE EDİP NE OLDUKLARINI DİLE GETİRMEKTİR.DİNLERARASI DİYALOG BARIŞ GETİRSEYDİ BUGÜN YERYÜZÜNDE Kİ MÜSLÜMANLAR İŞGAL, SÖMÜRÜ ZULÜM VE İŞKENCE GÖRMEZLERDİ.DEMEK Kİ HEPSİ UYDURMACA VE ALDATMACADAN İBARET OLDUĞU NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜLMEKTEDİR.ARTIK DİYALOGÇULAR BUNU İYİ DÜŞÜNMELİDİRLER.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Bu şuna benziyor insanın kendi yalanına bir süre sonra inanması gibi bir şey.
Karaman'ı böylesi önemli bir konuda iki cümle ile itham etmek yerine genelde ki düşüncelerinin ne olduğunu anlamaya çalışmak yeterli.

Anlamakla ilgili sıkıntıları olmayanlar için tabi.
Meselenin ilmi yönlerini izah etmekle birlikte Karaman'ın şuna inanın veya şöyledir sözlerinden ziyade genel olarak farklı bakışları islami gelenekten gelen tartışmaları ortaya koyar ve neticeye varmaya çalışır.
Bu ehli kitap ve necatları ile ilgili bir değil bir çok yazısı var onları okumak gerek.
Ne demiş ;

"Âyetlerden çıkan sonuç bu olduğuna göre, tevhidden sapan, Son Peygamber'e (s.a.v.) iman etmeyen ve O'na (s.a.v.) uymayan kimseleri (bu meyanda ehl-i kitabı) cehenneme sokan; dar kafalı, dar gönüllü müslümanlar değil, bizzat kâfirlerdir, onların kendi inanç ve amelleridir. Allah'ın cenneti, bütün yarattıklarını alacak kadar geniştir, oraya biri geldi diye diğerinin yerinin daralması söz konusu değildir. Ehl-i kitap ve diğer kâfirlerin -gerekli şartları yerine getirmemeleri hâlinde- cehenneme gireceklerini bildiren İslâm âlimleri, yalnızca Allah'ın Kitâbını ve Rasûlü'nün (s.a.v.) talîmatını tebliğ etmişlerdir. Amaçları ise bütün insanların, kendilerinin dahil bulundukları saâdet iklimine girmeleri, ebedî mutluluklarına ortak olmalarıdır. Yani bu gayret, gönül darlığından değil, gönül genişliğinden, bütün insanları kaplayan engin merhametten kaynaklanmaktadır."
http://www.hayrettinkaraman.net/kitap/meseleler/1041.htm


Bence bu sözler yeterli buna rağmen hala aynı inadı ve ithamı sürdürmek kasten aldatmaya çalışmaktan öte değil.Sadece komik duruma düşerler.


"Âyetlerden çıkan sonuç bu olduğuna göre, tevhidden sapan, Son Peygamber'e (s.a.v.) iman etmeyen ve O'na (s.a.v.) uymayan kimseleri (bu meyanda ehl-i kitabı) cehenneme sokan; dar kafalı, dar gönüllü müslümanlar değil, bizzat kâfirlerdir, onların kendi inanç ve amelleridir. Allah'ın cenneti, bütün yarattıklarını alacak kadar geniştir, oraya biri geldi diye diğerinin yerinin daralması söz konusu değildir. Ehl-i kitap ve diğer kâfirlerin -gerekli şartları yerine getirmemeleri hâlinde- cehenneme gireceklerini bildiren İslâm âlimleri, yalnızca Allah'ın Kitâbını ve Rasûlü'nün (s.a.v.) talîmatını tebliğ etmişlerdir. Amaçları ise bütün insanların, kendilerinin dahil bulundukları saâdet iklimine girmeleri, ebedî mutluluklarına ortak olmalarıdır. Yani bu gayret, gönül darlığından değil, gönül genişliğinden, bütün insanları kaplayan engin merhametten kaynaklanmaktadır."
Aman ya Rabbi Aman Ya Rabbi bu ne sapmadır?.Yahu bu Hayrettin hocanın fikri aşağıda ki ayetlere tam tezat oluşturuyor.Bu adam yolunu gerçekten sapıtmış anlaşılan.Ne demek yahudi ve hıristiyanlar cennete gidecekse aşağıda ki ayetler bunu tamamen çürütmektedir.Bu derin gafletten uyanın yahu!...

BEYYİNE SURESİ-4. Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
5. Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
6. Ehl-i kitap ve müşriklerden olan kafirler, içinde ebedî olarak kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte halkın en şerlileri onlardır.
7. İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır.


EY DİYALOGÇULAR!.BU AYET AÇIKÇA VE NET BİR ŞEKİLDE EHLİ KİTABIN VE KAFİRLERİN EBEDİYYEN CEHENNEMDE KALACAKLARINI BEYAN EDİYOR.BU AYETLERİ Mİ GÖRMEDİLER YOKSA UNUTTULAR MI?.VEYA KENDİLERİNİ PARAYLA SATTILAR MI?DİYALOG BATIL VE SAPIK BİR YOLDUR.BU TUZAĞA DÜŞMEYİN DİYE SİZE DEFALARCA UYARILARDA BULUNUYORUZ.

YAHU EHLİ KİTABIN MAKSADI BELLİDİR. BU KADAR SAFDİRİK OLMAYIN.SİZİN İYİ NİYETLERİNİZİ SUİSTİMAL EDİYORLAR.İŞTE BİRKAÇ AYET;


AL-İ İMRAN SURESİ-100. Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden kafir ederler.

105. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.


111. Onlar (ehl-i kitap) size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardımda edilmez.

118. Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.

119. İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz, bütün kitaplara inanırsınız; onlar ise, sizinle karşılaştıklarında "İnandık" derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) ölün! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.

120. Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.



EVET, KUR'AN BU KEFERELERİN NASIL VASIFTA OLDUKLARINI VE NİYETLERİNİN NE OLDUĞUNU AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE ANLATMAKTADIR.BU AYETLERDEN SONRA YİNE DİYALOĞU DESTEKLERSENİZ SİZİ KRİPTOLAR OLARAK BURADA LANSE EDECEĞİM.

"DİYALOĞA DEVAM" DİYORSANIZ.MÜSLÜMANLARIN İMANINI ZEDELİYORSUNUZ.ÇOK BÜYÜK BİR VEBAL ALTINDA OLDUĞUNUZU DA UNUTMAYIN.BİZ KİMSEYE İFTİRA ETMİYORUZ.İŞTE AYETLER BUYURUN ÜZERİNDE İYİCE TEFEKKÜR EDİN Kİ AKLINIZ BAŞINIZA GELSİN...
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Aman ya Rabbi Aman Ya Rabbi bu ne sapmadır?.Yahu bu Hayrettin hocanın fikri aşağıda ki ayetlere tam tezat oluşturuyor.Bu adam yolunu gerçekten sapıtmış anlaşılan.Ne demek yahudi ve hıristiyanlar cennete gidecekse aşağıda ki ayetler bunu tamamen çürütmektedir.Bu derin gafletten uyanın yahu!...

BEYYİNE SURESİ-4. Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
5. Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
6. Ehl-i kitap ve müşriklerden olan kafirler, içinde ebedî olarak kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte halkın en şerlileri onlardır.
7. İman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır.


EY DİYALOGÇULAR!.BU AYET AÇIKÇA VE NET BİR ŞEKİLDE EHLİ KİTABIN VE KAFİRLERİN EBEDİYYEN CEHENNEMDE KALACAKLARINI BEYAN EDİYOR.BU AYETLERİ Mİ GÖRMEDİLER YOKSA UNUTTULAR MI?.VEYA KENDİLERİNİ PARAYLA SATTILAR MI?DİYALOG BATIL VE SAPIK BİR YOLDUR.BU TUZAĞA DÜŞMEYİN DİYE SİZE DEFALARCA UYARILARDA BULUNUYORUZ.

YAHU EHLİ KİTABIN MAKSADI BELLİDİR. BU KADAR SAFDİRİK OLMAYIN.SİZİN İYİ NİYETLERİNİZİ SUİSTİMAL EDİYORLAR.İŞTE BİRKAÇ AYET;


AL-İ İMRAN SURESİ-100. Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden kafir ederler.

105. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.


111. Onlar (ehl-i kitap) size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardımda edilmez.

118. Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.

119. İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz, bütün kitaplara inanırsınız; onlar ise, sizinle karşılaştıklarında "İnandık" derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) ölün! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.

120. Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.



EVET, KUR'AN BU KEFERELERİN NASIL VASIFTA OLDUKLARINI VE NİYETLERİNİN NE OLDUĞUNU AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE ANLATMAKTADIR.BU AYETLERDEN SONRA YİNE DİYALOĞU DESTEKLERSENİZ SİZİ KRİPTOLAR OLARAK BURADA LANSE EDECEĞİM.

"DİYALOĞA DEVAM" DİYORSANIZ SİZ Kİ SİZ GAVUR AŞIKLISISINIZ DEMEKTİR..MÜSLÜMANLARIN İMANINI ZEDELİYORSUNUZ.ÇOK BÜYÜK BİR VEBAL ALTINDA OLDUĞUNUZU DA UNUTMAYIN.BİZ KİMSEYE İFTİRA ETMİYORUZ.İŞTE AYETLER BUYURUN ÜZERİNDE İYİCE TEFEKKÜR EDİN Kİ AKLINIZ BAŞINIZA GELSİN...

Hani okuduklarını anlarlarsa diye eklemiştim ya,işte örneği.Anlamıyorlar çünkü zihinleri ipotekli gözler de at gözlüklü.
Şu yukarıda ki yazıdan sen ne anladın da buraya ku kadar ayetki copy paste yaptın maksadın ne?
Adam habbe diyor eleman kubbe anlıyor.
Ne demiş Karaman ;

Âyetlerden çıkan sonuç bu olduğuna göre, tevhidden sapan, Son Peygamber'e (s.a.v.) iman etmeyen ve O'na (s.a.v.) uymayan kimseleri (bu meyanda ehl-i kitabı) cehenneme sokan; dar kafalı, dar gönüllü müslümanlar değil, bizzat kâfirlerdir, onların kendi inanç ve amelleridir.

:)
Yazık komik duruma düşüyorsunuz
 
Üst